Çek Yasa’sı erteleniyor mu ? Buruk zafer mi, büyük kaos mu ? Gündeme kredi kartı gölgesi…


Muhalefetin sert tepki gösterdiği, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile Çek tasarısının yasalaşmasının erteleneceği öğrenildi. AKP tasarılarını incelemeye aldı.

ANKA’nın edindiği bilgiye göre, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarıyı hükümet, Meclisin tatile gireceği haziran ayı sonuna kadar çıkarılması gerekli düzenlemeler arasında yer vermişti.

Muhalefetin tepkisi tasarının yeni yasama yılına kalması olasılığını güçlendirdi. CHP tasarıya, “Başbakanlığa bağlı aynı konuda genel müdürlük düzeyinde bir yapılanma var, yeni bir düzenleme getirmenin anlamı yok” gerekçesiyle karşı çıkıyor. CHP’nin muhalefeti karşısında AMP’nin tasarıyı yeni yasama yılına bırakması olasılığını güçlendirdi.

Çek Yasa Tasarısı ile ilgili ise AKP ve Hükümet arasında görüş ayrılığı olduğu öğrenildi. Hükümetin ekonomi kanadı Çek yasası ile ilgili düzenlemelerin “ekonomi piyasasını nasıl etkiler” şeklinde endişe duyarken, Adalet Bakanlığı tasarının ceza boyutu konusunda kararsız. Karşılıksız çekten ceza alan ve hapis yatanlara “af” yerine farklı bir iyileştirmeyle konuyu çözmenin yollarını arıyor. Farklı görüşler nedeniyle Hükümet Çek Yasası ile ilgili tasarıyı da şimdilik gündeminden çıkardı.
Mynet Haber ‘den alıntıdır.

8 responses to “Çek Yasa’sı erteleniyor mu ? Buruk zafer mi, büyük kaos mu ? Gündeme kredi kartı gölgesi…

  1. çek yasasının ertelendiğini birlikte gördük.

  2. ben çok huzursuum bu seneye kadar makkemede ismim yoktu hatır çekleri beni cok kötü duruma getirdi ve ben şimdi makemeye gidip geliyorum çıkan yasadan kimler yararlanacak merak ediyorum yani haksız yere süçlanan cok genelde yazılan çekler hatır çeki ve arkadaş mauru bunlar ne olacak ben madurum

    • merhaba Salih bey,

      yasa taslağı aynen geçerse yaralanacaklar bellidir.

      -kendi çeklerini odacısına vekalet vererek ciro edenler.
      -karşılıksız çek cezası almasına rağmen karşılıksız çek suçu işlemeye devam edenler. Hukuki adı “mükerrir” dir. Günlük hayatda dolandırıcı olarak bilinir.

      bunların miktarı 1.800 kişi civarında imiş.

      Bu nedenledirki, yasaya kökten karşıyız.

      işi yargı çözecek diyoruz.

      yargıtay veya AIHM

      AIHM kampanyamız var. oraya yazılmanızı öneririm.

      esen kalınız.

    • hatır çeki diye bir kavram yok salih bey
      yazdıysanız hatır için çekersiniz şimdi
      yapabileceğiniz menfi tespit davası açmak
      oda iyi niyetli üçüncü sahısları bağlamıyor
      kimi bağlıyor derseniz avukatları bağlıyor
      ordan iyi emiyorlar sizi
      benden size tavsiye yasayı bekleyin
      başka yolu yok

  3. İNŞİRAH SURESİ
    5- Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır.
    6- Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.
    7- Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.
    8- Ve yalnızca Rabbine rağbet et. Ona yönel tespihle yardım dile.

    KIYMETLİ KARDEŞLERİM;
    İNSANIN KENDİ KENDİSİNİ KANDIRMANIN nefsine olan düşmanlığı olduğunu, bu düşmanlığın verdiği zararın hiçbir düşman tarafından verilemiyeceğini belirtmiştim.
    Gül- bülbül hikayemde de inancın bir imtihan olduğunu bu imtihandan da inançla çıkılacağını belirtmiştim. Her kesin gördüğü ve kesin olarak Hz. İbrahim(A.S.) içinde yanacağı görülen ateş. Ve o ateş içinde rabbini tanıyan Halil, sıdık, veli ve Salih bir insan.
    İnsan oğluna ALLAH dört çeşit göz ihsan etmiştir. Yakını gören gözlerimiz. Geleceği gören ilim gözü ve gaybı gören basiret. BASİRET ilmin kuvvetiyle mümkündür.
    Yukarıdaki ayetlerde ALLAH bize şunu emrediyor. Boşaldıkca yeni bir yorgunluğa başla. Kim durup dururken bunu yapabilir. Dünyalık hırsıyla görmeden, bilinçsizce bunu yapanlar hüsrana uğrayanlarla, Allah’ın BU AYETTEKİ MAKSADINI BİLENLER.
    MESELELERE AT GÖZLÜKLERİ İLE BAKARSANIZ. Kendinizi mutsuz edersiniz. Poliyanna’cılık bir yaşam felsefesidir. Ve bir sanattır. Meselelere bakışın bir başka şeklidir. Buna da sadece GÖNÜL GÖZÜ gerekir. Her şeyden bir mutluluk payı çıkarmaktır.
    Mükemmel insan bu gözlerin hepsini kullanmasını bilen insandır.
    Meselelere sadece tedbirle yaklaşmak yanlıştır. Eşeği sağlam kazığığa bağla sonra tevekkül et mantığıdır bu. Meselelere önce inançla (tevekkülle) başlayıp sonra sağlam kazık aramak gerekir. Çünkü ALLAH dilerse kazığınız kofa çıkar.
    İlim gözü. Gördüklerimizi ilimle sentezlemektir. Basiret bu sentezi inançla yoğurmaktır.
    İnsan oğlu görmediği şeylere inanmaz. Böyle olunca da sadece bilmek yetmiyor. Bizler Allahın varlığını ilmen biliyoruz. Ama gözümüzle görmediğimiz için hareketlerimiz inancımıza ters düşüyor.
    Benim Pollyanna’cılık oynamak gibi bir lüksüm yok. Organize bir suç örgütünün ihbarcısı olarak can güvenliğimiz tehlikede. Oğlum onlarla birlikte aynı hapishanede. Bu durumda kendimi kandırmanın aptallığını bilmem anlıyormusunuz. Sizleri kandırmamın da bana hiçbir faydası olmayacağı gibi zararı da çoktur. Meselelere AT GÖZLÜĞÜ İLE DEĞİL, bu dört gözle bakmak için Ankara’ya gittim. Yakın gözle gördüklerimi ilim gözü ile birleştirdim. Hükümetin çıkmazı, ekonomik gerçekler, beklentiler, istatistikçi doneler, yargı ve hükümet çekişmeleri, ceza evlerinin durumu, mahkum sayısındaki artışın vereceği ağır yükler, hükümet ve muhalefet çekişmeleri, Avrupa Birliği’ne uyum aşamaları, icra dairelerindeki yaşananlar, haciz depolarındaki doluluk, ipotekli evlerin haciz yoluyla satılışı, intiharlar, vs. vs. Hiçbir hükümet bunları yadsıyamaz, duyarsız kalamaz. Vakit geçirmek çözümsüzlüğü artırır ve hükümetin de böyle bir lüksü yoktur. Sayın başbakan da bu telaş içindedir. Sorunun meclis tatile girmeden çözülmesini istemektedir.
    Ayrıca dün iki adet kanun fazla ses yapmadan çıktı. Bu iki yasada büyük toplum kesimlerine hitap etmekte ve genel sorun içermekteydi. Ama bizim meselemize burada ve diğer platformlarda sahip olmamız gibi bir çalışma olmadığı için, bu iki yasada olumsuzluklar içinde çıktı. Sağlıkta tam gün yasası ve kamu personel yasası.
    Meseleye dört gözle bakınca görüntünün de ötesini görürsünüz. Sizlere santraç tahtasını bu amaçla önerdim. Sentez ve analizleri iyi yapmanız için. Ben böyle yaptım. İhtimallerin tümünü inceledim. Bulduğum sonuç. Hükümet bu yükün altından en kısa zamanda çıkıcaktır. Beklentiler (sanayide, piyasalarda, heryerde ) bu doğrultu dadır. Hedef her kesi memnun etmektir. Azınlığı değil. Dün Sabah Gazetesinde bir yazı okudum. Kredi kartı yıkımında bankalar bu işte kendi payları olduğunu kabul ediyordu. Düşünün. Düne kadar KREDİ KARTI MAĞDURU yoktur, suçlusu vardır diyenler gerçeklerle karşılaşınca nasıl çark ettiler. Şimdi sorunun halli için nasıl birlikte çalışmaya girdiler. Bizim için de durum aynı. Ve ben bizim sorunlarımız için çalışmayı bu dört gözümle gördüm. Strese girip ne kendinizi nede sevdiklerinizi yıpratmayın. İnançla bekleyin. “Sizin güzel olacak zannettikleriniz aslında şer olabilir, şer olacağını zannettiğiniz bir şeyde hayrınıza olabilir” der rabbimiz. Sabır en büyük ilaç, zaman da en büyük hakemdir. Saygılarımla Burhan İŞCAN

  4. KIYMETLİ KARDEŞLERİM; Sayın Ofluoğlu’nun “HÜKÜMETİN AÇMAZI” yazısını anımsayalım. Yargıtay Başkanı’nın önerilerini anımsayalım. Satranç tahtasına koyun ve düşünün. Son yaşanan kredi kartı sözde affını, komüsyonun yasa taslağını paslaşmasını, çekinceleri ve bize yapılan hukuk dışılığı hepsini o tahtaya yerleştirin. Hepsinden önemlisi şudur 170 gündür yargıtay niçin emsal karar vermiyor?, dosya kalabalığı şikayetleri de var. Bu süre zarfında emsal kararı verdirecek, hiç dosya önlerine gelmedi mi dersiniz? 1 Ocak-1 Temmuz arasındaki sürenin ne anlama gelebileceğini de düşünün. Ben hukukcu değilim. Bulduğum yargıyı bunun için kendime saklıyorum. Teyit olsun diye de size şunu soruyorum, 2 temmuzda her şey biter mi? nasıl?
    17 Haziranı atlamayın, son hakkımız. Daha önce meclise çalışan arkadaşlar kardeşler. Yukardaki satranç tahtasında düşünün. Lehe mat durumunu sizler gerçekleştirdiniz. Gelin şah olalım. ŞAH MAT YAPALIM. Lütfen nedenleri iyi düşünelim. İpucu YARGITAY. Hoşca kalın. mecliste görüşmek üzere. BURHAN İŞCAN
    Not: cevaplardan sonra bulduğum, ve zaferimiz diye algıladığım sonucu akşama açıklayacağım. Biraz merak edin.

    • İSTANBUL MİLLETVEKİLİ VE CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ŞABAN DİŞLİ’YE YANITI
      Çarşamba, 13 Ağustos 2008 00:00
      Sayın Basın Mensupları,

      Önce şu değerlendirmeyi yapmak isterim.

      Dünyanın saygın ve doğal olarak saydam demokrasilerinde, iki günde yapılan bir bürokratik işlem sonucu birilerine trilyonluk rant sağlanmasına siyasetçiler izin vermezler… Ancak demokrasiyi ve demokratik söylemleri kendi çıkarları için kullananlar, bu rantlara ortam hazırlar ve bundan da nasiplenirler. Daha açıkça söylemek gerekirse, trilyonluk ranttan beslenen siyasetçiler halkı kandırmak ve yedikleri rüşvetleri kamufle etmek için “din iman, Allah Peygamber, fakir fukara garip gureba” edebiyatı yaparlar.

      Değerli basın mensupları, biliyorsunuz para karşılığı bir iş takibi belgesini sizlere Pazartesi günü açıklamıştım. Aradan 30 saat geçtikten sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dişli bir açıklama yaptı. Doğrusunu isterseniz ben Sayın Dişli’nin “bu belgenin altındaki imza bana ait değildir.” şeklinde bir açıklama yapmasını bekliyordum. Ama yapılan açıklama ile bu belge resmen kabul edildi.

      Artık mızrak çuvala sığmamıştır. Artık bu belge Türk siyaset tarihine geçecek bir ibret belgesi olma özelliğini kazanmıştır. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Sayın Dişli’nin açıklaması açıkça rüşvetin itirafıdır.

      Sayın Şaban Dişli açıklamasının birinci bölümünde diyor ki, “Bu belge daha önce ortağı olduğum Akademi Ofset A.Ş.’nin bir bankadan kredi kullanabilmesi için Bankaya teminat olarak bloke ettirdiğim birikimlerim nedeniyle doğabilecek muhtemel risklere karşı imzalanmış bir Protokoldür.” Şimdi Sayın Dişli’ye soruyorum…

      1.2003 tarihinden bu yana sizin Akademi Ofset A.Ş. ile ilgili bir ortaklığınız yok. Şayet merak ediyorsanız, Ticaret Sicili kayıtlarına bakabilirsiniz… Peki, 2003’ten bu yana ortağı olmadığınız bir şirket lehine hangi gerekçeyle, aradan en az 3 yıl geçmesine rağmen, bir özel bankada 1.000.000 Amerikan dolarınızı bloke ettirdiğinizi söylüyorsunuz? Hiçbir ticari ilişki olmamasına karşın, böyle bir parayı karşılıksız olarak vermenin, ticari yaşamın gerçekleri ile nasıl ve hangi akılla bağdaştırıyorsunuz?

      2.1.000.000 Amerikan dolarını yurt dışında kazandığınızı ve Türkiye’ye getirdiğinizi söylüyorsunuz… 1.000.000 Amerikan dolarını hangi ülkede kazandınız? Hangi banka aracılığı ile Türkiye’ye getirdiniz?

      3.Mademki 1.000.000 Amerikan dolarını bankaya teminat olarak bloke ettirdiğinizi ve “doğabilecek muhtemel risklere karşı” söz konusu protokolü imzaladığınızı söylüyorsunuz, o halde bu protokolü niçin noterde yapmadınız? “Doğabilecek muhtemel risklere karşı” noter onaylı bir belge daha güvenli olmaz mıydı?

      4.Sözde bloke edilen 1.000.000 Amerikan dolarının güvencesi olarak bu protokol düzenlenmişse, niçin protokolde bu konuyu anlatan tek bir sözcüğe dahi yer verilmemiştir? Bu protokolü okuyan hiçbir hukukçu, bu protokolün, bankaya bloke edilen 1.000.000 Amerikan dolarının güvencesi olduğunu söylemez, söyleyemez. Çünkü Protokol metninde ne “teminat” ne de “bloke” sözcükleri geçmemektedir.

      5.Kaldı ki, protokol yapılan kişi daha önce Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yeğenini aracı kılarak bir kamu bankasından kredi bulması için rüşvet teklif eden kişidir ve Mehmet Ali Şahin’in şikâyeti üzerine bu olay yargıya intikal etmiştir.

      Sayın Dişli yaptığı basın açıklamasının ikinci bölümünde de şunları söylüyor…

      “Silivri Alibey Mahallesi 79 ada, 6, 7 ve 8 parsellerin imar durumu ile ilgili olan hususların hiç birisi şahsımla ilgili değildir.” Bu açıklamadan sonra Sayın Dişli şunları açıklamasına ekliyor.

      “İlk defa basında yer alan haberler üzerine konu hakkında bilgi sahibi oldum. İlgim, bilgim ve haberimin olmadığı bir konuyu yapmam ve yaptırmam aklen, fiilen ve hukuken mümkün değildir.”

      Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Dişli bu açıklamayı yapınca kurtulacağını sanıyor…

      Sayın Dişli açıkça doğruları söylemiyor…

      Biz Sayın Dişli’ye tekrar hatırlatalım…

      1.Sayın Dişli, bu olay daha kamuoyuna yansımadan önce, yani en azından 2006’nın Ağustos Ayından bu yana, bu olayı biliyorsunuz ve haberdarsınız. Çünkü imzaladığınız Protokol 31.8.2006 tarihlidir ve bu Protokol “Silivri ilçesi 79 Ada 6, 7, 8 No’lu parseller” diye başlıyor… Siz nasıl olur da imzaladığınız ve gazetelerde yayınlanan metni bilmezsiniz?

      2.Diyorsunuz ki, “İlgim, bilgim ve haberimin olmadığı bir konuyu yapmam ve yaptırmam aklen, fiilen ve hukuken mümkün değildir.” Sayın Dişli, bu olaydan hem ilginiz, hem bilginiz hem de haberiniz var…

      Sayın Dişli gerçekten merak ediyorum,

      – Ortaklıktan ayrılalı en az 3 yıl geçmesine karşın, 2006 yılında böyle bir Protokolün altına imza atmanız mı akla uygun?

      – 3 trilyonluk arsanın 48 saat içinde 17 trilyona çıkması mı akla uygun?

      – İstanbul Büyükşehir Belediyesi müdürlüklerinin imar değişikliğine çekince koymalarına karşın ısrarla değişikliğin yapılması mı akla uygun?

      – Konut alanının biranda ticari alana dönüştürülmesi mi akla uygun?

      Sayın Dişli aklınızın da yerinde olduğunu biliyorum. Ama bu olayda aklınızın tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yemek üzerine kurgulandığını da biliyor ve iddia ediyorum… 11 trilyonluk bir rant rüşvetsiz olamaz. Bu gerçeği sokaktaki vatandaş da bilir. Bu olayda gözü doymayan işadamı, ahlaksız siyasetçi ve işbirlikçi bürokrasi üçgeni bütün unsurlarıyla ortaya çıkmıştır.

      3.Sayın Dişli; ilgi, bilgi ve haberinizin olmadığını söylediğiniz, ancak altında imzanız bulunan metinde, Silivri ilçesindeki arsaların imar değişiklikleri sonrasında 8.600.000 dolarlık bir satıştan söz ediyorsunuz. Daha imar durumu dahi değişmemiş arsaların, imar değişikliğinden sonra yüksek bir bedelle satılacağını siz nereden ve nasıl biliyordunuz? Bu tezgahın daha önceden kurulduğu anlamına gelmez mi?

      Sayın Dişli, size önerimiz gelin, çok önemli bir görev üstlenin Türkiye Büyük Millet Meclisinin onurunu korumak milletvekilliğinden istifa edin.

      İstanbul’u bir hortumcular başkenti haline getiren Sayın Kadir Topbaş, size de soruyorum: Bir arsanın imar değişikliği ile 48 saat içinde 11 trilyonluk bir rantı bir grup gözü doymaz işadamına ikram etmeyi İstanbul’a hizmet olarak mı düşünüyorsunuz? Bu olağanüstü ranttan size veya belediyenize bir pay düştü mü?

      Son sözüm Sayın Başbakana, bugüne kadar Sayın Dişli konusunda ortaya çıkan belgeyle ilgili olarak niçin susuyorsunuz? Şaban Dişli sıradan bir milletvekili olmanın ötesinde sizin Yardımcınız… Yani AKP Genel Başkan Yardımcısı… Bu konuda suskunluğu korumak suça ortak olmak demektir. Bu konuda açıklama bekliyoruz…

      • ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN

        Kanun Numarası: 3167

        Kabul Tarihi: 19/03/1985

        Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 03/04/1985

        Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı:18714

        KAPSAM:

        Madde 1 – Bu Kanun çek kullanımı hakkındaki esasları, çek hamillerinin korunmasına dair tedbirleri ve uygulanacak müeyyideleri düzenler.

        Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.

        SORUMLULUK:

        Madde 2 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./1. md.)

        Bankalar, çek hesabı açmak maksadıyla bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklılık ve engel durumu bulunup bulunmadığını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca 9 uncu maddeye göre bankalara yapılan duyurular çerçevesinde her birinin kendi nezdinde oluşturduğu kayıtlardan araştırırlar; ayrıca bu kişinin ekonomik ve sosyal durumu gibi hususların belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler.

        ÇEK DEFTERLERİ:

        Madde 3 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./2. md.)

        Çek defterleri bankalarca bastırılır.

        Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenlenir. Çek defterlerinin her yaprağına, çek hesabının bulunduğu şubenin adı, hesap numarası ve hesap sahibinin vergi kimlik numarası yazılır; ancak, hesap sahibinin vergi kimlik numarası hariç olmak üzere bunların yazılmamış olması veya bankalarca baskı şekline ilişkin esaslara aykırı davranılması çekin geçerliğini etkilemez.

        29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 692 nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan senetler bu Kanun kapsamında kabul edilmez; ancak aynı Kanunun 693 üncü maddesi hükmü saklıdır.

        Bankalar, çek hesabı açtıranların açık kimlik ve adreslerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı örnekleri ile yerleşim yeri belgelerini, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını almak, bunların açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını ve çek hesabının kapatılma hallerini onbeş gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirmek ve bunlara ilişkin belgeleri hesapların kapatılmalarını izleyen beşinci yılın sonuna kadar saklamak zorundadırlar. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde hamilin talebi üzerine keşidecinin bankaca bilinen adresleri kendisine verilir.

        İBRAZ VE ÖDEME:

        Madde 4 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./3. md.)

        Çek hesabı açılan bankaya muhatap banka denir.

        Koşullarına uygun ve karşılığı var olan çek, muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak, çek hesabı açılmış olan şube dışında herhangi bir şubeye ibraz edilen çek, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.

        Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlıdır. 10 uncu maddede belirlenen miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi; Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.

        ÇEK KARŞILIĞININ ÖDENMEMESİ:

        Madde 5 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./4. md.)

        Çekin ibrazında karşılığının tamamen ödenmemesi veya çek hamili tarafından kısmi ödemenin kabul edilmemesi halinde, ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; çekin ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır.

        HESABEN TESVİYE:

        Madde 6 – T.C. Merkez Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben tesviyesini sağlayacak tüzelkişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. T.C. Merkez Bankası, şubesi bulunmayan yerlerde bu yetkisini uygun göreceği başka bir bankaya devredebilir.

        Hesaplaşma sisteminin kuruluş ve işleyişi, T. C. Merkez Bankasınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

        (Ek fıkra: 26/02/2003 – 4814 S.K./5. md.) Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde çeklerin fiziki olarak ibraz edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.

        (Ek fıkra: 26/02/2003 – 4814 S.K./5. md.) Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi halinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmi karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.

        İHTAR:

        Madde 7 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./6. md.)

        Yeterli karşılığı bulunmadığı için çeki kısmen veya tamamen ödemeyen muhatap banka, hesap sahibine, kendisine ait bütün çek defterlerini aldığı bankalara geri vermesini, 8 inci maddede öngörülen sürenin bitiminden itibaren on gün içinde iadeli taahhütlü mektupla bildirir.

        DÜZELTME HAKKI:

        Madde 8 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./7. md.)

        Çekte yazılı keşide gününe göre hesaplanacak ibraz süresinin bitim tarihinden itibaren en geç on gün içinde çekin karşılıksız kalan kısmını yüzde on tazminatı ve ibraz tarihinden ödeme gününe kadar geçen süre için 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödemek suretiyle düzeltme hakkını kullanan, çek keşide etmek hakkını yeniden kazanır.

        BİLDİRME VE DUYURU:

        Madde 9 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./8. md.)

        Muhatap banka, yeterli karşılığı olmadığı için çekin ödenmediğini ve hesap sahibi hakkında gereken bilgileri, ibraz tarihinden itibaren on gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirir. Bu bildirimden sonra çek tutarı ile 16c maddesinde öngörülen tazminat ve gecikme faizinin hamile veya hamile ödenmek üzere muhatap bankaya ödenmesi de, muhatap banka tarafından ödeme tarihinden itibaren on gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da bu bildirimleri en geç onbeş gün içinde bankalara duyurur.

        BANKANIN SORUMLU OLDUĞU MİKTAR:

        Madde 10 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./9. md.)

        Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.

        Yukarıda belirtilen sorumluluk miktarı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca yayımlanan toptan eşya fiyatları yıllık endeksindeki değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır.

        TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASINCA İLAN EDİLECEK HUSUSLAR:

        Madde 11 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./10. md.)

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 16 ncı madde gereğince çek hesabı açtırmaktan yasaklamaya ve 16c maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yasaklama kararının ortadan kaldırılmasına dair mahkeme kararlarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilmesine ilişkin esas ve usulleri Adalet Bakanlığının; bankalara duyurulmasına ilişkin esas ve usulleri Türkiye Bankalar Birliğinin görüşünü alarak Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenler.

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yeterli karşılığı olmadığı için ödenmeyen ve daha sonra ödenen karşılıksız çekler ile hesap sahibi hakkındaki bilgilerin bankalardan toplanma ve bankalara duyurulma esas ve usullerini Türkiye Bankalar Birliğinin görüşünü alarak belirler ve Resmi Gazetede yayımlar. Bankalar belirlenen esas ve usuller çerçevesinde bu bilgileri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına gönderirler.

        TEBLİGAT ADRESİ:

        Madde 12 – Bu Kanun uyarınca yapılacak ihtarlar, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı müddetçe çek hesabı sahibinin hesabı açtırırken bildirdiği adrese yapılmakla geçerli olur.

        İHTARA VE YASAKLAMAYA UYMAYANLAR:

        Madde 13 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./11. md.)

        7 nci madde gereğince banka tarafından yapılan ihtarı aldığı veya almış sayıldığı tarihten itibaren on gün içinde geçerli bir sebebe dayanmaksızın çek defterlerini geri vermeyenlere, ilgili bankanın ihbarı üzerine üçyüzellimilyon liradan üçmilyar lira ya kadar adli para cezası verilir. İlgili banka bu ihbarı yapmakla yükümlüdür.

        16 ncı madde gereğince hükmolunan yasaklama süresi içinde çek hesabı açtıranlara bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Hakkında yasaklama kararı verilmiş kişilere yasaklama süresi içinde çek hesabı açan bankalara birmilyar liradan beşmilyar liraya kadar adli para cezası ve rilir.

        YETKİLİ OLMADIĞI HALDE ÇEK DEFTERİ BASANLAR VE BASTIRANLAR:

        Madde 14 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./12. md.)

        Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlara ve bastıranlara iki yıldan beş yıla kadar hapis ve üçyüzellimilyon liradan üçmilyar liraya kad ar adli para cezası veril ir.

        BANKALARA UYGULANACAK CEZALAR:

        Madde 15 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./13. md.)

        3, 4, 5, 7, 9 ve 11 inci maddeler ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı yükümlülükleri yerine getirmeyen bankalar hakkında üçyüzellimilyon liradan üçmilyar liraya ka dar adli para cezasına hükmolunur.Yargılamada bankayı şube müdürü temsil eder.

        KARŞILIKSIZ ÇEK:

        Madde 16 – (Değişik madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./14. md.)

        Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap s ahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu su çtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

        Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.

        Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir.

        Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur.

        KARŞILIKSIZ ÇEKTE GECİKME FAİZİ:

        Madde 16/a – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./15. md.)

        Çekin karşılıksız kalan miktarı için gecikme faizi, ibraz tarihinden itibaren, 04/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanır.

        SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ, GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME:

        Madde 16/b – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./16. md.)

        16 ncı maddede öngörülen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, hamilin, çeki elinde bulundurmaları koşulu ile ödemede bulunan cirantanın veya kanuni veya akdi teminatı nedeniyle tam ödemede bulunan bankanın şikayetine bağlıdır. Bu suçlara çekin ibraz edildiği … veya şikayetçinin yerleşim yerinin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesinde bakılır.

        Çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle şikayet hakkı, 8 inci maddede belirtilen miktarın yatırılması için öngörülen sürenin dolduğu tarihte; ihtiyati tedbir kararı veya ödeme yasağı nedeniyle süresi içinde ibrazında çek hakkında işlem yapılmaması halinde ise, ihtiyati tedbir kararının veya ödeme yasağının kalktığı tarihte doğar.

        Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de, hüküm bütün cezai sonuçları ile ortadan kalkar.

        Bu suçlardan dolayı yapılan yargılamalarda 04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 225 inci maddesi uygulanabilir.

        Şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesi halinde, müdahil, ödeme nedeniyle davanın düşmesi veya cezanın ortadan kaldırılması halinde sanık veya hükümlü, yargılama giderlerinden sorumlu olur.

        DAVANIN AÇILMASINA ENGEL OLAN, DAVAYI DÜŞÜREN VE CEZAYI ORTADAN KALDIRAN NEDENLER:

        Madde 16/c – (Ek madde: 26/02/2003 – 4814 S.K./17. md.)

        Aşağıda belirtilen koşulların yerine getirilmesi halinde ceza davası açılmaz:

        a) 8 inci maddeye göre düzeltme hakkının kullanılması,

        b) 8 inci maddede belirtilen süre geçtikten sonra ve henüz dava açılmadan önce çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde oniki tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi.

        Dava açıldıktan sonra hüküm verilinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde onbeş tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

        Hüküm verildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde onsekiz tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

        Hüküm kesinleştikten sonra çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde yirmi tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde bütün cezai sonuçları ile birlikte hüküm ortadan kalkar.

        Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ödemeler hamile veya hamile ödenmek üzere muhatap bankaya yapılabilir.

        GEÇİCİ MADDE

        Geçici Madde 1 – Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, karşılıksız çek keşide etmiş olanlar hakkında hazırlık tahkikatına başlanmış veya dava açılmış ve mahkümiyet hükmü kesinleşmemiş olduğu takdirde;

        a) Yürürlük tarihini takip eden üç ay içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan bölümünün %10 tazminatı ve gecikme faizi ile birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine yatırılması,

        b) Çek tutarı ödenmemiş olsa bile şikayetten vazgeçilmiş olması,

        c) Çek tutarının daha önce ödenmiş bulunması,

        Hallerinde, hazırlık tahkikatında takibata yer olmadığına, açılmış davaların düşürülmesine karar verilir.

        Geçici Madde 2 – (Ek madde: 18/02/2009-5838 S.K./18.mad)

        31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.

        YÜRÜRLÜK:

        Madde 17 – Bu Kanunun 1,2,4,5 ve 16 ncı maddeleri ile Geçici Maddesi Kanunun yayımı tarihinde, diğer maddeleri yayımından altı ay sonra yürürlüğe girer.

        YÜRÜTME:

        Madde 18 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

        KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER:

        14/01/1993 TARİHLİ VE 3863 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDESİ:

        Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mahkumiyet hükmü kesinleşmiş veya hüküm infaz edilmiş ise, yürürlük tarihini takip eden 3 ay içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan bölümünün %10 tazminat ve gecikme faizi ile birlikte muhatap Bankaya veya herhangi bir şubesine yatırılması veya yine bu sürede şikayetten vazgeçilmiş olması halinde kamu davası ve cezanın bütün neticeleri ile ortadan kaldırılmasına karar verilir.

        26/02/2003 TARİHLİ VE 4814 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDELERİ:

        Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce karşılıksız çekler hakkında açılmış bulunan davalarda, bu tarihten sonra yapılacak ilk duruşmada hazır bulunmayan şikayetçiye, ilk duruşmada hazır bulunması veya bir vekil ile kendini temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği veya vekil de göndermediği takdirde şikayetten vazgeçmiş sayılacağı hususunda davetiye çıkarılır. Bu davetiye, şikayetçinin, mahkemeye bildirdiği; mahkemede dinlenmemişse şikayet dilekçesinde belirttiği adresine gönderilir. Davetiye tebliğine veya tebliğ edilmiş sayılmasına rağmen üst üste iki duruşmaya gelmeyen veya vekil de göndermeyen şikayetçinin şikayetinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilir. Şikayetçinin veya vekilinin haklı mazereti halinde bu hüküm uygulanmaz.

        Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen karşılıksız çek keşide etme suçu hakkında, 3167 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uygulanmaz.

        Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin kapsamına giren suç nedeniyle;

        a) Hükümlü ve tutuklu bulunanların bu hallerinin derhal sona erdirilmesine ve tahliyelerine,

        b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde bunların dosyalarının ele alınarak hükümlüler hakkındaki hapis cezalarının çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına dönüştürülmesine, tutuklular hakkında talep edilmiş olan hapis cezaları yerine çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına hükmedilmesine,

        Mahkemesince karar verilir.

        Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce karşılıksız çek keşide etmiş bir kimsenin, bu tarihten sonraki üç ay içinde çek tutarını veya karşılıksız kalan kısmını yüzde on tazminatı ve 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine ödemesi veya 3167 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre düzeltme hakkını kullanmak suretiyle hamilin zararını karşılamış olması halinde şikayetten vazgeçme koşulu aranmaksızın,

        a) Hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına,

        b) Açılmış davaların düşürülmesine,

        c) Kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin bütün cezai sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına,

        Karar verilir.

        Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3167 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmüne aykırı fiilden dolayı yapılmakta olan hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına; görülmekte olan kamu davalarının ortadan kaldırılmasına karar verilir.

        Bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükümleri bütün kanuni sonuçları ile birlikte ortadan kalkar.

        Geçici Madde 4 – Bu Kanunun 10 uncu maddesi ile değiştirilen 3167 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde yer alan esas ve usuller belirleninceye kadar muhatap bankalarca yeterli karşılığı olmadığı için ödenmeyen çekler ile sonraki ödemelere ilişkin bilgiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca da bu bilgilerin bankalara duyurulmasına devam olunur.

        Geçici Madde 5 – Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca bu Kanunun yayımını izleyen bir ay içinde Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle belirlenecek esaslara uygun olarak yeni çek defterleri bastırırlar.

        Bankalar, bu tebliğin yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.

        Bankaların, ikinci fıkrada yazılı sürenin sonuna kadar müşterilerine verdikleri çek defterlerinden ötürü 3167 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca sorumlulukları her çek yaprağı için altmışmilyon liradır.

Yorum yaparak destek olabilirsiniz