Blog benim tarafımdan, çek yasası ‘nda varolan adaletsiz hükümleri anlatmak için kurulmuştur.
- Özgür bir platformdur. Katılımcıları ile büyür.
- Özgür düşünceyi, fikri hakları savunur.
- Özgür yazılım ürünlerini destekliyoruz.
- Borca hapis cezasına karşıdır.
- Çek yasasının adil olmadığını anlatır.
- İnsan hakları ihlallerine karşıdır.
- Hukuki temellere dayalı planlı eylemleri destekler.
Biz kimiz ?
ACİL DEMOKRASİ kimdir ?
Şimdilerde benzerine pek nadir rastladığımız,
eski istanbul beyefendilerindendir kendileri
şener şenin muhsin bey tiplemesi biçilmiş kaftandır kişilik tarifine
arabesk söylemek isteyen çek mağdurları ise birer ali naziktir onun gözündegörmüş geçirmiş insandır ( görmediğine birşey yapmamıştır 🙂
tabi kader ağlarını örerken adam seçmiyor
muhsin beyi de pardon acil beyi de almış çarklarının arasına
canı biraz yanmış ama
kardeşlik sevgi dostluk türküleriyle büyüdüğünden
öfke,kin,nefret gibi kavramlar ona uzakmışherzaman demokrat bir kişiliği olduğundan geçmişte,
problemleri çözerken hep demokrasi şablonunu kullanmıştır.
artık beklemeye pek vakti kalmamış olacak ki
çok geç olmadan gel bu sefer diyor ismini nikine koyduğu çağrısındaa.b. 22.ağustos.2009
a.b. kimdir ?
ab yi biraz kilolu
saçları bir miktar dökülmüş
yuvarlak yüzlü
bıyıklı
afacan bakışlı
kahverengi gözlü
çevresine sert görünen
çok duygusal
dışa açık sosyal kişi görüntüsü çizen
aslında içine kapanık
kendi içinde fırtınalar yaşayan
dışarıdan titiz görünen
kendi içinde boşvermiş olan
bir dost olarak canlandırıyorum
Acil demokrasi 19.ağustos.2009
BSA 33
Memleketinin plakasını bulunduğu her yere yazacak kadar fanatik mersinli olan arkadaşımızın nikindeki bsa harfleri ise çek yazma eylemine tepki için ( Bida Sakın A ) cümlesinin baş harflerinden almıştır.
centilmenlikte acil demokrasinin dişli rakibidir.
günaydın demeden siteye girmez.
yorum yapan yoksa kimse yokmu diye sorar
görgü kurallarına harfiyen uyar
sinirlerine hakimdir
çok kızdımı gülme işareti gönderir (tamam birader sen haklısın hadi var git işine der gibi)a.b. 18.ağustos.2009
ADMİN (Müdür)
ben dedim bak abi bi eyleme katıl en azından görün insanlara
yok olmaz dedi
çekinenler olur dedi
çok ince düşünüyor
derin biri
sisli puslu havaların adamı
ne zaman nerden çıkacağı belli olmuyor
geri plan,perde arkası mevkileri seviyor
üç tane melek bulursa çarli olması içten bile değil
a.b. 18.ağustos.2009
Sayın Site Admin’i,
Doğrudan size E-Posta yollayamadığım için tekrar burada yazmak zorundayım:
2 gün önceki yazılarımda konu ettiğim ve Mart 2011 itibariyle İngilizce hazırlanmış olduğu belirtilen 2001 adet AİHM müracaat dilekçesinin akibeti nedir ? Bunlar kimdedir ? Yollanmış mıdır ?
Saygılar
bunun yanıtını vermiştim. tekrar anlatmama gerek var mı ?
Ben bu soruyu öncelikle Bay Rahmi Ofluoğlu’na sormuştum, o da size sormamı istemişti.
Bunun üzerine 9 Eylül’de size de sordum.
Sizden yanıt gelmeyince Bay Ofluoğlu’na tekrar tekrar sordum; sonunda bunun şaka yollu, ironik bir ifade olduğuna dair açıklaması geldi.
Ben de sormayı bıraktım.
Göreceğiniz üzere size soruyu yönelttiğim tarih 9 Eylül 2011 dir.
AIHM ile ilgili eski yazıları tekrar yayınlamayı düşünüyorum. Başvuracak arkadaşlara yardımı olabilir.
Kosiad kuruluncaya kadar olan süreci ben, Acil Demokrasi ve üç avukat arkadaş takip ediyordu. Ben bu “eski” süreci biliyorum.
Güncel olan durum Kosiad ‘ın açıkladığı gibidir.
Rahmi Ofluoğlu, iyi bir hukukcu ve iyi bir insandır. Durumu doğru analiz ederek, iyi bir karar verdiğine inanıyorum.
valla en kötü sey budur bence hayalleri bittigi andır insanın
Elinize sağlık bilgilendirdiniz icin beni cok saolun
SAKARYADA HUKUK SKANDALI
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi 3 ay içerisinde 2 farklı karar verince dava sahibi Bölge İdare Mahkemesi Başkanı ve bir hakimi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet etti.
Kaymakamlık izni
İbrahim Murad AKBAŞ’ın babası İzzeddin AKBAŞ 13 Aralık 2009 tarihinde yaşamını kaybettik den sonra, babasının hastanede ihmal yüzünden öldüğünü öne süren Akbaş, sorumlular hakkında dava açmak istedi. Cumhuriyet Savcılığı, suçlanan Yenikent Devlet Hastanesi yetkilileri ve suçlanan doktorlar hakkında Adapazarı Kaymakamlığı’ndan soruşturma izni istedi. Adapazarı Kaymakamlığı da soruşturma için aralarında suçlanan hastanenin Başhekim yardımcısını MUHAKKİK(Araştırma raportörü) olarak atadı. Muhakkik de kendine şikayet edilen hastanenin doktorlarından 3 kişiyi BİLİRKİŞİ yapmış, doktorlardan bir tanesi TEDAVİ EDEN doktor. Bu doktorların hazırladıkları raporda ihmal olmadığını belirttiler. Rapor üzerine Adapazarı Kaymakamlığı ölümde ihmalleri olduğu öne sürülen 5 DOKTOR (3’ü Bilirkişi 1’i bilgisine başvurulan doktor) hakkında soruşturma izni vermedi. Kaymakamlık Bilirkişiyi suçlanan doktorlar zannedip soruşturma izni vermedi.
İtiraz davası açtı
Bunun üzerine İbrahim Murad AKBAŞ Sakarya Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak Adapazarı Kaymakamlığı’nın kararına itiraz etti. Bölge İdare Mahkemesi, 23 Mart’taki değerlendirmede başkan Yılmaz ENGÜR, hakim üyeler Necla ALTINÖZ ve Hasan KABADAYI aldığı karar ile Adapazarı Kaymakamlığı’nın 5 doktorun yargılanması yönünde aldığı kararını oy birliğiyle bozdu. Bölge İdare Mahkemesi “Merkez ilçede görevli olan ve inceleme yapılanlar hakkında ön inceleme raporu hazırlanarak bir karar verilmesi Sakarya Valiliğine ait olduğundan kararın bozulması gerekir” dedi.
İki farklı karar
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararına Adapazarı Kaymakamlığı 29 Nisan’da gönderdiği yazı ile itiraz etti. Bu itiraz üzerine Sakarya Bölge İdare Mahkemesi 22 Haziran’da aynı dava için toplandı ve 3 ay önce aldığı kararı “Mahkememiz 23 Mart günü kararı ile kamu görevlileri hakkında, Sakarya Valiliği’nce ön inceleme yaptırıp karar verileceğini belirtmişse de Adapazarı İlçesine Kaymakam atanmak suretiyle merkez ilçe olmaktan çıktığı için bu durumda Kaymakam’ın ön inceleme yaptırıp karar verme yetkisi bulunduğu anlaşıldığından anılan mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verildi” denildi.
Karşı oy kullanıldı
Başkanlığını Yılmaz ENGÜR, hakim üyeliklerini Hasan KABADAYI ile Merih ÖZGÜVEN’in yaptığı Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına hakim üye Merih ÖZGÜVEN “4483 sayılı yasa uyarınca yetkili merci kararlarına yapılan itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararlar kesin olduğundan anılan kanunun 9 maddesi uyarınca bu kararların yeniden incelenmesine olanak bulunmadığından itirazın incelenmeksizin reddi gerektiği görüşü ile itirazı kabul ederek esasına giren çoğunluğun kararına katılmıyorum” diyerek karşı oy kullandı.
HSYK’ya şikayet etti
Yaşanan durum üzerine mahkemenin iki farklı karar vermesinden dolayı İbrahim Murad AKBAŞ, Sakarya Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Yılmaz ENGÜR ile hakim üye Hasan KABADAYI’yı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet etti. Akbaş, dilekçesinde “Mahkemenin bu kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek mahkeme ilk vermiş olduğu karar yasa gereği kesin olmasına rağmen, mahkeme bu kanun hükmünü göz ardı ederek kendi vermiş olduğu kararı kendisi yeniden değerlendirip yanlış olduğuna karar veremez. Bu karar ile kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakat açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda hakim olan güven ve inanç sarsılmıştır,” dedi.
İbrahim Murad AKBAŞ
Kamu Yönetimi Bilim Uzmanı
Tel : 0 542 2328624
HABER SİTELERİ
http://www.haber7.com/haber/20100820/Sakaryada-hukuk-skandali.php
http://www.hukukihaber.net/hastanede-supheli-olum-ve-hukuk-ihlali-haber,6449.html
http://www.objektifbakis.com/haber_detaylari.asp?id=10156
yukardaki acıklamanızda 3167 sayılı yasada daha onceden adına vadeli cek duzenlenen tuzel kişi temsilcısı ibraz tarihinde şirketteki hısselerini devretse bile cezai yonden sorumludur.
5941 sayılı yeni cek kanununda ise 5-2 fıkrasında çekin ibraz tarihinde hisselerini devretmiş olan kişi cezaiş yonden sorumlu degil sadece guzenlik tedbiri uygulanır demısınız.
fakat ben 59411 sayılı yeni kanunda 5. maddede ve diger maddelerde boyle bir seye rastlamadım . acaba benmı yanlıs anladım yoksa bu bir yorummu sadece.
bu konuda beni bilgilendirirseniz memmun olurum.
sayın muhlis sarıkaya
gönderdiğiniz ve yayınlanmasını istediğiniz yazınızda
“Yukarıda erişim adresi belirtilen Sitenizde yayınlanan ,Avukat Osman Rahmi Ofluoğlu tarafından sitenize eklenildiği anlaşılan Çek kanunu yanlış uygulamaları için şikayet ettik yazı ve yorumlar ile kişilik haklarıma zarar verildiği, mesleki onur ve saygınlığımın zedelendiği, tarafsızlığım konusunda toplumun yanlış yönlendirildiği, kişilere karşı hedef gösterildiğim anlaşılmaktadır.
Dosya içerikleri ve kapsamı bilinmeden yapılan bu yorumlar ile tarafıma verilen bu zararlar nedeni ile ileride hakkınızda cezai ve hukuki yollara başvurmamam için 5651 sayılı kanunun 9 maddesinde belirtildiği şekilde hakkımda yapılan yayın ve içeriğinin eklerinin, yorumların tümünün içerikten ve yayından çıkartılmasını talep ediyorum”
demişsiniz
talebiniz yerine getirildi ve ilgili yazı yayından kaldırıldı
umarım ilgili yazının yayından kaldırılmasını özgür bir blogun kararartılması tehdidinin başarısı olarak algılamazsınız
yazının yayından kalkmasınındaki tek ölçek kişilik haklarınıza zarar verildiği iddianızdır
özgür blog un tek ölçütü kişisel özgürlüklerdir
evrensel hukuk kurallarını görmezden gelen ve borca hapsi meşrulaştıran çek yasasına karşı mücadele eden blogumuzu,kendi özgürlük sınırlarınızı korumak vesilesiyle tanıdınız
bence bu tanışıklığı bir adım öteye götürmemiz gerekiyor
borca hapsi adli para cezası ardına gizleyen çek yasasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz
bir hukukçu olarak baktığınızda evrensel hukuk kurallarıyla borca hapis sizce çelişmiyormu
ayrıca yani çek yasasıyla getirilen taahhütle ilgili, yasada yer alan ancak uygulamada yer bulmayan idari yaptırımlarla(yurtdışı yasağı gibi) ne düşünüyorsunuz
bu sorular arttırılabilir ve biz bu blogda bu soruların yanıtını bulmaya çalışıyoruz
konunun direkt uygulayıcısı olmanız anlamında düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz
birçok hukukçunun yorum yaptığı konuyla ilgili olarak sizinde yorumunuzu bekliyoruz
teşekkürler,
sn.acil.
Yukarıda erişim adresi belirtilen Sitenizde yayınlanan ,Avukat Osman Rahmi Ofluoğlu tarafından sitenize eklenildiği anlaşılan Çek kanunu yanlış uygulamaları için şikayet ettik yazı ve yorumlar ile kişilik haklarıma zarar verildiği, mesleki onur ve saygınlığımın zedelendiği, tarafsızlığım konusunda toplumun yanlış yönlendirildiği, kişilere karşı hedef gösterildiğim anlaşılmaktadır.
Dosya içerikleri ve kapsamı bilinmeden yapılan bu yorumlar ile tarafıma verilen bu zararlar nedeni ile ileride hakkınızda cezai ve hukuki yollara başvurmamam için 5651 sayılı kanunun 9 maddesinde belirtildiği şekilde hakkımda yapılan yayın ve içeriğinin eklerinin, yorumların tümünün içerikten ve yayından çıkartılmasını talep ediyorum,
Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde yasal yollara başvuracağımı, sitenizin erişim adresi bulunmaması nedeni ile e posta olarak yorumlar bölümüne gönderdiğim bu kaydın gönderilmesinden itibaren yasal süre içerisinde uyulmaması halinde sitenize erişim engellemesi talebinde bulunacağımı belirtirim
Muhlis Sarıkaya- İstanbul 1 Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi
( Madde 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle Internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır )
MUHLİS SARIKAYA
Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. …
Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir
Aranıyor
Yukarıda kimliği yazılı sosyal hukuk devleti iki arada bir derede kaybolmuştur hükümsüzdür diyemiyorum
Ana, yasa
Ahalinin kıçında don yokken…
En az üç çocuk yapın denir.
*
“Ana” üç tane yapar.
“Yasa”ya uyar yani.
*
Çocuklar “ana” der, bizi dershaneye yazdır, “ana” yüreği bu, üçünü de yazdırır… “Ana”nın eşi şoför, işten atılır, taksitler ödenemez, “yasa” gereği haciz gelir… “Ana” eşyalarımı almayın, evimi satayım ödeyeyim der, avukatlar “yasa” gereği “ana”ya senet imzalatır, 45 gün süre tanır… “Ana” çoluğu çocuğu toplar, “ana”dan üryan kiraya çıkar, evine satılık levhası asar, alıcı çıkmaz, “yasa”l süre dolar, pi“yasa” ekonomisi çalışır, 1800 liralık borç “yasa”l faizle 5 bin 250 lira olur… “Yasa” gereği “ana”yı içeri atarlar… “Ana”sının hapse tıkılmasına sebep olduğunu düşünen evlat, satılık levhasını çıkarır, yerine kendini asar… “Ana” hiç olmazsa cenazeye katılmak ister, “ana”lar ağlamasın ayaklarıyla teröriste hoşgörü gösterilen ülkede, “ana”ya “yasa”k derler, “yasa” gereği izin vermezler. Mahalle “yasa” bürünür, gazetelere haber olur, yetkililerin anca haberi olur! Kaymakamlık “yasa” gereği devreye girer, Milli Eğitim “yasa”ya dayanarak borcu öder, dershane “yasa”l olarak şikâyetinden vazgeçer, iş işten geçer, “ana, yasa”l olarak tahliye edilir.
*
Bu satırların yazarı, son cümlede “ana” fikir olarak, ben böyle düzenin taa “ana”sını demek ister… Gazetenin avukatları müdahale edip, aman sakın tamamlama derler, “yasa” gereği.
Yılmaz Özdil
merhaba elif hn.
güzel bir yazı,paylaşım için teşekkürler..
Sınav sisteminin yarattığı ve bugün hem öğretmenleri ucuz iş gücü olarak kullanan hemde öğrencileri ve velileri dershane parası üzerinden sömüren kurumlar olan dershaneler can alıyor.
Yukarıda erişim adresi belirtilen Sitenizde yayınlanan ,Avukat Osman Rahmi Ofluoğlu tarafından sitenize eklenildiği anlaşılan Çek kanunu yanlış uygulamaları için şikayet ettik yazı ve yorumlar ile kişilik haklarıma zarar verildiği, mesleki onur ve saygınlığımın zedelendiği, tarafsızlığım konusunda toplumun yanlış yönlendirildiği, kişilere karşı hedef gösterildiğim anlaşılmaktadır.
Dosya içerikleri ve kapsamı bilinmeden yapılan bu yorumlar ile tarafıma verilen bu zararlar nedeni ile ileride hakkınızda cezai ve hukuki yollara başvurmamam için 5651 sayılı kanunun 9 maddesinde belirtildiği şekilde hakkımda yapılan yayın ve içeriğinin eklerinin, yorumların tümünün içerikten ve yayından çıkartılmasını talep ediyorum,
Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde yasal yollara başvuracağımı, sitenizin erişim adresi bulunmaması nedeni ile e posta olarak yorumlar bölümüne gönderdiğim bu kaydın gönderilmesinden itibaren yasal süre içerisinde uyulmaması halinde sitenize erişim engellemesi talebinde bulunacağımı belirtirim
Muhlis Sarıkaya- İstanbul 1 Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi
( Madde 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle Internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır )
MUHLİS SARIKAYA
sn. Muhlis SARIKAYA;
insanın haklarını bilip,haksızlığa uğradığında da itiraz edebilmesi hele hele bundan sonuç alacağından emin olması çok güzel bir durum olsa gerek.
bizler de haklarımızı biliyor ve haksız uygulamalara itiraz ediyoruz..
ama ülkemizde kanun önünde eşitlik ilkesi tartışılır olduğundan,çoğu kez sonuca ulaşmak herkesle aynı sıralamada olamıyor maalesef..
bu tavrınızla aslen bir kez daha bize kendimizi hatırlattınız,teşekkürler..
bizim için bir şarkı çalarmısın admin
avni anıldan hepimiz için gelsin
” kime şikayet edeyim seni bilemem”
bence o şarkı”kimseye etmem
şikayet,ağlarım ben halime”olmalı
müzeyyen senar’dan 😉
bizi bu hallere düşürenler utansın eylem hanım
ayrıca bizim halimizi şikayet edecek yüzümüzde var çok sükür
bu gün geldiğimiz yerde kendimizden geçtik, ülkemiz için ağlıyoruz üstelik
bu gün ülkemde yargı bağımsızlığı sesli tartışılıyor
bence dün bizim gibilere yapılan haksızlıkların bedeli bunlar
bizler güçsüzdük,sesimizi duyuramadık
küçük emrah gibi önüne gelen vurdu
yargıya sığındık,başını kuma gömdü
ancak sesini duyurabilecek güçte olanlara sıra gelince durum değişti
bu gün ayakları birbirine dolanıyor,güç kaybediyor,yıpranıyorlar
bu gün yargıda yaşananları bu devletin üvey saydığı bir evladıda olsam büyük üzüntü içinde izliyorum.
keşke böyle olmasaydı,yargı belli menfaatler karşılığında birilerine peşkeş çekilmeseydi
başka hiçbir kuruma benzemez adalet kurumu
bu kurum yıpratılmasaydı keşke
herşeyin temeli değilmidir adalet
bu temel sarsılırsa kim ayakta kalır sizce
yeter artık
kendimizden geçtik bari çocuklarımıza adaletsiz bir dünya bırakmayalım
adaletimize sahip çıkalım
bence yargıda bugün yaşananlar siyasi bir tavra alet edilmese idi,yani siyasal iktidar kendini güvenceye almak yönünde kullanmasaydı bu süreci,olması gerekendi.
taşlar yerinden oynatılır ve yerine otururdu.
ama bizim sorunumuz genel anlamda “demokrasi” olduğundan topyekün bir değişim olmadan dengelerin yerine oturması imkansız.
“demokrasiyi”çoğunluğun sesi olarak algılayan ve sürekli “milli irade”den dem vuran bir yönetim var iken (sadece mevcuda da değil bu eleştirim)
çocuklarımızın yaşayacakları maalesef bizden farklı olamayacak..
o nedenle fırsat buldukça buradan,fırsat buldukça dışarıda
bütün haksızlıklara itiraz etmemiz gerektiğini düşündüğümü yazıyor,söylüyorum..
birlikte sesimizi yükseltmeyi başarırsak,başarırız diye düşünüyorum..
iyi akşamlar..
iyi akşamlar eylem hanım
bu konuda kimsenin söyleyecek bir sözünün olmamasınıda manidar buluyorum.
biz bazı şeyleri gözümüzde büyütmüşüz galiba
yok bide geyik yapınca neden yaptın oluyo
başka ne yapılır ki burda
Sadri Alışık’ın kulakları çınlasın çok güzel söylerdi Bu hüzzamı
sadri alışık rahmetli oldu benim bildiğim,kulaklarının çınlaması mümkün değil heralde.
“kara mizah”sn.a.b. 😉
mizah değil eylem hanım
benim bildiğim hakkın rahmetine kavuşmuş insanları anarken
toprağı bol olsun,huzur içinde yatsın,ruhu şad olsun gibi cümleler kullanılırdı.
kulakları çınlasın dendiğini ilk defa duydum,o açıdan şeetmiştim.
yanlış anlaşıldıysa üzülürüm,kahrolurum 🙂
allah’la kulun arasına girilmez benim bildiğim,
takdir kendilerinindir..
çok üzüldünüz belli,
kahkahalarınızı duyar gibiyim 😉
iyi dua da etmiyelim o zaman
ölmüşlerin ruhuna dua etmek ,o kul için Allahtan şefaat istemek anlamındadır
şimdi bu durumda dua okuyan insan Allahla kulun arasına mı girmiş oluyo acep
bu ne yaman çelişki 🙂
niye biz şefaat istiyoruz ki 😉
O herşeyi bilen ve görendir.
nasıl biliyorsa öyle yapsın..
niye birinci tekil şahıs için,ikinci,üçüncü hatda bininci şahısları dikkate alsın 😉
gerçi şaka kaldırır gününüzde görünmüyorsunuz ama;
şaka,şaka 😉
Bu Polimiğe neden olduğum için Sayım a.b. ve Sayın eylem’den özür dilerim.
Bu dünyadan göçmüş olan bazı kişiler için kullanmakta olduğum “Kulakları çınlasın” deyimi benim için yaşarken birşeyler ifade etmiş olan kişilerin,ölümünden sonra unutulmasını önlemek maksadıyla, geliştirmiş olduğum bir ifade şeklidir.
Bir bakıma onları halen yaşıyorlarmış gibi andığımda, sanki yine bu dünaya da ve yakınlarda bir yerdelermiş gibi düşünmemi sağlıyor bu deyim.
Laf aramızda severek de kullandığımı itiraf etmeliyim. Sayın a.b.’nin bahsettiği ve yaygın olarak kullanılan diğer deyimler ise nedense bana soğuk geliyor ve O tür insanların giderek azaldığını çağrıştırıyor.
Babamın vefatının üstünden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen halen O deyimleri kullanamadım ve onu anarken hep “kulakları çınlasın”‘ı kullanırım..
Sevgiyle,
size aynen katılıyorum sn.Ben
iyiden, güzelden, insandan yana ne varsa çekip giden; hep anmak”kulaklarını çınlatmak” dileği ile..
haksızlık , yanlış , ne varsa doğru olmayan
şikayet edeceğimiz yer bellidir.
selam.
2 yıl once ıhracatcı bır fırma ya muhasebe muduru olarak ıse basladım sırket sahıbı hep yurtdısında oldugu ıcın vekalet duzenedı ve ceklere ımza atmaya basladım tabı bu esnada sırket avukatlarına danıstıgımda bı sorun olmaz sırket malı konularda sahıplerını baglar dedı ve zamanla ısler kotulesınce malı sıkıntı cıktı ve bende yurtdısında oldugum bır sure cekler yazılmaya baslanmıs dondugumde benı sok eden manzara ıle karsılastım bır suru davada sanık olarak gecıyorum sımdı soruyorum benım sucum ne maasla calısan bı elemandım patronda ortadan kayboldu para da kalmadı 5 yıl yatarsın dıyorlar sızce……
heval,
yeni yasada vekaleten imza atanlara ceza yok
http://theabakus.wordpress.com/ Bloguma Beklerim!!
Karşılıksızçek sitesinde yazmak istiyorum …
Bana davet atarsanız sevinirim.
a.b. kimdir ?
ab yi biraz kilolu
saçları bir miktar dökülmüş
yuvarlak yüzlü
bıyıklı
afacan bakışlı
kahverengi gözlü
çevresine sert görünen
çok duygusal
dışa açık sosyal kişi görüntüsü çizen
aslında içine kapanık
kendi içinde fırtınalar yaşayan
dışarıdan titiz görünen
kendi içinde boşvermiş olan
bir dost olarak canlandırıyorum
Acil demokrasi 19.ağustos.2009
bu yorumu ab yi tanımadan önce sadece yazılarını okuyarak yapmıştım
istanbul toplantısında ab yi tanıma fırsatı buldum
yorumumda neler değişti
biraz kilolu olduğu konusunda yanılmışım
bıyıklarınının yanısıra sakalının da olduğunu bilememişim
bsa nın sorusundaki gibi kepçe kulaklı değilmiş
içe kapanık olması konusundada benim tahminimden daha fazlası olduğunu söylemeliyim
diğer konularda tahminim tutmuş
mutluyum
🙂
bu sayfayı yeni gördüm
yorumları okuma fırsatı buldum
bende acil abiyle tanışma fırsatı bulduktan sonra onun hakkında önceden yazdıklarımı karşılaştırdım şimdi
genel hatlarıyla doğru tespitlerim var
ama es geçtiğim çok önemli bir hususu belirtmem gerek
bu özelliğini ancak canlı görüşmede anlıyabilirsiniz
ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz gibi
tam bir duran top ustası diyebiliriz
topla yürümeyi sevmiyor
kendini unutturuyor
oyun rolantideyken çıkıyor piyasaya
topu istoplıuyor
ve adrese gönderiyor
admin hoca takımı kursun
bizim takımda banko gizli santrafor oynar
burdan saygılar,sevgiler sunarım kendisine
bu arada ben içine kapanık biri olarakmı görünüyorum acil abi 😦
tanımadığım ortamlarda kaba tabirle yırtık bir tip olamıyorum bu doğru
ama kalamışta tanışsaydık özellikle bi ufaktan sonra aynı kanıda olmazdın ama hep adminin suçu işte yapamadık bi organizasyon aramızda 🙂
sevgili ab
içine kapanık tan kastım blogdaki rahat tavrını görememiş olmayla ilgiliydi
belkide tedirgin bir görüntü algılamamdır
yaşadığımız süreçten kaynaklanan tedirginliklerimiz var
ilişkilerin çıkara dayandığı bir kültürde yaşıyoruz ve bu kültür sürekli pompalanıyor,dolayısı ile tüm ilişkilere kuşkuyla bakma refleksimiz en gelişmiş yanımız
tedirginliğimizin en önemli nedeni bence bu ön yargımız
çıkarsız ve ön yargısız koşulları oluşturabildiğimiz sürece bu tedirginliklerimizin kendiliğinden ortadan kalkacağını düşünüyorum
umarım kendimizi rahatça ve olduğumuz gibi ifade edebileceğimiz koşulları oluşturabiliriz
o zaman kendimiz olmak için şişeyede ihtiyaç olmayacaktır
sevgili acil ,o gün şişeye değil zaten içindekine ihtiyacımız vardı gibi. 🙂
aynı tedirginlik katılımcıların genelinde vardı doğal olarak
kırk yıllık ahpaplar değildik sonuçta
birde yakalanma korkusu vardı üstelik
bazılarının suratında nerden geldim buraya ya gibisinden ifadeler bile vardı
düşünsene toplantı içkili olsaydı
ilk bir saatten sonra birbirimize saygı,sevgi gösterileri
ikinci saatte memleketi kurtarma girişimleri
son anlarda ise bırakın öpücem işte durumları
ertesi sabah biraz baş ağrısı
biraz fazlamı,yersizmi konuştum acaba kaygısı
ve kaldığın yerden nöbeti devralma zorumluluğu
Charles Bukowski
Sanırım içmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar şeklidir.”
« özgür mutfak’tan alıntıdır 🙂
ben şuanda kaçak durumdayım ve yeni çek kanunundan yararlanmak istiyorum ama ne yapacagımı bımıyorum lutfen bana yardım edın öyle zor durumdayımkı anlatamam
Büyük Hüner
İnsanları sevmek kolay değil,
bir hürriyet bu;
çetindir memleketimde.
Ben, ille varım dersen,
bir gün pusuya düşersen,
insanları sevmek
büyük hüner…
Bu dünyada yaşadığın şu kadar yıl,
gerçek’ten, güzellikten, yüğitlikten,
payına düşeni alabilmişsen,
vermişsen, payına düşeni;
gerçek için, güzellik için,
gücüne karşı konmaz,
korkusuz, direnirsin…
Bilirsin,
bir kere korku düşerse adamın içine,
bir kere koparsa sevdiklerinden,
mümkünü yok,
gitti gider…
Söner gözlerinde güzelim ışık,
kararır, çirkinleşir yüzü.
Önceleri, utanır belki,
sonra vız gelir,
umurunda olmaz dünya.
İnsanları sevmek büyük hüner,
İnsanlarla beraber! …
(1955, İstanbul
Arif Damar
Biografiler, tipolojiler çok güzel 🙂
Elinize sağlık…
Sn. a.b. nin bunları arttırması gerek …
mesela canatak, firari hakan vs vs bunlarıda ilk fırsatta yazmasını bekliyorum 🙂
Arkadaşlar , merhaba, önce kılıçdaroğluna yazıp sonra merhaba demek biraz garip oldu ama 🙂
milletin derdi ne türkçe blog başlığı altında davet çıkaran arkadaşın derdi ne ? reklammış paraymış, yahu insanlar hapiste yatıyor, polisten kaçıyor, mahkemelerde sürünüyor arkadaşım ; insanlar bir umutla bu siteye giriyor, belki birgece daha rahat uyumak yada uykusuz gecelere devam etmek için; bu insanların çaresizliği üzerinden para kazanma teklifin burada savaşılan bankacı, tefeci kartelinin yaptıklarıyla ne kadar farklıdır ?inanamıyorum…
Serdar bey,El elin eşeğini türkü çığırarak ararmış .
selam. sitenizi sık sık takip etmekteyim. size bir teklifim olacaktı. bizim wordpress mu altyapısı ile kurmuş oldugumuz ve seo ayarları tarafımca yapılmış olan içine reklam ekleyerek para kazanma şansınızın da oldugu, buraya göre cok daha özgür ve farklı özellikleri olan, kısıtlamaları oldukça azaltılmış özgür türkçe blog sistemimize davet ediyorum. burasının extra bir avantajı yoktur. bizde de düzenli yazı eklediğiniz taktirde yazılarınız ortalama 10 dakikada ama bazen 2 dakikada da olmak koşulu ile google indexine geçmektedir. denemesini yapabiliriz. yazılarınıza tek tıkla bir defa reklam ekliyorsunuz. artık reklamlar her eklediğiniz yazıya otomatik olarak ekleniyor, daha birçok özellik sizi bekliyor. netten istediğiniz temayı bulun size blogunuz için o temayı da yüklerim. özel istekleriniz olursa da görüşürüz ve kullanılabilir her türlü özelliği ekleyebilirim. http://wordpress.org/extend/plugins/ burada istediğiniz birçok özellik sistemimize entegre edilebilmektedir. sitemiz yeni kuruldu tanıtıma ihtiyacımız var. sizin gibi düzenli yazı ekleyebilecek arkadaşları bekliyorum. sorunuz olursa msn adresimi ekleyin görüşelim
.
Sizi tesiad.biz e davet ediyoruz.
0216 455 39 63 tenulaşabilirsiniz.
sevgili admin çek miktarı 32 değil yanlış yazdım 2 aDET Tİ
Artık yanlız değilsiniz.Sizi tesiad.biz e davet ediyoruz.