çek kanunu, çek mağdurları ve Ali Rıza ÖZTÜRK


Mersin milletvekili Ali Rıza ÖZTÜRK  aşağı yukarı şunları söyledi.

CHP ‘nin görüşü karşılıksız çek ‘e hapis olmamasıdır.

evrensel hukuk ilkelerinde böyle bir şey yoktur.

AK Parti içerisinde çelişkiler vardır.   Genel kurula gelmemesinin nedeni budur.

Komisyona gelen yeni  bir taslak  yoktur.

Hukuk ilkeleri, ekonomik gerekçeler ile çiğnenemez

Hükümet çek mağdurlarının tepkisinden çekindiği için beklemekte ve ara çözüm aramaktadır.

Ali Rıza ÖZTÜRK

Ali Rıza ÖZTÜRK

Sayın Ali Rıza ÖZTÜRK ile daha önce Rahmi OFLUOĞLU aracılığıyla görüşülmüş idi.  Bloglarımız okunmaktadır.  Karakterler üzerinde yorum yapılabilecek kadar izlenmektedir.

Ben şahidim. Ali Rıza ÖZTÜRK  çıktı. delikanlı gibi halkın önünde canlı yayında  söyledi. “karşılıksız çek’ de  hapise CHP olarak karşıyız ” dedi.   Onurlu davranışından dolayı tebrik ediyorum.

insanlık onuru borca hapisi yenecektir.  insan haklarıyla insandır.

canlarımız içeride bugün canımız yemek çekmiyor. bir gün yeme, cezaevine selam söyle.

167 responses to “çek kanunu, çek mağdurları ve Ali Rıza ÖZTÜRK

  1. herkese kolay gelsın bızı herzaman destekleyen ALI RIZA ÖZTÜRK’E cok teşekkürler.Borclu iken dolandıyıcı olduk borclarımız ödemek istedik,hapisyat ve borcunu ödededıler hapısten cıktık ev yok dukkan yok ve iş yok ama bıze öde yoksa gene hapıs yatarsındıyorlar.Bütün sıstem cok düzgunmuş gıbı bır de ac göz avukatlar tarafından ordan oraya savrulur olduk.bızler evet hataylar yaptık ama her ınsan oglu hata yapar bızlere ıkıncı bır şans verılmesı gerek BU HERKESIN HAKI.

  2. sayın Ali Rıza Öztürk e çek hapsine karşı mücadelede yanımızda aldığı tavır ve çabaları için çok teşekkür ediyorum
    çabalarını hiçbir zaman unutmayacağız

  3. vur de vuralım,öl de ölelim 🙂

  4. salih Muğlalı

    Hadi gari çek kanunu çıkıversin de tefeci ve çeteleri haraç kazancı sağlamaktan vazgeçsin. çekler ticaarette değil Devleti zarara uğratarak haksız menfaat sağlamakta, sebepsiz zenginleşmede, mal-hizmet vermeden tehdit haraçları toplama aracı olarak kullanılıyor. olmadı Devlet hata yapıp mağdura Adli para cezası veriyor, mağdur bunu nasıl ödeyecek, yine ya ailesi bu parayı çeteye haraç ödeyip mağduru hapisten kurtarıyor, mamafih Devlet bu çağ dışı çek kanunuyla masum vatandaşının tefeci ve çetelerinin elinde oyuncak olamasını sağlıyor. BİR HUKUK DEVLETİNDE BUNLAR OLMAMALI. Devlet kendini zarara uğratan, vergi kaçıran, vatandaşını tehdit edip haraç alanlara yol gösteriyor. Nasıl hak hukuk bu? ne zaman adam gibi eşitlik sağlayan çek kanunu çıkacak? Çekler, tefeci ve çetelerinin mağdur kanı emme aracı olmakatan ne zaman çıkarılacak? Çekler ne zaman önce vergi dairesi kaydından geçirilip suçlar-haraçlar önlenecek?
    Sayın büyüklerimiz lütfen çek kanunu Anakara’dan, tavandan değil, taşradan mağdurlardan yaşayanlardan bilgi alınarak hazırlansın. yani kanun tabandan yararlanılarak çıkarılsın. gerçek alacaklı ile art niyetli rantçılar ayırt edilsin… Bankaların etkisinde kalınmadan her çek en yarısı oranında banak teminatında olsun ve çekte vade kaldırılsın, çekte hapis kökten kaldırılsın. bana tefeci ve çeteleri silah zoruyla en az 30 adet çek imzalattılar, yaklaşık 2.000.000 TL ve nere şikayet ettiysek da adaleti bulamamdık. hapise gireceğim bunun hesabını kim verecek? Savcılar bu konuya hiç dikkat bile etmiyor, adeta tefecilik serbest oldu. Devletin kanunları çiğneniyor. AKLIM MANTIĞIM ALMIYOR OLANLARI. bu çek kanunuyla çağdaş bir hukuk ülkesi olmamaız çok zor… yeter artık dipten çözülsün bu sorun!

  5. rahmiofluoglu // Kasım 20, 2009 12:02 am | Yanıtla

    Ak Parti TCK da mevcut şu üç kurumdan birine parelel bir düzenleme yapabilir:
    CMK madde 231
    Sonuçta bugün baskı ve hukuksuzluk hukuğu ile yürütülen 3167 yerine TCK ve CMKda mevcut maddelere işlerlik kazandırılacaktır.
    Gasbedilen haklar geriye verilecektir kismen.
    TCK Madde 231 şöyle:
    HÜKMÜN AÇIKLANMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

    Madde 231 – (1) Duruşma sonunda, 232 nci Maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır.

    (2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir.

    (3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hâl varsa bu da bildirilir.

    (4) Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir.

    (5) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl* veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

    (6) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

    a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

    b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

    c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

    gerekir.

    (7) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

    (8) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

    a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,

    b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

    c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,

    karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

    (9) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

    (10) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.

    (11) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

    (12) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

    (13) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

    (14) (Ek fıkra: 06/12/2006 – 5560 S.K.23.md;Değişik fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./562.mad) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.

    • rahmiofluoglu // Kasım 19, 2009 11:22 pm | Yanıtla

      Af kanunu veya başka bir kanunun hazırlanması öyle sıradan bir iş değildir. Basın asparagas haberler yapıyor. Çek borçluları ile alacaklılar bir araya getirilecek ve borç yapılandırılacak; çek borçlusunun cezası 1 yıl veya iki yıl ertelenecek. Bu nasıl olacak? Kanun yapma tekniğini uygun olur mu? Böyle bir düzenleme TCK ve diğer mevzuatla uyumlu olur mu? Böyle bir kanuna Anayasa cevaz verir mi? Bunlar araştırıldı mı? Haberin dayanağı kimdir, hangi kurumdur belli değil. Toplama, montaj haberler bunlar ve çoğu kasıtlı, kamuoyu oluşturmaya yönelik.
      Bizce eğer Ali Riza Öztürk’ün dediği gibi sorunu temel çözmeyen bir pansuman kanun çıkarılacaksa TCK 51. maddeye denk düşen bir düzenleme getirilebilir. TCK 51 :
      ERTELENMESİ

      Madde 51 – (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

      a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

      b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.

      (2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.

      (3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

      (4) Denetim süresi içinde;

      a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,

      b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

      c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,

      Mahkemece karar verilebilir.

      (5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

      (6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

      (7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

      (8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği
      takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

  6. sn admin Tevfik güngör ün bir yazısnı
    gönderdim takıldı bi bakarmısınız

  7. Çek Yasası’nda “yılan hikayesi”

    Tevfik GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN
    gungoruras@superonline.com

    20.11.2009 – 09:05
    Türkiye ekonomisinde bir “vadeli çek” gerçeği var.

    Vadeli çek ekonominin dinamiği halinde. Zincirin bir halkası koptu mu sistem aksıyor, iki halkası koptu mu sistem çöküyor.

    Vadeli çekte ödememenin 2 ana nedeni var:

    (1) Kötü niyet,

    (2) İyi niyete rağmen çaresizlik.

    Kriz döneminde zincirin çok halkası koptu. Kriz, sistemi çökertti. Yepyeni bir ödememe nedeni ortaya çıktı:

    (3) Krizin çöküntüsü.
    Vadesi çekte 2 taraf var:

    (1) Parasını alamayan,

    (2) Parasını ödeyemeyen.

    Parasını alamayan, ödemeyenin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.

    İyi niyetine rağmen ödemeyen hapis cezasının ağır bir ceza olduğunu, hapse girenin ödeme şansının tamamıyla kaybolduğunu söylüyor.

    Kaldı ki mevcut ceza sisteminde çarpıklık var. Mahkeme çeki ödemeyeni para cezasına mahkum ettiğinde parayı alacaklısı değil, Hazine tahsil ediyor. Hazine’ye para ödemediği için hapse giriyor. Hapse girince de iş yapma ve borç ödeme imkanı yok oluyor.

    Yıllardır TBMM’de komisyonlarda değişiklik tartışılır. Tasarı bir süre sonra rafa kaldırılır.

    DÜNYA’da dün yer alan habere göre tasarı üzerinde tekrar çalışmalar başlatılmış.

    Bu defa çalışmalar Adalet Bakanlığı’nda yapılıyormuş.

    Haberlere göre bakanlık, anlaşma ve taksit olmak üzere iki seçenek geliştirmiş.

    Bakanlıktaki çalışmada ortaya çıkan çözüm formülü şöyle:

    Öncelikle karşılıksız çek verip hapse düşen alacaklının anlaşması istenecek. Alacak ödeme planına bağlanırsa suçlu hapisten çıkacak. Borcunu 1 yılda ödemek üzere takside bağlayan da tahliye edilecek.

    Cezaevindeki 2 bin dolayındaki mahkuma tahliye yolu açılacak.

    Çek suçundan mahkum olan kişi, borcunu 1 yıl içinde ödemek üzere takside bağladığı halde taksitleri aksatırsa veya ödemeyi tamamlamazsa, yeniden cezaevine girecek.
    Haberlere göre bu formülleri, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’da inceleyecek. Hükümetin hazırladığı metin daha sonra Adalet Komisyonu’ndaki tasarıya eklenecek.

    . Tasarının, bütçe görüşmelerinin ardından gündeme gelmesi, yasanın yeni yılda çıkabileceği ifade ediliyor.

    Çek suçları nedeniyle yerel mahkemelerde 400 bin dolayında kişi hakkında, 1 milyona yakın dosya bulunuyor. Yargıtay’da ise 45 bini dairelerde, 70 bini Yargıtay Savcılığı’nda olmak üzere 115 bin dosya görüşülmeyi bekliyor.

    .Karşılıksız çek nedeniyle 2009 yılının ilk 7 ayında açılan dava sayısı 159 bini aştı.

    Anlaşıldığı kadarı ile yeni düzenlemede de hapis cezasının tamamen kalkması söz konusu değil.

    Hazırlanan yasa taslağına göre, borçlu ile alacaklı anlaşarak belli bir ödeme planı oluşturulacak ve borçlu taraf hapisten çıkacak.

    Anlaşamazlar ise, borçlu hapisten çıkacak ama ödeme yapması için 1 yıl süre tanınacak. Bu sürede, borçların ödenip ödenmediği takip edilecek.

    Her iki durumda da ödeme gerçekleşmezse borçlu yeniden hapse girecek

    Bu haberlerde açıklanmayan şu: Ödeme yapamayan, çeki ödeyemediği için değil, devlet adına kesilen para cezasını ödeyemediği için hapse giriyor. Ödeyemediği para cezası hapse çevriliyor. Hapisten şartlı tahliyelerde devlete olan para cezası borçlarının ne olacağı, borcun ödenmesi halinde bunların silinip silinmeyeceği belirsiz.

    Açık anlatımıyla yılan hikayesi kolay ve kısa sürede sona ermeyecek.

  8. çek mağdurları ‘nın mücadelesi zordur.

    Yerleşmiş önyargılar vardır. Dolandırıcı, hırsız diye damgalanmaya çalışan insanların onur mücadelesidir.

    öyle basit bir hapisden kurtulma davası değildir.

    bu davada, mağdurların yanında olan herkes değerlidir. eşsizdir.

    Ali Rıza ÖZTÜRK ‘ü ayrı bir yere koyuyorum.

    Rahmi OFLUOĞLU, Cüneyt, Suna abla, KOSİAD bunların isimleri unutulmayacaktır.

    Yolunu ayıran Burhan İŞCAN ‘ada yaptıkları için teşekkür ediyorum.

    bu blog, küçük harflerle büyük hedefleri yazan sizlerin eseridir. herbirinizin adını yazmıyorum 🙂

    bu kadar teşekkürden sonra, elbetteki eleştirme hakkı kazanıyorum. onuda bilahare kullanacağım.

    Bulut arkadaşımız söylemiş. güzelde söylemiş. Hiçbirimiz robot değiliz. Kuluz. Hata yaparız. Demokratız, eleştirileride dikkate alırız.

    • Sevgili admin,

      hortumlar yukarı doğru, küresel sermeye herkesin kanın emiyor. her ay binlerce kişi bu kanunla yüz yüze kalıyor.

      krizleri fırsata çevirme derdiyle cebelleşenlerde er yada geç bundan nasibini alacak.

      sistem durmuyor, önce zayıfları sonrada birbirlerini kemirecekler.

      ahhh güzel ülkem
      ne haldesin bir bilsen

Yorum yaparak destek olabilirsiniz