“Çek mağdurları konuşuyor” ne demektir?
Değerli katılımcılar, defalarca ifade edildiği şekilde, bizler yıllarca ticaret, esnaflık yapmış kişileriz. Beklemediğimiz bir anda ve bir çoğu da elimizde olmayan sebeplerle, işlerimiz bozuldu. Ödemelerimizi yapamaz hale gelince de İcra İflas Kanunu işlemleriyle, yapılan takiplerle yetinmeyen kişiler tarafından hakkımızda ceza davaları açılarak, hapis cezaları ile ya ceza evinde yatan ya da hapis yatmamak için kaçak olarak yaşamını sürdürmeye çalışan ve ailelerinin de yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olan kişiler ve onların yakınlarıyız.
Bu blogda, kullandığımız ekranın sağ tarafında yer alan çeşitli bölümler altında da birbirimizle paylaşımlarda bulunuyoruz. Ne yaptığımızı nasıl mücadele ettiğimizi o bölümleri inceleyerek kanaat sahibi olunabilir.
Başlıkta da bahsettiğim gibi “çek mağdurları konuşuyor” bölümü biz mağdurların kendi aralarında selamlaştıkları, gündelik konuları ve bu konularda ki yorumlarını paylaştıkları bir alandır.
Bu bölüme yazarak başkalarına hakeret etmek, yerine yapıcı olmak daha önemli olmalıdır. Başkasını eleştirmeye tabiki herkesin hakkı vardır. Ancak; hakeret, küfür, veya bu anlama gelebilecek ifadeler hem bu blogda ki insanları yaralamakta hemde mücadeleden soğutmaktadır.
Lütfen, yorumlarınızı bu münvalde yapınız bizlerinde sizin bilgi ve tecrübelerinizden yararlanma hakından mahrum etmeyin..
Sevgiler,
Ben, 9.haziran.2010
son 2 yılda ortağımız yüzünden dolandırılarak bu acı deneyimi bende yaşıyorum .yaklaşık 1 trilyon babamın kesilen çeki var karşılığında mal alınmış akat alınan malların yaklaşık 500.000 tl si ortağımızın hafta sonları fabrikayı birer ikişer boşaltmasıyla alınan mallar mamul haline gelip satılamadan hiç edildi.bazı çeklerini tefecilere vermiş şerefsiz bide onlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz tehtitler ,süreklei aramalar,haciz ve taciz hepsi bu yüzden mağdur olanların başına hemen hemen gelen şeyler .ödemek için bu borcu hala çalışmaya çalışıoruz ama bu şartlarda çok zor.Avrupada bir insanlık suçu olan bu hapis durumu nasıl AB birliğine girmek için binbir takla atan bir millette suç olmuyor ,binlerce katil ,hırsız ,ülkeyi dolandıranar elini kolunu sallaya sallaya gezerken elinde olmayan sebepler den bu mağduriyeti çekenleri kim koruycak.bizim millette üstümüzde bu zihniyet olduktan sonra çok yakınırız daha.
Katılıyorum bi kaç ünlü daha alınsa gündeme düşecek bu konu
günaydın.günaydınlar..
bugün ben de çalışayım diyorum 😉
günaydın.günaydınlar….
bir gündem belirlesekte biraz tartışsak diyorum 😉
ortak bir konu bulalım ve oradan fikir paylaşımını deneyelim diyorum..
ankara bugün çok yağışlı,canım çalışmak istemiyor..
yardımlarınızı bekliyorum 😉
(biliyorum bugün cuma değil)
ama ben tek başıma tartışamam ki 😉
benim dışımda
herkes çalışıyor galiba 😦
günaydın,
günaydınlar,, 😉
Öylesine bir Pazar yazısı XIV
Yurt dışına çıkış yasağı neden kaldırıldı?
Yazının başlığına bakıp da sakın kaldırılmasına muhalefet ediyorum gibi algılamayın lütfen ben yine Pazar sporumu yapıyorum. Pazar günleri düşünüp sorgulamaya çalışarak, beynime extra spor yaptırdığımı düşünüyorum.
Kafama yeni 12 Eylül anayasasının en vurucu maddelerinden olan “Yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması” konusu takıldı. Başladım sorgulamaya; ancak heyhat!! Aslında kaldırılan, hâkim tarafından verilen bir mahkeme kararı olmadan konulan yurt dışı çıkış yasaklarıydı.
Yani vergi daireleri, mahkemeye gitmeden, aynı uyguladıkları haciz sistemi gibi yurt dışı çıkış yasakları uyguluyorlardı. Şimdi muhtemelen mahkemeye gidip hâkimden karar vermesini isteyeceklerdir.
Bu konuyu biraz burada bekletip yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına neden olan karineye bakalım mı? Evet, yasağın kaldırılmasının karinesi nedir?
Cevap veriyorum; Seyahat ÖZGÜRLÜĞÜ nün kısıtlanmasıdır.
Nedir seyahat özgürlüğü?
Cevap veriyorum; Özgür olduğu var sayılan bir bireyin, rahatça seyahat edebilmesidir. Lütfen dikkat, “ÖZGÜR – OLAN – BİREY”
Birey, özgür değilse ne yapsın seyahat özgürlüğünü?
Gördünüz mü, karinesi “özgürlük” olan ve kıyametler koparan yurt dışı çıkış yasağı, bireyin özgür olamaması karşısında bir şey ifade etmiyor. Borca Hapis, Özgürlüğün hiçe sayılmasıdır. İdam cezalarını kaldıran meclis, nedense konu VADELİ ÇEK e gelince dilini yutuyor.
İnsan özgürlüğünün, bankaların ve tefecilerin menfaatleri karşısında bir anlam ifade etmediğini, zorlama yasalarla sürdürmeye çalışırken, Yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması biz mağdurlara ne ifade edecektir?
sn ben
bu bahsettiğiniz konu akepe nin sayısız karagöz oyunlarından biri sadece
ben yurt dışına çıkış yasağını kaldırdım söylemi
ben çek hapsini kaldırdım yerine adli para cezası getirdim söylemiyle
ve diğer birçok akepe takiyeci uygulamalarıyla aynı ortak amaca hizmet ediyor
göz boyama,salak yerine koyma,aldatma,kandırma artık ne dersen de
ama işin en acı tarafı medyayıda arkana aldıysan eğer bunlar prim yapıyor bu memlekette
aslında,ben kaldırdım diye böbürlendikleri genel hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaları,
bu vesileyle ismini değiştirerek daha ağırlaştırılımış olarak bizlere tekrar servis edebiliyorlar utanmadan
dedim ya bizler hacivat oldukça,bu sahnede daha çok oynanır bu orta oyunu
Çok haklısınız Sayın a.b.,
Eski haliyle, vergi dairesi müdürü ile görüşerek, yuırt dışı çıkışı için izin alabiliyordunuz.
Mahkeme kararı olunca izin alabilecekmiyiz?
Daha sağlam çıkış yasağı yolu açıldı da denilebilir…
AYIPTIR BE!
Tarih 17 Ekim 2010, 11:01
Nüfusunun yüzde 80’i sürünen Türkiye’de, halkın ödediği vergilerden 695 milyon lira 3 siyasi partiye bağışlanıyor
ASLAN PAYI AKP’YE
12 Eylül’le gelen bir yasaya göre barajı aşan siyasi partilere her yıl bütçe gelirlerinin 5 binde 2’si kadar yardım yapılıyor. Seçim yapılan yıllarda ise bu rakam 3’le çarpılıyor. Bu hesaba göre 2011’de seçim yapılacağı için AKP’ye 186.5 milyon, CHP’ye 83.6 milyon, MHP’ye de 57.1 milyon lira aktarılacak.
YAZIK BU MİLLETE
Son yardımla 2008-2011 yılları arasında AKP’nin aldığı toplam yardım 396.2 milyon, CHP’nin 177.5 milyon, MHP’nin ise 121.3 milyon lirayı bulmuş olacak. 3 siyasi partiye ödenen toplam para 695 milyona ulaşmış olacak. Partiler seçimlerde, milletten toplanan paraları gönül rahatlığı ile har vurup harman savuracak.
ekonomi tıkırında
ekonomi tıkırında
lay lay lay looooom
ve
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor,
hala…
Arkadaslar hic infaz durdurmali uyarlama talep edenlerimiz oldumu aramizda?olduysa eger olumlu netice alabilen varmi?
Su an icin ben infaz durdurmali uyarlama basvurularina hazirlaniyorum.insallah bir sonuc alabilirim (z).
günaydın,günaydınlar..
yağmurla gelen güne ve herkese 😉
Nuray BABACAN / ANKARA 14 Ekim 2010 hürriyet
Hükümetin, vergi ve SSK prim borçlarının yeniden yapılandırılması ve faizlerde indirim uygulanmasına dönük paketi genişliyor.
Bu iki alanın yanı sıra trafik ve OGS cezaları, emlak borçları, elektrik ve su borçları, harçlar hatta kamu kurumlarının birbirine olan borçları da yeniden yapılandırma kapsamına alınıyor. Buna göre gecikme faizi ve cezalarda yüzde 90’a varan indirimler planlanırken, kalan borca da 36 ay taksit uygulanacak. Seçim öncesinde vatandaşa dönük avantajlar sağlayan bu düzenlemede yer alan ceza ve borçlar için yüzde 90’a varan faiz indirimi öngörülüyor. Bu çerçevede, mahkemelik olan tüm cezaların da yeniden yapılandırma kapsamına alınması tartışılıyor. Her türlü vergi, sigorta primi, Bağkur primi, harçlar, trafik cezaları, belediye emlak vergileri, elektrik, su borçları, OGS cezaları yeniden yapılandırmaya konu olacak. Ana parada indirim yapılamayacak. Gecikme faizleri ve cezalarında yüzde 90’a varan indirimler sağlanacak. İndirimlerden sonra kalan borca en az 36 ay taksit uygulanacak. Bu sürenin artırılması da tartışılıyor. Taksitlendirilen borca bu süre içinde ayrıca faiz ve gecikme zammı uygulanmayacak
adli para cezalarını gene unutacaklar gibi görünüyor.ah ah göremeden ölecem memleketi…..
bir şey(ler) yapmalı ?
(ler) i gören varmı eylem hanım 🙂
günaydın,günaydınlar..
merhaba sn.a.b.
bazen ben de kendime soruyorum bu soruyu;
aslınde sadece(şey)mi var da,(ler)ler benim hayal ürünüm mü diye?
olmaması tercihim ama varlar biliyorum.
ve sabırla bekliyorum..
aslında herşey şu “kalamış” organizasyonunun gerçekleşmemesinden oldu..şuçlu;”kalamış” 😉
merhaba arkadaşlar hükümetin bu seçim yatırımını değerlendirmek bize düsüyor değil bu hükümet kim gelirse gelsin gerek bankalara ve gerekse elinde büyuk para bulunduran sermayederlere gücü yetmez çünkü kuralları bizim gibi az gelişmiş ülkelerde hükümetler koyamıyor.bu çek yasağını kaldırmaya niyetli olan hükümet yeni çek yasasını 5941 yaparken bunu kaldırırdı 1000 lıra olan bankaların odeyecegı tutarı bile kabul ettıremedıler kendi milletvekillerinın önergesi ile bu 600 tl ye dustu.peki ne yapacağız hapisimi bekleyeceğiz zaten hepimiz hapisi bekliyoruz bize yanı bu kriz dönemindeki döneme ait bir iyileştirme istenebilir bunun da tek çözümü karşılıksız çeklere af talebi yerine adli para cezalarının idari para cezalarına çevrilmesi veya bu cezaların affedilmesi eger seçim yatırımı adına hükümeti buna zorlayabilirsek çözüm gecıcı olmakla birlikte ssk vergı vs gibi cezalarla faizlerin affının soz konusu oldugu donemde baskı yapmayı becerebılırsek adli para cezalarınada af getirilebilir zaten buda bizleri rahatlatır borclar zaten bizim borcumuz onları odemek için elimize bir fırsat gecer.vekillerden tanıdıgı olanlar ve ak partı içinde tanıdıgı olanlar bu af gundemınde bızım konumuz içinde bu sekılde onerılerı ıletebılırse belkı konu gundeme gelecekmıs benım duyumların bu olcude hepinize saygılar,
merhabalar,,günaydınlar..
yine ankaradan,yine yağmur ve hüzünden..
günaydın.günaydınlar,
yurtdışı yasağı kalktı
toplu firar öneriyorum 😉
aksi halde tunellerle uğraşmak
zorunda kalacağız 😉
ankaranın havası işte;
espirisi bile soğuk….
528 kişinin yurtdışı yasağı kaldırılmıştı. Son durumda paslaşmalar vardı. Bir değişme oldumu ?
hayır bildiğim kadarı ile bir değişiklik yok.
adalet bakanının dün ilgili yasaya atıfla açıklaması vardı.
“yurt dışı yasağının”hakim kararına bağlanmış olması ile ilgili..
günaydın.günaydınlar,
hüzünlü bir ankaradan 😦
Hem hüzün hem Ankara bir araya gelince benimde aklıma geliverdi işte…
Ankara
Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Astin suratimi, resmilestirdin beni
Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Yüzümde bürokrat gülümsemesi
Içimde politik çikmazlar
Kaçinci askti tattigim aksamlarinda
Kizilay’da yürüyemeden el ele ayrildigim
Bir gecelik duygu esnemesinde
Yalnizligimla kendimi evime attigim
Tutamadigim mevsimlerini doya doya
Kaybettigim kendimi herhangi bir sokagin
Herhangi bir ayriminda…
Geçerken ömrüm giris katlarinda, üsüdüm titredim.
Otuz yasima girerken bir yaz aksaminda,
Bekar evlerinin soluk aydinliginda kötü aliskanliklar edindim.
Hiçbir kiza yalan söylemedim Ankara.
Ama bir ebruli aksamda, ezan seslerine karisti çigligim.
Oyaliyormusum kendimi geçici heveslerde.
Kar çiçekleri açiverdi yüregimde,
Sen ask de buna, ben çikmaz sokak Ankara.
Delik olan cebime koyacaktim tüm hüzünlerimi
Yine siirler çalip sairlerin soluk nefesli kitaplarindan,
Sarkilar sarkilar düzecektim ona ve Ankara,
Çelik renkli gecelerine dagittigim yildizlardan,
Taç yapacaktim sari saçlarina.
Gözlerindeki yesilden sürecektim antik yalnizligina.
Ikimizin de paylasacagi birisi olacakti hayatimda.
Anlarsin ya sen Ankara, ben ve o.
Üç kisilik bir dünya kuracaktik,
Gözyaslarinin kahkahaya karistigi su dünyada.
Duygu sevinecekti,
Telefon edip Zeynep’e evleniyormus diyecekti.
Frekansini yakalamisken tam da mutlulugunun,
Çankaya’dan bir rüzgar esti.
Kiskandin ya bizi helal olsun sana
Su ölümlü dünyada kendin gibi bir dünya görmeden,
Bogacaksin öylemi, kalabalik kaldirimlarinda beni.
Hüzne doyacagim öylemi, senin gibi gecekondularinda.
Benim gibi bir bozkir çocugu,
Meram aksamlarinda çiçeklerin nasil olgunlastigini bilirim ben.
Çözmüsken sifresini tam da hayatin
korkma Ankara korkma
Yazilmamis bir siirin okundukça çogalan ilk kelimesinde,
Akip giderken kaderimiz iki ayri yöne,
Mutlaka bulusacak vuslat denizinde.
Ankara korkma okudugu dualari anamin ikimizi de kurtaracak.
hiç ummadigin bir günde, söyle günes burcundayken sevinçlerin
sen bana alisacaksin ben de sana Ankara
( Bedirhan Gökçe)
teşekkürler sn.Ben
hakikaten ankaranın şuanki halini şiir tadında yeniden, yeniden hüzünlendirerek hisettirdi.
ben ankaranın eğreti yanı olacağım hep herhalde,alışamadım bu şehre,alışacak gibi de görünmüyorum.
ilginç bir şehirdir ankara;
bütün itirazlarınıza rağmen kendi düzenine alıştırır insanı.
gitmenize bilinçaltı engeliniz,farkında olmadan alıştığınız bu”düzen”dir.
kaçmak istediğiniz bu sıkıldığınız düzeni,gitmek istediğiniz yerlerde de ararsınız.
“düzenli bir işim olsun,çalışma saatlerim belli olsun,ulaşımı kolay olsun” derken kaçmak istediğiniz şehri farkında olmadan yanınızda götürmek istersiniz.bunları bir şehirde birleştiremediğinizde de,benim gibi mutsuz olduğunuz yerde sürünür gidersiniz 😦
birgün bu şehri terk etme cesaretini göstermek dileği ile 😉
Belki, mutsuzluk da bir çeşit mutluluktur.
“Hiç bir şey yoktan var edilemez varken de yok edilemez” (…. sakımı kanunu buna benzer bir şeydi)
Sadizm, mazoizm, sevgi, aşk, İnsanların ortak özllikleri aslında, içlerinde bunlar olduğu için, ortaya çıkıyorlar. Beğensekte, beğenmesekte, bastırabilsek de bastıramasakta hepsi insana özgü şeyler,
Evet diğer bazı canlılarda da olabilir. Ama konumuz insan ve tüm insanlarda, korku, cesaret, iyilik, kötülük, kabalık, güzellik kısaca her şey var, neyi ne kadar istediğimiz ve nasıl yaptığımız bu duyguların veya erdemlerin ortaya çıkmasını sağlıyor diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Karar vermek cesaret demektir. Karar verdiğinizde, mutlaka istediklerinize ulaşacaksınız. Günü ve zamanı geldiğinde doğru kararlar verebilmek dileğiyle…
“Kaçtık kentin bizi sarmayan sesinden
denizin kış artığı sessizliğine
izlendiğimizi biliyorduk, hem de kendimiz kendimizi.
bir umut, bu kez böyle olmayabilir ve öteki
susar bağışlarız biz, bizi..”
Öylesine bir Pazar yazısı XIII
Başlığa bakınca on iki Pazar yazısı yazmışım dedim kendi kendime, amma da gevezeymişim. On iki yazımda Neler demişim neler,
günaydın.günaydınlar,,
sesimize “ses”verenlere,sessizlere 😉
günaydın,
yine cuma, yine hafta sonu
🙂
bsa33 nerelerde ki, en çok o severdi cumaları sanki…
günaydınlar..
ben de merak ediyorum,bsa’yı.
umarım iyidir..
cuma günleri benim gibi bordrolu çalışanların günüdür 😉
bir de cuma’ya gidenlerin mesela sn.a.b.nin 😉
herkese gunaydın
günaydın sn.cemm
BENDE BURALARDAYIM ARKADASLAR
herkese hayırlı günler
teşekkürler, sn.ankara..
5 YILA KADAR HAPİS İÇİN TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİN
BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, üst sınırı 5 yıl hapis cezası gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilememesi için kanun teklifi hazırladığını söyledi.
07 Ekim 2010 Perşembe 12:36
Geylani, BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ile düzenlediği basın toplantısında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen tutuklama nedenlerinin, yargıçlar tarafından geniş ve özensiz bir şekilde yorumlandığını, bunun da keyfi tutuklamalara neden olduğunu iddia etti. Hamit Geylani, ‘keyfi tutuklamalar nedeniyle cezaevlerinin dolup taştığını, cezaevlerine dönüştüğünü’ ileri sürdü.
Geylani, TBMM Başkanlığına sunduğu yasa teklifinin, ‘katalog suçlar’ın kanundan çıkarılmasını ve yalnızca adli para cezası gerektiren ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilememesini öngördüğünü bildirdi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Geylani, ‘Samsunspor’un, Adanaspor ile yapacağı maçın TRT 6 kanalından yayınlanmasına tepki gösterdiği’ yönünde haberlerin yayımlandığının anımsatılması üzerine, bu tepkiyi yadırgadığını ve kınadığını söyledi. Geylani, spor faaliyetlerinin dilinin, ırkının olamayacağını dile getirdi.
günaydınlar….
çok devamsızlarımız var çok 😉
sn.bsa33 dükkanı erken açmamıza yardımcı olurdu,uzunca birsüredir yok.
umarım herşey yolundadır..
sn.a.b.;ne zaman başımın derde rireceğini anlasa “hızır” gibi yetişirdi ;)şimdilerde pek görünmüyor..
sn.Ben’in;en azından buralarda olduğunu biliyorum..
devamsız arkadaşlara sesleniyorum!(tek tek isim vererek kimseyi rencide etmek istemedim) 😉
zaman zaman bir merhaba deyin ,iyi olduğunuzu bilmek yeterli…
herkese merhaba,
merhaba 😉
Bende buralardayım.
merhaba sn.admin 😉
Ben zaten hep burdayim.Herkese selamlar saygilar.
bizden de selamlar 😉
bende artık sadece hafta sonları göz atabiliyorum
hiç göz atamayanları düşününce,onada şükür dimi
şimdilik asayiş berkemal
yumurta kapıya gelince yine bir hareketlilik başlar gibi
günü yaşa yarınlar çok uzak diye diretince hayat
ister istemez bu günde ölmedik diye sevinmek kalıyor elimizde
ahmet kayanın bir şarkısında söylediği gibi
Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum
Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum
Bugün de ölmedim anne.
Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bugünde ölmedim anne.
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgar beline dolandığımda bir dal
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bugünde ölmedim anne.
Bana böylesi garip duygular
Bilmem neye gelir nereye gider
Döndüm işte
Acı yüreğimden beynime sızar
Bugünde ölmedim anne.
a.b. iyi olduğuna sevindim.
günaydın.günaydınlar,,
sn.a.b.buralarda ve iyi
olduğunu bilmek yeterli..
hüzünlerde hayatımızın bir parçası ama; sana en çok “dalgacı mahmut”yakışıyor 😉
merhabalar,geç kaldım bugün 😦
affedersiniz?
🙂
günaydın.,,
günaydınlar,,.
günaydın.
günaydınlar..
elinize sağlık sn.Ben,
çok güzel bir yazı olmuş..
sessiz çığlığımızı
duymaları dileği ile…
Teşekkür ederim Sayın eylem,
Elimden geldikçe, sorgulamaya çalışıyorum, sorguladıkça da daha çok kahrediyorum.
Bir büyüğümüzün dediği “İnsan özgürlüğü, borca teminat olamaz” cümlesi kulaklarımı tırmalamaya devam ediyor.
Sessiz çığlığımız duyulana kadar, başka bir büyüğümüzün dediği gibi “durmak yok …… devam” 🙂
Öylesine bir Pazar yazısı XII
İktidar partisi İl başkanlarından borcumuzun ödenmesini talep edebilirmiyiz?
Basında yer alan haberlere göre, “Bursa’da 3 çocuklu bir annenin kredi kartı borcu nedeniyle hapis yatmasını önlemek üzere iktidar partisi Bursa il başkanı annenin KK borcunu ödeyerek anneyi hapisten kurtarmış”
Aslında ne kadar mutlu bir haber ve içimden “bravo Bursa il başkanına” demek geliyor. Neyse biz kendi konumuza dönelim.
Ne olmuştur? Üç çocuğuna bakmak zorunda olan bir anne kredi kartı borcunu ödeyemediği için banka avukatı annenin borcunu ödeyemeyeceğini bile, bile anneye icra taahhüdü imzalatmıştır. Anne eşyaların haczini önleyebilmek adına, ödeyemeyeceğini bilmesine rağmen icra taahhüdü vermiştir. Sonra da avukat, taahhüdü ihlal gerekçesiyle annenin cezalandırılmasını talep etmiştir.
Kanunların emrindeki kolluk gücü de anneyi yakalayıp içeri atmıştır. Aslında kimi içeri atmıştır? Borcunu ödeyemeyen anneyi, peki O annenin bizlerden farkı var mıdır? Yoktur. Bizim çocuklarımız yok mu? Onlara bakmak zorunda değilmiyiz?
Borca hapis yasasını (5941) yapan, kanunlaştıran iktidar partisi değilmidir? Peki borcundan dolayı hapsedilecek olan annenin borcunu ödeyen hangi partinin il başkanıdır?
Burada denilebilir ki ne var bunda? “Adam vicdan yapmış, çocukları annesiz kalmasın diye borcu kendisi ödemiş” burada bir paradoks söz konusu değil mi? borcu olan kişiler için kanunların arkasından dolaş AIHM ve Anayasaya aykırı olarak hapis cezası kanunları yap, sonra da vicdanın el vermesin ve borcu kendin öde.
“İl başkanı resmi sıfatıyla değil, insani ve vicdani gerekçelerle vicdanlı insan kimliği ile ödemiş” demeyin sakın bunun vicdanlarda yer bulmadığı çok açık. Moda deyimiyle, hepimiz anneyiz, hepimiz babayız ne eksik ne fazla, hepimizin çocukları var. Üstelikte bizler “borcumuzu il başkanı ödesin” de demiyoruz, sadece “borcumuzdan dolayı bize hapis cezası vermeyin çalışıp borcumuzu kendimiz ödeyelim” diyoruz.
Demokrasi, eşitlik söylemlerini dillerinden düşürmeyen siyasilerimiz neden bizi Bursa’da ki anne ile eşit görmüyorlar? Demokrasilerde yeri olmayan borca hapis uygulamasını neden ısrarla sürdürmeye çalışıyorlar? Karşılıksız para basma işini (Vadeli Çek) neden vatandaşın sırtında bırakıyorlar?
Yok, yok arıza bende, bende sorun var, durmadan sorguluyorum. Ne yazık ki cevap bulamıyorum. Mantığa uymayan şeyleri hukuka uydurmaya çalışmak, mızrağı çuvala sığdırmaya çalışmaktır. Boşuna uğraşmayın sığmıyor, sığmııııyoooor….
arkadaşlar güzel bir gelişme gibi görünsede bence bu kararda hikaye çok ümitlenmesek sanırım çok iyi olur.çünki TC de her mahkeme istedigi gibi istedigi an farklı değişik tarzda karar verme yetkisine sahiptir.bir salonda beraat çıkarken diger salondan cezayı basabilir hakim tabi buda hakimin o anki ruh hali ve eşiyke sabah ayrıldıgındaki durumuna göre değişikli arz etmektedir.
sayın hakan bey, eger nefes alabiliyorsak inanınki umutlar tükenmemiş demektir,saygılarımla
arkadaşlar bir zamanlar dernek ve avukatlar vardı…???şimdi nerdeler yardımcı olsalar bilgifikir verseler olmazmı….cek madurlarına birileri cıkar birşeyler yapmaya kalkar,hemen anında dernek yada cek madurları adına konuşmaya başlarlar…arkadaşlar beni yanlış anlamayın zamanınız daraldı…birileri iyi niyetle ortaya cıksın birşeyler yapılsın artık..
Sayın cemm tarafından gönderilen Şişli 2.sulh ceza mahkemesi Mahkeme kararını aşağıda kopyalıyorum
Umarım işimize yarar..
***
T.C
ŞİŞLİ
2.SULH CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2010/
KARAR NO : 2010/
[C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2009/
GEREKÇELİ KARAR
(TÜRK MİLLETİ ADINA)
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
MÜŞTEKİ :
VEKİLİ :
SANIK :
SUÇ : Karşılıksız çek keşide etmek
SUÇ TARİHİ : 31.05.2009
SUÇ YERİ :
KARAR T. : 26/05/2010
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Açılan davada sanığın 3167 sayılı yasa 16/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiş olup suç tarihi 21/12/2009 tarihinde yürürlük kazanan 5941 sayılı yasadan öncedir.
5237 sayılı yasa 5. Madde bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağını bildirmiş 5252 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinde ise diğer kanunların 5237 sayılı yasanın, 1. Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerin ilgili kanunlarına değişiklik yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulamasına devam edileceği açıklanmıştır. Yeni TCK ve yeni ceza mevzuatı ile bir çok özel ceza yasasında TCK nın genel hükümlerine aykırılıklar yönünden düzenlemeler belirtildiği tarihe kadar yapıldığı halde 3167 sayılı yasa yönünden böyle bir düzenleme yapılmamıştır. Öncelikle bu düzenleme yapılmamakla kanun uygulayıcısının kanun koyucu yerine geçerek ve yasal bir dayanak ya da 3167 sayılı yasanın 5252 sayılı yasa geçici 1. Maddede istisna tutulmaması da gözetildiğinde kıyas yoluyla 3167 sayılı yasanın resen yürürlükte olduğunu bildirmesi hukuken mümkün değildir. Birinci tespitimiz budur.
İkinci olarak 3167 sayılı yasada 5252 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinde ve TCK nın 5. Maddesinde belirtildiği üzere genel hükümlere hangi açılardan aykırı hükümler bulunduğunun değerlendirilmesi gereklidir. Öncelikle TCK 25/1 maddesi adli para cezalarının hangi gün birimleri sınırları içersinde olacağını göstermiş ve her bir gün karşılığını 20 ila 100 TL arası belirtmiştir. Burada TCK 61madde kriterlerine göre cezanın bireyselleştirilebileceği açıktır. Oysa 3167 sayılı yasa 16. Madde adli para cezasını çek bedeli kadar olmak üzere bu temel madde ile çelişki yaratmıştır. Zaten 5941 sayılı yasa da bu hatadan dönülmüş ve tabiri caizse her suça maktu bir ceza verilmesinin önüne geçilmiştir. Temel olarak 3167 sayılı yasanın ceza miktarı belirlenmemekle TCK 52 maddede ki genel hükümlere açıkça aykırıdır.
5237 sayılı yasa kapsamında TCK 20-23 maddelerde manevi unsura yönelik hükümler olup,sadece gerçek kişilerin kasten ya da taksirle çek keşide etmesi halinde suçun oluşabileceği oysa 3167 sayılı yasa uyarınca tüzel kişilere ceza verilebildiği dikkate alınmalıdır. TCK 43 ve 44 üncü maddeler kapsamının 3167 sayılı yasa 16/4 madde uyarınca her çek yaprağının ayrı bir suç oluşturacağı hükmüne aykırılık teşkil ettiği açıktır.
Genel hükümlere uyumluluk sağlayacak yeni yasa ya da yasal düzenleme 31/12/2008 tarihine kadar yapılmadığından 3167 sayılı yasanın 16/3 maddesinde ön görülen çek keşide etmekten yasaklama tedbiri de TCK 53 madde ile çelişmektedir. Keza TCK 58 madde ceza artırımı düzenlemezken 3167 sayılı yasa 16. Madde gereği mükerirler yönünden adli para cezası dışına çıkarak hapis cezası öngörmektedir. 5237 sayılı yasa 73 ve 74 maddeler kapsamının 3167 sayılı yasa 16/1 madde ile uyum göstermediği açıktır.
Tüm bu çelişkilerin sebebi 3167 yasa da 5252 sayılı yasa geçici 1 maddenin istisnası bulunmayan amir düzenlemesine rağmen TCK genel hükümlerine uyum gösterecek düzenlemelerin yapılmamış olmasıdır. 20/12/2009 tarihinde 5941 sayılı yasa yürürlüğe girmekle aslında düzenleme yapılmak yerine yeni bir yasanın ihdas edilmiş olması da3167 sayılı yasanın 5252 sayılı yasa 1. Maddesi karşısında uygulanamaz olduğu sonucunu değiştirmemektedir. Kaldık ki 5941 sayılı yasada dahi CMK 195 madde varken ve 5941 sayılı yasanın hazırlık aşamasında savcılığın talebi üzerine çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı hakkında 7201 sayılı yasa 35.madde uyarınca tebligata cevaz verilmiş iken para ile birlikte hükümle verilecek aynı nitelikteki kararın bu defa sanığın şahsen dinlenmesiyle verilebileceği şeklindeki yorum bile somut olarak kendi içinde çelişmiş, ve boşluk doğurmuştur. Bu da istisnai bir tespit olarak bu kapsamda yer almalıdır. Dolayısıyla ceza yargılamasında yasa uygulayıcılarını ceza öğretisine aykırı bir şekilde kıyas yapmakla sorumlu tutarak yasal boşluğun doldurulmasını beklemek mümkün ve adil değildir. İşte bu nedenle 5252 sayılı yasanın geçici 1 maddesi 3167 sayılı yasa için bir istisna getirmediğinden yukarıdaki açıklamalara aykırılıklar nedeniyle ve 5941 sayılı yasa yürürlüğüne kadar bir yasal düzenleme gerçekleşmediğinden sanık aleyhine yorum yapılarak kıyas ile ceza hükmü düzenlenemeyeceği sonucuna varılmış kanunilik ilkesi özellikle gözetilerek sanığın suç tarihi itibarıyla üzerine atılı suç nedeniyle beraati yönünde yasal zorunluluk bulunduğu düşünülmüştür.
Bu değerlendirmeler çerçevesinde 3167 sayılı yasanın uygulanamaz olduğu tespiti karşısında aslında olmayan ve suç sayılmayan bir eylem nedeniyle yargılama sonucu doğacağı ayrıca anlaşılmış CMK 232/2-a ve CMK 193/2 madde uyarınca sanığın şahsen sorgusunun yapılması da bir zorunluluk olarak görülmemiş ve neticede aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1. 5237 Sayılı yasa 5-7 madde 5252 sayılı yasa 9 ve geçici 1 madde uyarınca atılı suç tarihine göre 3167 sayılı yasa 16/1 madde uygulanamaz olduğundan CMK 232/2-a ve CMK 223/9 madde uyarınca sanığın BERAATİNE
2. Yargılama giderinin kamu üzerine bırakılmasına dair sanık ve müştekinin yokluğunda olmayanlar yönünden tebliğinden itibaren 7 gün içersinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulup, beyanın tutanağa geçirilmesi, ve tutanağın hakime onaylatılması sureti ile CMK 273 ve 5320 sayılı yasanın 8. Madde uyarınca yürürlükte olan 1412 sayılı yasanın hükümleri uyarınca Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça verilen karar usulen okunup anlatıldı. 26/05/2010
Katip Hakim
teşekkürler
bu karar yıllardır savunduklarımızın resmi bir belge haline gelmesidir
emeği geçen herkese teşekkürler
tesekurler sayın ben bastan tekrar yazmıssınız sanırım umarım bu karar baska kararların cıkmasınada vesıle olur gorustugum bazı avukat arkadaslar butur kararların ankara mahkemelerınden veya buyuk sehırlerden cıkması cok daha etkili oluyormus yaygınlasması daha kısa zaman alıyormus galiba, bu kararı nasıl kullanmamız gerektıgını veya kullanabılırmıyız bu konuda avukat arkadaşlarımızın görüşleri bizim için çok önemli ayrıca bu konu üzerine birde savcı mütalası buldum bu mutalada elime gecer geçmez sizinle paylaşacağım saygılarımla,
Sayın cemm,
Bende kendi adıma size çok teşekkür ediyorum. Kararın bulunması ve Blogumuzda yayınlanması önemliydi diye düşünüyorum. Hele ki savcı mütalası olursa daha da anlamlı olacaktır.
Gönderdiğiniz karar için Tekrar teşekkür ederim.
Aynı kararı geçen hafta ben aldım.Yayımlama fırsatım olmadı.Benzer bir çek dosyasında beraat ettim. Türkiyede hukukun üstünlüğünü halen temsil eden hakimler var.2.Sulh Ceza mahkemesi hakimi Sn.Abdurrahman Orkun Dağda bu hakimlerden .Kendisine burdan şükranlarımı sunuyorum.
Ama malesef bu tip mahkeme kararları çok sınırlı ve verdikleri kararlar yargıtay tarafından onanmadan çok fazla işe yaramıyor. Şişli 6.ASCM ve yine Şişli 11.ASCM de benzer kararlar verdi. Büyük bir sabırsızlıkla yargıtay tarafından onanmalarını bekliyorum. İşte o gün bu garabet yasa yürürlükten kalkacak, vergi ödeyen, istihdam yaratan çek mağduru iş adamları, kan emici tefeciler karşısında zafer kazanacaktır.
Bu karara gore eger Yargitayda onaylarsa temsil karar olarak hepimizi kurtaracaktir saniyorum.Hukukcu arkadaslar ve bizlere destek olan avukat arkadaslar bu konuda bizi yonlendirebilirlerse cok iyi olur.az da olsa bir umut isigi daha belirdi simdi.insallah yine karanliklarda kalmayiz,.Allah yardimcimzi olsun.amin
günaydın,günaydınlar,,
“eylem”kokan bir blogdan ve ankaradan 😉
degerli arkadaşlar 5237 sayılı kanunla ilgili karar suan elimde karar hepimizin lehine bir durum olusturabılecek sekılde hakim karar vermiş bu kararı bu sıtedeki herkesle paylasıp hakımlerın bu yonde karar almasını saglamamız lazım ki böyle bir ictihat olussun bu hepimiz için çok önemli bu kararı sıtede nasıl yayınlayabılırım bana bılgı verırsenız ayrıca bu kararı avukat arkadaslarımızda ıncelerse bızı dogru bır sekılde yönlendırebılırler saygılarımla
Sayın cemm,
Çok önemli bir karar, derhal paylaşılmalı;
Karar bilgisayarınızda kayıtlı ise çok kolay olacaktır. Değilse kararı bir scaner den geçirerek dosya haline getirebilirseniz admin hemen yayınlayabilir.
Tabi o durumda sizde kopyala yapıştır yöntemiyle yayınlayabilirsiniz.
İlginize ve paylaşımınıza kendi adıma şükranlarımı sunarım.
karar bılgısayarımda photo shop olarak kayıtlı buradan ek yapamıyorum davalı davacı ısımlerının sıtede yayınlanmasının bir sıkıntısı olabılır bunu admıne mail olarak atsam gereklı duzenlemelerı yapıp yayınlasa daha iyi olur kendısınde benım mail adresım vardır oradan bana bır karsı mail atarsa karsılık vereyım
sayın ben,
mail elinize ulaştımı
Teşekkürler Sayın cemm
Ulaştı, admine de gönderiyorum hemen
Umarım bu sıkıntılar son bulur artık…
heyecanla bekliyoruz 😉
sn.cemm,sn.Ben 😉
sayın cem konu bu kadar ciddi ve olumluysa burdaki madur arkadaşlarada faydası olacaksa burdan acıkca neden niye yazmıyorsunuz.???????
kardeş bana da yollarmısın firar yaşıyoz
adalet komisyonu üyelerinin yakını çekten dolayı içeri girerse ozaman belki yasa değişe bilir hakkı köylünün veya iyimayanın yeğeni gibi
günaydın,günaydınlar;
yağmurlu,fırtınalı bir ankaradan 😦
istanbul bildiğiniz gibi 🙂 gece: gökgürültüsü, fırtına sabah:güneş
:(,, 😉
sayın admin ben yorumlarımı ve verılen cevapları goremıyorum siteden kaynaklı teknik bir sorun mu var yoksa yayınlanmıyormu
günaydın,günaydınlar..
blogun asıl lokomotifleri
gelemey başlıyor galiba..
hoş geldiniz 😉
Yakın zamanda taahütlerin ilk taksit ödemesi gelecek…aylardr bakıyorum çek mağdurları sankı ceza kalkmış gibi davranıyor..kımseler yok ortada ..elle tutulabilir hiç ama hiç bir çalışma yok…uyanma vakti geldi beyler hanımlar ..ceza olduğu yerde duruyor halen insanlar karşılıksız çek keşide etmekten verılen adlı para cezalarını yatıramadıklarından dolayı cezaevlerine giriyor..peki hiç farkına varmadınızmı aylardır her ay ekonomı sayfalarında haber oluyor çek konusuu ..ama lehımıze degıl aynen soyle başlıklar…bu ay gecen seneye gore karşılıksız çek sayısınde yuzde 50 -60 düşüş var..bu haberi okuyan ınsanlarda sankı bunu yenı cek yasası bu hale getırdı dıye..ama göz boyamalar var..evet rakam adet olarak karşılıksız çek sayısı azaldı çünkü pıyasada dolaşan çek adeti 2 sene evvelın yuzde kırk gecen senenın de yuzde ellı cıvarı düşüğünde..ve buna rağmen hala insanlar ekonomının belırsızlığınden dolayı çeklerini ya ck zorlanarak odüyor yada hiç ödeyemiyorlar…anayasa mahkemesınden hala bir ses yok ..yakında yenı bütce gorümeleri başlıyor..bakın bugunde eski SAT komandosu Namık Ekın cezaevıne girdi sebep karşılıksız çek..evet cok yakında bir cok arkadaşımız tekrar yakalanma rıskı ıle karsı karşıya kalacaklar..kım ne yapacak ..nasıl davranacak ..çekleri yeni yazılan arkadaşlarımız ne yapmalı nasıl hareket etmelı ..çok yakında yıne bu konuda gayet iyi bir deneyimi olan bir avukat arkadaşımız bir danışma sıtesi kuracak nette ..Admın de izin verırse o sıte kurulduğunda buradan duyuracağım..amac herkesi bir şekılde bılgılendırmek ve dıleyen de avukat arkadaşımıza merak ettığı konuları sorabılır ..unutmayın bundan sonra sadece bılerek hareket etmelıyız
Eski SAT komandosu Namik Ekinde karsiliksiz cekten dolayi tutuklanmis.Aramiza hos geldin Namik Ekin.boyle unlu isimler belki kamuoyunda gundem olusturabilmemize fayda saglayabilir.
Günaydın 😉
Günaydınlar 😉
merhabalar arkadaslar 5252 sayılı kanunun gecıcı 1.maddesınde belırtılen 31/12/2008 tarıhıne kadar yenı cek yasasının cıkmamasından kaynaklı olarak bu surecten sonra karsılıksız cek sucu dıye bır suc ortadan kalkmıstır seklınde şişli 2.sulh ceza mahkemesi yenı bir karar almıs yarın karar elime gelirse avukat arkadaslara gondermek istiyorum.ayrıca bu konunun uzerınde yogunlasırsak bu karardan elimizde ne kadar cok karar olusturabılırsek bir cıkıs bulabılecegımızı dusunuyorum gorustugum bır kac avukat arkadasta aynı fıkırde saygılarımla
herkese merhaba
sayın cem
ilettiğiniz haber çok önemli
mümkünse bloga kararı aktarabilirmisiniz
hoş geldin acil dostum.
merhaba admin
kararı bugun almaya calısacagım alınca bloga aktaracagım saygılarımla
teşekkürler cemm
Başbakan Erdoğan, vergi ve SSK borçlarının yapılandırılmasının Ekim veya Kasım ayında yürürlüğe gireceğini söyledi.habertürk
günaydın,günaydınlar..
merhaba sn.a.b.
evet;evdeki hesap çarşıya uymuyor.
ben de cuma günü buralarda
olamadım mesela,elimde olmayan sebeplerden.
ama evdeki hesap çarşıya uymadı ise bu her zaman çarşının hesabının kötü olduğu anlamına gelmez 😉
“yaşantımız alt üst olur diye niye korkarız ki,nereden biliyoruz yaşamın altının üstünden daha güzel olmadığını”
güne haftaya güzel başlamak dileği ile….
aslında ençok merak ettiğim şaş kaza çeklere af gelirse yada cezasız bir yasa çıkarsa bu siteyi herkez anı olarak girecekmi yoksa herşey unutacakmı;yada birbirini görmeyen sanal dostlar bir araya gelecekmi.okul yıllarımızda söz vermiştik liseyi bitirdikten sonra 3 yıl sonunda okul bahçemizde bir araya gelecektik.gittikki ne gördük sadece 4 kişi olduk.sanırım gene sözünü tutacak bikaç kişiyi geçmez umarım TÜRKİYE’ye dönerim.vefalı insanlarla tanışma fırsatı bulurum.
çok da önemli olmamalı kaç kişinin biraraya geldiği,sn HAKAN.
umarım herşey yolunda gider ve yurtdışına kaçanlar,yurtiçinde kaçak “yaşayanlar”,cezaevlerindekiler
özgürlüklerine kavuşur,bizler 3,5, ya da 30,50 kişi hiç fark etmez kalamışta buluşuruz 😉