Ümraniye cezaevinde kalanlar desteğinizi istiyor ….


isim doğrulaması yapamadığımız, MEHMET rumuzlu ziyaretcinin yorumlarından alıntıdır.

Arkadaşlar benim babam karşılıksız çekten Ümraniye cezaevinde yatıyor ve bugünden itibaren çekten yatan herkes açlık grevine başlıyor.Ben bu haberi bütün ana haber bültenlerinide vericem.Oradaki herkes bazı adliyelerin salmasından, bazı adliyelerinin sallmamasından dolayı şikayetçi.Adalet her yerde aynı olmalıdır.Ben her türlü faaliyetinize gücüm yettiğince yardımcı olurum bunuda söylemek isterim.Unutmayın Ümraniye cezaevinde yatanlar bugünden itibaren AÇLIK GREVİNE başlıyor.

MEHMET,  Temmuz 14, 2009, 5:44 pm üzerinde

sevgili admin,
Mücadelenizi gönülden destekliyorum ve dediğim gibi elimden gelen katkıyı sağlıycam İHD’nin neresi olduğunu tam olarak bilmiyorum eğer yeri ve saati bana tam söylerseniz katılmaya çalışıcam. Malum çalışıyoruz ve benim iş saatlerim bütün günümü kaplıyor.Bana saat belirtirseniz bi şekilde gelmeye çalışıcam ve ayrıca bu dediğim hadiseyide bir kanala haber verdim.Bilginiz olsun.

MEHMET, Temmuz 14, 2009, 8:52 pm üzerinde

Sevgili admin,
Saat 15:00′da ben işte oluyorum daha doğrusu ben sabah 1o akşam 10 çalışıyorum eğer izin alabilirsem gelicem.Ve bu söylediğim hadiseyi yarın İHD’de, ben gelmessem iletirseniz sevinirim.Ve şunu söylemek isterim ki benim cezaevinde yatan yakınım şeker ve tansiyon hastası ben sağlığından şüphe duyuyorum ne kadar dayanbilir böyle hiç bilmiyorum bugünden sonrada uyuyabilirmiyim hiç bilmiyorum bir şeylerin olması için insanların telef mi olması lazım sayın admin sorarım size ben gelemessem bunları iletin lütfen.Ayrıca araştırılsın AB’ye girmek isteyen sevgili hükümet büyklerimiz Avrupada çekten hapis cezası var mı diye bir araştırsınlar lütfen kimsenin sağlığına bir zarar gelmeden bu işin çözümlenmesinde bana yardımcı olursanız minettar kalırım sizlere.

MEHMET, Temmuz 14, 2009, 9:40 pm üzerinde

19 responses to “Ümraniye cezaevinde kalanlar desteğinizi istiyor ….

  1. Paylaşımınız için teşekkürler !

  2. BU ÜLKEDE BİRİLERİ DEMOKRASİ TARİHİ YAZIYORMUŞ HABERİNİZ VARMIYDI ?

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan şunları söyledi:

    İnsan odaklı siyaset anlayışını, bunun yanında bütünüyle milletin birbiriyle kucaklaşma anlayışını idrak ettiğimiz, bütün bunları temel bir felsefe olarak kabul ettiğimiz bir dönem yaşıyoruz.

    Demokrasinin standartlarını yükseltmek, devlet – millet yakınlaşmasını sağlamak hedeflerimizdi. Bunları da büyük ölçüde gerçekleştirdik. 8 yıldır karşılaştığımız engellemeler karşısında nasıl tutarlı bir politika izlediğimizi aziz milletimiz taktir ediyor. Üst üste girdiğimiz 4 seçimden de birinci parti olarak çıkmayı başardık.

    Bugünden bakınca geride bıraktığımız dönemin Türkiye’nin demokrasi tarihinde nasıl bir yere karşılık geldiğini belki de hakkıyla değerlendiremeyebiliriz, ama tarih yazanlar Türkiye’nin demokrasi serüveninde bu 8 yılı çok farklı bir yere koyacak.

    Demokrasi tarihimizi yazanlar AK Parti’nin demokrasiyi muhafaza etmek ve yüceltmek için verdiği mücadeleyi altını kalın çizgilerle çizerek yazacaklardır.

    AK Parti’nin hukuk mücadelesini, çetelerle mücadelesini, karanlık güç odaklarıyla mücadelesini referans olarak alacaklardır. AK Parti’nin 8 yıldır tek başına verdiği mücadeleden sonra hiçkimse demokrasiyi zafiyete uğratma cüretini gösteremeyecektir.

    Millet egemenliği bugün ve sonra da vesayet kabul etmeyecek. Milletle egemenlik arasına asla simsarlar sirayet edemeyecek.

    Türkiye’nin yeniden çetelerin, mafyaların kıskacına düşmesi asla ve asla söz konusu olamayacak.

    TARİH YAZIYORUZ

    AK Parti Türkiye’nin demokrasi, adalet ve hukuk mücadelesinin bir numaralı aktörü haline gelmiştir. Bu parti, bu grup, bu teşkilat, bu harekat tarih yazan, tarihe not düşen, tarihin seyrini olumlu yönde değiştiren bir kadrodur.

    HARÇ ZAMMINA TEPKİ GÖSTEREN GENÇLERİ ADABA DAVET EDİYORUM

    Harç zammına tepki gösteren gençleri ideolojik bir tavır içerisinde. Ben bu tür düşünceler içindeki gençleri adaba davet ediyorum. Sağduyulu olan gençleri, anneleri, babaları aldatamayacaksınız. Bunu bir defa böyle bilin.

  3. Unakıtan’ın ticari başarısı Harvard’da ders olur

    İSO tarafından açıklanan ‘Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu’ listesi AKP’nin iktidara geldiği tarihten 1 Mayıs 2009’a kadar Maliye Bakanı olarak görev yapan Kemal Unakıtan’ın ailesine ait A.B Gıda Sanayi’nin dikkat çeken performansını ortaya koydu. 2005 yılında ikinci 500’de adı bile olmayan A.B Gıda bu yıl açıklanan ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde 434’üncü sırada kendine yer buldu

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye sanayisinin en büyük 500 kuruluşu listesinde en dikkat çeken performansı Kemal Unakıtan’ın oğlu tarafından yönetilen ve ortakları arasında eşinin ve kızlarının olduğu A.B Gıda Sanayi Ticaret A.Ş gerçekleştirdi.

    2005 yılında İSO tarafından açıklanan ikinci 500 listesinde yer bulamayan, yani Türkiye’nin ilk 1000 sanayi şirketi arasına giremeyen A.B Gıda’nın adı ilk olarak 2006 ikinci 500 listesinde yer aldı. 47.8 milyon TL’lik cirosu ile A.B Gıda, 2006 yılı ikinci 500 listesine 437’inci sıradan girdi. 2007 yılına gelindiğinde ise A.B Gıda’nın cirosunu yüzde 26.3 artırarak 60.4 milyon TL’ye çıkardığı gözlendi. A.B Gıda bu performansı ile 2007 yılında açıklanan ikinci 500 listesinde kendine 239’uncu sırada yer bulmayı başardı.

    Bu yıl ise A.B Gıda ikinci 500 listesinden ’Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu’ listesine terfi etti ve kendine 434’üncü sırada yer buldu. A.B Gıda’nın cirosu kriz yılı olan 2008’de bir önceki yıla göre yüzde 112 gibi inanılmaz bir artış gösterdi ve 128.1 milyon TL’ye çıktı. Bu hızlı ciro artışı da A.B Gıda’yı en büyükler listesinde 434’üncü sıraya taşıdı.

    Faaliyet kollarına göre yapılan listede ise gıda içki tütün alanında 80’inci olmayı başardı. Kendi sektöründe A.B Gıda Doğuş Çay, Kerevitaş, Aymar gibi şirketleri geçmeyi başardı.

    Kurulduğunda iki tavuk kümesi bir de soğuk hava deposu vardı

    2001: Abdullah Unakıtan, annesi Ahsen Unakıtan, kız kardeşleri Zeynep Unakıtan Basutçu ve Fatma Unakıtan ortaklığında AB Gıda kuruldu. İlk kurulduğunda Balıkesir ili Manyas ilçesi Yeniköy mevkiinde faaliyet gösteren kabuklu yumurta üretim tesislerinde sadece 2 adet tavuk kümesi, yumurta saklanan soğuk hava depoları ve civciv büyütme kümesi bulunuyordu.

    2003: A.B Gıda, tam hasat zamanı düşük gümrük tarifesiyle 4 bin 400 ton mısır ithal edince piyasa kötü etkilendi. O dönem Maliye Bakanı olan Kemal Unakıtan, “Mısırları tavuklarımız için ithal ettik, sürekli yiyorlar” demişti. Abdullah Unakıtan mısırı gümrük vergisi yüzde 20 iken ithal etmiş, ithalatın ardından vergiler önce yüzde 45’e, sonra da yüzde 70’e çıkarılmıştı. Bu sayede Bakan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın 360 milyar lira kazandığı iddia edilmişti.

    2004: Avek ve Serab Gıda şirketlerine ortak olan Unakıtan’lar bu şirketlerdeki hisselerini devretti.

    2005: A.B Gıda, Bandırma’da 2.5 milyon TL’lik yatırım için Hazine’den teşvik belgesi aldı ve KDV istisnası ile gelir vergisinden muafiyet kazandı. Zaten şirket de en büyük atılımını bu yatırım sayesinde yaptı. Yılda 60 bin fosforik asit işlenmeye başladı. Food Grade Fosforik Asit Tesisi Türkiye‘de bir ilk oldu. Fosforik asit rafinasyonu ile gıdada kullanılabilir fosforik asit üretimine de geçildi. Özellikle kanatlı hayvanlara yönelik yem sanayinde kalsiyum ve fosfor kaynağı olarak kullanılan maddeler üretildi. Şirket yıllık 72 bin ton üretim kapasitesi ile yurtiçinde liderliğe oynadı ve Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine de ihracat yapmaya başladı.

    2005: Türkiye’de bir ilk olarak fosfat tuzlarından biri olan STPP (sodyum tripolifosfat) üretimine başladı. Bu ürün özellikle deterjan ve seramik üretiminde yaygın şekilde kullanılan bir ürün olarak biliniyor.

    2005: Telemobil adlı şirketin yönetimine Unakıtan kardeşler geçti.

    2005: Maliye Bakanı Kemal Unakıtan‘ın kızları Zeynep ve Fatma Unakıtan, A.B Gıda‘nın Avrupa yakasındaki dağıtımını yapmak üzere FAB Gıda’yı kurdu. Abdullah Unakıtan, Şenol Ayvaz ile birlikte SAB Makine Limited şirketini kurdu.

    2006: Kuş gribinin Türkiye’yi kasıp kavurduğu bir dönemde A.B Gıda’nın pastörize yumurtası marketlerde yerini aldı. Pastörize yumurta pazarının yüzde 90’ına sahip şirket, kuş gribi döneminde 1 haftada 1 milyon kutu ürün sattı. 2005 yılının başına kadar yumurtanın KDV‘si yüzde 8, likit yumurtanınki ise 18 idi. Abdullah Unakıtan‘ın sahibi olduğu A.B Gıda, likit yumurta yatırımı yapmaya başlayınca KDV de yüzde 8’e indi.

    2008: Enerji alanında büyümek için Zeynep Unakıtan’ın büyük ortak olduğu ZİA Enerji şirketi kuruldu.

    2008: A.B Gıda Sanayi A.Ş., Bandırma’da 600 MW kurulu güce sahip termik santral kurmak üzere EPDK’ya lisans başvurusu yaptı. Enerji uzmanları, Unakıtanlar’ın yapacağı yatırımın maliyetinin en az 600 milyon dolar olacağını vurguladı. EPDK santral için gerekli izni kısa sürede verdi.

    2008: Abdullah Unakıtan, Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışından sonra ünlenen ’One Minute’ sözünü markaya dönüştürmek istedi. Babasının ABD Cleveland’daki kalp ameliyatından dönüşünde Abdullah Unakıtan bu isimle ilgili tescil başvurusunu geri çekti.

    2009: A.B Gıda bünyesinde 7 bin 750 metrekarelik bir kek fabrikası kuruldu.

    BU DA BURAK ERDOĞAN’IN BAŞARILARI

    2000 yılında çürük raporu alarak askere gitmeyip iş hayatına atılan burak erdoğan,
    Sekiz sene önce otomobil kullanırken; Şişli’de ünlü şarkıcı Sevim Tanürek’e çarparak ölümüne sebep olmuştur. Bu da gösteriyor ki o otomobil kullanmaktadır ve yüzde 60 iş göremez durumda sakat birisi değildir.

    Gerçi kötü niyetliler; bu olayın altında çapanoğlu aradılar; Ahmet’i suçsuz çıkartan Adli Tıp uzmanı; şimdilerde Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nde genel müdür yardımcısı yapıldı ama ben bunu tamamen bir tesadüf kabul etmek istiyorum ve o kapıyı hiç açmıyorum.

    Bugün Ahmet Burak Erdoğan, milyonlarca dolarlık iş kapasitesine sahip şirketleri yönetmektedir. Bir gemisine 4-5 milyon dolar civarında değer biçilmektedir.

    Böyle başarılı yeni sınıf işadamımızı kimse onulmaz hastalar veya sakatlar sınıfına sokamaz, kimse de ona o gözle bakmaz; bakamaz.

    Öyleyse; Ahmet Burak neden sakat raporu almıştır?

    sadece bu iki haberi okursanız bizlerin gerçekten başbakanmızın dediği gibi işini bilmeyen esnaf olduğumuzu bir avuç dolandırıcı olduğumuzu daha iyi anlıyacaksınız.

  4. sadece bu iki haberi okursanız bizlerin gerçekten başbakanmızın dediği gibi işini bilmeyen esnaf olduğumuzu bir avuç dolandırıcı olduğumuzu daha iyi anlıyacaksınız.

  5. TERCÜMAN

    Ürküten tarih rekor

    Türkiye’de bulunan cezavleri çok sayıda il ve ilçe nüfusunu geride bıraktı. 112 bin tutuklu ve hükümlünün kaldığı tutukvelerinde, darbe dönemlerinde bile bu rakama ulaşılmadığı belirtiliyor

    TOPLUMDA patlayan suç oranları, sonunda cezaevlerindeki kapasiteyi de zorlar hale geldi. Cezaevlerinde, bu yıl Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılıyor. Mahkumların toplam sayısı, birçok şehrin nüfusunu bile geride bırakarak, haziran ayı başı itibariyle 111 bin 709’a ulaştı. Binlerce kişinin gözaltına alındığı askeri müdahale döneminde bile bu rakamlara ulaşılmazken, yetkililer yaşanan sıkıntıya dikkat çekiyor. Birçok mahkum da, başta Meclis Dilekçe Komisyonu olmak üzere yetkililere dilekçe göndererek yaşadıkları sorunları aktardı.

    Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü, hükmen tutuklu ve tutuklu mevcudu, 111 bin 709’u buldu. Bu rakamın 51 bin 006’sı hükümlülerden, 41 bin 142’si tutuklulardan oluşuyor. Kalan 19 bin 561grup ise hükmen tutuklu durumunda.

    Hırsızlık, gasp, kapkaç…

    Cezaevlerindeki mahkumların büyük çoğunluğunu adli suçlular oluşturuyor. Özellikle birkaç yıl öncesinde patlama yaşanan hırsızlık, gasp, kapkaç, tecavüz gibi olaylar, rakamların büyümesinde başrolü oynadı. Ceza infaz kurumlarında bulunan mahkumlardan 100 bin 825’nin adli suçlulardan oluşması dikkat çekiyor. Ayrıca, 5 bin 813 terör suçlusu, 5 bin 71 de çıkar amaçlı suç örgütü elemanları cezaevlerinde cezalarını çekiyor. Cezaevlerindeki nüfusun yüzde 95’i erkeklerden oluşuyor.

  6. sayın sk
    alıntınızın içeriği tamamen doğru ancak ilave edilmesi gereken şeyler var
    her çek yaprağı için karşımıza çıkan 450 tl para cezası ve dolayısı ile 4.5 günlük hapis cezası bu 410 tl den kaynaklanıyor
    410 tl masraflarıyla birlikte 450 tl oluyor ve açık yargılamaya ihtiyaç duymadan hapis cezası haline geliyor
    bankalar 450 tl olarak müşterilerinden bu parayı tahsil ediyor
    tahsil edemezse şüpheli alacaklarda muhasebeleştirip vergiden düşerek yine tahsil ediyor
    bankalar bunu yasal yoldan yapıyor
    çünkü çek yasamız buna müsait
    adil olmayan çek yasamızdır
    bankalar bu yasadan yararlanan dolandırıcılardır
    bu yasaya ses çıkarmamak dolandırıcıların yanında yer almaktır

  7. bir aksilik olmazsa ümraniyeye bende geleceğim. yanlız yenisiyaset.com da aşağıdaki yazı yayınlanmış bu vurgun söylendiği gibimidir?

    BANKALARIN BÜYÜK ÇEK VURGUNU
    Ekonomik krizi fırsata dönüştürmek lazım… Bu cümle özellikle bu günlerde ekonomik krizden bihaber olup da kriz konusunda ahkam kesen herkesin klasik söylemi. Bu söylemi, bankalar çok büyük bir vurguna çevirmeye başladılar. Kriz nedeniyle karşılıksız çeklerde çok büyük bir artış var. Neredeyse verilen her 100 çek den 50 sinin arkası yazılmaya başlandı. Bu çeklerin çoğu daha önce sahipleri tarafından ödenen çeklerdi. Ancak çek yasasının ilgili maddeleri gereğince çeki veren banka çekin karşılığı olsun yada olmasın her çek yaprağı için 410 YTL yi ödemekle yükümlü. Bu yükümlülük bankaların kanuni sorumluluğu. Yani sizin elinizde bir çek var, bankaya gidiyorsunuz ve çek bedeli müsait değil çekin arkası yazılsın yada yazılmasın banka çek tutarının miktarına bakılmaksızın banka ibraz edilen çek için size 410 YTL yi ödemek zorunda. Peki hakikaten bankalar bu kanuni yükümlülüklerini yerine getirerek size bu parayı ödüyorlarmı..? HAYIR…

    İşte devletin gözü önünde kanunları hiçe sayarak, bankaların vurgunu şimdi başlıyor. Bu vurgunu devlet biliyor, hakim ve savcılar biliyor, hükümet biliyor, medya biliyor ama en ufak bir müdahale yok. Çünkü TC gerçek anlamda bir hukuk devleti değil güçlü her zaman güçsüzü ezer, devleti yönetenlerin genel mantığı bu. Bu nedenle değilmiki, bankalar kredileri geri çağırıyorlar. Hükümeti, Başbakan Sn. Erdoğan’ı bile kale almıyorlar. Medya ise bu konuyu haber yapmıyor, çünkü bu soygunu haber yaptıkları takdirde bankaların kendilerine reklam vermiyeceklerini düşünüyorlar.

    Bankaların yaptığı bu kanunsuz büyük soygun bakın nasıl gerçekleşiyor. Dikkatle okuyunuz;

    Elinizde 5000 YTL tutarında bir çek var ve bu çeki size veren kişi yada firma ödiyememiş çekin arkası yazılmış. Yada çeki tahsil etmek için bankaya gittiniz ve baktınızki çekin karşılığı yok.
    Kanuna göre banka size ibraz ettiğiniz her çek yaprağı için 410 YTL ödeme yapabileceğini ve bu parayı isteyip istemediğinizi size söylemek zorunda. Ve en azından 410 YTL yi alıp çekin arkasına bu kanuni tutarın ödendiğini yazmak zorunda.
    Ancak bankalar kesinlikle sizin böyle bir hakkınız olduğunu size söylemiyorlar.
    Bunun yerine çekin arkasına bir kaşe basıyorlar, bu kaşede aynen şöyle yazıyor, “kanunen bankanın sorumlu olduğu tutarı almak istemiyorum..”
    Vurgunun daniskası işte burada başlıyor. Çünkü önce banka memuru sizden çekin karşılığı olup olmadığına bakmak için elinizden çeki alıyor,
    Çekin karşılığı yoksa arkasına bilmediğiniz bir kaşe basıyor. Bu arada söz konusu kaşede yukarıdaki ibarenin yazdığını size söylemiyor. Bu işlemlerim hepsi size bilgi vermeden bankanın banko arkasında yapılıyor.
    Çeki elinize aldığınızda sizden kaşe yanına imza atmanız isteniyor. Kaşeyi okumadan imzaladığınız, işte o an zokayı yuttunuz. Banka sizi bir güzel ketenpereye getirdi ve artık size ödemekle yükümlü olduğu 410 YTL yi sizin kabul etmediğinizi imza altına almış oldu. Ve bir güzel bu parayı size ödemekten kurtuldu. Yani bu para artık bankanın…
    Ama siz biraz dikkatli ve hakkını arıyan bir kişisiniz diyelim. Banka görevlisinden bu kaşenin altına imza atmıyacağınızı söylediniz. Ve kanuni hakkınız olan parayı talep ettiniz.. Daha henüz sevinmeyin bankaların B planı var… Bu durumda çek daha önce arkası yazılmış bir çek ise size hemen şunu söyleyecektir. “ 410 YTL yi 10 gün içinde talep etmeniz gerekirdi, bu nedenle size ödeme yapamayız..” Aslında böyle bir uygulama yok banka her ahvalde bu parayı size ödemek zorunda. Bu konuda bir sürü mahkeme ve yargıtay kararları var.
    Banka baktıki siz bu konuyu biliyor, ve bilinçli bir vatandaşsınız. Yani ödemekden kurtuluş yok. Bu takdirde C planını devreye sokuyor.
    Size parayı ödiyeceğiz ancak çek bizim olacaktır. Size bir fotokopisini verebiliriz, diyorlar. Bu şu anlama geliyor. Banka sizin elinizdeki 5000 YTL lik çeki alıp, kalan 4600 YTL civarındaki hakkınız olan alacağınızı alabilmenizin önünü tıkamış oluyor. Çünkü bu çekin 410 YTL sini aldıkdan sonra kalan kısmı için kanuni takip yapabilmeniz için icra dairesine gittiğinizde, ilgili icra müdürlüğü sizden çek aslını isteyecektir. Yani çekin fotokopisi ile işlem yapabilmeniz mümkün değil.
    Cambazlığa bakın banka bu durumda sizin alacağınızı almanızı engelemek yolu ile size ödeme yapmakdan imtina ediyor.
    Siz bankaya haklı olarak kalan alacağınız için çek aslının gerektiğini söylediğinizde ise size verilen cevap hazır. Hemen bankanın D planı devreye giriyor.
    Siz fotokopisi ile icra dairesine başvurun, icra dairesi bizden yazı ile çeki istediğinde biz göndeririz. Şimdi bir düşünün, kalan alacağınızı tahsil edebilmek için önce icraya gideceksiniz, çekin fotokopisini vereceksiniz, icra dairesi çekin aslını istediğinde bankadan siz resmi yazı ile çeki isteyecekmişsiniz diyeceksiniz. (Tabi bu arada banka çeki kaybetmiş ise hiç şansınız yok) Bir an için icra dairesinin kabul ettiğini düşünün. Şu dönemde bir icra dairesinin o çekin aslını istemesi ve gelince işlem yapması demek en azından 4-6 ay geçmesi anlamına geliyor.
    Kısaca siz ağzınızla kuş tutsanız bile banka bu çek yaprağı için sorgusuz sualsiz ödemekle yükümlü olduğu 410 YTL yi ödememek için size her türlü cambazlığı yapacak. Ve sizde ver kardeşim çeki değip bankadan beş kuruş almadan çıkacaksınız.

    Şimdi gelelim vurguna, sadece Ocak 2009 ayında merkez bankasına bildirilen karşılıksız çek sayısı 195.825 adet. Bu vurgunun hesabını gelin birlikte yapalım.
    195.825 X 410 YTL = 80.288.250 YTL yanlış okumuyorsunuz 80 Trilyon…….

    Bankalarımızın sadece Ocak 2009 ayı karşılıksız çek sayısı itibariyle Türk halkına ödemekle yükümlü olduğu ama ödemediği rakam 80 trilyon. Bu rakamı 12 ay ile çarparsanız. Bankalar 2009 yılı içinde sadece karşılıksız çekler vasıtasıyla halkı 960 Trilyon çarpacaklar.

    Şimdi bu yazıyı okuyacak, tüm siyasetçi, hukukçu, hakim, savcı, bürokrat, bankacı her kimse elini vicdanına koyup bize söylesin bu vurgunmu değimli..?

    İşte Türkiye nin açmazı bu. Siz Ergenekon, laiklik, kuran kursu, çarşaf, Tv lerdede eş bulma programları, sosyal yardımlar, kömür-beyaz eşya dağıtımı ile haşır neşir olurken birileri her yıl bir katrilyona dayanan vurgun ve kanunsuzluk yapıyorlar kimsenin gıkı çıkmıyor.

    Hadi bakalım biri çıksında bu yazılanlar doğru değil desin isteyene her türlü belge ve bilgiyi vermeye hazırız. Buyursunlar birlikde bankaya gidelim, kendi gözleri ile görsünler kulakları ile duysunlar.

    Boşuna dememişler, yapacaksan büyük hırsızlık yapacaksın. Yoksa eline ayağına dolanır.
    Bu ülkenin hala hukuk devleti olduğunu düşünenlere, ve her zaman halkın yanında olduklarını söyliyenlere ithaf olunur…

    Yenisiyaset.com

    • evet bunu başka bir sitede de okumuştum.. büyük vurgun..

      • ben elimde kalan ve karşılığını alamadığım 135 bin tl tutarındaki çeklerin hepsini o zamanki karşılığı olan adetini 375 tl den bankalara sattım
        toplam 4,000 tl para aldım
        hiç yoktan iyidir dedim..
        biraz mırın kırın ettiler ama ödediler.
        şu anki durum farklımı onu bilemiyorum.

  8. not şieketlerim latex sanayi ve tic aş. çetinkaya inşaat sayi ve tic. otel ekipman ve textil sanayi ticçltd.şti. almanya liza textil gmbh .ltd şti. işte 24 yıllık ticaret hayatımı buçek kanunları yüzünden bitti. demekki ülkemizi banka sahipleri yönetiyormuş. vah vah .

  9. BURHAN İŞCAN
    Temmuz 15, 2009, 2:57 pm üzerinde
    “ÇEK MAĞDURLARI YÜKSEK YARGIYLA HÜKÜMETİN ÇEKİŞMESİNİNDE MAĞDURU OLMAMALI” MAALLESEF OLDU. YARGITAYDAN UMUT YOK
    Cemil Çiçek’ten “mini zirve” açıklaması 15 Temmuz 2009 Çarşamba, 12:27 POLİTİKABaşbakan Recep Tayyip Erdoğan bazı bakanlarla bir araya geldi. Toplantı başladıktan sonra TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’da Resmi Konut’a gelerek toplantıya katıldı.

    Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu’nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ile Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile toplantı yaptı.

    Toplantı sonrası Cemil Çiçek bir açıklama yaptı. Çiçek şöyle konuştu:

    “Bu toplantıdan sonra açıklama yapılması planlanmadı ama yapılan haberler yanlış anlaşılmalara yol açmasın diye bu açıklamayı yapıyorum. Dikkat ederseniz toplantıya katılan bakanlar MGK üyesi bakanlardır. Toplantının gündemi güvenlik, öncelikle de terördü. Bugün yapılan toplantıda son MGK’daki hususlar değerlendirildi. Bundan sonra bu kompozisyonda toplantı yapılırsa bilin ki konu budur.”

    Çiçek, Anayasa Mahkemesine götürülen askere sivil yargı düzenlemesiyle ilgili Yargıtay Başkanının “Anayasaya aykırı” şeklindeki yorumunun sorulması üzerine Yargıtay Başkanına sert bir yanıt verdi. Çiçek şöyle dedi:

    “Bu davada kararı Anayasa Mahkemesi verecek. Bir yargı üyesinin sanki Anayasa Mahkemesi üyesiymiş gibi açıklmaa yapması doğru değil. Süren bir davada bir yargı mensubunun böyle açıklama yapması hukuka aykırıdır. Demokratik bir ülkede yargı mensuplarının siyasetçiler gibi her uzatılan mikrofona açıklama yapması doğru değildir.”

  10. bildiğim kadar ümraniye cezaevinin önünde bu pazar eylem yapılacak bence bu eylem ses getirmeli, yeter artık bu rezalete bir son verilsin yazık bu insanlara, bu hükümet insalık suçu işlemeye devam ediyor……

  11. sevgili admin ,

    Ben de ümraniyede çekten 25 gün yattım..İnanın orası yaklaşık 1800 kişilik bir yer ve 1300 civarında çekten yatan mahkum olduğunu gardiyanlar bize söylemişti..Resmen çek mahkumu yeri olmuş..Orada bu işin zaten örgütleneceği belliydi..Ne hikayeler var orada anlatılmaz inanın..Onlara gönülden destek oluyorum..Bu işin de sonunu getireceklerine inanıyorum.Adalet er geç tecelli edecektir.Ama yaşanan bu hukuksuzluğu geniş kitlelere anlatabilmek için de bu tür eylemlerin gerekli olduğunu düşünüyorum..Kaybedecek şeyleri kalmamış insanlar her şeyi göze alır, yuvaları yıkılmış , işleri ve ticari gelecekleri mahvolmuş, hiçbir umudu kalmamış onbinlerce insanın bu kanayan yaraya dikkati çekeceklerinden eminim..

    • 24 yıllık sanayıcıyım avrupa ve asyanın bir çok ülkesine mobilya ve textil üretip sattım . milyonlarca döviz getirdim milli ekonomiye kazandırdım ve devlete kdv ornına katkıda bulundum. 2006 yılında ipim çekildi iflaz ettim 3 yıldır orda burda kalıyorum yuvam tamamen dağıldı çoluk çocuğum ortada kaldı.perişanım açım işe bile giremiyorum yola bile çıkamıyorum.ve çeklerden dolayı onlarca yıl hapis cezası var. hangi allahın kulu bu suçu işlerki ayrıca bu suç değil. 20 yıl çalıştığım fırmalar hammaddecilere hep ödedim işler kötüye gidince hiç biri afetmedi ve direk mahkemelere koştular. onlar haklı ben haksız oldum böyle adalet olurmu allahından bulsun böyle adalet. adliyeler sadece ticaret yapanlarla dolup taşıyor .bu ülkeyi yönetenler geçmişten bu güne kadar asla hakkımı onlara helal etmyecem.düşenin dostu yok .yazıklar olsun ki sadece kapital sahipleri için kanun çıkaran ve yasallaştıranlara. onlar üç beş kişiler ama milyonlarca insana değer vercek ve onların haklarını koruyacak adalet ne zaman gelecek ticaretin hapis cezası olurmı hiç
      .kimseden zorla şiddetle mal almadım asla allah şahid ki asla. yıllarca aynı fırmalarla çalıştım.onlarada hakkımı helal etmiyorum.

      • çetin bey geçmiş olsun. Bu insanlık ayıbının kalkması için birlik olmamız gerekiyor.

        Ümraniye cezaevi ve TBMM ‘i ziyaret edeceğiz. Bunlara sizin adınıza birisinin katılmasını sağlayabilirmisiniz ?

        AIHM başvurusu yapıyoruz. Sonucu ne olursa, olsun toplu olarak yapabileceğimiz en etkili eylemdir. kalane tek yargı organıdır.

        https://karsiliksizcek.wordpress.com/aihm/bireysel-basvuru-kisisel-durumlar/

        sayfasında durumunuzu, sorulara göre açıklayınız. sonrasında bizi takip ediniz. AIHM mektubunuz birlikte hazırlanacaktır.

        “birlikte başarırız”

        • birlik olalım. direnelim.

          —————————
          bir umudumuz sizdeydi sayın Kılıçdaroğlu.
          oysa son dönemde medyadaki demokrasi tartışmaları içinde hep sizi görmüştük,
          size bu tavrınızdan dolayı “gandi kemal” bile dedik
          umutlarımızı karartmayınız
          çek mağdurları ilginizi bekliyor

          insan haklarıyla insandır.

          insan hakları hemen şimdi

          Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ; küresel ve yerel çıkar odaklarının baskısı ile ezilen çek mağdurları yardım istiyor. Çek Mağdurları sizi bekliyor.

          Çek Mağdurları, Burhan İŞCAN ve Av. Rahmi OFLUOĞLU sizi ziyaret ettiklerinde konu ile ilgilenme sözü vermiştiniz.

          Sözünüzü tutmanızı bekliyoruz.

          —————————————-
          Sayın Adalet Komisyonu üyeleri,

          Çağdaş bir çek yasası gerekmektedir.

          Durumu bilgilerinize sunarız.

          Ahmet İyimaya Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Ankara
          Hakkı Köylü Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kastamonu
          Mehmet Emin Ekmen Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Batman
          İlknur İnceöz Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Aksaray
          Ahmet Aydın , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Adıyaman
          Zekeriya Aslan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
          Yılmaz Tunç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bartın
          Mehmet Tunçak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
          Mehmet Salih Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
          Celal Erbay , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
          Veysi Kaynak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
          Ali Öztürk , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
          İhsan Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
          Mustafa Hamarat , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
          Yahya Akman , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Şanlıurfa
          Halil Ünlütepe , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Afyonkarahisar
          Turgut Dibek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kırklareli
          Ali Rıza Öztürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
          Rahmi Güner , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Ordu
          Ali İhsan Köktürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Zonguldak
          Hamit Geylani , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Hakkari
          Osman Ertuğrul , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Aksaray
          Metin Çobanoğlu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kırşehir
          Rıdvan Yalçın , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Ordu

          ———————————————–
          Sayın Anayasa Komisyonu üyeleri, sizlerden çağdaş bir çek yasası için çalışmalarınıza devam etmenizi rica ediyoruz.,

          Burhan Kuzu Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
          Güldal Akşit Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
          Ayşe Nur Bahçekapılı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
          Ayhan Sefer Üstün Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
          Mehmet Daniş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çanakkale
          Mahmut Durdu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
          Hacı Hasan Sönmez , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Giresun
          Haydar Kemal Kurt , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Isparta
          Mevlüt Akgün , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Karaman
          Hasan Kara , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kilis
          Hüsnü Tuna , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
          İsmail Bilen , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Manisa
          Enver Yılmaz , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
          Suat Kılıç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
          Mustafa Çetin , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Uşak
          Atila Emek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
          Mehmet Ali Özpolat , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
          Atilla Kart , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Konya
          Şahin Mengü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Manisa
          İsa Gök , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
          Aysel Tuğluk , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
          Süleyman Nevzat Korkmaz , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Isparta
          Faruk Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Konya
          Behiç Çelik , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Mersin

          ————————————————

          Sayın İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeleri,

          çek yasası nedeniyle insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Çek yasasına katkılarınızı bekliyoruz.

          Mehmet Zafer Üskül Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Mersin
          Halide İncekara Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
          Mehmet Ekici Başkanvekili , Milliyetci Hareket Partisi, Yozgat
          Abdurrahman Kurt Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
          Ayşe Jale Ağırbaş Katip DSP İstanbul
          Ahmet Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
          Kazim Ataoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bingöl
          Mehmet Ocakden , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
          Murat Yıldırım , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çorum
          Mithat Ekici , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
          Mustafa Ataş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
          Erdal Kalkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
          Fatih Arıkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
          Ahmet Gökhan Sarıçam , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kırklareli
          Kerim Özkul , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
          Cemal Yılmaz Demir , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
          Ali Rıza Ertemür , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Denizli
          Çetin Soysal , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
          Ahmet Ersin , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
          Malik Ecder Özdemir , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Sivas
          Akın Birdal , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
          Şenol Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, İzmir
          Gürcan Dağdaş , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kars

          ————————————————-

          Sayın Sanayi ve Ticaret komisyonu üyeleri,

          Türk Ticaret hayatı çek yasası aksaması nedeniyle darbe almaktadır. Bir hukuk depremi yaşanmaktadır.

          Soner Aksoy Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kütahya
          Hasan Angı Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
          Mahmut Mücahit Fındıklı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
          Osman Coşkun Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Yozgat
          Ahmet Edip Uğur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Balıkesir
          Kutbettin Arzu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
          Metin Kaşıkoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
          İbrahim Halil Mazıcıoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
          İsmail Katmerci , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
          Eyüp Ayar , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kocaeli
          Bayram Ali Bayramoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Rize
          Hasan Ali Çelik , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
          Afif Demirkıran , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Siirt
          Mustafa Cumur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Trabzon
          Kayhan Türkmenoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Van
          Fazlı Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Zonguldak
          Tacidar Seyhan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Adana
          Hüsnü Çöllü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
          Ergün Aydoğan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Balıkesir
          Mehmet Ali Susam , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
          Mehmet Şevki Kulkuloğlu , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kayseri
          Mehmet Nezir Karabaş , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Bitlis
          Yılmaz Tankut , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Adana
          Cemaleddin Uslu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Edirne
          Alim Işık , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kütahya

          ********

          Kemal KILIÇDAROĞLU, Sadullah ERGİN, Zafer ÇAĞLAYAN ve Ayşe ARMAN için açık mektup kampanyamıza destek veriniz. Çek yasası nedeniyle yaşanan insan hakları ihlallerinin durdurulmasını talep ediyoruz.

          ****

          Yaşasın tam bağımsız ve adil Türk Yargısı !
          Yaşasın tam bağımsız Türkiye !
          Yaşasın demokrasinin bekçisi, bağımsız Türkiye Büyük Millet Meclisi !

          insan haklarıyla insandır. İnsan hakları hemen şimdi !

          ***

          Bu bir “sivil direniş” dir. TC Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden doğan haklarımızın, örgütlü olarak kullanılmasından ibaretdir.
          Bu bir “yurttaş hareketi” dir. Benzerleri Türk tarihinde yaşanmıştır : Tramvaycılar grevi, İpek işcileri grevi, Paşabahçe grevi, Askeri mahkemelere direnen anneler, Bergama köylüleri direnişi

        • Ergin: Çöken Tavanla İlgili İnceleme Yapılıyor

          Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Marmara ve Trakya’da Yaşanan Selin ‘Çok Büyük Bir Afet Olduğunu Belirterek, ‘Bu Kadar Büyük Bir Afet Karşısında Silivri’deki Duruşma Salonunun Fuaye Bölümünde Asma Tavandan 2.5 -3 Metrekarelik Bölüm Düşmüştür. Anlaşılıyor Ki Teknik Eksiklik Var. Konuyla İlgili İncelemeler Yapılıyor’ Dedi.

          Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Marmara ve Trakya’da yaşanan selin ”çok büyük bir afet olduğunu belirterek, ”Bu kadar büyük bir afet karşısında Silivri’deki duruşma salonunun fuaye bölümünde asma tavandan 2.5-3 metrekarelik bölüm düşmüştür. Anlaşılıyor ki teknik eksiklik var. Konuyla ilgili incelemeler yapılıyor” dedi.

          Ergin, ”Adalet Bakanlığı ile Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Veri Erişim Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol”ün imza töreninin ardından gazetecilerin, Silivri’deki sağanak yağışın ardından ”Ergenekon” davasının ertelenmesine ilişkin soruları yanıtladı.

          Silivri Cezaevi kampüsü içinde spor salonu amaçlı yapılan tesisin, davayla ilgili duruşma salonuna dönüştürüldüğünü anımsatan Ergin, ”Bu kadar büyük bir afet karşısında duruşma salonunun fuaye bölümünde asma tavandan 2.5-3 metrekarelik bölüm düşmüştür. Bunlar 60-60 tavan kaplaması plakalar şeklinde yapılmış bir döşeme. Anlaşılıyor ki yağmurdan etkilenen tabii ki bir teknik eksiklik var.” dedi.

          Binanın, ”geçici kabulünün yapıldığını, henüz kesin kabulünün yapılmadığını” bildiren Ergin, binanın yüklenici firmanın sorumluluğu altında olduğunu kaydetti. Ergin, şöyle konuştu:

          ”Ufak tefek su sızıntıları var ama asma tavanda çökmeden dolayı ve bina komple elektronik sistemlerle döşendiği için elektronik sistemlerin zarar görmemesi ve herhangi bir kazaya meydan vermemek üzere duruşmayı yöneten mahkeme başkanımız tarafından, elektrik kesintisi yapılması ihtiyacından dolayı duruşmalar ertelenmiştir. Bununla ilgili incemeler devam etmektedir.” (Anadolu Ajansı) 09.09.2009 14:02

Yorum yaparak destek olabilirsiniz