Fatih Altaylı , Çek Mağdurluğu nedir aslında …


Sayın Fatih Altaylı;
ADALETİN OLUŞMASINA KARŞI MI ÇIKIYORSUNUZ. DUYUMLARLA VE ZANLARLA DEĞİL, BU BİLGİLERLE FİKİR OLUŞTURUN. ÇÜNKÜ ADALET HERKESE LAZIM
“EKONOMİK SUÇA EKONOMİK CEZA” DEYİMİ BİR ALDATMACADIR.

Çözüm üretemeyenler, sorunun ne olduğunu bilmiyor demektir. Sorunu bilmeyende çözüm üretemez. Dolayısıyla iki yanlıştan bir doğru ortaya çıkmaz.
Yolsuzluk ekonomisi politikalarında, “ekonomik suça ekonomik ceza” kavram karmaşası ile yanlış algılattırma aldatmacasında maksat bazı suçları masum suçlar kategorisinde cezasız bırakmaktır.
Yolsuzluk ekonomisi politikalarının bu politikası, suçları; “siyasi suçlar”, “ ekonomik suçlar” diye sınıflandırırken büyük suçları da masum suçlar arasına sokmakta, veya tersine işlemle masumları suçlular sınıfına dahil etmektedir.
Örneğin; aynı siyasi görüşte değil diye cana kıymış adam öldürmüş bir adamı cezasız bırakmak gayesi ile onu masum göstermek için siyasi suçlu demek mümkün mü?
Ya da öğrenim harcı kesildiği için, hak aramak sesini duyurmak için miting yapmış öğrenci siyasi suçlu gösterilip cezalandırılabilir mi?
Küresel hukuk kavrayışı içinde, buna uygun uluslar arası sözleşmelerde DOLANDIRICILIK, YOLSUZLUK ve RÜŞVET toplumları helake sürükleyen SUÇLAR olarak tanımlanırken ve AĞIR CEZALARLA CEZALANDIRILMASI istenirken siz bunları MASUM SUÇLAR KATAGORİSİ ne koyabilir misiniz?
Ya da tersine, SGK Prim borcunu, vergi borcunu, elektrik doğalgaz borcunu ödememiş veya ödeyememiş kimseleri EKONOMİK SUÇLU diye adlandırıp cezalandırmanız mümkün mü?
Mümkün diyenlerin asıl amacı;
Siyasal iktidar kaygısı ile işledikleri cinayetleri, komploları, suikastları, dolandırıcılık yolsuzluk ve rüşvet suçlarını ; mecburiyetten oluşmuş bu yüzden MASUM SUÇLAR olarak kabul edilmesi gerekir anlayışındadır ve bu anlayışı yaygınlaştırmak istemektedirler.
İşte bunun adı yolsuzluk ekonomisi politikalarından bir politika dır.
Ne gerek var EKONOMİK SUÇ, SİYASİ SUÇ tanımlamalarına?
YA DA EKONOMİK SUÇ NEDİR? KİMLER EKONOMİK SUÇLUDUR?
SİYASİ SUÇ NEDİR, KİMLER SİYASİ SUÇLUDUR?
BU TANIMLAMALAR NİYE MUGALATA OLARAK SUNULMAKTADIR.?
Gerek var çünkü ya kurunun yanında yaş da yanacak, ya yaşın yanında kuru yanmaktan kurtulacak.
KURUNUN YANINDA YAŞI YAKMAMAK İÇİN KURUYU DA YAKMAYACAKMIYIZ, ya da illa ki yaşı yakmak mecburiyetinde miyiz?
Akla karayı ayrıştırma yapmak mümkünken, tersine birleştirme yapmak niye? Yargılama imkanı varken yargısız infazda maksat ne?
Bütün sorulara tek bir cevap vermek mümkün. Suçluları masum göstermek için suçsuzları suçlu göstermek anlayışı bunun adı. Bunun adı DAYATMA SUÇ TEORİLERİ İLE SUÇ TİPLERİ ÜRETMEKTİR.
Maksat, bütün dünyada dolandırıcılara, yolsuzluk yapanlara ve rüşvet alanlara ağır cezalar verilirken; bu ülkede, “ekonomik suça ekonomik ceza” diye cezasız bırakmaktır.
Ülkemizde son günlerde, özel sektör alacaklarının önündeki anayasal engelleri kaldırma maksatlı ; YARGIYI HIZLANDIRMA adına, YARGISIZ İNFAZI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN bir sürü düzenlemeler yapılmaktadır. Bu düzenlemelerde MÜDAHİL olmak, her vatandaşın VATANDAŞLIK GÖREVİ dir.
Örneğin bu düzenleme ile bankaların, ÖZEL SEKTÖR alacaklarının önünde engel olan ANAYASAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER yok edilmek istenmiştir. Yasa içinde bulunan dayatma suç teorisi ile üretilmiş suç tipi; yargısız infaz yapmak için yasadan çıkarılmış, ancak ön yargı oluşması için beyinlere kazınmaya çalışılmıştır. Maksat bu ön yargı ile yargısız infazdır. Her borçlu suçlumudur. Her borcunu ödeyemeyen veya ödemeyen DOLANDIRICI mıdır? Temel yasalara uygun yargılamada bunun ayrıştırılması mümkündür.
İlerlemek için ön yargılardan oluşan sabit fikir ezberlerini bozmak lazım. Ezberleri bozmadan yol alınmaz.
Tıpta genel bir kaide vardır. Cerrahi ameliyatlar özellikle füzyon cerrahi müdehaleler uzmanlar tarafından yapılır.
İktidar olmak muktedir olmak, yani her işin uzmanı olmak anlamına asla gelmez.
Muktedirlik toplumun çoğulcu katılımcı demokrasi efkarında oluşur.
Uzman addedip bu ameliyeleri ehil olmayan kişilere bırakırsanız; ya yanlışlıkla başka bir organ zarar görür, ya da hastanın içine fazladan bir şeyler konur.
Bizim uğraşımız bu dur. Ameliyatın doğru yapılıp hastanın şifa bulması.
Bu anlamda müdahil olduk çek mağdurları olarak.

Eski çek yasasında KARŞILIKSIZ ÇEK ŞEKLİ BİR SUÇ TİPİ OLUŞTURDUĞU İÇİN, DOLANDIRICILIK İDDİASINDA BULUNMAK İÇİN ÇEKİN KARŞILIKSIZ KALMASI TEK BAŞINA YETERLİ DELİL OLARAK KABUL EDİLİYORDU.

Bu durumda da BAĞLAYICI HUKUK(Uluslar arası hukuk sözleşmelerinden gelen intikal hukuku, anayasanın oluşturduğu hukuk, ve temel yasalardan oluşan genel hukuk) KURALLARI uygulamada yerini bulmuyordu.

Bağlayıcı hukuka göre modern anlayışta hazırlanmış TÜRK CEZA KANUNU hükümleri geçersiz kalıyordu. TCK ya göre SUÇUN OLUŞUMU KASTA BAĞLIDIR.
Sırf ceza vereceğim diye de KIYAS yapılmaz. Kıyas yasağı vardır.

TCK daki bir çok hüküm de, suçun oluşumunu önleyen ISLAH FAKTÖRLERİ dir.

UZLAŞMA, ETKİN PİŞMANLIK bunlardandır.

Bunlarla birlikte ceza hukukunun olmazsa olmazları MASUMİYET KARİNESİ PRENSİBİ, SUÇTA KANUNİLİK İLKESİ, SUÇLA CEZANIN ORANTISI İLKESİ gibi ilkeler başta olmak üzere bir çok ilke göz ardı ediliyordu. Hapislik dayatması Demoklasin Kılıcı gibi tehdit oluşturup uzlaşmanın önünü kesmekteydi.

Ülkemizde hukuk ve yargı sorunlarının başlıca sebebi; savunmanın olmayışıdır.
Maalesef ülkemizde bir çok hukukcu yasalardan murad edilen hukuk sistemini algılayamamakta ve ezberci hukuku hukuk diye öne sürmektedir. Bu hukuğun adına BUTLAN HUKUKU denir.
Hastasına şifa veremeyen kimseye doktor denemiyeceği gibi, müvekkiline hukuk sağlayamayana da avukat denemez.

Örneğin Çek yasası düzenlemesinin gerekcelerini okuyup algılayamamış olanların;Peşin hüküm, ön yargı ve sabit fikirle yaptıkları hezeyanlar ortadadır.

Gerekceler okunmuş ve algılanmış olsaydı, bunların ne kadar yersiz olduğu görülecekti.
Peki bu gerekceleri okumamada maksat nedir, nedir bu gerekceleri saklamayı zorunlu kılan sebep?
SEBEP SORUNUN SÜRMESİNDEN NEMALANILACAĞINI ZANNETMEKTİR
Cebri icra takibinden başka hukuk bilmeyenlerin, demoklesin kılıcını sallaması ellerinden alınınca ne hale düştüğü ortada değilmidir?
Hukuku hukukculara bırakalım da , ortada olmayan bir hukuk varsa hukukcu da yok demek değilmidir. Bu yüzdendir ki tüm yasalarımız ithal malıdır.

Yolsuzluk ekonomisi politikaları uygulayıcısı hükümet, ekonomi politikası program mecburiyetinde yargıyı hızlandırma adı altında düzenlemelere niçin gerek duymuştur?
İlahi adaleti es geçenler, kendi adaletlerinin mahkumu olurlar.
BAĞLAYICI HUKUK ADALETİ ZORUNLU KILMIŞTIR, NASIL?
“Ekonomi batarsa hepimiz batarız” anlayışında yasa koyucu ve yasama; geç de olsa, adaletin mülkün temeli olduğunun ve bu temel olmazsa üstündeki binanın çökeceğinin farkına varmıştır diyebilirmiyiz?
HAYIR…
Çünkü hükümetin bir ekonomi politikası ve bu politikayı hayata geçirecek programı var. Bu doğrultuda da; sözde bağımsız yargımızı oluşturan, Aristolesin ünlü oyunundaki gibi EŞEKARILARI-YARGIÇLAR tiplemesinde hukukcularımız var.

Borcun borçla ödendiği, dolayısıyla borçlanmanın tuzak olduğu ülkemizde; dış borç ödemeleri için kaynak oluşturma gayretidir olan biten.
İç borçlanmadan başka çaresi olmayan hükümetin, bunu yapmak için bankalarda bulunan mevduatın tek ve rakipsiz müşterisi olması, bu mevduatı artırmak için bankaların alacaklarının tahsilinin önünü açması şarttır.
6111 sayılı yasa ile bankalara emredilen kredi risk merkezinin oluşması, yeni borçlanma kriterlerinin oluşması, icra iflas yasası içinde yapılacak değişiklikler, ve çek yasasında değişiklik hep bu maksatlı yapılmaktadır.

6111 sayılı yasa ile denenip görülmüştür ki, UZLAŞMA İLE ALACAK TAHSİLİ daha hızlı yapılmaktadır.

ÖYLEYSE UZLAŞMANIN ÖNÜNÜ KESEN DEMOKLASİN KILICI DAYATMALARI YOK ETMEK ZORUNLULUKTUR.

BU ZORUNLULUK, “5941 SAYILI ÇEK YASASI İÇİNDE KARŞILIKSIZ ÇEKİ SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMIŞ, ANCAK DOLANDIRICILIK SUÇ İSNADINDA BULUNMANIN DA ÖNÜNÜ KAPATMAMIŞTIR.”
ZİRA BAĞLAYICI HUKUK BUNA ELVERMEZ.
HUKUK BİLMEYEN GUKUKCULARA GÖRE İSE ADALET OLUŞMAMIŞ, ÇÜNKÜ BUTLAN HUKUKU DEVRİ BİTİYOR.
BİTEN BAŞKA BİR ŞEY DAHA VAR ASLINDA BU HUKUK ANLAYIŞINDAKİ HUKUKCULARIN YAŞAMA ŞANSI.
ÇÜNKÜ: BİLGİ TOPLUMU OLUŞTURMA ÇAĞINDAYIZ.

Burhan İşcan , 29.ocak.2012

 

4 responses to “Fatih Altaylı , Çek Mağdurluğu nedir aslında …

  1. Am xavi Gerad jude, Aiicco inssurance plc bir temsilcisi.
    Size bir kredi ihtiyaci varsa bugün e-posta yoluyla bugün bize ulasin, istediginiz kredi ile size yardimci olabilir:
    (xavigeradloanfirm@yahoo.com)
    Yilbasi kredileri% 3 faiz orani sadece avelable vardir. Ciddi basvuran, ancak daha fazla bilgi için irtibata geçiniz. Biz renging krediler
    sunuyoruz
    3000 sadece US $ Euro ve pound 50,000.000 için.
    Biz dahil kredi her türlü teklif
    Bireysel krediler:
    Isletme Kredileri:
    Ögrenci Kredileri:
    Insaati krediler:
    Ev kredileri:
    Is expandsion krediler:
    Borç konsolidasyonu kredi:
    Biz hizli ve dinamik test edilmis ve güvenilir bulunmaktadir.
    Daha fazla bilgi için (xavigeradloanfirm@yahoo.com): E-posta Iletisim.

    Sr Gerad jude görüyoruz.

  2. bir ikrazat firması ipotek teminatı yapması gerekirken icra müdürlüğünde haciz işlemi ile birlikte yine aynı gün elden takip icra belgeleri imzalatıyor borç ödendiği halde %120 faizle icra müdürlüğünden aldığı belge ile cebri icradan gayrimenkulleri kendi %40 altında alıyor. bu dolandırıcı şu an ağır cezada 8-9 ayrı konudan yargılanıyor alacağı ceza ne olur sizce teşekkürler

  3. BURHAN İŞCAN

    O TAAHHÜTLERİN HUKUKEN BİR GEÇERLİLİĞİ YOKTU. HÜKÜMSÜZ KALACAK… ANCAK BAZI UYANIK AVUKATLAR BUNU İCRA DAİRESİNDE TESCİL ETTİREREK HUKUKİLİK KAZANDIRMIŞLAR. BUNLAR DEVAM EDECEK…

  4. 2009 da taahhüt vererek cezaevinden çıkan ancak taahhütü yerine getiremeyenlerin durumu ne olacak

Yorum yaparak destek olabilirsiniz