Sadakaya razı olup susacakmıyız ?


UNUTMAYIN!..

FAKİR OLMAK, MAĞDUR OLMAK, MAĞLUP OLMAK,
ŞEREFSİZ OLMAKTAN DAHA KÜÇÜK BİR MESELEDİR.

ZULMEKTENSE ZULME UĞRAMAK, HAKSIZLIĞA UĞRAMAK,
ALÇAK BİR ZALİM OLMAKTAN DAHA KÜÇÜK BİR MESELEDİR..

DERTLERİMİZLE BAŞBAŞA KALIP, YIKILMAK AYAKLAR ALTINA,
DÜŞENİ ALÇAKÇA ÇİĞNEMEKTEN DAHA KÜÇÜK BİR MESELEDİR..

BORÇTAN EZİLMEK ŞİMDİ, YILLARCA ÇABALADIKTAN SONRA,
BİR NAMERTE MUHTAÇ OLMAKTAN DAHA KÜÇÜK BİR MESELEDİR..

Murat YALÇIN 01.12.2009 SAMSUN

İnsanlık tarihi doğuda Moğolların, Cahiliye Araplarının, batıda Vandalların, Vikinglerin, Haçlı askerlerinin, çağımızda Avrupa’da Hitlerin, Bosna’da Miloseviç’in Filistin’de İsrail’li zalimlerin dehşetlerine işkencelerine ve zulümlerine sahne olmuştur..

Mesela, batılı tarihçilerin Bir Ortaçağ HİTLER’i dedikleri Moğolların ünlü hükümdarı Cengiz Han generallerine şöyle demişti:“Sizin için en büyük zevk, düşmanınızı kovalamak ve yenmektir. Onun her şeyini ele geçirmek, dul karısını ağlatıp sızlatmak, atlarına binmek ve kadınlarının vücutlarını gecenin zevkleri için kullanmaktır..”
Bu zalim Cengiz Han’a bile çağının şartlarını dikkate aldığımızda bugünün zalimlerinden daha acımasız bir hükümdardır diyemiyorum.. Zira onun ve askerlerinin;

HİÇE SAYDIKLARI ne üstün değerleri, ne de kuralları vardı..
HİÇE SAYDIKLARI ne medeni ölçüleri, ne de evrensel değerleri vardı..
HİÇE SAYDIKLARI ne KİTAB’ları, ne de korktukları ALLAH’ları vardı..

Cengiz Han’a göre kendinden, generallerinden ve askerlerinden başka her şey zaten bir HİÇTİ..
İNSAN da, insan değil, bir HİÇTİ..

Oysa günümüzde; İNSAN, İNSANDIR, her şeydir..
İNSAN’a göre ise her şey; bir HİÇTİR..

Filhakika;
İnsanın EŞREFİ MAHLUKAT olduğunu İSLAM bildirdi cahiliye insanlığına.. İslam Peygamberi, bizim NEBİMİZ insanın; ALLAH’tan başkasına, mala-mülke ve kulun kula kul olmasına, köle olmasına son vermişti..
Mülkün mutlak sahibi de, MELİK de ALLAH’tan başkası değildir…

Keza 600 yıl sonra Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı) ile batılı da insanlığa batıdan bir adım atmıştı.. Sonrasında İnsan ve Yurttaş Hakları, Yurttaşlık Yasaları ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi hep İNSANLIK için, İNSAN hakkı, onuru ve özgürlüğü için var edildi..

Çağımızın ve insanlığın İNSANLIK SUÇU diye evrensel bir kuralı oldu..
Çağımızın ve insanlığın SAVAŞ SUÇLUSU diye küresel bir yargısı oldu..

Şimdi söyleyin çağımızda bunları HİÇE SAYAN ‘modern hükümdarlar’ yok mudur?
Ve bu modern hükümdarlar zalim kimseler ise neleri HİÇE SAYIYORLAR bakın;

Ku’ran’ı (2/280),
Evrensel aklı,
Küresel vicdanı,
İnsafı,
İz’anı,
Uluslar arası hukuku,
AİHS’ni, Anayasayı,
Yazanları, çizenleri, akademisyenleri, hukuk adamlarını..
Mahkeme kararlarını,
Talihsizliği, dramı,
Kaybedilen itibarı,
Feryadı, figânı..
Acıyı, hicranı, her şeyi..
HİÇE SAYIYORLAR..

Yıkılmamız, düşmemiz, kaybetmemiz yetmiyor;
Ocağımızın dağılması, yüreğimizin yanması, hayat hikayemiz umurlarında değil..
SADİST arzuları, kazanç kaybından yuvasından fırlamış gözleri ile diş biliyorlar bizlere..
ACIMIZ, HİCRANIMIZ yüreklerini yumuşatmıyor; aksine TAHRİK EDİYOR..

Zindanlara atıp geleceğimizi karartıyorlar, onurumuzu, haysiyetimizi, izzeti nefsimizi çiğniyorlar, çoluk çocuğumuzu, eşlerimizi, ana-babalarımızı ağlatıyorlar, feryat ettiriyorlar..

Ne için?.. Neden?

Borçlandık ya.. Battık ya.. Bittik ya..
Bu ne menem BÜYÜK BİR SUÇMUŞ bu ülkede meğer..

Sırf bundan ötürü bizlere çok ÖFKELİLER, çok KIZGINLAR, çok KİNDARLAR..
PARALARINI tam alamadıkları için..
PARALARI eksildi diye..
Gündüzlerini, gecelerini, PARACIKLARI bu yüzden bize olan ceza PLANLARI işgal ediyor..
PARA.. PARA.. PARA..

Bizlerin gündüz ve geceleri ise ZİLLET, KAHIR, UTANÇ, GÖZYAŞI ile dolu..
Dalsak bir an, rüyalarımız KÂBUSLARIMIZLA bitiyor..

Bize ne yapsanız tatmin olursunuz; meselâ satın bizi! PARA edersek..
Lakin beş PARA da etmiyoruz artık..

Öyleyse ASIN bizi! Tüh! Yasalardan bu ceza kaldırılmış..

Anlaşılıyor ki siz; PARALARINIZI alamadıkça, çıldırcaksınız, çıldırmak üzeresiniz..
HINCINIZI, HIRSINIZI almanız, ŞEHVETİNİZİ gidermeniz lazım..

Utanmayın, sıkılmayın.. ZİNDANLARA tıkın bizi..
Bankalarınız, tefecileriniz, sermaye sahipleriniz, çıkar ortaklarınız, avukatlarınız kim varsa bilumum zevk sahipleriniz..
BİZLER HAPSEDİLİNCE zevklensinler..

RAHATLAYIN!.. RAHATLASINLAR!..
..
Bu meseleye iki cihetten bakış var..
Tabiatıyla hakka, hukuka ve adalete de bu iki yerden bakılıyor;

Birinci bakış;
“Bir kişiye yapılan haksızlık ve adaletsiz (dahi) bütün topluma yapılmış bir tehdittir..”

Buna göre; bir mağlubun, bir müflisin, bir düşkünün bir güçsüzün cızır cızır yanmakta olan yüreğinden bakılabilse meseleye nasıl olurdu, ne olurdu?..

Yeryüzünde Tanrı adına adaleti temsil eden gözü kapalı fakat vicdani melekeleri açık ‘Adalet Tanrıçası’ Themis’in elindeki terazinin bir kefesine; bir güçsüzün acıdan büzülerek içine akıttığı gözyaşından süzülen bir damla gözyaşı düşmüş olsa şayet;
diğer kefesine değil bilançolar, dolarlar, avrolar, bankalar, faktoringçiler, tefeciler, hazineciler oturtulmuş olsalar bu ağırlığı asla tartamazlar..

Diğer bakışa (çek tahsilatçılarına) göre ise;
Bankaların, faktoringçilerin, sermaye sahiplerinin ve bir şekilde çıkarı olan kimi (av-mebus) vekillerinin, yardımcılarının, yardakçılarının üç kuruşluk kârları, çıkarları bir kefeye konulacak olsa yine şayet;
diğer kefeye ise bir değil, on değil, yüzlerce, binlerce mağdur, kaybetmiş bir baba, kaybetmiş bir anne, çoluk-çocuğun feryadü figânı konsa fayda etmez, bir nebze olsun yürekleri burkulmaz, vicdanları sızlamaz..

Onlar isterler ki, ille de PARALARI, ille de PARALARI.. Yoksa topumuza kibrit..

İşte bu yüzden bu kadarına razı olup susmamızı istiyorlar..
Ama onlar BİLMİYORLAR Kİ;
BİZ SUSMAYACAĞIZ..

Hep bir ağızdan ve ezberimizden Üstad Sezai KARAKOÇ’un aşağıdaki şiirini YÜKSEK SESLE okumaya devam edeceğiz..

“Onlar sanıyorlar ki,
Biz sussak mesele kalmayacak.

Halbuki,
Biz sussak, tarih susmayacak..
Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki,
Bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.

Halbuki,
Bizden kurtulsalar,
VİCDAN AZABINDAN kurtulamayacaklar,
VİCDAN AZABINDAN kurtulsalar,
Tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar,
ALLAH’ın GAZÂBINDAN kurtulamayacaklar..”

Murat YALÇIN 20.aralık.2009

2 responses to “Sadakaya razı olup susacakmıyız ?

  1. NE DENİR Kİ…
    BÖYLE BİR YAZI ANCAK DOLU BİR YÜREKTEN ÇIKAR.
    SAĞOLASIN MURAT YALÇIN KARDEŞ…
    EVET …İNANCI OLMAYAN CENGİZ HAN’DAN BETER BUNLAR…
    ESAS ALACAKLI MAĞDUR DİYORLAR.NAFAKA DERDİNE DÜŞMÜŞ BİZLERİ SAHTEKAR GÖRÜYORLAR.LANET OLSUN HEPSİNE.PARALARINA,MAKAMLARINA ,MEVKİLERİNE.ADAMIZ DİYE GEZİYORLAR ORTALIKTA.BİZİM DE ÇOK PARALARIMIZ KOYDU GİTTİ ZAMANINDA.BELKİ DE BU HALLERE O PARALARI TAHSİL EDEMEDİĞİMİZ İÇİN DÜŞTÜK.AMA DÜŞMÜŞ VE ÇARESİZ İNSANI GÖRÜNCE BIRAK ONDAN PARA KOPARMAYI YARDIM ETTİK DE GELDİK.
    AMA SEVGİLİ MURAT, DÜŞTÜK İNANCIMIZI YİTİRMEDİK.KURBAN OLDUĞUM ALLAH TEZ ZAMANDA BU GÜNLERİ İNAYETİYLE GEÇİRTECEKTİR İNŞAALLAH. TEKRAR ELLERİNE SAĞLIK…

  2. ……elinize sağlık…

Yorum yaparak destek olabilirsiniz