Çek yasası Bakanlar Kurulu gündemine gelecek mi?


Çek yasası Bakanlar Kurulu gündemine gelecek mi?

Yine yeniden “suçlu değil borçluyuz”

Çek mağdurları Bakanlar Kurulu gündemine geleceği umulan çek yasasından ne bekliyor?
Kişisel olarak çek yasasındaki hapis cezalarının koşulsuz olarak kalkması gerektiğini savunuyorum.
Gerekçem “borca hapsin” Anayasa ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğudur.
Sayın Ahmet İyimaya nın açıklamaları da 2001 den beri Anayasaya aykırı olduğu yönündedir. Hatta Anayasa Mahkemesinin “uygundur” kararının da yanlış olduğunu Sayın İyimaya nın açıklamalarında görüyoruz.
Sayın İyimaya nın açıklamalarındaki gerçekler bizim yıllardır savunduğumuz gerekçelerdir.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanıyla ayni çizgiye gelmiş olmamız umut vericidir.

Bu güne kadar gelen mücadelede savunma çizgimiz “borca hapsin” insanlık ayıbı olduğunu haykırmak şeklinde oldu.
Şekilsiz, içeriğinde kimin ne yazdığı belli olmayan fakslarla mücadelenin başarıya ulaşmayacağını savunduk. Aksine mücadeleye zarar verileceği kaygısını taşıdık.
Çek mağduru bazı arkadaşlar baştan beri mail ve fakslarla mücadelede önderlik ettikleri, hatta çek yasasını biz çıkarıyoruz iddiasındadır.
Bu arkadaşların hangi içerikte faks ve mail ler çektiklerini bilmiyoruz. Örnekleme yapacağımız tek metin Barışçı Mersin rumuzlu arkadaşın sürekli güncelleyerek yayınladığı metindir. Bu metinden bir alıntı “…..Yani; ekonominin dengesi bozulacak diye, binlerce insan cezaevine mi girsin? Neden denetimli serbestlik veya erteleme, neden olmasın neden? Kaldı ki; cezaevine gönderdiğimiz insan nasıl borcunu ödeyebilir ki? Bizler; haklı olduğumuz davamızda, gerçekten vicdanlara sesleniyoruz vicdanlara. Bilmem ki; başkaca ne demeliyiz. Umuyor ve diliyoruz ki; güçlünün yanında değil, haklı ve mazlum olanın yanında yer alacak ve onların gönlünü kazanmış olacaksınınız. Allah aşkına; tüm akıl ve vicdanınızla düşünün. Gerçekten; bizler haksız isek ve bizleri haksız olarak görüyorsanız, T.B.M.M. ve YÜKSEK YARGININ vereceği karara razıyız……”
Ben barışçı arkadaşımızın söylediklerine katılmıyorum ve bu metin fakslanan metinse çek mağdurlarının vay haline diyorum.
Bu metindeki mantık suçluluk psikolojisidir ve mücadelemiz açısından zararlıdır. Acilen değiştirilmesini öneriyorum.”suçlu değil borçluyuz”

 

Diğer bir konuda basına çıkan arkadaşlarımızın tavrıdır. Yüz karartılarak ses değiştirilerek yapılacak programlara asla izin vermemeliyiz. Kendini gizleyen suçlu basın açısından cazip olabilir ve bu türden çekim teklifleri şu sıralarda artacaktır. Kesinlikle bu türden çekimleri kabul etmemeliyiz. Açıktır ki bizi suçlu gibi göstermek isteyen ve cezanın kalkmaması için uğraşanlar vardır ve biz suçlu gibi davranarak onların istediğini yapmış oluyoruz. “suçlu değil borçluyuz” Hiç kimseden gizleyecek yüzümüz ve sesimiz yoktur.

 

İşin ilginç yanı, suçlu gibi davranarak çekte cezanın kaldırılmasını biz sağlıyoruz iddiasında bulunmaktır. Çek hapsinin yanlışlığı bu gün iktidar açısından dahi savunulamaz duruma gelmiştir. Buna rağmen suçlu psikolojisi ile mücadeleye katkı sunduğunu savunanlar varsa yanılıyorlar. Böylesi tavırlar mücadeleye katkı değil zarar vermektedir.

12 responses to “Çek yasası Bakanlar Kurulu gündemine gelecek mi?

  1. Kıymetli BEN; Dernekte bu amaç için kurulmuştu. Yani ilk amacımız bu musibetten kurtulmak sonra bu birlikteliği devam ettirmek.
    Sorunun sürmesinden nemalananlar derneği işgal edince dernek, benim kuruluşunda katkılı olduğum dernek olmaktan çıktı.
    Birileri amacı için kullanmaya başladı.
    Toplumsal olarak ahlaki durumumuzu özetleyen bir yazınız vardı, bu sitede.
    Hani cehenneme turlar düzenlenmiş, mihmandara başında zebani olmayan çukur sorulduğunda bu çukur Türklerin demişti, niye başında zebani yok denildiğinde mihmandarın; Türkler çıkmak isteyeni kendileri aşağı çeker demişti.
    SİZ BU HİKAYENİN BENZERİ YENGEÇ SEPETİ yazısını yazmıştınız. Yengeç sepetinin kapağı olmaz demiştiniz.
    YENGEÇ SEPETİNİN KAPAĞI OLMAZ.
    Olması olgunluğunda değiliz henüz. Keşke olsa….

  2. yahu bırakın şimdi yasa devreye girmiş te sonra ne yapacağız mavrasını! önce bir girsin bakalım yasa devreye. herkesin yaşamı şimdiki yasaya bağlı. sonrasını sonra düşünmek daha doğru. şu an insanların önünde hızla çılgınca akan bir nehir var ve herkes karşıya sağ salim geçecekleri bir tekne arıyor önce. sağ salim karaya varmadan kim ne derse yalan ve yanlıştır. karaya varınca orasının koşullarına göre karar verilir. içerideki insanlar ve dışarıda onları bekleyenler ” ah bir çıksak sonrasını sonra düşünürüz ” derken dışarıdakilerin ” benim elimde bir şey kalmadı ki, yasa çıksa ne olur çıkmasa ne olur ” demeleri çok saçma ve yersiz. iyi o zaman elinde bir şey kalmayan herkes atsın kendisini bir yerden aşağı. ya da tıksın kendisini parmaklıkların arkasına. insan ne çok ümitli ne de tam ümitsiz olmamalı. ortasında kalmalı. hayırlısını istemeli. ben de bu konudaki her tür dertli için haklarında hayırlısı olsun diyorum.

  3. hazır kitle oluşmuşken bunu değerlendirmek bir fikir en azından

  4. Bülent Yüksel Ve Önder e cevabımdır.
    Defalarca yazıyorum “Önemli olan bilgi değil, ilgidir.”
    Kuran’ın kalbi olan Yasin Suresinin başında İlginin önemi anlatılmıştır.

    7- Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık inanmazlar.

    8- Gerçekten Biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.

    9- Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.

    10- Kendilerini uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar.

    Bir önceki yazımda yazdığım gibi bizim toplumumuz bilgi toplumu olmaktan çok uzak. Etiket sahiplerinin söylediklerini kanunmuş gibi kabul eden bir toplum.
    Doğru hukuk bilgisini vermek avukatalara mı mahsus.
    Ya da doğru dini bilmek hocalara mı mahsus.

    Benim sitemde 2010 yılı başından beri söylenenler var. Bunların doğruluğu zamanın hakemliğinde teyit olmakta.

    2012 yılı ortasına kadar çek yasası çıkmaz dedim.
    Çek yasası erken çıksın diyenler zaruret oluşturmalı dedim.
    YASANIN İŞLEVSİZ KALMASI ZORUNLULUKTUR dedim.
    Yasanın işlevsiz kalması için, “İŞTE KURTULUŞUNUZ İŞTE DİLEKCENİZ” adlı yazımda (bu sitede de var aynı yazı) kurtuluş yollarını gösterdim.
    Bir çok mağdur bu yolları deneyerek kurtuldu.
    Meşgul olmak yetmez. Karıncalar da meşguldur.
    Asıl soru, neyle meşgul olduğunuzdur.
    Bir çok mağdur bana inandı ve denedi kurtuldu. Hapiste bulunan, avukatlar tarafından çıkması imkansız kabul edilen mağdurlar bile hür şimdi.
    Demek ki bir şeyler yapılmış.
    Gerçek mücadele verilmiş ve veriliyor.
    SİZ BUNLARDAN GAFİL KALMIŞSANIZ SUÇLUSU YİNE SİZSİNİZ. İTİBAR ETTİKLERİNİZ SUÇLU. BEN DEĞİLİM.
    DOĞRULARI VE DOĞRU MÜCADELE YOLLARINI YAZACAĞIM.
    YAZMAKLA KALMAYIP ÖYLE HAREKET EDECEĞİM.
    ÇÜNKÜ BUNU YAPMAK CİHATTIR.
    İNSAN ZULMEN CEHULA.
    “insan zalimdir, çünkü çok cahil bulunuyor.”
    DEMEK Kİ NEYMİŞ? ÖNCE İLGİ.
    İLGİDİR GERÇEK BİLGİYE ULAŞTIRACAK SORUŞTURMAYI YAPTIRACAK OLAN.
    Gerçek bilgi Kuran da da var. Araştıran dan haber ver.

  5. Karşılıksız çek konusu bakanlar kurulu gündemine gelecek mi?

    Daha maya kabarmadı, olgunlaşmadı.
    Karşılıksız çek sorununu oluşturan sebep TEMİNAT tır.
    Defalarca yazdım. Karşılıksız çek sorunu, salt HUKUKSAL bir sorun değildir. Ekonomiyi içten ilgilendiren konudur. Bu yüzden çözüm arayışları BUTLAN HUKUKU çerçevesinde olmaktadır.
    Meşgul olmak yetmez. Karıncalar da meşguldur.
    Asıl soru, neyle meşgul olduğunuzdur.

    Karşılıksız çek konusunun bakanlar kurulunda görüşülüp nihayi karara bağlanması zorunluluğunun hasıl olduğu açıkca ortadadır.
    Sanıldığı gibi, bu zorunluluk hukuksal bir zorunluluk değildir.

    Küresel Krizin etkilerinin ülkemizde de görülmesi an meselesidir.
    Küresel krizi ortaya çıkaran tek sebep aşırı borçlanmadır.
    Ülkemizde borçlanma kriterleri değişimi adı altında bir çok tedbirler alınması bu yüzdendir. Sözde Mali af getireceği söylenen TORBA YASA adı altında bu önlemler zaten başlatılmıştı.
    Haziran 2012 de YENİ TİCARET YASASI ve BORÇLAR YASASI da devreye girecek. Bu yasalara öncülük olmak üzere uyum çerçevesinde bazı düzenlemelerin yapılması da şart.

    “Ekonomi batarsa hepimiz batarız” demagojisi ile bu gerçekler gizlenerek, hukuksal bir zorunluluk aldatmacası yapılmaktadır.
    Gaye oluşacak butlan hukukunu kanıksatmaktır.

    Basında ve görsel medyada hükümetin istediği doğrultusunda haber fırtınası ile toplumun nabzı tutulmaktadır.
    Bu nabız tutmadan henüz sonuç alınmadı. Etki oluşturacak tepki eylemi yok.
    Çek Mağdurları tarafında her şey aynı hamam aynı tas görünümünde.
    Hala aynı ezberlerden medetler umulmakta.
    Hükümet kanadında söylenenler ile aksine yapılanlar 9 senedir aynı. Demokrasi istemi ile faşizmin yerleşmesine zemin hazırlandığı görüldüğü halde, hala söylemlerden medet umulmakta. Mesela Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın söyledikleri.
    Acil Demokrasi kendi ifade etmiş. 2001 den beri söylediklerini. Önce 4814 sayılı yasa çıkarıldı, sonra 5941 sayılı yasa. Değişen ne oldu?

    Neyin değişeceğini zannediyorsunuz.

    BORCUN TEMİNATI, AĞIR CEZA VE HAPİSLİK OLARAK KANIKSATILMIŞ BİR TOPLUMA; YENİ DÜZENLEME ADI ALTINDA DEĞİŞİKLİK OLARAK NE SUNULACAĞINI ZANNEDİYORSUNUZ?

    Bu kanıksanma ile ortaya çıkan tepkileri görmezden gelerek umutlanmanın kime ne faydası olacak?

    Bu kanıksamanın yanlış olduğu bir tek AİHM başvurusu ile ortaya çıkacakken, mağdurlar cephesinde hangi eylemler yapılmakta.

    VE HALA ÇEK MAĞDURLARI KENDİLERİNİ İFADE ETMEKTEN ÇOK UZAKLAR.
    ÇÜNKÜ DEVAMLI EZBERDE TUTULUYORLAR.
    Avukatın birine hazırlatılmış bir tasarı var ortada. 2008 YILINDAN BERİ VAR OLAN BİR TASARI bu. Bu tasarı altında hükümetin imzası olmadığı gibi, tasarının kendilerince uygun olup olmadığını bile açıklamadılar.
    SADECE ORTAYA ATILDI. NABIZLAR YANİ TEPKİLER ÖLÇÜLÜ
    YOR.
    ÇEK MAĞDURLARI BU TASARININ YASALAŞACAĞINDAN EMİNLER.
    Benim bildiğim ise Şubat sonuna kadar bir düzenleme yapılma mecburiyeti.
    Hükümetin çeke affa sıcak bakmadığı.
    GENEL AF ortamı ortaya çıkınca, bu konunun da bu affın içine sokulması yönünde.
    ANCAK BANKALARLA İTTİFAK OLUŞMASI ŞART.
    SÖZ KONUSU DIŞ BORÇ ÖDEMESİ. ÖDEMELER DENGESİ.
    Handikap çıtaları bu yüzden. ÜLEŞİN PAYLAŞIMI. Hesapları yapılıyor.
    SON SÖZ BAŞBAKANIN. YA ES DİYECEK, YA PES.

  6. 2 senedir eşim hakkında ha yakalama çıktı ha çıkacak diye gecelerim uykusuz geçiyor. Evet arkadaşlarıma hak veriyorum. Ondan saklan bundan saklan. Beni bulurlarsa onuda bulurlar psikolojisi yedi bitirdi bizi. 1 ay önce ticaret hayatımızda kestiğimiz ödenmiş yüzlerce çekin ardından ödeyemediğimiz 7 tanesi infaza gitti. Fakat nedenini anlayamadığımız bir sebeple infazdan yeniden incelemek üzere geri gönderildi. Şimdi kurbanlık koyun gibi yasanın çıkmasını bekliyoruz. Ama bişey varki yasa çıktıktan sonra düştüğümüz eksilerden yukarı çıkabilmek için yeni ve çetin bir mücadele başlayacak. Allah herkese yeni mücadelesinde yardımcı olsun.

  7. birde enteresan olan aylardır bu benzeri sitelerde tık yok. şimdi her dakika anlamsız mesajlar yağıyor. 2009 da bunu yazdım 2010 da bunu söyledim. bir tomar süslü laflar. anlaşılmaz cümleler. ben size soruyorum ya sonra ne olacak

    • kendi adıma ,

      bu ve benzeri gündemleri yıllardır görüyoruz. Mağdurlar aynı hataları tekrarlarsa, baştakilerde aynı yolu benimserse ” af gelecek ve hiçbir şey değişmeyecek”

      kimsenin coşkusunu kırmakta istemiyorum, bekliyoruz.

  8. Acil teşekkürler 🙂

    16.Aralık yarın 22.aralık bir hafta sonra ,

    eğer hükümet yanlışdan dönüyorsa yakın zamanda öğreneceğiz. sevineceğiz.

    mağdur arkadaşlar, sabırsız ve umutla bekliyorsunuz. Bende elimden geldiğince şüpheci yaklaşmamaya çalışıyorum.

    2009 yılında son dakikada yasada yapılan değişiklikleri hatırlatmak istemiyorum. Ama siz unutmayın, resmi gazetede yayınlanıncaya kadar ses .çıkartmaya devam edin.

    istediğiniz, hoş yorumların yayınlandığı sitelerede gidebilirsiniz. Hatta kendinize site kurabilirsiniz. Bunun örgütlenmek değil, popülist-revizyonist yaklaşım olduğunu tekrar söylemeyeceğim

  9. evet varsayalım kanun değişti cezalar kalktı. sonra ne olacak bunca yıl aradan sonra ne yapacağız kimin elinde ne kaldı. kaçak göçek borç harç nasıl yeniden başlanacak hayata kaybedilen zamanı nasıl telafi edeceğiz. bunu konuşmalı artık biraz da sanırım

    • konuşalım, konuşun

      Siz konuşmaya başlamazsanız, belki hiçkimse başlamayacak …

    • Bir Öneri,
      Eğer bahsi geçen yasa kanunlaşır da çalışma olanağı bulursak;
      Mevcut blogu (admin de izin verirse) ticari hayatımızı paylaştığımız bir site haline dönüştürüp,
      – İş eleman ilanları
      – İş arama ilanları
      – araç ev satış ve alış ilanları
      – İş yapmayı düşündüğümüz bir firmadaki yetkiliye ulaşma
      – Sağlık sorunlarımız için Doktor, hastane ilanları
      – Kan arama ilanları
      Vb gibi gerekli tüm duyuruları ve yardım isteklerimizi paylaşacağımız güçlü bir site haline getirebiliriz. Ne kadar yararlı olduğunu en çok 1 yıl içinde görürüz…

Yorum yaparak destek olabilirsiniz