Ayşe ARMAN fantezimiz var. Adalet istiyoruz. Çek Yasası Mağdurlarının sesini duyunuz.


Sn Ayşe Arman,
Sizi ısrarlı takipçisi olduğunuz cesur yazılarınızla tanıyorum.Aile yaşantısına,insana,kadına,erkeğe verdiğiniz önemi biliyorum.Ve ilgili bir anne olduğunuzu da…

Ben de bir anneyim.Dünyalar güzeli üç meleğin annesi…İsterdim di onlar dünyada da cennetteki melekler gibi mutlu ve huzurlu olsunlar.Sıcacık bir aile sevgisiyle sarmalanıp,haksızlıklara,kötülüklere karşı kuşatılsınlar…

Ama hayat daha gerçek…
Hayat daha acı…
Yazılarınızdaki ‘fantazi arayan evlilikler’ şimdi dağılmış.En büyük fantazileri ‘birlikte olabilmek’.
Yazılarınızda ‘aşk’ arayan kadınlar,erkekler, şimdi kaçak bir yaşam mücadelesinde,sadece ”HAK” arıyorlar.

Ayşe ARMAN

Ayşe ARMAN


Sizin haberiniz var mı?Ülkemizde dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde uygulanmayan bir yasayla,Adli para cezalarına verilen hapis cezalarıyla ticari talihsizlikler yaşamış insanların yaşama hakları,Özgürlükleri ellerinden alınmak isteniyor..
Binlerce insanın yuvası dağılmış,açıkta,işsiz kalmış,çocuklar okullardan alınmış,hayatlar ordan oraya sürgün edilmiş,haberiniz var mı?

Ben de bu onbinlerce insandan birisiyim.Yıllarca dürüstçe çalışmış,hak yememiş,adına bir trafik cezası bile kesilmemiş,vergisini faturalarını gününde ödemiş,Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ben,ödeyemediğim bir kaç kağıt parçası yüzünden hayattan kaçıyorum.
Yarın ne olacağını bilemediğim için, her gece çocuklarıma sarılarak sabahlıyorum.Yüzlerini aylarca göremeyen babalarına arada bir telefonda da olsa kaçırdığı gülücükleri,bakışları anlatıyorum.Onlara ,”Büyürken,Korkmayın!Biz hep yanınızda olacağız,hep elinizi tutacağız…” diyemiyorum.
Hastalanmasınlar,hastalanmayayım diye dualar ediyorum.

Ayşe ARMAN

Ayşe ARMAN

Ne yazıktır ki o kağıt parçası yüzünden İNSANLIĞIMI,ONURUMU,ÖZGÜRLÜĞÜMÜ,ANNELİĞİMİ kaybediyorum.O kağıt parçası yüzünden nefes alamıyorum…
Bana ÖL! diyorlar.YAŞAMA!

AMA HAYIR!HAYKIRIYORUM!.BEN SUÇLU DEĞİLİM BEN İNSANIM diyorum..

Sayın Arman, bırakın aşkı,meşki…Onlar sonradan gelsin..Beni duyun! Haykıran binlerce çek mağdurunu duyun.Siz de bu yozlaşmışlığın ,duyarsızlığın,ilgisizliğin parçası olmayın…

Siz ‘ACI’yı yazın, İNSAN ı yazın, İNSAN HAKLARI nı yazın ve hayata akın…

Saygılarımla….

907 responses to “Ayşe ARMAN fantezimiz var. Adalet istiyoruz. Çek Yasası Mağdurlarının sesini duyunuz.

  1. hehe =)

  2. bazen türkiyede yaşamakta zorlanıyorum ama diğer ülkere gidince ne kadar şanslı olduğumuzu hissediyorum fakat ülkemiz bu gidişle karanlığa doğru gidiyor askerimiz,yargımız ve basın yayın organları yaptırım gücünü artık kullanmalı ama nafile hemen hemn her vatandaşımız at gözlüklerini takmış aynı kukla gibi en öndekinin arkasından gidiyorlar ve ülkeyide peşlerinde götürüyorlar aynı kavalıyla fareleri arkasına takıpta ilk derede boğduran kavalcı gibi üzülerek söylüyorum şuanda başbakanımızın ve cumhurbaşkanımızın yaptığı budur

  3. Bülent Arınç’tan şahane bahane

    O BENİM röportaj yapmak istediğim insanlardan biri:

    Bülent Arınç.

    Duruşu ilginç, kişiliği ilginç, olaylara yaklaşımı ilginç, çıkışları ilginç, duyarlılığı ilginç…

    Ve ben görüntüsünün arkasını merak ediyorum.

    Ara ara telefonla yokluyorum.

    “Sayın Arınç ne durumda, nasıl bakıyor teklifime, bir ihtimal var mı?” diyorum.

    Bir keresinde Mısır’da dediler, “Tamam ben oraya da giderim” dedim.

    “Aman ha!” dediler.

    Özel kalemi hep aynı tatlılıkla…

    Reddetmiyor ama…

    Diplomatik bir şekilde oyalıyor…

    Sonsuza kadar!

    *

    Geçenlerde Dubai’ye geldi, bir hafiye gibi hangi uçakla döneceğini öğrendim, bir gün önce de, “Şu tür sorular sormak isterim” diye bir faks ilettim.

    Röportajın genel çevresini göstermek için, neleri merak ettiğimi anlatabilmek için…

    Uyanığım ya, kendi kendime küçük bir oyun kurdum, uçakta yanına oturmayı, teybe basıp röportaja başlamayı hayal ettim.

    Gerçekten de yanına oturmanın bir yolunu buldum.

    Tuvalete gider gibi yapıp, “A siz de buradaymışsınız ne tesadüf!” diyerek kendimi tanıttım, tepesine dikildim.

    Kibar biri olduğu için “Buyurmaz mısınız” dedi hemen yanına ilişiverdim.

    Kayıtsız kalamayacağınız bir enerjisi, aurası var.

    Gözleri de insanı delip geçiyor.

    Tane tane konuşuyor.

    “Suallerinizi beğendim” dedi, “İyi hazırlanmışsınız…”

    Teşekkür ettim, her röportajda olduğu gibi dersime çalıştım.

    Ama harcadığım mesai bir işe yaramadı.

    O güzelim sorular çöpe gitti!

    Bülent Arınç, beni hiç kimsenin reddetmediği kadar zarif bir şekilde reddetti.

    “Suallerinizi beğendim ama şu anda yapamayacağız bu röportajı” dedi.

    “Neden?” dedim.

    Sıkı durun, çok acayip bir şey söyledi.

    Gözlerini bana dikti ve şöyle dedi:

    “Çünkü zihnim hazır değil!”

    Afalladım.

    Ama aynı zamanda lafa bayıldım:

    “Zihnim hazır değil!”

    Bir şeyi geçiştirmek için ne kadar şahane bir bahane değil mi?

    Ben de artık kullanacağım.

    Size de tavsiye ederim…

    • Arınç’tan Güldal Mumcu’ya baskı

      Arınç’tan Güldal Mumcu’ya yaylım ateşi

      TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın makam odasına geldiğini, birleşimi nasıl yöneteceğini konusunda kendisine talimat vermeye kalkıştığını ifade ederek, “Bunu şiddetle kınıyorum” dedi. Bugün Arınç, Mumcu ve MHP’li Oktay Vural basın toplantısı düzenleyecek.

      Mumcu, TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensoru önergesinin görüşmelerinde yaşanan tartışma nedeniyle birleşime 10 dakika ara verdiğini duyurdu.

      Ancak yaklaşık 40 dakika süren aranın ardından birleşimi açan Mumcu, gergin bir şekilde, Türkiye’nin yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına dayanarak yürütüldüğünü, şu anda yasamayı temsilen bulunduğunu, yürütmenin yasamaya baskı yapma hakkının, hiçbir zaman olmadığını belirtti.

      Mumcu, “Ama demin, Bakanlar Kurulu üyesi bir bakan, Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç, makam odasına gelip, nasıl yöneteceğim konusunda bana talimat vermeye kalkıştı, bunu şiddetle kınıyorum” dedi.

      Mumcu, bunun, son zamanlarda uygulanmaya konulan, yürütmenin yasama üzerindeki baskısının, ikinci tezahürü olduğunu savunarak, şiddetle kınadığını tekrarladı.

      Mumcu, yönetimle ilgili bir tartışma varsa, İçtüzüğün belli olduğunu, usul tartışması açılabileceğini ifade etti.

      Arınç’tan Mumcu’ya: “Militan mısınız?”

      Arınç’ın, verilen arada Mumcu’ya, “Ne biçim oturum yönetiyorsunuz? Militan mısınız? Sarhoşlara niye söz veriyorsunuz?” dediği öne sürüldü.

      Elitaş üstüne mi yürüdü?

      Arınç çıktıktan sonra odaya giren AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın da Mumcu’nun üzerine yürüdüğü iddası var.

      MHP’den protesto

      MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da ayağa kalkarak, MHP olarak, Meclisin hükmü şahsiyetine yönelik bu girişimi protesto ettiklerini bildirdi. Vural, “Bütün milletvekillerini ve grup başkanvekillerini, bu yapılan muameleyi kınayan bir bildiriyi hep beraber imzaya açmayı teklif ediyoruz” diye konuştu.

      CHP: “Görülmemiş olay”

      CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da Mumcu’nun söylediklerine ilişkin “TBMM tarihinde görülmemiş bir olay” değerlendirmesinde bulundu. Anadol, Oktay Vural’ın söylediklerine katıldıklarını belirterek, olayın kınanmasını istedi

      • Sn Ayşe Arman çek mağdurları olarak zihinlerimiz açık

        soruları önceden görmemize de gerek yok

        ”Duruşu ilginç, kişiliği ilginç, olaylara yaklaşımı ilginç, çıkışları ilginç, duyarlılığı ilginç… ”

        Bülent Arınç hakkındaki düşüncelerinizin duyarlılık kısmına katılamıyorum
        özellikle Sn Güldal Mumcu’ya yönelik duyarsızlığını gördükten sonra.

        Bizlerin içinde de yukarıdaki özelliklere fazlası ile sahip insanlar var.
        Bizlere bakış açınızıda merak ediyorum

      • benzer şeyleri sürekli yaşayıp,
        sürekli şaşıracağız,
        kızacağız,

        sn.sk’nın telif hakkından,bize muaf
        sözü 🙂 “ah güzel ülkem ne hallerdesin”

        • Eylem Hanım Ankara nasıl
          kar istanbula geldi

          • elif hanım merhaba 🙂
            dün istanbuldaki arkadaşlara o
            karı orada tutun demiştim 😦

            ama başaramamışlar bugün burada
            tipileme bir kar yağışı var 😦

          • 4 şubat eylem günü”

            tekel işçilerine destek amaçlı,
            chp genel merkezi çalışanları
            yarin çalışmayacak 🙂

    • “zihin sağlığı”,”ruh sağlığı”,”psikoloji”,”psikiyatr” konusu iki gündür blogumuzun da konusu,

      önemli bir konu 😉

      • toplum olarak travma yaşatılıyor
        herkes(z) kendine bir pay çıkartıyor
        Bazılarıda bizleri tedavi altına almaya çalışıyor
        Aslında bize ne yapacaklarına bir türlü karar veremediler ))

    • ayşe hanım ninem yaşına geldi artık sn admin
      hala ayşe arman fantazimiz devam ediyormu . 🙂
      baksana bület arınçın gözleri bile delici geliyormuş hanfendiye
      o kadar düştü yani
      ben şahsen bitirdim onu kafamda bu haberden sonra

    • recep özyurt

      ben yapacağınız söyleşiden bir şey çıkacağını,çıkaracağınızı zannetmiyorum..kaçak güreş misali cevaplar gelecek..boşuna uğraşmayın derim..saygılarımla…

  4. merhabalar;

    öncelikle konuya söylemek girmek istiyorum.. Babam yakasık olarak 30 yıldır ticaretle uğraşıyor..şimdiye kadar yanında 40 kişiye ekmek verdiği zamanlar oldu.. geçen sene krizin başlamasıyla alacaklarımızı tam alamadığımız için çeklerimiz karşılksız yedi.. yalnıımzda çalışanlar hiç bir şey demeden çekip gitti.. babamla yalnız başımıza kaldık.. babam yaklasık olarak 30 kilo verdi. ayrıcada şu an rahatsız.. satmadığımız yerimiz kalmadı. 30 senelki emeği bir çırpıda gitti. şu anda evimze hergünler çeklerden dolayı açılmış ceza davaları tebligatları geliyor. hepimizin huzuru kalmadı… artık uyuyamıyoruz.. babamı kaybetmekten korkuyoruz. bu devlet niye seslerimizi dinlemiyor.. niye? babamı resmen öldürmeden toprağa gömdüler.. bizlerin yarınlardan umudu kalmadı.. affı bekliyoruz.. bilmiyoruz ne zaman cıkacagını.. ama babam giderse biz mahvoluruz..

    yeter artık devletim duy sesimi..

    ben senden para ev araba istemiyorum.. babamı bana bırak bana o yeter.. o benim bizim herşeyimiz.. ama haklısın devletim sendenn değil seni yönetenlerden istemeliyim bunu ama inan bana onlaar benim sesimi dinlemiyor duymuyorlar.. ateş bizleri hergün yakıyor..

    af çıkması ümidiyle yasamak istemiyorum.. affı çıkartın nolur artık.. siz sadece babamı bizden değil bizleride bizden alıcaksınız.. tacire tüccara imkan verin süre verin bu borçlar hapis yatarak ödenmez.. çallışarak ödenir.. ama işte..

    herkesin Allah yardımcısı olsun…

    bizler bu duruma isteyerek değil sizlerin getirdiği ekonmik zorluklar yüzünden düştük kim isterki yaptıklarını kaybetmeyi toplumda saygınlıgını kaybetmeyi.. bize saygınlımızı huzurumuzu geri verin yeter artık diye hergün düsünmek istemeden huzurlu yasamak istiyoruz..

  5. benim eşimde çek maduru şu an hapiste bir zaman türkiyeye para kazandıran insanlar krizi onlar yapmadı onların suçu nede hapiste yatıyor tek amaçları çalışmaktı dolandırıldı borçlarını ödüyemedi şimdi hapiste sayın başbakan mademki töröre af geldiyse neden çek cezası kaldırılmıyor neden buna önem verilmiyor gelin çekten dolayı hapiste yatan yakınlarınız için birlikte olalım bizde sesimizi başbakana cumhur başkanlığına duyuralım

  6. acil demokrasi

    çek yasasının iki mağduru olduğunu hep yazdık
    alacaklı olanda borçlu olanda çek yasasının mağdurudur
    bunun tek nedenide çek yasasının özgürlükleri teminat olarak gören ilkel mantığıdır
    kaygı ekonomik yaşamı düzenlemekse bu hukukla yapılmalıdır
    dolandırıcılar dışındaki tüm çek mağdurları ayni zamanda çek alacaklısıdır
    daha doğrusu ticari bir işlemde cari hesabın bir alacak birde borç kısmı vardır
    ticari ilişkinin arasına giren çek yasası hapis tehdidiyle du dengeyi bozmaktadır
    ticaretin mantığına uygun bir çek yasası tüm madurların haklarını eşitlik ilkesiyle koruyacaktır
    talebimiz eşitlerin ticaretini sağlayayacak bir çek yasasıdır

  7. Arkadaşlar Duyarlılığınızı anlıyorum ama bir de karşılıksız çek alıpta o çeklere güvenerek işlerini döndüren sonrada çek karşılıksız çıkınca iflas edenlerde var.Hatta iflas edip intahar edenler var.Birazda onları düşünelim hep bana hep bana yontmayalım dünyayı.

  8. Ayşe Afrika’da Paylaş

    Nihat Odabaşı, gazeteci Ayşe Arman ile Elle dergisi için Kenya’da yaptığı çekimleri ve Afrika izlenimlerini Tempo Travel dergisi için kaleme aldı. İşte Odabaşı’nın “Benim Afrikam” başlıklı izlenim yazısından bazı bölümler eşliğinde Ayşe Arman’ın Afrika fotoğrafları…

  9. BURHAN İŞCAN

    kardeşim admin;
    aramızda kalsın bana kuşlar bişeyler fısıldadı.
    hani 10 temmuz vardı ya???
    PERŞEMBE
    ????????????

  10. Ekonomi toplantısından sonra merkez bankası karşılıksız çek miktarını açıklayacaktır.
    Ağustos ayının daha kötü olması lazım.
    😦

  11. DOSTLARIM;
    YARIN AKP GURUP BAŞKANVEKİLİ SAYIN AYŞE NUR BAHÇEKAPILI İLE GÖRÜŞMEYE GİDECEĞİM. YARIN MECLİSTE VE MAKAMINDA OLACAK.
    BANA REFAKAT EDECEK BAYAN MAĞDURLARDAN VE YAKINLARINDAN YARDIM BEKLİYORUM.
    YARIN SABAH MECLİSTE BULUŞALIM. BEN ÇİÇEK GÖTÜRECEĞİM. BİZİM MALUM UCU YANIK MEKTUPLARI DA.
    SAYGILARIMLA

  12. AK PARTİDEN “KARŞILIKSIZ ÇEK VEREN, TECAVÜZCÜ DE SAYILSIN HADIM EDİLSİN” TEKLİFİ
    ANKARA – TBMM (A.A)
    AK Parti’li kadın milletvekilleri Alev Dedegil ve Aşkın Asan, uzmanlarla birlikte,ekonomiye yönelik suçlarla mücadele için eylem planı üzerinde çalışmaya devam ediyor.

    ‘CEZALAR VE CEZA ÇEŞİDİ AZ’

    Yaptıkları bu çalışmanın, ‘eğitim, hukuk ve sağlık ayağı’ olduğunu dile getiren Dedegil, şöyle konuştu:

    Cezaların ve ceza çeşidinin az olduğunu düşünüyoruz. Bir insana böyle bir olayda hapis cezası veriliyor, ama o cezada az. Bu suçu işleyen kişinin, mal varlığına el konulabilir, varsa diploması iptal edilebilir. Bu, bir rütbe sökümü gibi olmalı. Bunlar da bir cezadır. Çünkü suçu işleyen insan cezaevinde yatıyor, çıkıyor, sonra kaldığı yerden hayata devam ediyor.

    Alev Dedegil, Türkiye’nin de bu aşamaya geleceğine inandığını belirterek, ‘Bu konuda çok umutluyum’ ifadesini kullandı.

    Dedegil, bu çalışmalarının yasalaşması ve uygulamaya geçmesi halinde, bu suça meyilli bir çok kişinin kendisinin kimyasal kastrasyona tabi tutulmasını isteyeceğini söyledi.
    Alev Dedegil, yaklaşık 4 aydır sürdürdükleri bu eylem planını kanun teklifi olarak TBMM Başkanlığına sunacaklarını ve kamuoyuna duyurmayı planladıklarını söyledi.
    ‘ÖYKÜNÜN DEĞİL CEZANIN VURGULANMASI ÖNEMLİ’
    AK Parti Ankara Milletvekili Aşkın Asan da konunun eğitim boyutu ile ilgili bilgiler verdi.
    Bu duruma başta Diyarbakır barosu dahil barolarca da destek geldiği ifade edildi.

    ÇEK MAĞDURLARI BENİ DE DERNEĞE ALIRMISINIZ.

    • şaka yapıyor aklınca

      sevgili admin arama motorlarına takılmadan kaldırabilir misin

    • tecavüzcü coşkunları derneğe almıyoruz kurusa bakma hadım olmaktan korkuyosan sapıklık yapma bence yerinde ve doğru bir karar çıkarmak istiyenleri de tebrik ediyorum

  13. EMİNİMSİ* / 2012’de internette arama ile paylaşım sayısı eşitlenecek. Meali şu; Yıldıray Oğur’un Kürt açılımında Hürriyet’ten istediği “Logondaki Türkiye Türklerindir sloganını kaldır” talebi doğal yollardan gerçekleşmiş olacak

    Bir blogcu kaleminden gazete eleştirisi. Hem de gazete sayfalarında.

    Blogların farkında mısınız ?

    Bir blogun diğer sitelerden farkını biliyor musunuz?

    Sonsuz bilgi kaynağı internette neredeyse ilk girdiğimiz sayfa, hatalı terimleri dahi düzelterek “bunu mu demek istedin” şefkatinde bize yol gösteren anaç bir arama motoru olan Google’da ulaşmak istediğimiz bilgiye bazen farkında olmadan bloglardan ulaşırız. Hatta Google “şu aradığın şeyi istersen gel bloglarda ara” diyerek bize sevgiyle yol gösterir.

    Mesela Wikipedia’da bir bilgiye soğuk bir şekilde ulaşırken, gunesintamicinde.com’da bir web günlüğüyle yaratılmış devasa bir kütüphanenin yanında bu bilgileri hazırlayan öğretmenin günlüğünü de okursunuz.

    Çin’e gitmek isteyen bir insanı, turist, bu ülkede yaşayan bir türk blogcunun yazdığı cingunlugu.com’ a girerek sadece vize işlemleri, konaklama gibi standart bilgileri değil, bu ülkenin yemeklerini, taksicilerin, işyeri sahiplerinin, insanların yaşam pratiklerini fotoğraflı videolu tecrübeleriyle anlatmasından faydalanır.

    Katalogvari sitelerde elişi tasarımlar arayıp sadece donuk görsellerle karşılaşılırken, Eda Suner’in yapıp okuyucularına sergilediği stildirektoru.com’daki eserlerinin yanında eşiyle bindiği motosikletli fotoğraflarını görür, bir nevi ona misafir olur, blogda yazdığınız yorumlarla sohbete dalar, hatta bazılarıyla ailece görüşmeye başlarsınız. Bloglarlar böyle sıcaktır.

    Gazetede okuduğunuz bir yazıyla ilgili köşe yazarına mail atmanız süpermarketteki kasiyerle yapılan soğuk, yapay diyaloga benzerken, blog yazarının yazısına yaptığınız yorum ise bakkal Hüseyin Efendi ile gerçekleştirdiğiniz “ne olacak bu memleketin hali” muhabbeti samimiyetinde olur. Ve tabiat ana bizi bu tercihe doğru yönlendirirken markalar da boş durmuyor, blogları keşfediyor, hatta bu aralar gazetecilerden çok daha fazla önem veriyor. Bu ilgiye de “tabiat doğallığında” bir tepkiyle, Bilişim Muhabirleri Derneği Başkanı’ndan itiraz yükseliyor; -Onları (blogları) medya çatısı altına sokamazsınız…

    -Markalar bize daha fazla önem göstermezlerse masaya yumruğumuzu vururuz.

    Evet, ağzımızdan baklayı çıkardık, markalar blogculara çok fazla önem veriyor artık. Bütün bu yaygaranın nedeni, evinize gelecek deneme amaçlı cep telefonlarının, yeni çıkan ürünlerin blogcuların evlerine de postalanıyor olması. Diğer ürünler konusunda gazetecilere hak verilebilir fakat, bilişim markalarının bloglara önem vermesi gazetecileri neden kızdırıyor tam anlamış değiliz (örnek ; Turkcell’in blog yazarlarına bir senelik hediye ettiği data paketi).

    Bir ilahi kasedi cami önünde mi yoksa Cevahir’in önünde mi daha çok satar? Peki bu hediyeler karşılığında blogcular marka yalakalığı yapıyorlar mı? Çok sıcak bir örnek, bu aralar 30 kadar blogda “TTNet – Çakılan İnternet” adı altında TTNet’e çok ağır eleştiriler yapıyorlar ve bunu herkesle paylaşıyorlar. Acaba bilişim muhabirlerimiz bu eleştirileri kendi köşelerine taşıyabilirler mi ?

  14. Bugün, yalnızca beklemekten başka sevdiklerimiz için küçük ama önemli bir şey yapmak istermisiniz?

    BİR YORUM DA SİZ BIRAKIN,
    bir şiir, bir fıkra, ne olursa

    tek tek koyacağız taşları üst üste usanmadan, yorulmadan

  15. Ayşe ARMAN ve derğerli sayfası sizede günaydın.

  16. 5 EYLÜL– TARİHTE BUGÜN
    ————————————–

    * 1669 – Girit, Osmanlı İmparatorluğu’na ilhak edildi.
    * 1795 – ABD ile Osmanlı İmparatorluğu arasında ABD’yi yıllık vergiye bağlayan ABD – Osmanlı Sözleşmesi imzalandı.
    * 1901 – National Association of Professional Baseball Leagues (NBA) kuruldu.
    * 1922 – Susurluk düşman işgalinden kurtuldu (5 Eylül 1922)
    * 1930 – Serbest Cumhuriyet Fırkası lideri Fethi Bey’in 4 Eylül’de İzmir’e gelişinden sonra, bazı kişiler gösteri yaparak Cumhuriyet Halk Fırkası binasını ve Anadolu gazetesi idarehanesini taşladılar.
    * 1938 – Atatürk, vasiyetnamesini yazdırdı. Vasiyet, Ankara 3. Sulh Hukuk Hakimi Osman Selçuk Selçuk tarafından 28 Kasım 1938’de açıldı.
    * 1939 – İstanbul müzeleri, II. Dünya Savaşı nedeniyle kapatıldı.
    * 1945 – Çok partili düzene geçişin ilk partisi olan Milli Kalkınma Partisi kuruldu.
    * 1950 – Başvuru fazlalılığı yüzünden, üniversite giriş sınavı uygulaması başlatıldı.
    * 1955 – İstanbul Sultanahmet’te yeni Adliye Sarayı hizmete açıldı.
    * 1960 – Muhammed Ali (Cassius Clay), olimpiyat madalyasını aldı.
    * 1963 – 20-21 Mayıs’ta askeri darbe girişiminde bulunan Albay Talat Aydemir, Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesince idama mahkum edildi.
    * 1972 – Filistinli Kara Eylül Hareketi militanları, Olimpiyat Oyunları için Münih’e gelen İsrailli sporculara ateş açtı; bir sporcu öldü, biri ağır yaralandı, 9 kişi rehin alındı.
    * 1973 – Dünyanın en uzun karayolu tüneli, İsviçre’nin St. Gotthard yöresinde açıldı.
    * 1973 – Devlet Film Arşivi’nde yangın çıktı; Atatürk’ün tek kopyalı filmleri yandı.
    * 1980 – Dışişleri Bakanı Hayreddin Erkmen MSP Gensorusu ile düşürüldü.
    * 1990 – Hükümete, yurtdışına asker gönderme ve Türkiye’de yabancı asker bulundurma yetkisi veren teklif, TBMM’de kabul edildi.
    * 1991 – Nelson Mandela, Güney Afrika’da başkan seçildi.

  17. G Ü N A Y D I N

  18. BURHAN İŞCAN

    Diğer Yazarlar Dilek Önder Tayfun Devecioğlu Zafer Mutlu Güngör Mengi Ruhat Mengi Zülfü Livaneli Tuğçe Baran Mutlu Tönbekici Erol Çevikçe Seyfettin Gürsel Reha Muhtar Aydın Ayaydın Yiğit Bulut Ercan İnan Asaf Savaş Akat Elif Ergu Ali Ağaoğlu Necati Doğru Gazi Erçel Ali İhsan Karacan Elif Ergu – Röportajlar Sezgin Özcan Mine G. Kırıkkanat Haşmet Babaoğlu İclal Aydın Okay Gönensin Selahattin Duman Ruşen Çakır Suat Kılıç Mehmet Tezkan Cengiz Aktar Bilal Çetin Okay Gönensin (Okur Temsilcisi) Mustafa Mutlu Atilla Güner Tuna Kiremitçi Can Ataklı Bülent Akarcalı Ebru Drew Memet Güler Onur Kumbaracıbaşı Kemal Yıldırım (Spor) Sadık Gültekin Süleyman Ateş Süheyl Batum Sinan Engin (Spor) Rifat Sarıcaoğlu Mehmet Tezkan (Spor) Reha Muhtar (Spor) Gökmen Özdemir (Spor) Vedat Okyar İbrahim Seten (Spor) Selim Soydan (Spor) Barış Tut (Spor) İlker Kılıç (Spor) Doğan Koloğlu (Spor) M. Nedim Koca (Spor) Bülent Korkmaz Yemen Ekşioğlu Zeki Çol (Spor) Mert Aydın (Spor) Metin Görgün Kadir Çetinçalı (Spor) Ali Gümen Tayfun Bayındır (Spor) Talay Erker (Spor) Cüneyt Tanman (Spor) Kaan Kural (Spor) Kartal Yiğit (Spor) Feridun Niğdelioğlu (Spor) Haşmet Babaoğlu (Spor) Harun Muslu (Spor) Adnan Onaran Lütfü Özel (Spor) Kaya Çilingiroğlu (Spor) Hakan Yaşar (Spor) Mircea Lucescu (Spor)
    Necati Doğru
    Yazara ulaşmak için : ndogru at gazetevatan dot com
    Hayret! İktidar benim yazımı kılavuz yaptı!
    Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 32 yaşındaki parasız-pulsuz-küpü boş oğlu Ahmet Gökçek; 1 gün içinde Ankaragücü’nün başkanı olup, “3 gün içinde 5 oyuncu birden transfer edince” aklıma benim yazı geldi.

    Hayret!

    Yazımı kılavuz yaptılar.

    Dikkatli okurlar hatırlayacaktır, 24 Ağustos günü bu köşede; “Açılıma rüşvet parası ile başlansa!” başlıklı bir yazı yazmıştım.

    Yazının özü ve öneri şuydu:

    “3-5 kişi değil, 20 bin kişi! Türkiye’den yurtdışına toplam 100 milyar dolar para kaçırmış bu 20 bin kişinin kaçı politikacıdır veya politikacının yüksek mevkiye yerleştirdiği yandaş bürokrattır? İçlerinde başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, belediye başkanlığı, ordu komutanlığı, devlet bankası genel müdürlüğü, özelleştirme başkanlığı, borsa başkanlığı, Merkez Bankası başkanlığı yapmış olanlar acaba kaç kişidir?

    İsimleri nedir?

    Kimin oğludurlar?

    İktidar yürekli açılım yapsa!

    İsviçre’den hesaplar istense.

    Türkiye’ye listeler gelse.

    Listeler, tanıdık-yandaş basına sızdırılmasa fakat şeffaf bir demokrasinin gereği olarak bütün gazetelere dağıtılsa! Dün açlıktan nefesi kokan çulsuzların belediye başkanı, parti lideri, milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı, yüksek bürokrat, tarikat önderi, cemaatin hocaefendisi, yeni ve eski basın patronu olduktan sonra ‘İsviçre’deki gizli hesapta bilmem kaç yüz milyon doların sahibi’ gömücüler arasına girmiş ne çarpıcı isimler çıkar!”

    ***

    İşte bu yazımın üzerinden daha bir hafta geçmedi, “Maliye Bakanlığı, İsviçre bankalarındaki 60 milyar doların peşine düştü” açıklaması yapıldı. (Zaman Gazetesi 2 Eylül manşeti).

    Kendi kendime kabardım(!)

    Yazım ışık oldu (!) dedim.

    Acaba 60 milyar doların sahipleri listesinde “bizim futbol kulüplerinin yeni ve eski tüm başkanları da var mı?” diye düşündüm. Kulüp başkanları, lafa milyon dolarlar konuşarak başlıyor, futbolcuları, hocaları alıyorlar-satıyorlar adına “transfer mevsimi” diyorlar ama “dolarları nasıl, nereden buluyorlar, nasıl kazanıyorlar, kaç para vergi veriyorlar?” bilinmiyor. Ankara Belediye Başkanı AKP’li Melih Gökçek’in 32 yaşındaki oğlu, kriz içinde perişanları oynayan ve 17 milyon dolar borcu olan Ankaragücü’ne kulüp başkanı olur olmaz, transfer ettiği 5 futbolcuya ödediği paraları nereden buldu, nereden getirdi? Ahmet Gökçek, bir gün içinde üye yapılıp, aynı gün kongrede başkan seçilip ayakta alkışlandığına göre; Ankaragücü’nü mali krizden kurtaracak birikime ve “kurtarma projesine” sahip olmalı.

    Birikimi yoksa, bu alkış neden?

    Ben çok mutluyum!

    Yazım iktidarı uyandırdı!

    Ülkeme bir faydam dokundu!

    İsviçre bankalarının gizli hesaplarına para koyan Türk vatandaşlarının listesi istenecek, içlerinde kulüp başkanları olup olmadığını da göreceğiz.

    Ancak…

    Bir küçük önerim daha var:

    AKP’ye güven sarsılmış durumda. Maliye Bakanlığı, İsviçre bankalarından gizli hesap listelerini alıp Türkiye’ye getirecek uzman heyete muhalefet partileri CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu’nu, MHP’den Deniz Bölükbaşı’nı ve DTP’den Selahattin Demirtaş’ı, DSP’den Masum Türker’i de almalı. İsviçre listeyi verdi ama Maliye Bakanlığı, “AKP’lileri gizledi” kuşkusu doğmasın.

    Bu hayırlı bir iş.

    Sonu “açılıma” benzemesin!

  19. BURHAN İŞCAN

    HANİ BÜYÜK FIRSAT VARDI YA. HANİ ANİDEN TÜRKİYENİN YAKALADIĞI;

    142 bin ABD askeri Türkiye’ye geliyor!
    Anket yapıldı, biz çıktık

    04.09.2009 11:20
    Irak’tan çekilen 142 bin Amerikan askeri, önce İncilik Üssü’ne gelecek. Sonra ailelerini de yanlarına alacak Coniler, Beyaz Saray desteğiyle Türkiye’nin dört bir tarafına tatile gidecek Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi, Türkiye’ye de maddi açıdan büyük bir döviz girdisi sağlayacak…
    BUNLARDA SIRADA FAZLA BEKLEMEYECEK

    CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğunu belirterek “AKP adaleti budur işte. Millete din iman söyleminde bulunuyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki 60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için sıraya girmiş durumda”diye konuştu.
    may14 04.09.2009 14:16

    amerikan askeri olasım geldi habertürk

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 14:16

    celal ve mesut düşünsün….

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 14:15

    basmasınlar o pis kanlı ayaklarını topraklarımıza 😦

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 14:15

    şimdi irakli celal telabani ve öesut barzani düşünsün…. bizim memleketimiz her yönden kebap ….

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:59

    adanaliyik allah’a direk bağliyik !

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:23

    afganistandaki amerikan elçiliğini koruyanlar hepsi top top bayramın yapmış.bu gelenlerde mi öyle. cemil ipek başlarına geçsin desene sivaslı gençlere iş düştü

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:21

    katilleri bu ülkede istemiyoruz

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:21

    akp’ye oy vermeye devam edin…

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:17

    başbakanimin sayesinde, allah bereket versin, inşallah sürekli kalirlar…

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:16

    yetişin türkiye elden gidiyor.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:16

    dahada türkiyede yaşamam…

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:15

    allah razi olsun.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 13:02

    vatandaşlıkta versinler

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:52

    çok nefis bir olay,ülkemizin nekadar önemli olduğunu gösteren bir gelişme,hükümetimizi ve başbakanımızı tebrik ediyorum.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:48

    hep akp yüzünden, değil mi 🙂

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:34

    akp sayesinde yakında burada kalıcı da olurlar

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:33

    1,5 – 2 milyon arası insanı öldürdüler şimdi vicdanlar rahat bir şekilde evlerine dönüyorlar.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:31

    istemiyoruzz

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:10

    adana için çok…

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 12:02

    140 bine inanmam ama 20 bin bile gelse son derece güzel olur.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:57

    ne işgali ya 142 bin askerle ve hava gücü olmadan en fazla 2 gün hayatta kalırlar

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:57

    dikkatli olmalıyız…

    ——————————————————————————–

    andruill 04.09.2009 11:56

    geldikleri gibi giderler

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:47

    pek hayra alamet değil..

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:34

    türkiyeyi işgal ederlerse daha da gelir döviz hem borsa da artar.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:33

    türkiyeyi işgal ederlerse daha da gelir döviz hem borsa da artar.

    ——————————————————————————–

    Misafir 04.09.2009 11:30

    başım gözüm üstüne coni abi :p

  20. Esenler Belediyesi’nden “Hayır Market”

    “EDİM’e bağışlanan ürünlerle Esenler Cumhuriyet Meydanı’nda bir hiper market açıldı. Hayır çarşısı niteliğindeki bu marketten sadece Esenler’deki ihtiyaç sahibi aileler yararlanabiliyor. Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra tespit edilen aileler adına, EDİM kartı çıkarılıyor. Her ailenin ihtiyaç durumuna göre EDİM kartlarına aylık puanlar yükleniyor. İhtiyaç sahibi vatandaş, bu kartı ile istediği zaman EDİM marketine giderek istediği ürünü alabiliyor. ”

    ————————————————–
    Sen vatandaşın “yasal hakkı” olan “işsizlik sigortası” parasını bütçeye aktar, vatandaşı sadakaya bağla…
    Bravo işte sosyal devlet budur!

  21. çek mağdurlarına koşulsuz af tan başka seçenek kalmamıştır.
    ceza erteleme süre verme gibi uygulamalar zaten tıkanmış olan yargıyı dahada tıkayacaktır.
    gideri açmadan sifonu çekmek çok büyük hata olur
    (benzetme kötü oldu biz ne oluyoruz bu durumda diye düşündüm bir an 🙂

    • çek yasası, özel bir yasadır. TCK ile uyumu yapılmamışdır. Şu durumda, hiç bir GENEL ceza indiriminden yararlanamaz.

      Elbetteki yolları vardır. İstenirse yapılır.

      Fakat bahsi geçen tasklaklar-maddeler, çek yasasını etkilemiyor.

  22. Bankacılık sektörünün kârlılığında yaşanan artış yılın 7 ayında da devam etti.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, bankaların toplam kârı 7 ayda yüzde 35 artışla 12.7 milyar liraya yükseldi.

    Sektörün Temmuz ayındaki kârı ise 1.7 milyar lira olarak gerçekleşti.

    yuh yani , yuh yuh yuh

    • kar ederlerse kendilerine,zarar ederlerse vatandaşa
      oh ne ala dünya

    • Bankalar sırtımızdan karlarına kar katarken; halkımızın durumu içinde gazete haberinden örnek verelim.

      Cenazesi Taahütname Karşılığı Verildi

      Tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaklaşık 20 gün önce hayatını kaybeden slikozis (çöl akciğeri) hastası İbrahim Güloğlu’nun (30) cenazesi, ailesi tarafından 2 bin TL’lik hastane masrafları karşılığında taahhütname imzalanarak teslim alındı.

      Ağabey Fehmi Güloğlu, kardeşinin cenazesini teslim almak için 2 bin TL tutan hastane masrafları karşılığında taahhütname imzaladığını ifade ederek, ödeyecek imkanı bulunmadığı için ancak bu şekilde kardeşinin cenazesini teslim alabildiğini söyledi.

      Acılı ağabey, şöyle devam etti:

      ”Kardeşlerime bakıyorum. Bu parayı bir ay içerisinde borç alarak ödemem gerekiyor. Yoksa taahhütnamede yargılanmamın ve evime icra gelmesinin söz konusu olduğu yazıyor. Hakkımda yasal işlem başlatılacak. Biz bu parayı borç alarak da olsa bir şekilde ödeyebiliriz. Ancak bizden daha zor durumda olan yoksul insanlar ne yapar? Köyde yaşayan hiçbir güvencesi bulunmayan slikozis hastaları olduğunu öğrendik. Benim kardeşim bir hafta hastanede kaldı, 2 bin TL hastane masrafı çıktı. 1 ay 2 ay hastanede kalan hastalara belki 15-20 bin TL masraf çıkacak. Nasıl ödeyecek bu insanlar? Borcumuzu düşünmekten acımızı yaşayamıyoruz

      Alalım verelim
      Ekonomiye can verelim.

  23. ben görünmeyeli epeyce gelişmeler olmuş sanırım hadi hayırlısı bakalım.
    Tekrar hepinize selamlar.

  24. Günaydın arkadaşlar bir kaç günlük bir aradan sonra tekrar burada olmak güzel

  25. Arkadaşlar,

    dün akşam önemli bir gelişme oldu.

    Blog aracılığıyla yemekli bir toplantı düzenlendi. Geniş katılımlı toplantı sonunda önemli kararlar alındı ve adımlar atıldı.

    ilgili duyurunun ilk kısmını yayınladım.

  26. ”Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu Sen), ülkede büyük bir sosyal patlama yaşanmakta olduğunu açıkladı. Kamu Sen, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa cezaevlerinde mahkum ve tutuklu sayısı 111 bine ulaştı. Son bir yılda 950 bin kişinin evine, işyerine ya da maaşına icra geldi. 45 bin araç haczedildi…” açıklamasında bulundu.

    Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu Sen), ülkede büyük bir sosyal patlamanın yaşanmakta olduğu açıklandı.

    Konfederasyondan yapılan açıklamada,”Cumhuriyet tarihinde ilk defa cezaevlerinde mahkum ve tutuklu sayısı 111 bine ulaştı. Son bir yılda 950 bin kişinin evine, işyerine ya da maaşına icra geldi.45 bin araç haczedildi. Kapanan işyeri ve fabrika sayısı 100 bine dayandı. Karşılıksız çek sayısı 9.5 milyona, protestolu senet sayısı 1.5 milyona çıktı” denildi.

    Açıklamada şu görüşlere de yer verildi:

    “Ülke ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmeler toplumu bunalıma sürüklemiş, patlama noktasına getirmiştir. Ülkemizin en önde gelen sosyolog ve psikologlarının ifadesiyle her 4 kişiden 1’i psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Krizden çıkışın öncelikli yolu, emekliye, memura ve asgari ücretliye her ay 200 TL harcama çeki verilmesi, böylece iç piyasanın canlanmasının sağlanmasıdır. Bu uygulama bir yıl boyunca sürdürülmelidir.

    Ülke gündemi maalesef her gün iktidarın yarattığı suni gündemlerle işgal edilmektedir. En önemli soruinumuz olan ekonomik ve sosyal sorunlar halkın gözünden kaçırılmaya çalışılmaktadır. Hükümeti gerçek gündem üzerinde yoğunlaşmaya davet ediyoruz.”


  27. Biz zaten hiçbir romanda
    Kendi hayatımıza rastlamadık.
    Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
    Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
    Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
    Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
    Yeniden denize bağışlamıştık.
    Biz, hayata dair
    Hiçbir yanlış yapmamıştık…
    Neylersin…

    Biz bu sonucu hak etmedik,
    Hayır etmedik…
    Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

    Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
    Hiç gülmedi yüzümüz,
    Hiç büyümedi gülümüz…
    Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
    Biliyorsun,
    Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz…

    Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
    Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
    Unutursun,
    Mecburen unutursun…
    Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
    Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
    Neylersin…

    Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur…
    Unutmasan bile artık
    Unutur gibi yapacaksın.
    Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
    Hiç bitiremediğim
    Bir şiir olarak kalacaksın…

    Yusuf Hayaloğlu

  28. “Bakan Taner Yıldız elektrik zammının vatandaşın faturasına yüzde 10 civarında yansıyacağını belirtti.”

    Memura yıllık %2,5+2,5 zam teklif ederek elektriğe tek seferde %10 zam…..

    Alalım verelim
    Ekonomiye can verelim.

    • yani elektrikte hariçten alınan vergi % 50 mi demek oluyor,

      günaydın herkese

      • iyi para

        %50 🙂

        • günaydın
          dün cezaevinde görüşte idim orda bi hareketlilik var içeri haber vermiş gardiyanlar cekten yatanlar en gec bayram sonuna cıkacak diye

          • günaydın
            bi ara yine bavullarını toplamışlardı.
            gardiyanlar çek mağdurlarıyla dalga geçiyor
            bayrampaşa ben fazla kalmıyacağım filmini izleyin içerdeki mağdurlarda aynı durumda çünkü

          • hiç bitmez, bir fısıltı döner dolaşır, sonra kendi bile inanır insanın.
            allah sabır versin

  29. “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Konut Edindirme Yardımı (KEY)ödemelerine ilişkin kurumdan kaynaklanan bir gecikme bulunmadığını bildirdi. AA”

    “Açıklamada, 27 Temmuz 2008 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında ilan edilen KEY listesine yapılan itirazlar sonucu kurumca oluşturulan listelerin, 30 Temmuz 2009 tarihinde Tasfiye Halindeki Emlak Bankası A.Ş’ye gönderildiği kaydedilerek, (Bu sebeple, Konut Edindirme Yardımı ödemelerine
    ilişkin kurumumuzdan kaynaklanan bir gecikme bulunmamaktadır) denildi”

    Yıllarca zorunlu kesilerek toplanan KEY paralarımız nerede???

  30. merhaba arkadaşlar,

  31. eskiden köleler özgürlükleri için gerekli parayı ödedikleri taktirde serbest kalabiliyorlarmış
    BU KANUNUN O ÇAĞDAKİ DÜZENDEN NE FARKI VAR
    PARASI YOK DİYE İNSANI ESİR ETMEK HANGİ ÇAĞIN,HANGİ ZİHNİYETİN,HANGİ KAFALARIN MAHSÜLÜ

    • İŞ İLANI;

      ÇALIŞMAYAN
      ÜRETMEYEN
      KÖLELİK SİSTEMİNE UYGUN
      SADAKA,YARDIMLARLA GEÇİNEBİLECEK
      HER YOLA GELEBİLECEK
      VATANDAŞLAR ARANIYOR

      MÜR: Gerek yok biz hallediyoruz

  32. ER GEÇ MERHUMU NASIL BİLİRDİNİZ DERLER

    sonunda bunuda yaptın bana
    tökezlediğimde hiçbirzaman
    elimden tutmadım ama
    hakkını yemiyeceğim şimdi
    düştüğümde en esaslı tekmeyide sen vurdun

    kutsal kitabımız bunu mu emrediyor
    hangi akla,mantığa,vicdana sığıyor
    bir oy verdim hakkım var
    benden yana haram olsun

    • paraya insan özgürlüğü satanlar
      hatalarını kabullenmek zorunda kaldıklarında
      esaretin bedelini o paralarla ödiyemiyeceklerdir

  33. ACILAR DENİZİ

    Ben acılar denizinde boğulmuşum
    İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
    Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
    Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

    Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
    Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
    Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
    Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

    Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
    Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
    Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını

    Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
    Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
    Yılların içimde bıraktıklarını…

    ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

  34. BİZİM YAŞADIĞIMIZ

    bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim
    biz de soluk alıp vermedeyiz
    yani her insan gibisevmekteyiz, seviecek şeyleri
    bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği
    kurban bayramlarında kınalı koçları
    başları eloyasıişlemeli yemeni ile kapalı
    bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı
    pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

    kalbim ağrıyorsa da kardeşim
    gönlüm bulanıyorsa
    tedirginsem kuşkuluysam
    kalın kitapların yazdığına bakarsan
    acaip suçluysam
    havada ihanetdışarıda sıcak
    duvarda yazılar
    kalbimizde acılar varsa da
    bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

    ibrahim sadri

  35. GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN

    Ne doğan güne hükmüm geçer,
    Ne halden anlayan bulunur;
    Ah aklımdan ölümüm geçer;
    Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
    Ve gönül Tanrısına der ki:
    -Pervam yok verdiğin elemden;
    Her mihnet kabulüm, yeter ki,
    Gün eksilmesin penceremden.

    Cahit Sıtkı Tarancı

  36. ayşe arman 2.asyfa 4.sıra
    🙂

  37. kemal kılıçdaroğlu 1. sayfa 6.sıra
    🙂

  38. Arkadaşım,
    öööyle bakıp çıkmak yok. bir mesaj yaz.
    saygılar

  39. 17. DE ORDAYIM GÖRÜŞÜRÜZ

    • ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN

      Kanun Numarası: 3167

      Kabul Tarihi: 19/03/1985

      Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 03/04/1985

      Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı:18714

      KAPSAM:

      Madde 1 – Bu Kanun çek kullanımı hakkındaki esasları, çek hamillerinin korunmasına dair tedbirleri ve uygulanacak müeyyideleri düzenler.

      Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.

      SORUMLULUK:

      Madde 2 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./1. md.)

      Bankalar, çek hesabı açmak maksadıyla bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklılık ve engel durumu bulunup bulunmadığını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca 9 uncu maddeye göre bankalara yapılan duyurular çerçevesinde her birinin kendi nezdinde oluşturduğu kayıtlardan araştırırlar; ayrıca bu kişinin ekonomik ve sosyal durumu gibi hususların belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler.

      ÇEK DEFTERLERİ:

      Madde 3 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./2. md.)

      Çek defterleri bankalarca bastırılır.

      Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenlenir. Çek defterlerinin her yaprağına, çek hesabının bulunduğu şubenin adı, hesap numarası ve hesap sahibinin vergi kimlik numarası yazılır; ancak, hesap sahibinin vergi kimlik numarası hariç olmak üzere bunların yazılmamış olması veya bankalarca baskı şekline ilişkin esaslara aykırı davranılması çekin geçerliğini etkilemez.

      29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 692 nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan senetler bu Kanun kapsamında kabul edilmez; ancak aynı Kanunun 693 üncü maddesi hükmü saklıdır.

      Bankalar, çek hesabı açtıranların açık kimlik ve adreslerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı örnekleri ile yerleşim yeri belgelerini, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını almak, bunların açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını ve çek hesabının kapatılma hallerini onbeş gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirmek ve bunlara ilişkin belgeleri hesapların kapatılmalarını izleyen beşinci yılın sonuna kadar saklamak zorundadırlar. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde hamilin talebi üzerine keşidecinin bankaca bilinen adresleri kendisine verilir.

      İBRAZ VE ÖDEME:

      Madde 4 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./3. md.)

      Çek hesabı açılan bankaya muhatap banka denir.

      Koşullarına uygun ve karşılığı var olan çek, muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak, çek hesabı açılmış olan şube dışında herhangi bir şubeye ibraz edilen çek, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.

      Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlıdır. 10 uncu maddede belirlenen miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi; Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.

      ÇEK KARŞILIĞININ ÖDENMEMESİ:

      Madde 5 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./4. md.)

      Çekin ibrazında karşılığının tamamen ödenmemesi veya çek hamili tarafından kısmi ödemenin kabul edilmemesi halinde, ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; çekin ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır.

      HESABEN TESVİYE:

      Madde 6 – T.C. Merkez Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben tesviyesini sağlayacak tüzelkişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. T.C. Merkez Bankası, şubesi bulunmayan yerlerde bu yetkisini uygun göreceği başka bir bankaya devredebilir.

      Hesaplaşma sisteminin kuruluş ve işleyişi, T. C. Merkez Bankasınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

      (Ek fıkra: 26/02/2003 – 4814 S.K./5. md.) Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde çeklerin fiziki olarak ibraz edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.

      (Ek fıkra: 26/02/2003 – 4814 S.K./5. md.) Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi halinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmi karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.

      İHTAR:

      Madde 7 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./6. md.)

      Yeterli karşılığı bulunmadığı için çeki kısmen veya tamamen ödemeyen muhatap banka, hesap sahibine, kendisine ait bütün çek defterlerini aldığı bankalara geri vermesini, 8 inci maddede öngörülen sürenin bitiminden itibaren on gün içinde iadeli taahhütlü mektupla bildirir.

      DÜZELTME HAKKI:

      Madde 8 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./7. md.)

      Çekte yazılı keşide gününe göre hesaplanacak ibraz süresinin bitim tarihinden itibaren en geç on gün içinde çekin karşılıksız kalan kısmını yüzde on tazminatı ve ibraz tarihinden ödeme gününe kadar geçen süre için 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödemek suretiyle düzeltme hakkını kullanan, çek keşide etmek hakkını yeniden kazanır.

      BİLDİRME VE DUYURU:

      Madde 9 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./8. md.)

      Muhatap banka, yeterli karşılığı olmadığı için çekin ödenmediğini ve hesap sahibi hakkında gereken bilgileri, ibraz tarihinden itibaren on gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirir. Bu bildirimden sonra çek tutarı ile 16c maddesinde öngörülen tazminat ve gecikme faizinin hamile veya hamile ödenmek üzere muhatap bankaya ödenmesi de, muhatap banka tarafından ödeme tarihinden itibaren on gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da bu bildirimleri en geç onbeş gün içinde bankalara duyurur.

      BANKANIN SORUMLU OLDUĞU MİKTAR:

      Madde 10 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./9. md.)

      Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.

      Yukarıda belirtilen sorumluluk miktarı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca yayımlanan toptan eşya fiyatları yıllık endeksindeki değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır.

      TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASINCA İLAN EDİLECEK HUSUSLAR:

      Madde 11 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./10. md.)

      Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 16 ncı madde gereğince çek hesabı açtırmaktan yasaklamaya ve 16c maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yasaklama kararının ortadan kaldırılmasına dair mahkeme kararlarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilmesine ilişkin esas ve usulleri Adalet Bakanlığının; bankalara duyurulmasına ilişkin esas ve usulleri Türkiye Bankalar Birliğinin görüşünü alarak Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenler.

      Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yeterli karşılığı olmadığı için ödenmeyen ve daha sonra ödenen karşılıksız çekler ile hesap sahibi hakkındaki bilgilerin bankalardan toplanma ve bankalara duyurulma esas ve usullerini Türkiye Bankalar Birliğinin görüşünü alarak belirler ve Resmi Gazetede yayımlar. Bankalar belirlenen esas ve usuller çerçevesinde bu bilgileri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına gönderirler.

      TEBLİGAT ADRESİ:

      Madde 12 – Bu Kanun uyarınca yapılacak ihtarlar, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı müddetçe çek hesabı sahibinin hesabı açtırırken bildirdiği adrese yapılmakla geçerli olur.

      İHTARA VE YASAKLAMAYA UYMAYANLAR:

      Madde 13 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./11. md.)

      7 nci madde gereğince banka tarafından yapılan ihtarı aldığı veya almış sayıldığı tarihten itibaren on gün içinde geçerli bir sebebe dayanmaksızın çek defterlerini geri vermeyenlere, ilgili bankanın ihbarı üzerine üçyüzellimilyon liradan üçmilyar lira ya kadar adli para cezası verilir. İlgili banka bu ihbarı yapmakla yükümlüdür.

      16 ncı madde gereğince hükmolunan yasaklama süresi içinde çek hesabı açtıranlara bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Hakkında yasaklama kararı verilmiş kişilere yasaklama süresi içinde çek hesabı açan bankalara birmilyar liradan beşmilyar liraya kadar adli para cezası ve rilir.

      YETKİLİ OLMADIĞI HALDE ÇEK DEFTERİ BASANLAR VE BASTIRANLAR:

      Madde 14 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./12. md.)

      Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlara ve bastıranlara iki yıldan beş yıla kadar hapis ve üçyüzellimilyon liradan üçmilyar liraya kad ar adli para cezası veril ir.

      BANKALARA UYGULANACAK CEZALAR:

      Madde 15 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./13. md.)

      3, 4, 5, 7, 9 ve 11 inci maddeler ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı yükümlülükleri yerine getirmeyen bankalar hakkında üçyüzellimilyon liradan üçmilyar liraya ka dar adli para cezasına hükmolunur.Yargılamada bankayı şube müdürü temsil eder.

      KARŞILIKSIZ ÇEK:

      Madde 16 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./14. md.)

      Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap s ahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu su çtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

      Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.

      Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir.

      Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur.

      KARŞILIKSIZ ÇEKTE GECİKME FAİZİ:

      Madde 16/a – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./15. md.)

      Çekin karşılıksız kalan miktarı için gecikme faizi, ibraz tarihinden itibaren, 04/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanır.

      SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ, GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME:

      Madde 16/b – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./16. md.)

      16 ncı maddede öngörülen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, hamilin, çeki elinde bulundurmaları koşulu ile ödemede bulunan cirantanın veya kanuni veya akdi teminatı nedeniyle tam ödemede bulunan bankanın şikayetine bağlıdır. Bu suçlara çekin ibraz edildiği … veya şikayetçinin yerleşim yerinin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesinde bakılır.

      Çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle şikayet hakkı, 8 inci maddede belirtilen miktarın yatırılması için öngörülen sürenin dolduğu tarihte; ihtiyati tedbir kararı veya ödeme yasağı nedeniyle süresi içinde ibrazında çek hakkında işlem yapılmaması halinde ise, ihtiyati tedbir kararının veya ödeme yasağının kalktığı tarihte doğar.

      Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de, hüküm bütün cezai sonuçları ile ortadan kalkar.

      Bu suçlardan dolayı yapılan yargılamalarda 04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 225 inci maddesi uygulanabilir.

      Şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesi halinde, müdahil, ödeme nedeniyle davanın düşmesi veya cezanın ortadan kaldırılması halinde sanık veya hükümlü, yargılama giderlerinden sorumlu olur.

      DAVANIN AÇILMASINA ENGEL OLAN, DAVAYI DÜŞÜREN VE CEZAYI ORTADAN KALDIRAN NEDENLER:

      Madde 16/c – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./17. md.)

      Aşağıda belirtilen koşulların yerine getirilmesi halinde ceza davası açılmaz:

      a) 8 inci maddeye göre düzeltme hakkının kullanılması,

      b) 8 inci maddede belirtilen süre geçtikten sonra ve henüz dava açılmadan önce çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde oniki tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi.

      Dava açıldıktan sonra hüküm verilinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde onbeş tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

      Hüküm verildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde onsekiz tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

      Hüküm kesinleştikten sonra çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde yirmi tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde bütün cezai sonuçları ile birlikte hüküm ortadan kalkar.

      Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ödemeler hamile veya hamile ödenmek üzere muhatap bankaya yapılabilir.

      GEÇİCİ MADDE

      Geçici Madde 1 – Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, karşılıksız çek keşide etmiş olanlar hakkında hazırlık tahkikatına başlanmış veya dava açılmış ve mahkümiyet hükmü kesinleşmemiş olduğu takdirde;

      a) Yürürlük tarihini takip eden üç ay içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan bölümünün %10 tazminatı ve gecikme faizi ile birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine yatırılması,

      b) Çek tutarı ödenmemiş olsa bile şikayetten vazgeçilmiş olması,

      c) Çek tutarının daha önce ödenmiş bulunması,

      Hallerinde, hazırlık tahkikatında takibata yer olmadığına, açılmış davaların düşürülmesine karar verilir.

      Geçici Madde 2 – (Ek madde: 18/02/2009-5838 S.K./18.mad)

      31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.

      YÜRÜRLÜK:

      Madde 17 – Bu Kanunun 1,2,4,5 ve 16 ncı maddeleri ile Geçici Maddesi Kanunun yayımı tarihinde, diğer maddeleri yayımından altı ay sonra yürürlüğe girer.

      YÜRÜTME:

      Madde 18 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

      KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER:

      14/01/1993 TARİHLİ VE 3863 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDESİ:

      Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mahkumiyet hükmü kesinleşmiş veya hüküm infaz edilmiş ise, yürürlük tarihini takip eden 3 ay içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan bölümünün %10 tazminat ve gecikme faizi ile birlikte muhatap Bankaya veya herhangi bir şubesine yatırılması veya yine bu sürede şikayetten vazgeçilmiş olması halinde kamu davası ve cezanın bütün neticeleri ile ortadan kaldırılmasına karar verilir.

      26/02/2003 TARİHLİ VE 4814 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDELERİ:

      Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce karşılıksız çekler hakkında açılmış bulunan davalarda, bu tarihten sonra yapılacak ilk duruşmada hazır bulunmayan şikayetçiye, ilk duruşmada hazır bulunması veya bir vekil ile kendini temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği veya vekil de göndermediği takdirde şikayetten vazgeçmiş sayılacağı hususunda davetiye çıkarılır. Bu davetiye, şikayetçinin, mahkemeye bildirdiği; mahkemede dinlenmemişse şikayet dilekçesinde belirttiği adresine gönderilir. Davetiye tebliğine veya tebliğ edilmiş sayılmasına rağmen üst üste iki duruşmaya gelmeyen veya vekil de göndermeyen şikayetçinin şikayetinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilir. Şikayetçinin veya vekilinin haklı mazereti halinde bu hüküm uygulanmaz.

      Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen karşılıksız çek keşide etme suçu hakkında, 3167 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uygulanmaz.

      Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin kapsamına giren suç nedeniyle;

      a) Hükümlü ve tutuklu bulunanların bu hallerinin derhal sona erdirilmesine ve tahliyelerine,

      b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde bunların dosyalarının ele alınarak hükümlüler hakkındaki hapis cezalarının çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına dönüştürülmesine, tutuklular hakkında talep edilmiş olan hapis cezaları yerine çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına hükmedilmesine,

      Mahkemesince karar verilir.

      Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce karşılıksız çek keşide etmiş bir kimsenin, bu tarihten sonraki üç ay içinde çek tutarını veya karşılıksız kalan kısmını yüzde on tazminatı ve 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine ödemesi veya 3167 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre düzeltme hakkını kullanmak suretiyle hamilin zararını karşılamış olması halinde şikayetten vazgeçme koşulu aranmaksızın,

      a) Hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına,

      b) Açılmış davaların düşürülmesine,

      c) Kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin bütün cezai sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına,

      Karar verilir.

      Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3167 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmüne aykırı fiilden dolayı yapılmakta olan hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına; görülmekte olan kamu davalarının ortadan kaldırılmasına karar verilir.

      Bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükümleri bütün kanuni sonuçları ile birlikte ortadan kalkar.

      Geçici Madde 4 – Bu Kanunun 10 uncu maddesi ile değiştirilen 3167 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde yer alan esas ve usuller belirleninceye kadar muhatap bankalarca yeterli karşılığı olmadığı için ödenmeyen çekler ile sonraki ödemelere ilişkin bilgiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca da bu bilgilerin bankalara duyurulmasına devam olunur.

      Geçici Madde 5 – Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca bu Kanunun yayımını izleyen bir ay içinde Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle belirlenecek esaslara uygun olarak yeni çek defterleri bastırırlar.

      Bankalar, bu tebliğin yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.

      Bankaların, ikinci fıkrada yazılı sürenin sonuna kadar müşterilerine verdikleri çek defterlerinden ötürü 3167 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca sorumlulukları her çek yaprağı için altmışmilyon liradır.

Yorum yaparak destek olabilirsiniz