ELBET HAK YERİNİ BULACAK BUNA İNANCIMIZ SONSUZ AMA BULANA KADAR NELER DAĞILACAK ? NE CANLAR GİDECEK ?


allahın selamı üzerinize olsun inşallah

arkadaşlar ben sakaryadan yazıyorum ve çok yakınım şuan ferizli cezaevinde yaklaşık 15 aydır çek mağduru olarak yatıyor cezası kesinleşmiş. medyada yada gazetede nerde ne duysak hemen internete koşuyorum araştırıyoruz canımız burnumuzda yaşıyoruz.yazıktır günahtır yıllarca esnaflık yap işçini çalıştır vergini öde kredini öde sonra sıkışıca borcunu ödeyebilmek için alnına kara leke sürülmesin diye en büyük sermayemiz olan dürüstlük seviyemiz bozulmasın diye zor şartlar altında tefciye bulaşmak zorunda kalıyoruz malesef (adı batsın onların inşallah)neden işçimiz mağdur olmasın- diye neden devletimize vergimizi ödeyelim diye- neden borcumuzu kredimizi öedyelim diye ve sonunda tıkanıyoruz çünki tefeci oluk gibi emiyo seni kurutuyor seni mezara sokana kadar…..arkadaşlar yakınım kayseride çok ünlü bir markanın bayiliğini yapıyordu daha sonra 2 oldu sonra 3 oldu ticaretin bazı kurallarını gözden kaçırmış olcaklarki aynı az önce anlattığım gibi oldu ve sonu hüsran – acı – hasret- ne diyeyim daha yuva dağıldı 3 çocuk kayseride babaannede – anne ferizlide psikolojisi buzulmuş durumda dilekçe yazmadığı yer kalmadı kızın -baba kaçak nerde nasıl bilen yok tutuklaması var diye kayıp işte siz düşünün hikayeler genelde aynı .
hergün umutla uyanıyoruz hadi inşallah ha bugün habugün diyerek
çünki haksızlık bu HAKSIZLIKKKKKKKKKKK


cezaevinde yatarak neyin cezası bitiyor, neyi terbiye edip öğretiyorlar,akla mantığa sığdıramıyoruz. ticaret yapmışsın işlerin bozulmuş istemeden etrafını mahdur etmişin borçlu olmusun ve sevgili devletimiz işi bozulan mağdurlara destek olacağı yerde daha beter yük ekliyo sırtına olurmu arkadaşlar hangi devlette var bu kimse borcunu inkar etmiyo kii. işi kaybetmiş yuvası sarsılmış maddi manevi sıkıntı çeken milletine iş aş ve moral vereceğine sanki AL SANA TİC. YANLIŞ YAPTIN KURALI PASGEÇTİN SANA BAŞKA SANS YOK AİLE YOK ÇOCUK YOK ANA YOK BAB YOK AŞK YOK DOST YOK DER GİBİ ÜSTÜNE BİDE MAHKUM HAPİS YATMIŞ DAMGASINI VURDURUYORR
ALLAHIM NASIL ADALET BU
ELBET HAK YERİNİ BULACAK BUNA İNANCIMIZ SONSUZ AMA BULANA KADAR NELER DAĞILACAK NE CANLAR GİDECEK ALLAH AFFETSİN ALLAH KORUSUN
diyorum. herzin allah yar ve yardımcısı olsun tezelden hayırlı haberler gelirde çek mağdurları sonunda huzura kavuşur
selamlar

NARSİST, 13.Mayıs.2009

Narsist rumuzlu okuyucu tarafından  “karşılıksız çek ve yasal düzenlemeler “ bloguna bırakılmış yorumlardan alıntıdır.

8 responses to “ELBET HAK YERİNİ BULACAK BUNA İNANCIMIZ SONSUZ AMA BULANA KADAR NELER DAĞILACAK ? NE CANLAR GİDECEK ?

  1. BURHAN İŞCAN
    Temmuz 15, 2009, 2:57 pm üzerinde
    “ÇEK MAĞDURLARI YÜKSEK YARGIYLA HÜKÜMETİN ÇEKİŞMESİNİNDE MAĞDURU OLMAMALI” MAALLESEF OLDU. YARGITAYDAN UMUT YOK
    Cemil Çiçek’ten “mini zirve” açıklaması 15 Temmuz 2009 Çarşamba, 12:27 POLİTİKABaşbakan Recep Tayyip Erdoğan bazı bakanlarla bir araya geldi. Toplantı başladıktan sonra TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’da Resmi Konut’a gelerek toplantıya katıldı.

    Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu’nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ile Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile toplantı yaptı.

    Toplantı sonrası Cemil Çiçek bir açıklama yaptı. Çiçek şöyle konuştu:

    “Bu toplantıdan sonra açıklama yapılması planlanmadı ama yapılan haberler yanlış anlaşılmalara yol açmasın diye bu açıklamayı yapıyorum. Dikkat ederseniz toplantıya katılan bakanlar MGK üyesi bakanlardır. Toplantının gündemi güvenlik, öncelikle de terördü. Bugün yapılan toplantıda son MGK’daki hususlar değerlendirildi. Bundan sonra bu kompozisyonda toplantı yapılırsa bilin ki konu budur.”

    Çiçek, Anayasa Mahkemesine götürülen askere sivil yargı düzenlemesiyle ilgili Yargıtay Başkanının “Anayasaya aykırı” şeklindeki yorumunun sorulması üzerine Yargıtay Başkanına sert bir yanıt verdi. Çiçek şöyle dedi:

    “Bu davada kararı Anayasa Mahkemesi verecek. Bir yargı üyesinin sanki Anayasa Mahkemesi üyesiymiş gibi açıklmaa yapması doğru değil. Süren bir davada bir yargı mensubunun böyle açıklama yapması hukuka aykırıdır. Demokratik bir ülkede yargı mensuplarının siyasetçiler gibi her uzatılan mikrofona açıklama yapması doğru değildir.”

    • Bu haberden, bu sonuç nasıl çıktı onu anlamadım.

      Yani sayın yargıtay başkanı, bir dava konusunda açıklama yaptı. içtihat gümemi gitti 😦

      • çek konusunda da uzatılan bir mikrafon ve yargıtayın yaptığı bir açıklama vardı.
        yargıdan gelen bu açıklamaları hükümetin ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor.
        peki yargı hükümetin açıklamalarını ne kadar ciddiye alacak bunu yakında hep birlikte göreceğiz

        • İdam cezası neden kaldırıldı ?
          1) Suçluları, işledikleri suç ne kadar ağır olursa olsun, devlet eliyle öldürmek medeni değildir. Kaldı ki, onları öldürmek, onları, çok daha ağır bir ceza olan ömür boyu hapis cezasından kurtarmaktır.
          2) İdam cezasının, o cezanın konusu olan suçlar için caydırıcı olacağı ve o suçların işlenmesini önleyeceği görüşü, hiçbir zaman kanıtlanmamıştır. Yüzyıllar içinde edinilen deneyimler, o suçların, idam cezası var olsa da azalmadığını göstermiştir.
          3) Adalet tarihinde adli hata örnekleri az değildir. İdam cezası, öyle bir hata halinde, telafisi mümkün olmayan bir cezadır.

          yukarıda saydığım sebeblerden kalkması gerekirken kopenhag kriterlerinin bir gereği olduğu için kaldırıldı.
          illa birilerinin dayatmasıylamı insan olduğumuzu hatırlayacaklar herzaman neden bu ülkede sadece hayvan hakları var.
          (hayvan derken gerçek hayvanları kasdetmiyorum)

      • iyi günler admin kusura bakmayın
        2 gündür iş yerindeydim ancak eve döndüm.malum akşam geç vakit eve dönemiyorum fakat çalışmak zorundayım.
        bilgim olsaydı oğlumu mutlaka gönderirdim.
        ben her ihtimale karşı cep no yazıyorum benim için bir sakıncası yok.msj gönderebilirseniz size dönebilirim
        0539 486 8182

          • —————————
            bir umudumuz sizdeydi sayın Kılıçdaroğlu.
            oysa son dönemde medyadaki demokrasi tartışmaları içinde hep sizi görmüştük,
            size bu tavrınızdan dolayı “gandi kemal” bile dedik
            umutlarımızı karartmayınız
            çek mağdurları ilginizi bekliyor

            insan haklarıyla insandır.

            insan hakları hemen şimdi

            Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ; küresel ve yerel çıkar odaklarının baskısı ile ezilen çek mağdurları yardım istiyor. Çek Mağdurları sizi bekliyor.

            Çek Mağdurları, Burhan İŞCAN ve Av. Rahmi OFLUOĞLU sizi ziyaret ettiklerinde konu ile ilgilenme sözü vermiştiniz.

            Sözünüzü tutmanızı bekliyoruz.

            —————————————-
            Sayın Adalet Komisyonu üyeleri,

            Çağdaş bir çek yasası gerekmektedir.

            Durumu bilgilerinize sunarız.

            Ahmet İyimaya Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Ankara
            Hakkı Köylü Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kastamonu
            Mehmet Emin Ekmen Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Batman
            İlknur İnceöz Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Aksaray
            Ahmet Aydın , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Adıyaman
            Zekeriya Aslan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
            Yılmaz Tunç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bartın
            Mehmet Tunçak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
            Mehmet Salih Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
            Celal Erbay , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
            Veysi Kaynak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
            Ali Öztürk , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
            İhsan Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
            Mustafa Hamarat , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
            Yahya Akman , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Şanlıurfa
            Halil Ünlütepe , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Afyonkarahisar
            Turgut Dibek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kırklareli
            Ali Rıza Öztürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
            Rahmi Güner , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Ordu
            Ali İhsan Köktürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Zonguldak
            Hamit Geylani , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Hakkari
            Osman Ertuğrul , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Aksaray
            Metin Çobanoğlu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kırşehir
            Rıdvan Yalçın , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Ordu

            ———————————————–
            Sayın Anayasa Komisyonu üyeleri, sizlerden çağdaş bir çek yasası için çalışmalarınıza devam etmenizi rica ediyoruz.,

            Burhan Kuzu Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
            Güldal Akşit Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
            Ayşe Nur Bahçekapılı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
            Ayhan Sefer Üstün Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
            Mehmet Daniş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çanakkale
            Mahmut Durdu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
            Hacı Hasan Sönmez , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Giresun
            Haydar Kemal Kurt , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Isparta
            Mevlüt Akgün , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Karaman
            Hasan Kara , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kilis
            Hüsnü Tuna , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
            İsmail Bilen , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Manisa
            Enver Yılmaz , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
            Suat Kılıç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
            Mustafa Çetin , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Uşak
            Atila Emek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
            Mehmet Ali Özpolat , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
            Atilla Kart , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Konya
            Şahin Mengü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Manisa
            İsa Gök , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
            Aysel Tuğluk , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
            Süleyman Nevzat Korkmaz , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Isparta
            Faruk Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Konya
            Behiç Çelik , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Mersin

            ————————————————

            Sayın İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeleri,

            çek yasası nedeniyle insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Çek yasasına katkılarınızı bekliyoruz.

            Mehmet Zafer Üskül Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Mersin
            Halide İncekara Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
            Mehmet Ekici Başkanvekili , Milliyetci Hareket Partisi, Yozgat
            Abdurrahman Kurt Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
            Ayşe Jale Ağırbaş Katip DSP İstanbul
            Ahmet Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
            Kazim Ataoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bingöl
            Mehmet Ocakden , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
            Murat Yıldırım , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çorum
            Mithat Ekici , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
            Mustafa Ataş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
            Erdal Kalkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
            Fatih Arıkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
            Ahmet Gökhan Sarıçam , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kırklareli
            Kerim Özkul , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
            Cemal Yılmaz Demir , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
            Ali Rıza Ertemür , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Denizli
            Çetin Soysal , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
            Ahmet Ersin , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
            Malik Ecder Özdemir , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Sivas
            Akın Birdal , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
            Şenol Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, İzmir
            Gürcan Dağdaş , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kars

            ————————————————-

            Sayın Sanayi ve Ticaret komisyonu üyeleri,

            Türk Ticaret hayatı çek yasası aksaması nedeniyle darbe almaktadır. Bir hukuk depremi yaşanmaktadır.

            Soner Aksoy Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kütahya
            Hasan Angı Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
            Mahmut Mücahit Fındıklı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
            Osman Coşkun Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Yozgat
            Ahmet Edip Uğur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Balıkesir
            Kutbettin Arzu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
            Metin Kaşıkoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
            İbrahim Halil Mazıcıoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
            İsmail Katmerci , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
            Eyüp Ayar , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kocaeli
            Bayram Ali Bayramoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Rize
            Hasan Ali Çelik , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
            Afif Demirkıran , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Siirt
            Mustafa Cumur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Trabzon
            Kayhan Türkmenoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Van
            Fazlı Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Zonguldak
            Tacidar Seyhan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Adana
            Hüsnü Çöllü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
            Ergün Aydoğan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Balıkesir
            Mehmet Ali Susam , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
            Mehmet Şevki Kulkuloğlu , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kayseri
            Mehmet Nezir Karabaş , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Bitlis
            Yılmaz Tankut , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Adana
            Cemaleddin Uslu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Edirne
            Alim Işık , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kütahya

            ********

            Kemal KILIÇDAROĞLU, Sadullah ERGİN, Zafer ÇAĞLAYAN ve Ayşe ARMAN için açık mektup kampanyamıza destek veriniz. Çek yasası nedeniyle yaşanan insan hakları ihlallerinin durdurulmasını talep ediyoruz.

            ****

            Yaşasın tam bağımsız ve adil Türk Yargısı !
            Yaşasın tam bağımsız Türkiye !
            Yaşasın demokrasinin bekçisi, bağımsız Türkiye Büyük Millet Meclisi !

            insan haklarıyla insandır. İnsan hakları hemen şimdi !

            ***

            Bu bir “sivil direniş” dir. TC Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden doğan haklarımızın, örgütlü olarak kullanılmasından ibaretdir.
            Bu bir “yurttaş hareketi” dir. Benzerleri Türk tarihinde yaşanmıştır : Tramvaycılar grevi, İpek işcileri grevi, Paşabahçe grevi, Askeri mahkemelere direnen anneler, Bergama köylüleri direnişi

            .

        • Kamu Yönetiminde Ahlak ve Kalite
          Cuma, 04 Ağustos 2006 19:45
          Kamu yönetimi; yasama, yargı ve yürütme erki ile bir bütündür. Dolayısıyla, kamu yönetiminde ahlak ve kaliteden söz ederken, soruna bu çerçeveden yaklaşmanın daha yararlı olacağını düşünüyorum.

          Türk Dil Kurumu “ahlak”ı, “bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları” olarak tanımlar. Bu tanımdan yola çıktığımızda, ahlaki kuralların, toplumların uzun bir zaman süreci içinde yarattığı ortak değerler olduğunu görürüz.

          Kamu yönetiminin temel amacı, yurttaşa kamu hizmetini ahlak kuralları içinde ve kaliteli olarak sunmaktır. Kuşkusuz bunun bazı temel koşulları vardır. Bu koşullar aranmadığı ya da gerçekleşmediği sürece, kamu yönetiminde “ahlak” ve “kalite” sorgulanamaz. Örneğin, kamu yönetiminde olması gereken; saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi ilkeler yaşama geçirilmedikçe, sistemin toplumun beklentilerine yanıt vermesi beklenemez.

          Türkiye bu konuda bazı ciddi değişiklikleri yaşama geçirmekle birlikte, kamu yönetiminde pek çok eksiği bünyesinde barındıran bir ülkedir. Bu konuda yapılması gerekenleri, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecine İlişkin 2004 Yılı İlerleme Raporu ve Tavsiye Metni’nde görebiliriz.

          Söz konusu Rapora baktığımızda, kamu yönetimi ile ilgili temel eksikliklerimizi görebiliyoruz. Bu eksikliklerimiz, Raporun değişik bölümlerinde belirtilmiştir. Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz.

          1. “Yargının bağımsızlığı ilkesi Anayasa ile güvence altına alınmakla birlikte yargı bağımsızlığı Anayasada yer alan bazı hükümler nedeniyle belli ölçüde zedelenmektedir” (Sayfa 22) Bağımsız yargının olmadığı bir ülkede, kamu yönetiminde ahlaktan söz edemeyiz. Yargının yurttaşa güven verebilmesi için, bağımsızlığının anayasal güvenceye alınması zorunludur. Bu zorunluluk, yargıda kaliteyi de beraberinde getirecektir.

          2. “…araştırmalar Türkiye’de yolsuzluğun ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini göstermektedir.” (Sayfa 22) Yolsuzluğun ciddi bir sorun olarak algılandığı bir ülkede, kamu yönetiminde ahlak ve kaliteden söz edilemez. Türkiye, yolsuzluk konusunda çok daha ciddi önlemler almak zorundadır. Nitekim aynı Raporun başka bir bölümünde yine yolsuzluklara değinilerek, şu belirlemede bulunulmuştur. “… yolsuzluk, hem yasal hem kurumsal açıdan büyük çabalar gerektiren ciddi bir problem olmaya devam etmektedir. Yolsuzluğa karşı mücadele için kurulan çeşitli idari, parlamenter ve diğer kurumların verimliliği ve etkinliği endişe konusu olmaya devam etmektedir. Politikaların tutarlılığı, eşgüdüm ve işbirliği zayıftır. Türkiye, bağımsız bir yolsuzlukla mücadele birimi kurmaya ve yolsuzlukla mücadele konusunda bir kanun çıkarmaya davet edilmektedir.” (sayfa 129) Bu belirlemelerden sonra, Türkiye’de yolsuzlukların üzerine kararlılıkla giden bir siyasi oluşumdan söz edilemez. Bir iktidarın, bu konudaki samimiyeti, öncelikle yolsuzlukların üzerine kararlılıkla giden bir görüntü vermektir. Arkasından da gerekli yasal değişiklikleri ivedilikle parlamentoya getirip, yasalaştırmaktır. Türkiye bu konuda henüz ciddi bir adım atmış değildir.

          3. Yolsuzluklarla mücadelede, yasama dokunulmazlığının ayrı bir önemi vardır. “Balık baştan kokar” atasözünün unutulmaması gerekir. Raporda bu konuda şöyle denmektedir. “Yasama dokunulmazlığının kapsamı, Türkiye’de kamu kesiminde yolsuzluk açısından önemli problemlerden biri olarak tanımlanmıştır. Çok sık gündeme gelmesine rağmen, yasama dokunulmazlığının kapsamının daraltılması konusunda hiçbir gelişme kaydedilememiştir” (Sayfa 23) Kamu yönetiminde, ahlakı ve kaliteyi egemen kılacaksak, öncelikle, örnek olması gereken kesimlerin, yani parlamenterlerin kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Yapmadığını halktan beklemek, siyasete güven kazandırmaz. Türkiye’de artık yasama dokunulmazlığının AB standartlarına kavuşturulması gerekiyor. Yolsuzluklara adı karışanların, halk adına parlamentoda bulunması, politikaya ve politikacıya güveni sarsan temel bir olgudur. Bu olgunun değişmesi gerekiyor.

          4. Kamuda yolsuzluğun en yoğun olarak gündeme geldiği alan, kamu ihaleleridir. Kamu ihalelerindeki yolsuzluklarla, bir yandan siyasal partiler finanse edilirken, öte yandan bireysel çıkarlar korunur. Siyasetçi, işadamı ve bürokrat birlikteliğinin görüldüğü bu alanda, sağlıklı önlemler alınmaktan siyasilerimiz özenle kaçınmıştır. Çünkü iktidar olanlar, kamu ihaleleri yoluyla, siyasal yandaşlarına kaynak aktarmayı adeta kendilerine görev edinmişlerdir. Nitekim bu gerçeği, söz konusu Raporda da bulmak mümkün. Raporda aynen şöyle deniyor. “Türkiye, ayrıca şeffaf olmayan ve ayrımcılık unsurları taşıyan kamu ihaleleri uygulamalarından vazgeçmeli, Avrupa mevzuatından daha da uzaklaşan yeni hükümler kabul etmekten kaçınmalı ve ihale rejimini müktesebat ile uyumlu hale getirmelidir.” (Sayfa 70) İlk AKP Hükümeti 18.11.2002’de kuruldu. Bu Hükümet 31.12.2002 tarihine kadar (yani 13 günde) tam 219 adet yol ihalesi yaptı. İhale bedelleri toplamı 52 trilyon liradır ve ihale bedelleri, Sayıştay vizesinden kaçınmak için 750 milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarlanmıştır. Şimdi kamu yönetiminde ahlak ve kaliteden nasıl söz edeceğiz…

          5. Sistemin sağlıklı sorgulandığı ülkelerde, kamu yönetiminde iyileşme beklenebilir. Kamudaki işini aracı kullanarak yapmak zorunda kalan bir yurttaşa, kamu yönetiminde ahlak ve kaliteden söz edemezsiniz. Sistemin sağlıklı sorgulanabilmesi için, insan kalitesi büyük önem taşır. Bunun temel koşulu da eğitimdir. İyi eğitilen bir toplumda, yurttaş demokratik haklarını sonuna kadar kullanır. Çünkü o yurttaş, kamu harcamalarını karşılamak için, mali gücüne göre vergi ödemiştir ve ödediği vergilerin hesabını soracaktır. Bu sürece geçilen ülkede, artık gerçek demokrasiden söz edilebilir. Sivil toplum örgütlerinin güçlendiği ve yurttaşların hesap sorduğu bir toplumda, demokratik süreç sağlıklı çalışıyor diyebiliriz. Bu sürecin doğal bir sonucu da “sosyal devlettir.” Sosyal devlette, yurttaşın, devletten “hak isteme” özgürlüğü vardır. Sosyal devlet, yoksulluğun yurttaş açısından “kader” olmadığının algılanmasıdır. “İane devleti” ile “sosyal devlet” arasındaki temel fark budur. Sosyal devlette, yoksul yurttaşın da hesap sorma hakkı vardır.

          6. Kamu yönetiminin zaafını gösteren bir diğer temel gösterge de “af” uygulamalarıdır. Sık sık çıkarılan aflar, kamu yönetiminin iyi çalışmadığının tipik göstergesidir. Afların çıkış gerekçesi ne olursa olsun, sık sık bu yola başvurulması, yasalara yurttaşların uymamasını gündeme getirir. “Nasıl olsa af çıkacak” beklentisi sistemin sağlıklı çalışmasını engeller. Bu beklenti bir yandan kamu yönetimini hantallığa iterken, öte yandan, kamuya duyulan güvenin yurttaş gözünde törpülenmesine yol açar…

          7. Kamu yönetiminde ahlakı ve kaliteyi egemen kılan bir diğer temel unsur da, kayıtlı ekonomidir. Ekonomisinin en az yüzde 50’si kayıtdışı olan bir ülkede, kamu yönetiminde arzulanan düzeyde kalite ve ahlaktan söz edilemez. Çünkü kayıtdışı ekonomi, rüşvet dediğimiz yasadışı kazancın ana kaynağını oluşturur. “Bıçak parası” vermeden ameliyat olamıyorsanız, “bahşiş” vermeden bazı kurumlardan kamu hizmetini alamıyorsanız o ülkede kamu yönetimi sorunlu demektir. Kayıtdışılığın getirdiği bir diğer sorun da gelir dağılımındaki çarpıklıklara ortam hazırlaması ve derinleştirmesidir. Bu aynı zamanda yoksulluğun artması anlamına da gelir. Bu bağlamda, sosyal koruma çok önemlidir ve sosyal devletin vazgeçilmez işlevlerinden birisidir. Türkiye bu konuda da sorunlu bir ülkedir. Nitekim söz konusu AB Raporunda bu konuda şu belirlemeye yer verilmiştir. “Sosyal koruma alanında, (…) Sistemin mevcut başlıca zayıflıkları; mali istikrar eksikliği, kayıtdışı sektörün büyüklüğü ve idari sorunlardır.” (Sayfa 99) Bu belirlemelere katılmamak mümkün değildir.

          Kamu yönetiminde ahlak ve kaliteden söz ederken, kuşkusuz pek çok unsuru ele alıp değerlendirmemiz gerekiyor. Bu değerlendirmede varacağımız temel unsur eğitimdir. İnsan kalitesini yükseltmek, sistemi daha sağlıklı çalışır hale getirecektir. Bu da yönetim kalitesini artıracaktır. Kuşkusuz burada sözünü ettiğimiz eğitim, çağdaş eğitimdir. İnsanlığı ileriye taşıyacak doğmalardan uzak eğitim… İyi eğitilen bir toplumda, sağlıklı “etik değerler” oluşur ve etik değerlere karşı davranışlara toplumsal refleks, çok daha güçlü olur. Örneğin, adı “naylon fatura” düzenlemeye karışmış bir kişi, o ülkede maliye bakanı koltuğuna oturamaz.

Yorum yaparak destek olabilirsiniz