Hükümetin Çeke Ceza politikası “karşılıksız çeke hapis ne zaman kalkar ?”

Hükümetin Çeke Ceza politikası

Ak Parti iktidarı karşılıksız çek hapis cezasının ne olduğunu, dünyadaki durumunu çok iyi biliyor.

Karşılıksız çeke cezayı Türkiye gündemine güçlü bir şekilde sokanlar Ak Parti yöneticileri ve Ak Partiye yakın çevrelerdir. Bildiğiniz gibi 3167 sayılı yasanın 31.12.2008 den itibaren geçersiz olduğunu ilk basın önünde dile getiren İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanı ve 5237 sayılı yeni TCK nın mimarlarından Adem Sözüer’dir. Sözüer hükümete yakın duran bir akademisyendir. Sözüer’e açıkça destek veren kişi de iktidar partisinden Adalet Komisyonu başkanlığı gibi önemli bir misyonu olan Ahmet İyimaya’dır.

KARŞILIKSIZ ÇEK CEZALARINA KARŞI STARTI HÜKÜMET ÇEVRELERİ VERMİŞTİR.

Karşılıksız çek cezalarına karşı ilk startı hükümetin vermesine rağmen hükümet ortacı bir yol izlemek zorunda kalmıştır ve bir geçiş dönemi yasası çıkarmıştır. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamasını anımsayalım:

”ÇEKTE BİR TARAF YOK”-
Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çekin fonksiyonu itibarıyla ödenmemesi ve karşılıksız çıkması halinde müeyyide uygulanması ilkesinin, 2003 yılında yapılan değişiklikle adli para cezası uygulanması, bunun Ödenmemesi halinde ise hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüşmesi şekline dönüştürüldüğünü belirterek, konuyla ilgili tartışmaların ”çekte hürriyeti bağlayıcı ceza ve vade olayının olup olmaması” noktasında yapıldığını anlattı.
”Çek mağdurları” ifadesine işaret eden Ergin, şöyle konuştu:
‘Çekte bir taraf yok. Çeki düzenleyen ve kullanıma sunan banka, çeki alıp keşide eden borçlu ve çek karşılığında bir nakdi ödeme yapıp çeki alanlar var. Bu üçlü ilişki sonucunda, piyasada oluşan bir hareket var. Ekonominin dengelerini bir miktar etkileyen mekanizma var. Çeki ödeyemediği için soruşturma ve kovuşturma gören ve hapse düşenler kendileri açısından bir mağduriyet yaşadıkları doğru. Ancak, baktığınız zaman bir mal vererek karşılığında çeki alan kişiyi düşündüğünüzde o da kendi açısından mağdur olduğunu ifade ediyor. Karşılıksız çekten hapis yatanlar ‘mağdurum, beni kurtarın’ diyor, çek mağduru olarak müracaat ediyorlar. Muhalefet daha çok bu pencereden bakıyor. Diğer taraftan alacaklarını alamadıkları için kendi çarklarını döndüremeyen esnaf, KOBİ, ticari erbaplar da ‘ben de alacağımı alamadım, ödemelerimi yapamadım, mağdurum’ diyor. Bu çarkın dönmesini engellemeyen bir düzenlemeye ihtiyaç var. Hükümet penceresinden bakıldığında; bütün bu tarafların haklarını, hukukunu aynı pencereden bakarak koruma zaruriyeti var. Ben sadece cezaevinde olanların penceresinden bakarak ya da sadece alacaklının penceresinden bakarak bir düzenleme yapamam. Bütün bu dengeleri gözetmek ve işleyişi bozmadan, geleceğe dönük olarak sistemi rehabilite etme zorunluluğumuz var.”
Çekte hürriyeti bağlayıcı ceza olmaması yönündeki görüşlere işaret eden Ergin, ”Bu görüş düşünce olarak yanlış değil. Ancak, bunun önlemlerini almadan, böyle bir hükmü getirirsek, çok daha mağduriyetlere yol açacak endişesindeyim,çeke hapis cezası orta vadede kalkabilir.dedi”

Sanıldığı gibi hapiste on binlerce kişi olsa idi ve yüz binlerce kişi kaçak durumda olsa idi bakanın böyle ortacı bir yol izlemesi çok zor olacaktı. Gene karşılıksız çeke cezanın kalkmasını isteyenler örgütlü ve güçlü bir mücedele sergileyebilselerdi bakan bu ortacı politikayı izleyemezdi.

HÜKÜMETİN ORTA VADEDE ÇEKE CEZAYI KALDIRMA POLİTİKASI VARDIR.

Hükümetin orta vadesinin süresi ne kadardır? 2 yıl, 5 yıl, on yıl..bu belli değildir. Bu bir çok gelişmeye bağlıdır. Bu süre, Anayasa Mahkemesinin vereceği karara, yargının çek yasasını uygulamadaki tutumuna ve hepsinden önemlisi karşılıksız çeke cezanın kalkmasını isteyenlerin örgütlü mücadelesine bağlıdır. Bu verilerin hepsi de bugün belirsizdir.

HUKUKÇU VE AVUKAT DESTEĞİ ÇOK ZAYIF

Bugün açıkça çek cezalarına karşı tavır alan avukat bir iki kişidir. Taahhüt verme döneminde bir blogun ortaya sürdüğü ve daha önce hiç kimsenin tanımadığı bir kaç avukatı bu mücadelenin içerisinde görmek ne kadar doğru olur?

HER ŞEY ETKİLİ HUKUKÇULARIN YEREL MAHKEMELERDE VERECEĞİ MÜCADELEYE BAĞLI. YEREL MAHKEMELERİN VERECEĞİ KARARLAR YARGITAYI ETKİLEYECEKTİR VE BU GELİŞMELER ANAYASA MAHKEMESİNİ ETKİLEYECEKTİR.

KOSİAD’IN HAZIRLADIĞI VE ADLİYELERDE, SAVCI VE HAKİMLERE ÜCRETSİZ DAĞITMAKTA OLDUĞU KİTAP BU DOĞRULTUDA BÜYÜK KATKI SAĞLAMAKTADIR. BAŞSAVCILAR, SAVCILAR KİTABI DAĞITANLARA TEŞEKKÜR EDİYORLAR, ALINAN BÜTÜN TEPKİLER OLUMLUDUR.

GELECEK BİZİM ELİMİZDEDİR.

Kasım-2009, Av.Rahmi OFLUOĞLU
http://rahmiofluoglu.wordpress.com/dernek-uye-formu/iletisim/adaleti-adaletten-talep-edelim/baski-ve-zulum/adli-para-cezasi-magdurlari/ibraztarihiolmayancek/hukumetincekecezapolitikasi/ adresinden alıntıdır.