GÜLÜMSE
Hadi gülümse bulutlar gitsin
İşçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıltaşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun
Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küskün
Bir kedim bile yok anlıyor musunİklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Kemal BURKAY
Güzel ülkemizde yaşanan hukuk depremi bitecek, bizde kutlayacağız. Üreten kazanır. Mücadele eden eğlenmeye hak kazanır.
Önerdiğim yazılar
- Kemal Kilicdaroğlu imza kampanyası ve açık mektubumuz.
- Zafer Çağlayan için hazırladığımız açık mektubumuz.
birlikte başaracağız.
Özgürlük Yok
Özgürlük bir özlemdir
Bir isyandır yüreklerde
Özgürlük yok
Bir atın üstünde uçmaktır
İndiğinde yok olur
Yoktur özgürlük
Bir kavgadır özgürlük
Barışı olmaz
özgür değilsin
Bir özlemdir isyandır
Bir sorudur özgürlük
Şıkları çok
Ortak cevabı yok
Özgürlük yok
İsyan var özlem var
Özgürlük kuş gibi uçmaktır
Dağların tepesini aşmaktır
Gökyüzüne ulaşmaktır
Özgürlük yok
Özlem var
Özgürlük şiirdir
Dizilir mısralara duygular
Belli belirsiz
Özgürlük yok
Özlem var
İsyan var
1971 ‘de içilen kahvenin hatrının bitmesine az kaldı 😦
zaman aşımına uğramayacak “hatır”lara…kalamış’a…
insanlığımızın geçtiği “fay” hatlarının kırılmaması dileği ile..
demokrasi hakkı verilmez arkadaşlar alınırrr sesımızı daha gür çıkarmak durmun dayız
Geri bildirim: Tweets that mention Çek yasası düzelir. Bayram olur. Biz Kalamış’da buluşuruz. « karşılıksız çek -- Topsy.com
Geri bildirim: Tweets that mention Çek yasası düzelir. Bayram olur. Biz Kalamış’da buluşuruz. « karşılıksız çek -- Topsy.com
Geri bildirim: Tweets that mention Çek yasası düzelir. Bayram olur. Biz Kalamış’da buluşuruz. « karşılıksız çek -- Topsy.com
Geri bildirim: Tweets that mention Çek yasası düzelir. Bayram olur. Biz Kalamış’da buluşuruz. « karşılıksız çek -- Topsy.com
tarafsız kalmamayı seçerek doğru yaptığımı biliyorum.
Admin iyi akşamlar,
Her ne kadar 1 yıla yakın bir süredir görüşmüyor olsakda ben blogu hemen hergün takip ediyorum. Yine bizim için ayrılık çanları çalmaya başladı. Zaman daraldıkça çırpınışlar da artmaya başladı.
Hayatın herkese özlediği yaşama kavuşturması dileğiyle
Uğur 26 (Eskişehir)
Uğur merhaba, işler nasıl gidiyor ?
Beni hatırlayanlara selam söylersin.
Bir gün görüşelim.
Admin merhaba,
Seni unutmak mümkün mü?
Taahhüt verip dışarı çıktıktan sonra geçim mücadelesine girdik. Bu süre içinde ben blogları takip ediyordum, birde ufak bir rahatsızlık geçirdim. Anlayacağın hem kesemizin hemde canımızın peine düştük. Taahhüt günü dolmasına az kaldı. Yine eylem yapma dürtümüz depreşti. Yumurta misali.
Bu arada siz yine geçen yılki mail adresini mi kullanıyorsunuz? Danışmak istediğim bir konu varda tabi ki müsaitseniz?
mail , telefon, ikametgah tüm adreslerim aynıdır.
çek mağduru profili
dolandırıcıların çek mağduru olmadığını biliyoruz
kelimenin gerçek anlamında çek mağduru toplumsal bir profil çiziyor
genelde bu profilin küçük burjuva karekterinde olduğunu söylemiştik
yani burjuva olma özleminde olan ancak hızla mülksüzleşen bir karekter
profil ve karekter onu oluşturan bireylerin davranış biçimlerini ve kültürlerinide belirliyor
çek mağdurlarının hak arama kültürü gelişmemiştir
genelde hazır buldukları koşulları kabüllenen,kafa yormayan,kısaca verili koşullarla hareket eden bir yapıya sahiptir borç mağdurları
şu anda yaşadığı zor duruma rağmen bunu gizlemeye çalışan,komşusundan utanan bir yapıdadır
bu yanıyla toplumun diğer kesimleri tarafındanda mağdur olarak algılanamamaktadır
dünün iş adamlarının bugünün mağdurları olduğuna inanan insan sayısı azdır
bu konum mücadelenin önününe önemli bir dezavantaj olarak çıkmaktadır
mağdur edenlerin işini kolaylaştırmaktadır
yapmamız gereken şey birlikte davranma kültürümüzü geliştirmektir
ekonomik koşullarda bunu zorunlu hale getiriyor
birkaç işletmenin bir araya gelerek daha güçlü ekonomik birliktelikler oluşturmasını zorunlu hale getiriyor
avrupa birliği kredi destekleri,kosgeb, birleşen firmalara kredi kolaylığı sağlıyor,hibe krediler söz konusu oluyor
gelecekte pazar içinde yer almayı düşünüyorsak birlikte iş yapma kültürünü bu günden geliştirmek zorundayız
belkide çek yasası musubetini böylece nasihata çeviririz
kalamış hepimizin kutlama yeri olur
birlikte başaracağız
kalamışta kahve içeceklere ;tarih atmayı unutmayın.
1968’de içilen kahvenin hatırı kalmamıştır. Önemle duyurulur:)
Sevgili Dostlar
Bende cek magduruyum kredi karti odemeyene ceza yok senet odemeyene ceza yok kacak yasamaktan biktim bu hukumetinde cek icin koklu cozum getirecegine kesinlikle inanmiyorum en iyisi butun cek magdurlari toplanalim teslim olalim bizleri stadyumlara hapis etsinler o zaman sesimiz daha guclu cikar dunyanin neresinde ekonomik suca hapis cezasi var. Saygilarimla
“Çek yasa tasarısı çalışmaları başlayacak”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Adalet Komisyonu gündeminde bulunan Çek Yasa Tasarısı’na ilişkin çalışmaları bir an önce başlatacaklarını bildirerek, ”Cezaevine düşmüş, düşme riski altında olan insanlarımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Umut ediyorum, bütçe görüşmeleri başlamadan önce bu konuda düzenleme bekleyenlere müjde vermek nasip olur” dedi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 1. bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Çek Yasa Tasarısına ilişkin düzenlemenin, TBMM Adalet Komisyonu’nda bulunduğunu anımsatan Ergin, ”çek mağduru” ifadesinin kullanılmasının doğru olduğunu belirtti. Ergin, çeki keşide etmekten, ödeyememekten dolayı cezaevinde olan, cezaevine girme tehdidi altında bulunanlara işaret ederek, konunun, sadece çekin borçlusu açısından değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Ergin, çekin alacaklısının da bulunduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Çek borçlusu, çek alacaklısı, piyasada dönen çek miktarı, çek aracılığıyla temin edilen likitide ihtiyacını etkileme potansiyelini beraber değerlendirme zaruriyeti var. Meclis tatile girmeden önce yapılan değerlendirme toplantısında, piyasada yaklaşık 200 katrilyonun üzerinde likit, nakit para yerine kullanılan çek miktarı olduğu belirtildi. Bu miktarda çekin yerine ikame edeceğimiz bir alternatif koymadan, çeke mevcut olan güveni sarsacak bir tedbiri almanız, piyasadaki faiz oranını, ekonomik dengeleri etkileyebilecek bir hadisedir. Cezaevine düşmüş, düşme riski altında olan insanlarımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Komisyonda bekleyen Çek Yasasına ait çalışmaları bir an önce başlatacağız. Hükümetin diğer bakanlıklarıyla koordine içerisinde, komisyonda diğer partilerden üye arkadaşlarımızla mutabakat noktasında arayışımız devam edecek. Umut ediyorum, bütçe görüşmeleri başlamadan önce bu konuda düzenleme bekleyenlere müjde vermek nasip olur. Bununla ilgili gayretimiz, çalışmamız var. Siyasi parti temsilcilerimizle bu diyaloğu önümüzdeki haftadan itibaren devam ettireceğiz.”
14 Ekim 2009
herkese geçmiş olsun. bu adamalar açık açık hapisi kaldıramayız diyor. yoksa piyasalarda likidite sorunu olurmuş. 200 katrilyon çek dönüormuş. çek mağdurları likidite sorununa kurban gitti yani. ya zaten bu türkiye’de suçlu olanlar dışardadır. suçsuzlar hapiste. adam öldürürler tutuksuz yargılanır. birine küfredersin hapse atarlar.suçumuz anadolu coğrafyasında doğmakmış
degerlendirmen icin teşekkür ederim.dogru söze ne denir.
açık açık çek senet gibi vadeli kullanılmaya devam edecek diyor.yani eskisi gibi siz çeki senet gibi kullanın ama ödeyemezseniz sizi çek kullanmış gibi yargılarız diyor ve hapse atarız diyor. kafalarına bi gün taş düşecek bunların
Hüseynik”ten çiktim seher yoluna
Can agrisi tesir etti koluma
Yaradanim merhamet et kuluna
Yazik oldu yazik su genç ömrüme
Bilmem su felegin bana cevri ne
Telgrafin direkleri sayilmaz
Atik hanim baygin düstü ayilmaz
Böyle canlar tenesire koyulmaz
Yazik oldu yazik su genç ömrüme
Bilmem su felegin bana cevri ne
Lütfü gelsin telgrafin basina
Bir tel vursun Musul”da gardasima
Yazik oldu yazik su genç ömrüme
Bilmem su felegin bana cevri ne
——–G.A.
Gitmem gerek bu şehirden
Bir rüya oldun sevdamın gergefinde
Neden çocuklar beni gösteriyor
Yağmur yağsa güneşin yerine
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret
Sensizlikten olsa gerek
Çekilmez oldu buralar
Hep benle beraber bulamadıklarım
Bak cesaretim yok artık
Geç oldu yorgunum
Yine deli oldum sayende
Saçında rüzgar
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret
Ayrılıktan olsa gerek
Gecikiyor sabahlar
Hep benle beraber unuttuklarım
Dönmüyor epeydir başım
Denizler yalan
Sevmek ateş olurmuş derler
Yanmak yalan
Şimdi öyle uzakki geldiğim yollar
Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz
Bir çocuktum sevmiştim
Avuçlarımda aynalar
Gayret et güzelim elini uzat
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret
——–Düş Sokağı Sakinleri M Y Y
Sevgilim
Sevgilim,
başlar önde, gözler alabildiğine açık,
yanan şehirlerin kızıltısı,
çiğnenen ekinler
ve bitmez tükenmez ayak sesleri :
gidiliyor.
Ve insanlar katlediliyor :
ağaçlardan ve danalardan
daha rahat
daha kolay
daha çok.
Sevgilim,
bu ayak sesleri, bu katliâmda
hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu,
fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden
güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan
gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman…
NAZIM
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal!
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.
NAZIM
tabiki eskisi devam edecek, zaten hep varolan bir taneydi, bazıları değiştirdiklerini sanmış olabilirler zaman zaman ama değil..dünya hep aynı dünya…
dünyanın fiziki olarak değiştirilemiyeceği düşüncenize katılıyorum
dünyanın üzerinde yaşananların değiştirilebileceği düşüncesindeyim
Herşeye ve herkese rağmen burası haalaa güzel…
Bakir alan gibi 🙂
Acil Demokrasi yakasından duman yükseliyor :))
yok yok kontrol altında 🙂
ya da körüklüyorum :)))
ateş olmayan yerden duman çıkmaz
söndürmeyelim o zaman…
yangına körükle gidip söndürüldüğü nerde görülmüştür
herşey yanacak
külleri üzerinden yeni bir dünya kurulacak
kalamışta buluşacağız
biz her türlü buluşuruz kalamışta da..
yok öyle küller üzerinden yeniden kurulacak bir dünya
yangın körüklemek diyip geçmeyin söndürülebilir de, körüğü ne tarafa önemli
yeniden kurulacak bir dünya yoksa eskimi devam edecek
Milyar kaçırana ‘öde git’ olmaz
Bakan Babacan ”Gümrükten bardak kaçıranı hapse atıyoruz. Vergi kaçırana ‘Buyur kardeşim öde git’ demek olmaz” dedi
03 Ekim 2009 Cumartesi, 12:59
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hükümetin IMF Dünya Bankası Yıllı
Toplantıları’nın ardından vergi çalışmalarına odaklanacağını söyledi. “Toplantılar bittikten sonra bir numaralı projemiz vergi konusudur” diyen Babacan, Gelir İdaresi, Gümrük İdaresi ve Sosyal Güvenlik Kurumu
arasında bir vizyon birliği sağlanması gerektiğini bildirdi. Devete yapması
gereken ödemeyi yapanla yapmayan arasında harmonizasyon
yapılması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Bardak kaçırıp gümrük vergisini
ödemeyeni hapse atarken,miyarlarca vergi kaçırana ‘Buyur kardeşim, öde git.
Allahaısmarladık’ demek doğru gelmiyor” dedi.
patron gözükmüyor ?
patron iyice az raslanır oldu
ab de yok ortalarda
ab biraz rahatsızdı, umarım iyidir..
ben buralardayım.
cumartesi günleri, görüşmelerim oluyor. Mağdurlar ile görüşüyorum.
Acil Demokrasi geldi, blog işlerimiz rahatladı. sağolsun.
Burhan İŞCAN, çocuklarıma hakaret etmeye devam ediyor.
İstanbul ‘da bir dayanışma toplantısı yapılacak.
çalışıyoruz. bildiğiniz gibi.
sevgiler size.
Çocuklar dünyanın en saf en masum varlıkları. onlara kimse hakaret edemez. Burhan İşçanın da böyle bir niyeti olduğunu sanmıyorum.emeklerinize teşekkürler Admin.
merhaba Konfucyus,
ben görevimi yapıyorum. Hepimiz üzerimize düşen görevleri yapıyoruz.
Burhan İŞCAN ‘a yanıt vermemekde, davaya saygım gereğidir.
Burhan İŞCAN ‘ında oğlu vardır. Burhan İŞCAN ‘ın oğlununda özgür olması için emek harcıyoruz.
Burhan İŞCAN ‘ın hakaretlerini sürdürmesi, elbetteki normal bir hareket değildir. İsteyerek yaptığınıda sanmıyorum.
Burhan İŞCAN ‘ın oğlu cezaevindedir. Ben onun oğlunun özgür olması için çalışıyorum. Doğru ya da yanlış bir şeyler yapıyorum.
Bunlar olurken, kendisinin benim oğluma-kızıma hakaret etmesi elbetteki normal değildir. Elbetteki normal davranış değildir.
Ben bir yere başkan seçmiyorum. Lider belirlemiyorum. Benim bunlarla ilgili suçlanmam anlamsızdır.
Sadece bir blogum var. Burayı yönetiyorum. Mağdurda değilim. Görevimi yapıyorum.
Herşeyin yeri vardır. Başka bloglarda yapılan yorumlara yanıt verme yeri burası değildir. Buna izin vermediğim için, 6 yaşındaki bir kızın onuruna laf edilmesi, evet normal değildir.
Meclisin açıldığı gün, eylem planlarını tartışmak yerine böyle anormal konularla uğraşmam üzücüdür. Evet üzüldüm. Üzülme hakkımı kullanıyorum.
Sinirlendim. Evet sinirlenmeye hakkım var. Öfkem geçti. Bilgisayar ekranların ardından atışmayacak kadar olgunum.
Bunlar olurken, blogdaki en aktif yorumcu hala Burhan İŞCAN ‘dır. Kendi bölümünde izleyebilirsiniz.
Sevgili admin yazdığım yazıdaki nik bana ait !değil bunu lütfen düzeltirsen sevinirim. benim nikim bu zatı muhteremin ismi ile değişmesin lütfen değiştirin….
anlamadım ?
Adalet Bakanı Sadullah ERGİN ‘in önemli bir sözünü hatırlamak gerekiyor.
”
Onurlu insanların onurlarıyla oynamaya, hiç bir onursuzun hakkı yoktur.
“
evet unutmamak lazım bu sayfayı 🙂
…………………….. . *
bazı arkadaşlar unutmuş gibi görünüyor
hatırlayanlarla buluşuruz biz de sn. acil demokrasi… unutanları unutmadan keyfimize keyfimize ortak ederiz…
yani diyorum ki unutanlar problemlerinimi çözdüler
nedenleri üzerinde biraz kafa yorsak mı
siz buyrun..
ben yeterince yorgunum..
yani diyorsunuz ki ben can beyin geyik muhabbeti suçlamasıyla karşı karşıya kalmak istemiyorum
bugündemi çalışıyorsunuz
niye bugünün ne özelliği var ki? :))
köleler bile ctesi günleri öğleye kadar çalışıyor
her halde kalamışı siz finanse edeceksiniz
gerçi yukarıdaki oylamaya göre can atak ısmarlayacak gibi görünüyor
siz kahveleri ısmarlarsınız olur biter
köle olmak lazım desenize..
birilerinin kahve içmesi için birilerinin çalışması kadar doğal birşey olamaz
*- /…………….——***–…””””
bu sayfayı unutmamak lazım 🙂 hedeften sapmamak lazım….
Gülümse…
mehtap hanım
bu sayfayı unutmamak lazım
bu sayfa gelecek güzel günlere olan inancımızın sembolüdür
bsa,can atak,firari hakan,levent neredeler
bir merhabayı çok görmüyorlardır umarım
birlikte başaracağız
o günler gelecekmi diyorsunuz emeği geçen herkeze teşekkürlerr….
ÇIKTI ALIP YOLLİCAM ACİL OLURSA SEVİNİRİM …
KARŞILIKSIZ ÇEK İLE İLGİLİ
SON HABERLER NEDİR ?BİLGİ VEREBİLRMİSİNİZ EKİMDE HAPİS CEZASI KALKICAKMI ? BİLGİ ALABİLİRMİYİN CEZAEVİNDEN HABER BELİYORLAR
MERSİN/TARSUS
karsiliksizcek.wordpress.com
herbal alternatives
Sormak istediğim bir konu var.benim çeklerimin karşılığı olan bedeli açtığım alacak davasından temlik ettim.Ancak davacının avukatı avukatlık ücretini alacağım diye davadan vaz geçmiyor ve dava hala sürüyor.Karşılıksız çekten dolayı ceza yemeyeyim diye temlik yaptımBunun kanuni bir yolu yokmu.
SAYIN AV.RAHMİ OFLUOĞLU
(SİTENİZDEKİ SORU YAZINIZA ATFEN)
Kıymetli dostum;
Çek konusunu hükümet bilinçli olarak sürüncemeye sokmuştur. Bu husus sizin yazılarınızda da mevcuttur. Hükümet AB yolunda hem istekli hem isteksizdir. Bu durum uyguladığı yolsuzluk ekonomisi politikalarının işleyişine bağlıdır. Hükümet aslında vakit kazanmak istemektedir. Neyin vakti? NEMALANMA SÜRECİNİ UZATABİLMENİN VAKTİ. Yani vaktin kalmadığını hükümet de bilmektedir. İşaretler çoktur. Yargıtay Onursal Başkanı Sabin Kanadoğlu açıkca kapatma davasını hatırlatmıştır. Ne kadar dayatmacı da olsa, kurumlarla arası bozuk olan bir iktidar vardır.
Bu iktidar şimdi de bir şans yakalandığını iddia etmektedir. “güneydoğu açılımı” yada “KÜRT AÇILIMI” şeklinde bu şansı değerlendirmek istemektedirler.
Sevgili “Haberturk.com” okuyucuları,
Kavramların “tespiti” ve yukarıdaki çıkarımlar sonrası bugünün Türkiye’sine baktığımda; son 7 yıldır hükümet edenler açısından çok önemli bir soru ortaya çıkıyor: Seçkinler iktidarına hizmet etmek için iktidar seçkini mi olacaklar yoksa iktidar seçkini olmayı kabul etmeyip, “gerçek bir halk iktidarı” tesis etmek için mi çalışacaklar?
Daha değişik sorayım; “yerli seçkinlere” dokunur görünüp “küresel seçkinler” ile işbirliği mi yapacaklar !
Bugün AKP’nin “karar noktasında” durduğu “ayrım da” tam olarak bu ! Sistemle “halk adına çatışmaya devam mı edecekler” yoksa “sistemle huzur arayışına mı” girecekler…
Bugüne kadar AK Parti’nin, iki rolü de iyi oynadığı ve “denge” konumunda kaldığı söylenebilir. İşte kendisine yüzde 46 oy getiren en önemli dinamik de bana göre burada gizli; halk adına “yerel seçkinlere baş kaldırır” görünmek ama aynı zamanda bazen “küresel seçkinler” ile işbirliği yaparak “bulunduğumuz bölgede denge” dinamiği yürütmek ! Sonuç: Türkiye’de “doktrin olarak” doğmuş ve “benimsenerek” iktidar olmuş bir yapı var mı ? “Seçkinler mi iktidar da” yoksa “iktidardakiler mi seçkinleşiyor” noktalarında “sentezi” sizlere bırakıyorum ve AKP’ye bir kez daha sesleniyorum; “yerel ve küresel seçkinlere açtığınız veya açmış göründüğünüz” savaştan vazgeçerseniz; BU HALK SİZİ UNUTUR !
SON SÖZ : “Seçkinler iktidarına hizmet etmek veya iktdar seçkini olmak” Türk Halkının yararına değil…Sistemle “dalaşmaya” başlayan AKP “bundan asla geri adım atmamalı” ve “seçkinler iktidarı” bitene kadar bu “savaş “devam etmeli ! Teslim olursa; sonu olur !
NOT : Burada “seçkinler” olarak tespit ettiğim asla TSK değil ! Kendi çıkarları için bu ülkeyi “çekip çevirenler, Hükümetler kurup devirenler” ve gerektiğinde TSK’yı da kışkırtmaya çalışanlar !
y.bulut
İŞTE BU AÇIDAN BU AÇILIM KIYMETLİDİR.
ve başbakan bu projeyi sabote edcek herkesi uyarmaktadır.
BU PROJE İÇİN 15 AĞUSTOSTA APO HAZRETLERİNİN GÖRÜŞÜ BEKLENMEKTEDİR.
MUHTEMELEN PKK YA AF ÇIKMASI OLASILIĞI KUVVETLİDİR.
ÖTE YANDAN YENİ ÇEK YASASI ÇIKMASI DA ELZEMDİR. FAKAT BAŞI BANKALARIN ÇEKTİĞİ BİR MUHALİF LOBİ DE MEVCUTTUR. HER GÜN HER DAKİKA KRİZ ARTMAKTADIR. ÜÇ AY ÖNCE 3MİLYON OLAN KARŞILIKSIZ ÇEK MİKTARI 10 MİLYONA ULAŞMIŞTIR. İCRA DAİRELERİ VE İCRA DEPOLARI DOLUDUR. TAM BİR SOSYAL FELAKET YAŞANMAKTADIR.
ŞİMDİ DÜŞÜNÜN, DÜŞÜNELİM.
HAPİSHANELERDE KAÇ PKK MİLİTANI YATMAKTADIR. BU DOLULUKTA HAT SAFHAYI BULMUŞ HAPİSHANELERİN KAÇTA KAÇI ORANINDADIR.
YA DİĞER SUÇLAR. YOLSUZLUK SUÇLARI. RÜŞVET SUÇLARI HANGİ ORANLARDADIR.
HAPİSHANELERDEKİ ALİ DİBOLARIN ORANI NE KADARDIR. ASLINDA AFTAN HAKİKİ ANLAMDA İSTİFADE ETTİRİLMESİ İSTENEN DE BU GURUPTUR.
İşte çözüm burda. Büyük İskender zekası. Bir kılıç darbesi ve iş bitti.
Yani genel affın çok gerekli olduğu kabullendirilecek. Ve genel afla iş bitiri
lecek. bu durumda bankalara da söz hakkı kalmaz. alacaklıya da. Ve hatta karşı çıkan yargıtay da olsa onlarada.
Zaman mı. 20 ağustos. Ve tabiki apo hazretleri şımarıp yeni dayatmalarda bulunmazsa.
Peki biz ne yapmalıyız. MUTLAK DERNEK KURMALIYIZ.. Her ihtimale karşın birleşmeliyiz. niçin. Ekimde hükümet gidici. Mutlak bizim sorunlarımızı ön plana çıkartmalı ihtimallere bırakmamalıyız.
ZATEN ÇEK MAĞDURU OLMAMIZIN SEBEBİ DE İHTİMALLER DEĞİLMİ. TUTMAYAN İHTİMALLER.
OYSA ŞİMDİ YASAL HAKLARIMIZ VAR. VE 210 GÜNLÜK BİR KAYBIMIZ. BUNU ELDE ETMEK BİZİM ELİMİZDE. BİRLİKTELİKTE.
OLMAK VEYA OLMAMAK. İŞTE MESELE BU.
VAR OLDUĞUMUZUN İSPATI.
YADA OLMADIĞIMIZIN ZAYIF GÖRÜNTÜSÜ.
OLMAK VEYA OLMAMAK.
DERNEKSEL OLMAYAN HER ÇALIŞMA AKİM KALACAKTIR. ANCAK BİR DERNEK, NE KADAR AZINLIK OLURSA OLSUN MESELEYİ HER ZAMAN ÇÖZER. TARAF BULUR.
SİZİ VE BENİ DÜŞÜNÜN. DERNEK VARMIŞ GÖSTERİMİYLE, “SÖZDE BAŞKANLIKLA” NELER YAPTIK. KİMLERLE TEMASA GEÇTİK. KİMLERİ TARAFIMIZA ÇEKTİK. MEDYAYI BİLE. YA DERNEK NELER YAPMAZ Kİ.
SÖZÜN ÖZÜ SAYGIDEĞER MÜŞFİK VE KADİM DOSTUM. OLMAK VEYA OLMAMAK İŞTE MESELENİN ÖZÜ BU.
YOKSA DİĞER ŞEYLER HEPSİ VAR. HER ŞEY HAZIR. BİZ HAZIR DEĞİLİZ.
BURHAN İŞCAN
HAK VE ONUR SAVAŞCISI YALNIZ KURT
Acil olarak çek mağdurlarının örgütlenmesi gerekiyor.Bende elimde olmayan nedenlerden dolayı mağdurum.Mücadele etmeye çalışıyorum ..Ne yapacağımızı söylerseniz size katılırım.ilginize ayrıca teşekkür ederim.
Kimse size ne yapacağınızı söylemez – söyleyemez Sn. Suna,
İçinizden geliyorsa, zamanınız ve olanaklarınız uygun ise dernek faaliyetlerine, AIHM başvuru faaliyetlerine katkıda bulunabilirsin.
Veya blogdaki sayfalara yorum bırakarak blogun internette görünürlüğünü arttırabilirsiniz.
Tartışılan konulardaki tüm düşünceleriniz bizim için değerlidir.
saygılar
BURHAN İŞCAN
Temmuz 25, 2009, 5:12 pm üzerinde
BİZDE DEDİK SAYIN YAĞIZ BİZDE DEDİK
“YA SEZAR OLMAYACAKTINIZ, YADA SEZARLIĞIN GEREKLERİNİ YAPIN”
DEDİK.
DEDİLER Kİ BİZ ALİ DİBOLARI DİNLERİZ ANCAK. HANİ ŞU GEMİCİKLERİN SAHİPLERİNİ.
VE DEDİLER Kİ BİZE ZAMAN LAZIM
“YA AT ÖLÜR, YA SEYİS ÖLÜR, YA PADİŞAH
VAKİTDE KALMADI YA
EKİME AZ KALDI.
YA HÜKÜMET GİDER.
YA PARTİ KAPATILIR.
YADA ERKEN SEÇİM OLUR.
OLUR DA OLUR.
AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER.
BİZİM ÇEK YASASI DA BİR YILAN HİKAYESİ OLUR.
OLURMU OLUR.
BAĞIMSIZ YARGI YOK.
TARAFSIZ YARGI ONU HİÇ ARAMA
YARGIYA ADALETE GÜVEN BİR BAŞKA BAHARA
ASKERE BASKI SONSUZ.
MEDYAYA BASKI ONU HİÇ SORMA
HER KESE BASKI
EŞBAŞKAN DAĞITIYOR.
DEVLET MALI DENİZ DİYOR.
BİZLER NE YAPIYORUZ.
BAHARI BEKLEYEN KUMRULAR GİBİ, DÜŞÜNÜYORUZ VE KABARIYORUZ NASRETTİN HOCANIN HİNDİLERİ GİBİ.
ÇOK BÜYÜK MEZİYET BU DÜŞÜNMEK VE BEKLEMEK.
hani pankartlarımız olacaktı.
şiirsel ve çarpıcı sloganlar üretin bu ara
ve yirmi savaşcı lazım çoğunluğu anne, eş ve bacı
savaşa devam salı ankara da
DSP’li Yağız’dan, Başbakan’a Soru: Pankart Açmak Demokratik Bir Hak Değil mi
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Gezilerinde, Bazı Vatandaşların Taleplerini Dile Getiren Pankartlar Açtıkları İçin Güvenlik Güçlerince İtilip Kakıldıklarını Belirtti, “Suç Oluşturmayan İfadelerin Yer Aldığı Pankartlara Neden Tahammül Edilemiyor” Diye Sordu.
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın gezilerinde, bazı vatandaşların taleplerini dile getiren pankartlar açtıkları için güvenlik güçlerince itilip kakıldıklarını belirtti, “Suç oluşturmayan ifadelerin yer aldığı pankartlara neden tahammül edilemiyor” diye sordu. Aracınıza özel aksesuarlar için tıklayın!
Yağız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesinde, şu sorularına yanıt istedi:
-Gezileri sırasında devlet büyüklerine sadece gül vermek ve sevgi tezahüratı yapmak mı demokratik bir haktır?
– Vatandaşların hakaret ve şiddet içermeyen pankart açmaları suç mudur, yoksa demokratik bir hakkın kullanımı mıdır?
– Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erzurum gezisinde olduğu gibi pankartı açan esnafın polisler ve korumalar tarafından bulunduğu yerden itile kakıla uzaklaştırılması anti-demokratik bir uygulama değil midir?
– Böyle bir uygulama, vatandaşların, içinde sevgi sözcükleri de olsa pankart açmalarına izin verilmeyecek anlamına mı gelmektedir?
– Vatandaşların ister protesto, ister sevgi içeren pankart açmalarından neden çekinilmektedir? Neden vatandaşlara sert karşılık verilmektedir?
– Bu tür uygulamalar, güvenlik güçlerinin, dolayısıyla onların şahsında devletin vatandaşlara güvenmediği anlamına gelmez mi?
– Pankart açılmasına tahammülsüzlüğü, yaşadığımız sürecin moda ifadesi olan demokratikleşmeyle bağdaştırmak mümkün müdür?
– Yasaklamak yerine belli bir mesafede olmak koşuluyla vatandaşlara pankart açma ve tepkisini şu ya da bu biçimde dile getirme özgürlüğünün tanınması demokratik bir tutum olarak değerlendirilemez mi?
– Bu konudaki uygulamaları keyfiliklerden kurtarmak için demokratik usul ve teamüllere uygun olarak çerçevesi belirlenen bir düzenleme yapılamaz mı?
– Vatandaşa da böylece -itilip kakılmak, azarlanmak veya bulunduğu yerden zorla uzaklaştırılmak yerine- neyin yasak, neyin serbest olduğunu bilerek hareket etme özgürlüğü tanınamaz mı? (ANKA)
sizinle bir şiir paylaşmak istiyorum bu sabah. SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ ”YAŞAMAK DEĞİL BENİ BU TELAŞ ÖLDÜRECEK” O TELAŞLA BIRAKIN PARİS YOLUNDA ILIK RÜZGARLARA TARATMAYA SAÇINIZI, SEVDİĞİMİZLE DOYASIYA BİR SOHBET BİLE EDEMEDİK. GÖZÜMÜZ SAATTE SEVİŞTİK HEP KONUŞUR GİBİ SEVİŞTİK, YARIŞIR GİBİ ÇALIŞTIK. HEP YETŞİLECEK BİR YERLER VARDI ARANACAK ADAMLAR,YAPACAK İŞLER BİR SONRAKİ GÜNÜN TELAŞI BİR ÖNCEKİNİN TERSİNE BULAŞTI. BAŞKALARININ HAYATI,BİZİMKİNİ AŞTI. KÖR KARANLIKTA ÇALAR SAAT YERİNE KUŞLUK VAKTİ,KIZARMIŞ EKMEK KOKUSU VEYA YAVUKLU BUSESİYLE UYANMA DÜŞLERİNİ HABABAM ERTELEDİK. 20’Lİ YAŞLARDA 30′ KURDUK YAŞAMIN SAATİNİ 30’LARIMIZDA,40’LARA BELKİ SONRA 50’LERE LAKİN ÖYLE YANLIŞ KURGULANMIŞTI Kİ HAYAT KUŞLUKTA UYANMA FIRSATINI SUNDUĞUNDA SİZE ARTIK UYKU GİRMEZ OLUYOR GÖZLERİNİZE DOYASIYA SÖYLEŞMEK, TELAŞSIZ SEVİŞMEK İÇİN BOL ZAMANA KAVUŞTUĞUMUZDA, SÖYLEŞECEK,SEVİŞECEK HİÇ KİMSE KALMIYOR YANINIZDA. ÖZENLE YARINA SAKLADIĞINIZ BİR SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ.
çok güzel şiirdir. Ben izninizle tekrar yazıyorum. biçimi bozulmuş.
çok teşekkür ediyorum.
SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ
Yaşamak değil bizi bu telaş öldürecek,
Bırakın Paris’te ılık rüzgarlarla
Taratmayı saçlarımızı,
Sevgilimizle doyasıya sohbet bile edemedik biz,
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişilecek bir yerler vardı,
Aranacak adamlar, yapılacak işler,
Bir sonraki günün telaşı,
Bir öncekinin terine bulaştı,
Başkalarının hayatı bizimkini aştı,
Kör karanlıkta çalar saat sesi,
Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu,
Veya yavuklu öpücüğü ile uyanma düşlerini,
Hababam erteledik,
20 li yaşlardan 30 lara kurduk saatin alarmını.
30 lardan 40 lara, sonra 50 lere
Öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,
Kuşlukta uyuma imkanı sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize,
Doyasıya söyleşmek, telaşsız sevişmek
İmkanına kavuştuğunuzda,
Söyleşecek sevişecek kimse kalmıyor yanınızda
Özenle yarına sakladığınız
Bir sarı lira gibi ömrünüz,
Vakti gelip te sandıktan çıkarttığınızda,
Birde bakıyorsunuz ki
Tedavülden kalkmış, , , ,
Erel BLEDA
ve tabii bu şiirin öyküsünüde paylaşmamak olmayacak.
cümleler Can DÜNDAR ‘ın bir yazısına aitdir. “Ödünç Hayatlar” adlı bir yaşgünü yazısı imiş. Sonra şiir oluyor bu cümleler. Büyükelçi Tansu BLEDA ‘nın eşi Erel BLEDA ‘nın imzası ile yayınlanıyor.
internet güzeldir.
Günaydın arkadaşlar
yıne don gıymeden uyumuşsunuz ne aFFI
ben bu sayfayı çok sevdim, çok huzurlu…
Ben de sizinle aynı görüşteyim Mehtap Hanım,,
Bu kadar acı gerçek arasında biraz romantikliğin bize bir zararı olmaz herhalde…
burası romantizim yaşama yeri değil yas tutma yeri
Başınız sağolsun…Ama daha önce bize başka bir arkadaş ‘romantik’ kelimesini uygun görmüştü…O yüzden kullandım.
dostlar sağolsun
romantizmi düşünmemiştim, ben bu sayfada huzur ve gelecek bayram gününü görüyorum. ileriyi görebilmek güzeldir, geçmişi herkes bilir.
sn. admininde dediği gibi;
“birlikte başaracağız”
🙂
kalamış gerçeği
hayellerle gerçek arasında gidip geliyoruz
hayeller mücadelenin itici gücüdür
kalamış hayali kurarken ister istemez yaşadığımız sürecinde değerlendirilmesi gerekiyor
biraz gerilere gidiyorum
af tartışmalarını hatırlıyorum
yakın geçmişte çek mağduru bloklarına hakim olan tartışma af tı
bu gün geleceğin kendi ellerimizde olduğunu,
sorunun bir demokrasi sorunu olduğunu,yaptığımız veya yapacağımız eylemlerin programının başarıyla birebir orantılı olduğunu, hepimiz öngörebiliyoruz
özgür bloglar demokrasi okullarıdır
çok farklı siyasi tercihlerimiz olabilir-olmalıdır
demokrasinin gereği budur
çok sesliliği insan hakları ihlalleri ve demokrasi mücadelesi önüne engel olarak koyduğumuzda, birşeyleri birbirine karıştırıyoruz demektir
oysa demorasiden yana olanların çok geniş bir cephe oluşturması,demokrasinin doğasından
kaynaklanır
demokrasinin doğasına uygun davranmalıyız
en uçtaki düşüncelerin ifadesinin,düşünce özgürlüğünün doğal bir sonucu olduğunu hazmetmeliyiz
demokrasi monologlar silsilesi değildir
çok sesliliktir
çok seslilik içinde temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkma bilincidir
burhan beyin yanlız koğboyluğu benim demokrasi anlayışıma uymuyor
birlikte düşünüp birlikte davranamadığımız sürece sınıfta kalmamız kaçınılmazdır
hep birlikte kalamışta olma umuduyla
GÜL düşün GÜLİSTANLIK olalım….
Hz. Mevlana
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları, yalnız pazarları
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap: Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve, çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın, güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
NAZIM HİKMET
her ne kadar en büyük derdimiz olsada tek derdimiz çek yasası değil
ne zaman üzerimizdeki hapislik kalkar
ekonomik kriz biter
borçlarımızı ödeme imkanı buluruz
işte o zaman bayramdan söz edebiliriz
ya da gidişat düzelmezse
kafayı yiyip hergün bayram yaparız.
Güzel günlerin çok yakın olmasını tüm kalbimle diliyorum.
Evet ! Hep birlikte başarıp, hep birlikte kutlayacağız. Cezaevindeki yakınlarımız şeref konuklarımız olacak 🙂
Hayaller gerçek olsa…