KOSİAD Dayanışma Derneği, 18.ocak.2010 tarihli Basın Açıklaması
20 Ocak 2010 İstanbul Toplantısı bir başlangıç olacaktır.
Kosiad’ın Talepleri:
Türkiye Demokratikleşmeli
Sözde değil özde demokratik bir Türkiye istiyoruz,
Herkes insanca yaşama hakkına sahiptir, bu anlamda borçluların insanca yaşama hakkı çağdışı antidemokratik yasalarla yok edilmemeli,
Çağdışı cezalar kaldırılmalı,
Hiç kimse borcundan ötürü özgürlüğünden yoksun bırakılmamalı,
Çek Kanunu iptal edilmeli,
Ev eşyalarının haczi yasaklanmalı,
Türkiye ne olduğu, nasıl uygulanacağı belli olmayan ucube bir çek yasası ile karşı karşıyadır. Çek Yasasının yürürlüğe girdiği 20 Aralık 2010 tarihinden bu yana savcılar, hakimler, Yargıtay savcıları bu yasanın nasıl uygulanacağı üzerinde tartışmaktadırlar. Daha suçun nevi üzerinde anlaşmaya varılmış değildir. Yasayı yapan bilimsel komisyonun üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç yazılarında çek yasasının 5. Maddesindeki suçun kast ile işlenebilecek bir suç olduğunu ileri sürerken Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Tayyar Cem Eralp aksini söylemektedir. Bir yanda yasayı dizayn eden bir akademisyen diğer yanda üst düzey bir uygulayıcı, Yargıtay Savcısı yasanın uygulanması açısından birbirine taban tabana zıt görüşler ileri sürmektedirler ve bu ne olduğu belli olmayan yasadan ülkemizde on binlerce insan mahkeme kapılarında sürünmekte, yargılanmaktalar, binlerce insan hapiste ömür tüketmekte, aileler dağılmaktadır.
Bu yasanın 5. Maddesi ile aynı miktar karşılıksız çekten iki ayrı mahkeme iki ayrı keşideciye çok farklı cezalar verebileceklerdir. On bin lira borç için bir keşideci 500 gün hapis yatarken, diğeri 100 gün hapis yatabilecektir, bazen de daha da az.
Çek Yasanın hapistekilere şartlı tahliye getiren geçici 2. Maddesi insanlara büyük umutlar vermişti, ancak taahhüt veren mahkumların 2/3 ü hala hapisten kurtulamamışlardır. Madde taahhüttün mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarına verilmesi ile infazın durdurulacağına hükmetmesine rağmen insanlar bir türlü özgürlüklerine kavuşamamaktadırlar.
Karşılıksız çeke ceza dünyada sadece Türkiye’de vardır, bunu Devlet bakanı Babacan ve birçok hükümet yetkilisi de doğrulamaktadırlar.
Türkiye vahşi kapitalizm çağını yaşamaktadır.
Bu yasanın dayanağı piyasada, tedavüldeki 250 milyar olduğu söylenen çek miktarı gösterilmektedir. Çeke olan güven sarsılınca bu çeklerin ödenmeyeceği ve ekonominin krize gireceği iddia edilmektedir. Ekonominin krize girmemesi için de insanların borçtan hapsi öngörülmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı bu iddiaya inanmış ki yasayı dizayn eden Özgenç’e bir internet sitesinde verdiği cevapta, eğer suçun tanımlanmasında kast unsuru aranırsa, bir başka ifade ile kişinin çekin karşılığını yatıramamasında kusurluluğu araştırılırsa insanlara ceza verilemeyeceğini ve bununda ekonomi için kabus olacağını yazıyor. Oysa bu yasanın kendisi bir kabustur. İleri sürülen bu görüş birçok bakımdan doğru değildir. İnsanlar çeklerini ceza olduğu için değil, ticari itibarlarını korumak için ödüyorlar. Ceza, çek ödenemediği zaman gündeme gelen bir olgudur. Çeke ceza olmadığında piyasa olması gerekene dönecek ve vadeli çek yerine diğer enstrümanlar devreye girecektir, bon, poliçe gibi.. Dünyanın bütün ülkelerindeki uygulama budur. Ceza tehdidi ile piyasanın yürümesi çağdışı bir yaklaşımdır.
Ceza tehdidi ile insanların yaşama hakları yok edilmektedir. Borçluların cezalandırılması ilkel bir yaklaşımın ürünüdür. Uygar ülkelerde iflas eden firmalar ve bu firmaların yöneticilerine suçlu gözü ile bakılmaz, insanların yaşam hakları ellerinden alınmaz. İflas halinde kişiler ancak taksirli veya hileli iflas varsa cezalandırılabilmektedirler. Bizim ceza sistemimizde de bu böyledir. Ancak uygulamada iflas eden herkese suçlu gözü ile bakılmaktadır. Bu ilkel yaklaşımla çeklerini ödeyemeyenler bizde ceza ile tehdit edilmekteler ve insanlar ceza tehdidi altında eşlerinin zilyet eşyalarına kadar neleri varsa satıp hukuken ödemek zorunda olmadıkları borçlarını ödemekteler ve eğer her şeylerini satmalarına rağmen borçlarını yine de ödeyemezlerse bu kez hapse girmekteler. Oysa Limited, anonim şirket ortakları ve yöneticileri şirket borçlarından sorumlu değillerdir, bu dünyanın bütün uygar ülkelerinde böyledir. Bizde kişilere hukuken tanınan bu hak çek yasası ile, ceza tehdidi ile yok edilmekte ve insanlar ceza tehdidi ile ödemek zorunda olmadıkları borçları ödemektedirler.
ŞARTLI TAHLİYE HUKUKUN KİŞİLERE TANIDIĞI HAKKIN CEZA TEHDİDİ İLE YOK EDİLMESİDİR.
5941 sayılı Çek Kanunun geçici 2. Maddesi ile alacaklı ile anlaşma veya borca verecekleri taahhütle hapisten kurtulma, soruşma ve kovuşturmanın durmasını düzenlemektedir. Bu geçici madde ile kişiler hukuken sorumlu olmadıkları borçları özgürlükleri pahasına ödemeye zorlanmaktadırlar. Çekini karşılığını yatıramayan bir Limited veya anonim şirket yöneticisi hukuken bu borçtan sorumlu değildir. Çek kanunu ile insanlar hukuken sorumlu olmadıkları bu borçları, ceza tehdidi ile taahhüt edip ödemeye zorlanmaktadırlar.
Bütün bu nedenlerle bu çağdışı çek yasası mutlaka iptal edilmeli ve ceza sistemimizin dışına çıkarılmalıdır.
Türkiye’de sürmekte olan vahşi kapitalizim bu çek yasasından ibaret değildir.
2004 sayılı icra iflas yasasının 338. Maddesi acz içindeki insanları açlık sınırında yaşamaya mecbur etmekte ve asgari ücretin üzerinde bir yaşam sürmelerini hapisle cezalandırmaktadır. 338. Madde bir yıla kadar tazyik hapsi öngörmektedir. Mal varlığı borçlarını ödemeye yetmediği için haklarında aciz vesikası çıkarılan kişiler böylece insanca bir yaşamdan ceza tehdidi ile mahrum bırakılmakta, çocuklarına eğitim verme, iyi bir sağlık hizmetinden yararlanma hakları ortadan kaldırılmaktadır, çünkü bütün bunların asgari ücretle yapılması mümkün değildir. Bu madde bile uygar ülkelerde eşi benzerine rastlanmayan vahşi bir yasadır. Borçlu iseniz gecekonduda oturacaksınız, çocuğunuza iyi bir eğitim yaptıramazsınız, tatile gidemezsiniz, bütün bunları yaparsanız asgari ücretin üzerinde bir gelire sahipsiniz ve bir yıla kadar hapse girebilirisiniz.
Bütün bunlara en gerekli ev eşyalarının haczini de eklememiz gerekir.
Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var, sözde değil özde insana saygı duyan, insanın insanca yaşama hakkını ortadan kaldırmayan adil bir düzenin özlemini çekiyoruz. Kosiad bu doğrultudaki çalışmalarını bundan sonra da sürdürecektir. 20 Ocak İstanbul toplantımız bu organizasyonlardan biridir, bu toplantı CHP İstanbul İl başkanı ve Adalet Komisyonu üyesi Ali Riza Öztürk’ün katılımı ile gerçekleştirilecektir.
gerçekten bayağı yol almışız . artık sesimizi duyuracağımız bir oluşum var çok şükür . emeği geçen tüm dostlara teşekürler.daha güzel yarınlarımız olacak inşallah.daha fazla katılım ve daha fazla destek daha fazla üye gerekiyor.lütfen harekete geçelim.birşeyler yapalım boş durmayalım ey mağdurlar.ev eşyalarının haczini tekrar kınıyor bu vahşiliğe son verilmesini talep ediyorum .admın ,ofluoğlu,elif hanım ve diğer dostlar sağolun var olun çalışmalarınızda başarılar diliyorum
“4 şubat eylem günü”
tekel işçilerine destek amaçlı,
chp genel merkezi çalışanları
yarin çalışmayacak
Toplantıda çay-kahve arası verildi.
Toplantıda açılış konuşmasını KOSİAD Dayanışma Derneği başkanı Hüseyin bey yaptı.
Elif hanım toplantı programını sundu.
Gürsel bey gündeme ilişkin bir konuşma yaptı.
Ali Rıza bey CHP ‘nin tavrını net olarak anlattı.
Son olarak, KOSİAD Yürütme kurulu başkanı Rahmi bey konuşma yaptı.
Bazı arkadaşlar gerekli konuları konuşmuş yazıştığım arkadaşlardan bilgi aldım..Hukuk fak ara vermiş sürekli mesajlaştığımız gerekli şeyleri Ali Beye söylemiş sağ olsun ayrıca toplantı yoğun katılım varmış çıkan karar olum Anayasa mahkemesin gidilecek…!Rahmi ofluoğluna teşekkür etmeliyiz güzel bir organizasyon yaptı bu tip konuarda böyle organizasyonlar zordur bu Rahmi bey gibi çalışanların başarısıdır…!
Acil Demokrasi konuşma yapacak. Hararetle bekliyoruz.
:((( acil demokrasi de konuşma yapacak demek…
hakikaten orada olmak vardı..
video çekimi vb varmı sn admin?
Acil ‘in konuşmaması sürpriz olurdu 🙂
iyi yazanlar konuşmayı sevmeyebiliyorlar, gerçi acil demokrasi gaaaayet konuşkan ama.. :))
yerini bulan bir taş oldu.
evet.
bu işlerin tam adamı bence de:)
başarılar diliyorum..
çok konuşmayı sevmediğini söyler ama güzel konuşur:)
böyle söyleyenlerden korkmak lazım 🙂 ben şahitim, curupiri de acil de güzel ve çok konuşurlar 🙂
sağolun mehtap hn.
bunu ıspatlamakta tek başıma zorlanıyordum:)
sn.admin,toplantı kayıtlarından bir örnek alma şansımız olur mu?
18’de benim nöbet bitiyor:(
sayın katılımcılar:)
sayın elif hanım,teknoloji:),naklen yayın:)?
afiyet olsun, yediğiniz içtiğiniz sizin olsun bize gördüklerinizi anlatın 🙂
nasılsınız admin?
ben özel bir nedenden dolayı toplantıya katılamadım. Geri dönmek zorunda kaldım.
Acil Demokrasi ile telefonda konuşarak idare ediyorum 😦
konuşmanın saati belli mi?
admin sen hanfi toplantıya katıldın.
Bu toplantıya katılmadım.
toplantı bitmiş..
dernek üyeleri birsüre daha oradalarmış.
başarılı geçmiş:)
öncelikle düzenleyicilere geçmiş olsun demek lazım, bu tür organizasyonlar çok sıkıntılıdır, emeği geçenlere, dilimiz olan konuşmacılara, gözümüz olan izleyecilere ve katılımcılara teşekkürler…
evet.bütün katılımcılara,organizasyonda emeği geçenlere,bize haber vermeden kalamışa gitmeyi içlerine sindiremeyenlere gönülden teşekkürler:)
iyi akşamlar mehtap hn.
görüşmek üzere…
iyi akşamlar..
Toplantıya 100 kişinin üzerinde katılım var.
hımm..
İstanbul insanları soğuğa alışkın değiliz. AKOM tarafından kar uyarısı yapıldı ve sokağa çıkmayın denildi.
katılım bu nedenle çok önemlidir. Tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
kimse soru sormadımı?bunsıl iştir
toplantılarda, katılımcılar yoğun olarak soru soruyorlar. Karşılıksız çek konusu bir tabudur. Bu kadar rahat konuşulabildiği yerler sınırlı ve değerlendiriliyor.
ya şu toplantıları kaçırmak çok zoruma gidiyor
🙂
bsa, seni bekliyoruz artık
şu cezalar düşmüş mü ne durumda halledeyim gelcem hemen..
İstanbul bugün soğuk ve bölgesel olarak kar yağışı var.
Toplantı salonuna konuklar gelmeye başladı. 15 dk önce Ali Rıza ÖZTÜRK geldi.
Toplantının samimi bir ortamda geçeceği anlaşılıyor.
civardaki arkadaşları bekliyoruz.
Gürsel TEKİN ‘de toplantı salonuna geldi.
çok güzel..
CHP İstanbul örgütünden bireysel katılımlarda var.
şimdi istanbulda olmak vardı:(
neler oluyor sn. admin?
normale döndük galiba:)
şimdi toplantıdan haberler bekliyoruz..
Nasıl gidiyor, katılım nasıl, izlenimler? Aklım orada…
bizi unuttular mehtap hn.
acaba kalamışa gitmiş olabilirler mi:)
Keşke gitmiş olsalar sn. eylem, bu “zafer bizim” demek olurdu…keşke…
bu toplantıdan bir zafer beklentim yok açıkçası,
derdimizi anlatabilirsek bir adım olur zafere..
kalamışa gitsinler tabi de,
insan bir haber verir:)
haklısınız ama, geçen günlere bakınca bu toplantıların her biri zafer niteliğinde aslında sn. eylem, büyük gelişmeler bunlar, büyük emekler, büyük özveriler…herkese tekrar teşekkürler, orada olmak vardı ama bazen şartları zorlamak da yetmiyor işte..
ama
evet
insan bi haber verir 🙂
size katılıyorum,mehtap hn.yapılan en ufak bir çabayı bile yok sayamayız.inanç ve emek varsa zafer kaçınılmaz..
birlikte başarmak dileği ile..
toplantının gidişatını ve güvenlik açısından bir sıkıntı olup olmadığını da merak ediyorum.
çekinceleri olan arkadaşlar vardı..
güvenlik sıkıntısı ne demek ? Ben beş gün kadar yoktum. gündemi izleyemedim.
gbt gibi..
İstanbul ‘da otobüslerde, vapurda, sokakda, kahvelerde kontrol yapılıyor.
Üç avukat, bir milletvekili, ana muhalefet partisi istanbul başkanının olduğu bir toplantıda niçin yapılsın ?
beş yıldızlı otellerde böyle şeyler yaşanmaz.
ben rastlamadım hiç.
Baştan bir takım önlemler alındı. sorun yaşanacağını hiç sanmam.
bugün ankara da hava güneşli ve ılık, bahar gibi:)
güzel haberler duyacağız,olup bitenlere inat:)
“yalnızlık paylaşılmaz,paylaşılırsa yalnızlık olmaz”
“Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. ”
Whoopi Goldberg
“Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince , yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir.”
Clarence S.Darrow
“Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır.”
Bertolt Brecht
” Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. ”
Wendell Phillips
“Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın , dostlarınız sizi geçsin.”
La Rochefoucauld
günaydın,
“borç yiğidin kamçısıdır”
bu özlü söz de benden olsun
🙂
bu söze göre millet olarak mazoşistiz sanırım
😛
🙂
sn.bsa33;zaten bazı “özlü sözler” bizi kafadan mağdur ediyor:(
eskiden yıldo’nun söyledği söze benzemiş 🙂
lanet olsun bu cıkan yenı cek yasasına borcunu ödeye bilen bir insan zaten hapite yatmaz bırde borcun uzerıne borc ekledıler helal olsun u akp hukumetıne ayakta alkışlamak lazım
yarın ayakta alkışlayacağız:)
günaydınlar..
bugün;
9-6 nöbeti tek başıma benim galiba:)
günaydın
günaydın, sn.erenus:)
bugünü blogda “özlü sözler”günü ilan edelim diyorum,ne dersiniz:)
toplantı bitinceye kadar:)
“sükut ikrardan gelir” deyip başlıyorum:)
“yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yeterli değildir.muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır.”
Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
Mevlana
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
elimi eteğimi çekmeliyim üzerinden
ferah, mâmur olan yerin.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
doğmalıyım ortasında harabelerin.
Gerçi bugün bir kuru elmayım,
ama değerim ağacımdan çok.
Gerçi sarhoşum, yıkılmışım ama
doğru lâf etmedeyim,
erkekçe konuşmadayım.
Mevlana
hoş geldin sn.admin:)
çok yalnız hissetmiştim kendimi:(
insanın sesine ses bulması meğer ne kadar önemli imiş:)
bilipde farkına varamadığımız durumlar…
Ve o sabah
Sevdalar
vurulmayacak.
Yeni filizler
büyüyecek
Kıraç topraklarda inadına.
Ve gökyüzünde
Sevgi parlayan
yıldızlar
üreyecek.
Ve bir sabah sevdalım,
Bir sevda
peyda olacak
Ülkemin topraklarında.
Ve egemen olacak
barış,
Sevgi hüküm sürecek.
Ve yasak sevdam
faili firar
olmayacak!
eylem senin için özel bir şeyler gönderelim 🙂
birazdan çıkacağım. siz sürdürürsünüz artık
Ankara nin sokaklarindayim
Yalniz geçer hayallerim
Sen orada Istanbul da
Bak eskiyor sarkilarim
Yagmur düser ben yürürüm
Ardindan gelir yalnizligim
Örtüyorum artik üstümü
Anilar var gidisin var
Simdi ben geçmis zaman
Kaybolmus bir çocukluk
Ariyorum kendimi
Hep o yaz sinemalarinda
Gel de bitsin bu özlemim
Söyle sevdigini yar ben öleyim
Hayret
Nasil da degisiyor insan
Hayret
Nasil da unutuluyor her sey zamanla
Simdi
Birikir hüznüm cebime sigmaz
Çözülür yüzüm ama sevdan anlamaz
Su düsleri gelir yatagima girer
Eksilmez basim ayriliklardan
Ask bir bahar oyunu degisir seyirciler
Yarim kalir kendimle sevismelerim
Oysa ben kendimle yalnizim
Bir bakarsin pencerendeyim
Bir bakarsin düsündeyim….
Murat Çelik
teşekkürler sn.admin.
erenus merhaba,
toplantıya katılan arkadaşlara selamlar,başarılar.
“Şanssızlığa katlanabiliriz , çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan , yaptığımız hatalara hayıflanmaktır.”
Oscar Wilde
admin merhaba nasılsınız
bir kaç sorum olacaktı ben bana ait olmayan çek borcuna tahüdde bulunmuştum 10 ay önce
mahkemem görülmüş uyapta gerekçeli karar yazıldı diyor acaba yargıtaydan dönme şansı olabilirmi veya nasıl bir yol izlemeliyim
ve temyizde olan dosyaların durumu ne olacak
davalar tekrarmı görülecek
teşekkür ederim
arkadaşlar bir cevap veren yokmu nete sık giremiom acil lütfen
sn.uludağ,
ben konuya çok hakim değilim.
yardımcı olamayacağım şimdilik.
arkadaşların çoğu bugünkü toplantıya katılacaklar.
geldiklerinde mutlaka cevap vereceklerdir.
Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önünde direnmekte olan binlerce TEKEL işçisinden 100’ü bugün açlık grevine başladı.
bu hukuki konu rahmi ofluoğluna sorsanıza en iyi cevabı alırsınız
bu hukuki konu rahmi ofluoğluna sorsanıza en iyi cevabı alırsınız
ev eşyalarının haciz edilmesi inanılmaz derecede gerici ,vahşi ve yaralayıcı bir uygulamadır. toplumun çekirdeği/temeli olan ailelerin dağılmasına hızlı bir şekilde çanak tutmaktadır. bitsin artık bu tür yobazca uygulamalar.atom çağını aştığımız bu zamanda bu tür ucube yasaları kimler ne hakla ve hangi zihniyetle savunuyor ;gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. allah onlara akıl ve izan nasip etsin;yada inşallah evlerine haciz gelir veya inşallah bu ülkede ticaret yaparlar ,global bir kriz onlarıda vurur, borçlarını ödeyemez hale gelirler , hapse düşerler. o zaman görürüz borç için hapis cezasını savunmak neymiş…….. neyse hayallerle/beddualarla bu işler yürümez efendiler .size sahip çıkanlara sizde sahip çıkın ey mağdurlar……ve lütfen provakasyonlara gelmeyin sitenize sahip çıkın.sayın admın ev eşyalarının haczi konusunu gündeme getirdiğiniz için ( kendi adıma )size ve emeği geçen herkese ;ayrıca elif hanıma çok teşekkür ediyorum selamlar ve saygılar
acil bey le sn sk da yok ortalıklarda
harıl harıl toplantıya hazırlanıyorlar olsa gerek
Acil demokrasi ‘nin ailevi bir nedenle haftasonu işi vardı. Dernek yürütme kuru üyesi olarak toplantıya katılacak.
yarın toplantıda olacağım
korku imparatorluğundan nemalanmak istiyenlere
örgütlü mücadeleyi içlerine sindiremiyenlere inat
toplanıyor ve sesimizi yükseltiyoruz
ab ayrıca çek yasası ve ekonomi üzerine kendi çapımda bir konuşma hazırlıyorum
toplantıda görüşmek üzere
merhaba arkadaşlar,
bir kaç gün yoktum …
herkes planlarını yaptı mı ? yarın toplantı var 🙂
merhaba admin
kimsenin plan yaptığı yok
çok dağınık bir görünüm sergiliyoruz
toplantının yerini, saatini biliyoruz. amacını biliyoruz. kapsamını biliyoruz.
konuşabileceğimizi, bizi dinleyeceklerini biliyoruz.
yarın toplantıda buluşalım …
uygunmudur ?
fena bi teklife benzemiyor 🙂
net ihlaller var. bu kadar net ihlalleri anlatmak için derin siyasi analizler, hukuki bilgiler veya sınıf analizlerine gerek yok.
bunu bloglardan anlatıyoruz.
tamam. görüş ayrılıklarımız olabiliyor. bileşkemiz ise netdir.
bir iddiamız var. “çek kanunu adil değildir. ”
adil değilse, anayasaya aykırıdır. yargı bu sorunu düzeltmelidir.
yargıya müdahale edemiyoruz. bildiklerimizi anlatıyoruz.
siyasiler yardım etmek isteyenleride baştacı yapıyoruz.
bence Ali Rıza beyi omuzlarda taşımak gerekiyor. Yada Kulkuloğlu ‘nu ..
birazda onlar bizi omuzlarında taşısın artık
biz siyasileri omuzlarımızda taşımaktan bıktık
bize omuzda taşınmak için değil
sadece onur kazanmak için yanımızda olan insanlar lazım
öncelikle siyasileri, sırça köşklerinden mağdurların arasına alıyoruz.
biraz konuşalım.
anlatalım.
soğuk hava katılımı etkiliyecek gibi
tekel işçileri dışarda sebebiyet verenlerin yüreği sızlamıyor
toplumsal uzlaşı bitti
meclisteki ezici çoğunluk güçsüzü eziyor
vicdanları yaralıyor
hoşgeldiniz sn admin
gözümüz yollarda kaldı
soğuk havada ankarada tekel işçilerinin durumunu göz önüne alırsak böyle bir lüksümüzün olmaması gerektiğini düşünüyorum
aksi durumda 2010 kasım ayı gibi ne yapabilirim ödeyemedim serzenişleri blogda yazılmaya başlanacaktır.
Herkes(z) şapkasını önüne koyup bugünden kararını vermeli
yokluğumu farkettiğiniz için teşekkür ederim.
soğuk hava katılımı etkilemesin. toplantı salonda yapılacak.
tekel işçilerinin onurlu direnişini düşününce soğuk havayı söylemeyelim.
merhaba..
yokluğunuz farkediliyor sn. admin, hoşgeldiniz…
merhaba mehtap hanım.
hoş geldin sayın admın
KOSİAD’a başarılar..
yolu açık olsun..
kosiadın yolu bizimde yolumuz değilmi eylem hn
kosiadla beraber yolumuz açık olsun demenizi beklerdim oysa..
yolu açık olsun benden paso der gibi oldu bu
şaşırdum,hayretler içindeyim 🙂
sn.a.b.
yanlış konuşmaktan değil,
yanlış anlaşılmaktan hep korkmuşumdur:)