Çek yasasında son durum “mutluyum :)”


Mutluyum!
Mutlusun!
Mutlu!

Mutluyuz!
Mutlusunuz!
Mutlular – mı?!!

Hiç sanmıyorum, Çek i tabu olarak görenler, ticaretlerinde hapis cezasına güvenerek alış veriş yapanlar pek mutlu olamayacaklardır. Onlar insan özgürlüklerini teminat alarak yaptıkları ticaretin sopasından mahrum kalmayı içlerine sindiremezler, İnsan hakları ve özgürlükleri “ekonomik konularda” arkadan gelmelidir, düşüncesindedirler.

Para her şeydir. Kazanıldığında olağandır, kişisel başarıdır ama kaybedildiğinde mutlaka bir sorumlu bulunmalı ve onun sırtına vurulabilmelidir. Ticaret yapılan kişilerin zamanında ne kadar ödeme yaptıkları, hangi hacimde çalıştıkları pek bir şey ifade etmemektedir. Çekini ödeyemediyse, hapsedilmesi gerekir.

Nihayet bu garabet çek yasası meclisten de geçebilirse, “İNSAN Özgürlüğü, İNSAN hakları sadece insanlar varsa önemlidir” düsturu da bir anlam kazanabilecektir.

Ben, 17.ocak.2012

 

69 responses to “Çek yasasında son durum “mutluyum :)”

  1. alexsander bende aynı durumdayım artık alacaklarımızı kendimiz başka yollar deneyerek alıcaz gibi gözüküyor.

  2. BURHAN İŞCAN

    MÜJDE MÜJDE
    HEPİNİZE GEÇMİŞ OLSUN
    6273 sayılı “Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.

  3. BURHAN İŞCAN

    MÜJDE MÜJDE
    6273 sayılı “Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.

  4. Yorumsuz!!

    3 Şubat 2012 CUMA
    Resmî Gazete
    Sayı : 28193

    YARGITAY KARARI

    Yargıtay 19. Hukuk Dairesinden:
    Esas No : 2011/8802
    Karar No : 2011/12454
    YARGITAY İLAMI
    Mahkemesi : İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
    Tarih : 28/7/2010
    Nosu : 605-878
    Davacı : Süleyman Erkan vek. Av. Kemal Buğday
    Davalı : Ziraat Bankası A.Ş. Genel Mdl. vek. Av. Gülfer Özdavaş
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilinin talebi, Adalet Bakanlığının ilgili yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin 3167 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince davalının sorumlu olduğu miktarın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, çekin dava dışı İş Bankası Gaziantep Şubesine ibraz edildiğini, çekin karşılığının takas odası aracılığıyla sorulduğunu, 4814 sayılı Yasa ile değişik 3167 sayılı Yasa’nın 6. maddesinde takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için 10. maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmayacağının belirtildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı vekili tarafından davalı bankaya müracaat edilerek sorumluluk miktarının talep edildiği, davacının yasa gereği davalıya yaptığı başvurunun reddedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin aynen devamına karar verilmiş, kesin olarak verilen hüküm davalı banka vekilinin talebi, Adalet Bakanlığının ilgili yazısı üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HUMK.’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istemiyle temyiz edilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte olan 3167 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çeklerde aynı Yasanın 10. maddesindeki miktarlar ödenmez. Dava konusu çekin muhatap bankadan başka bankaya ibraz edildiği anlaşıldığından anılan yasanın 6. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenlerle kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK.nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere (HUMK. mad. 427/7) kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine (HUMK. mad. 427/8), 12/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  5. Çeklerim ödenmediği için mahkeme yoluyla hakkımı aramaya başladım 7 sene sonunda davamı kazanıp haklı olduğum anlaşıldı.Bunun üzerine karşı taraf temyize gitti bir 4 senemde böyle geçti tabii bu süreçte dava için yaptığım masrafları saymıyorum bile!Bir gün yargıtay dosya sorgulamadan dosyama baktığımda beni şok eden o kararı gördüm DAVA ZAMAN AŞIMINDAN ÖTÜRÜ DÜŞTÜ! Yeni hakimler atandı davalarımız hızla çözülcek diye sevinirken sağolsun hakimler dosyaları açmadan birer birer düşürerek sorunu çözmüşler.Bu kadarına ancak pes diyorum.Bir şirket battığında devlet kendi alacaklarını sigorta vergi borcu v.s. hemen tahsil ediyor kendini kurtarıyor.Sıra vatandaşın hakkına gelince dosyaları kapatıyor.Siz dürüst işini yapan vatandaşlarınızı böyle bitirirseniz geride birbirini soyan insanlar kalır.Devlet adalet ve Güvenlik için var olmuştur.Unutmayın böyle adaletsiz bir ortam yaratırsanız bir gün sizde bu adaletin nerde olduğunu sorgulayacak duruma düşebilirsiniz.

    • sayın cumhurbaşkanı imzaladımı çek yasasını

      • soruma cevap veren varmı içerdeki arkadaşlarımız ne zaman özgür

        • kımse yokmu

          • imzalandığı söylentisi var resmi açıklama gelmemiştir

          • cuma yıne özgürluk yıne yok

          • BURHAN İŞCAN

            Cumhurbaşkanı nın bir kanunu onaylaması için, kanunun meclisten çıkıp kendine tevdi edilmesinin üzerinden en az 48 saat geçmesi gerekir. Yani bu sürede gerekli incelemenin yapılması gerekir. Aksi Taktirde Cumhurbaşkanının bağımsızlığından şüphe edilir.
            BU YÜZDEN BEN YASANIN BU GÜN ONAYLANACAĞINI SÖYLEDİM.
            VE ÖYLE OLACAK.
            ÇEK MAĞDURLARI AKŞAMA SABAHA ÖZGÜR OLACAK.
            Bunun ilanı, bu günkü mükerrer sayılı resmi gazetede olacak.
            DAHA ÖNCE DE DEDİĞİM VE BİLGİLENDİRDİĞİM GİBİ;
            Bu yasanın çıkması hükümetin yeni ekonomi politikası gereğidir. Bundan taviz yok. Kararlılıkla devam ediyor. Bu yüzden bankalar birliği başkanı bile üzülerek faizlerin birkaç puan aşağı düşeceğinin öngörüsünde olduğunu ilan etti.
            BANA YAPILAN SÖVGÜLERİN(ASLINDA BİRER ÖVGÜDÜR. MAĞLUBİYETİN DIŞA VURUMUDUR ÇÜNKÜ) ÇOKLUĞUNA BAKIN DURUM MEYDANDA…KORKULACAK HİÇ BİR ŞEY YOK.

  6. Bence gercek ticaret yapanlarla kotu niyetle ticaret yapanlar arasinda iyi ayirim yapmak lazim. 2 veya 3 kurus kar edip eleman calistirip vergisini odeyipte canla basla calisanlarla. Ote yandan kolay para elde edip esnaflari dolandiranlar atasinda oldukca iyi analiz edip ona gore karar vermek lazim. Malesef bugune kadar bunlar hep ayni kafeye konulup kercek ticaret yapanlarin onu kapatilmis olup hata haksiz bi sekilde cezalandirilmislar ve cezayla beraber bi daha toparlanma sanslari bile ortadan kaldirilmistir. Cezanlandirmakla ceza evine atilipta borc odenemedigi gibi bi daha ticaret yapamayip iyice cokertilmis duruma gelmislerdir.

    • BURHAN İŞCAN

      BUNDAN BÖYLE OLMAYACAK İNŞALLAH. TİCARETTE GÜVEN, ŞEFFAFLIĞI OLUŞTURAN UNSURLARIN DEVREYE GİRMESİ İLE YAVAŞ YAVAŞ OLUŞACAK UMUDUNDAYIZ.

  7. SIKAYET SURESININ 6 AYDAN 3 YILA CIKMASI BASIMIZI AGRITABILIR.

    TAMAM CEZA KANUNLARI GERIYE YURUMUYOR, ORASINI ANLADIK.

    AMA KANUNLARDA DOLANDIRICILIK SUCU GECEN SENE DE VARDI, 1985 TE DE VARDI.

    DOLAYISIYLA SIKAYET SURESI 3 YILA UZATILIRSA VE GECMISE YURUYECEK SEKILDE UZATILIRSA, 2009 BASINDAN ITIBAREN CEKI KARSILIKSIZ CIKMIS HERKESE DOLANDIRICILIK DAVASI ACILABILIR. BUNA KIMSE ENGEL OLAMAZ.

    3 YIL ISI BIR TUZAKTIR …………………………….!!!!!!!!!!!!!!

  8. Alacak nasıl tahsil edilir?

    Senet, açık hesap, fatura alacağı, sözleşmeye dayalı alacak bugüne kadar nasıl tahsil ediliyorsa yine öyle tahsil edilmeye devam edilirken,

    Çek ile ilgili tahsilat sadece hapis cezasının sürdürülmesi ile tahsil edilebiliyormuş…

    Denizli’de Baro başkanları toplanmış ve aşağıda ki sonuç bildirisini yayınlamışlar, siz bildiriyi okuyun ben sonra size çek alacağının en garantili tahsilatının ip ucunu vereyim

    ***
    Denizli Baro Başkanı İlhan, kamuoyunda “3. Yargı Reformu Paketi” olarak gündeme gelen bazı maddelerin, iyi değerlendirilip tarafların görüşleri alındıktan sonra kanun haline getirilmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye Barolar Birliği’nin ivedilikle gerekli çalışmayı tamamlayarak ilgili taslağı görüşlerine sunması gerektiğini dile getiren İlhan, adaletin sadece ihtilafların bir an önce çözülmesi, iş yükü ve dosya sayısının azalması olarak görülemeyeceğini belirterek, şunları aktardı:

    “Salt dosya sayısını azaltma kaygısı ve yargıyı hızlandırma varsayımıyla yapılmak istenen düzenlemelerin, çok daha büyük sorunlara yol açabileceğine dikkat çekmek isteriz. Bu çerçevede barolara danışılmadan hazırlanan yargı paketlerinin yarar sağlamayacağı, aksine yeni birtakım sorunlar yaratabileceği dikkate alınmalıdır. Son açıklanan paketin bir reform olmadığı, aceleye getirilmiş ve özensiz hazırlanmış, sistematikten yoksun bir yapısı olduğu anlaşılmaktadır.

    ” İcra İflas ve Çek Kanunun da basına yansıyan değişiklik tasarısının alacaklıları mağdur edeceğini, alacağın tahsilini son derece zorlaştıracağını, hatta imkânsız hale getireceğini kaydeden İlhan, “Bu alanın mafya ve benzeri yapılar tarafından doldurulabileceği, ekonomik ve ticarî hayata büyük zararlar vereceği ciddi bir endişe olarak karşımıza çıkmaktadır. Baroların da görüşü alınarak bu hususlar gözden geçirilmelidir.” dedi. RESUL CENGİZ DENİZLİ

    ***
    Yukarıda garantili çek tahsilatının ipucunu vereceğimi söylemiştim ya veriyorum işte,

    İDAM edin borçluyu, garantili çek tahsilatının en kesin yoludur. Demedi demeyin(!)

  9. Maalesef!!

    İnsan özgürlüğünün borca teminat olmasını savunanlar yine atak yaptılar…
    ***
    (TBMM GÜNDEM)
    KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
    1.- (S. Sayısı: 32) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin İşleyişine Dair Anlaşma ile 22 Ekim 2009 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin İşleyişine Dair Anlaşmaya Değişiklikler Getirilmesi Hakkında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/440) (Dağıtma tarihi: 10.10.2011) (*) (X)
    2.- (S. Sayısı: 137) Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün; 5941 Sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün; 5941 Sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (1/538, 2/85, 2/119) (Dağıtma tarihi: 17/01/2012)
    ————————————————-
    (X) Açık oylamaya tâbi işleri gösterir.
    (*) Görüşmeleri yarım kalan kanun tasarı ve tekliflerini gösterir.
    (**) İçtüzüğün 91 inci maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi kabul edilmiştir.

    • evet sayın ben 1,37 ntv başbakan alacaklınında haklarının korunabilmesi için yasayı tamda adamına hai brutus elitaşa vermiş.incelenecek yani içerde yatan onlara göre 1200 ama söylenen 8000-10000 kişi umurlarındamı oynayıp duruyorlar ulan bir toplanında şu her yönü ile tutarsız yasayı düzeltin içerde yatan insanlarıda özgürlüğünden etmeyin mama var mama hemen aynı gece 2 gün uykusuz kalırlar mecliste mamayı payşaşmak için hepsi aynı ya .

      • evet hayırlı günler! beklenen bu günki haber ile tescillendi yasa kızağa çekildi onarım var alacaklı için ya kendi bakanın açıkladı ve onayladfı apc bizim uyguladığımız 2. bir ceza idi biz bunu kaldırıp anayasa… mad aihm uymayan dünyada eşi bulunmayan cezayı yok ettik hapis olayını kaldırdık ee sayın başbaknım bune şimdi sen biliyormusun kaçbin kişi içerde bu uydurduğunuz cezadan yatıyor günahsız hiçmi vicdanınız sızlamıyor ya.her şeyinimizi kaybettiniz ya alacaklı alacaklı neymiş bu alacaklı o zaman bizim tahsi edemediğimiz senetli alacaklarımızıda çözün siz finans kurumumusunuz stk lar baskı yapıyor muş yarı yarıya hapis istiyorlarmış açık söylüyorum hemde çok net ve açık onlarda bu günlerin ifadesini verecek ama yazıklar olsun parka çekildi çekin bakalım sayın başbakanım sen hapis yattın hapisin ne olduğunu bilirsin heleki sebepsiz acilen çözüm bulun yoksa çok aileler kopma durumuna gelecek emin olun.

  10. BURHAN İŞCAN

    DAVASININ BİLİNCİNDE OLMAYANLAR
    Sihirbaz ve ilizyonistlerin oyun başlamadan önce bir uyarıları olur. “Dikkatli izlemiyorsunuz!” . Sonunda mesaj verilir; “çünkü aldanmayı seviyorsunuz”

    Ünlü sihirbazların gösterileri üç bölümden oluşur. “vaat”, “dönüş noktası” ve “prestij”.

    Vaat, sunumun yapıldığı Andır. Dönüş noktasında, beklenmeyen şaşırtan olaylar gerçekleşir. İzleyicinin ağzı açılmış vaziyette; şaşkınlık ve gerginlik son safhada.

    Ve prestij; sahnede düğümün çözüldüğü an. Kaybolan tavşanın veya kuşun geri gelmesi gibi.

    Politikacıların da bunlardan bir farkı yok. Onların da numaraları üç bölümden oluşur.

    Önce meydanlarda vaatler başlar. Sanırsınız toplumsal tüm sorunlar halledilecek. Bütün yanlışlar sayılır meydanlarda ve sona erdirecek vaatleri..
    Daha sonra dönüş noktasına geçilir. Beklenmeyen, şaşırtan ve hüsrana uğratan olaylar geçer bu süreçte.
    BUNLARI BİLDİĞİM İÇİN ÇEK YASASI DÜZENLEMELERİ EN GEÇ ŞUBAT AYI SONUNA KADAR MUTLAKA ÇIKACAK DEDİM.
    NİYE?
    Alacaklıyı koruyacak sistemin Merkez Bankası bünyesinde kurulan Risk Santralizasyon Merkezi olduğunu vurgulayan Adalet Bankı Ergin, şunları kaydetti:
    ”Bununla kredili alışveriş yapmak isteyenler, satıcı kişi, borçlanmak isteyenin hem pozitif hem negatif sicilini görme imkanına kavuşuyor.
    NE DEMİŞTİ BAKAN BABACAN. BU MERKEZ BANKALAR BİRLİĞİNCE OLUŞTURULACAK.
    Yargısız infazı oluşturacak bu girişime karşı koyduk. Bankalar Birliği hala bu merkezi kurmadı. Sözde ocak ayı sonuna kadar bu merkez kurulacaktı.
    PAZARLIKLAR SÜRÜYOR ANLAYACAĞINIZ.

    Sizin anlayacağınız sahnede çok kötü bir oyun sergileniyor.

    Ya oyunun prestij bölümü?
    Nasıl sağlanıyor prestij?
    Karşısındakinin ilizyonist olduğunu bile bile aldanmayı sevenler veriyor prestiji. Aldanmayı aldatılmaya mecbur olacak kadar mı seviyoruz. İşte mesele burada.
    ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKACAK YA.
    Bu tavşan o tavşanmı acaba ne dersiniz

    • DÜRÜST OLUNCA BİR ADAM SIFATINA GİRDİN O ESNAYA KADAR KAÇ ADAM TUTUKLANIR ..MESELE YASANIN GECEKMESİ DEĞİL KARDEŞŞŞ
      TUTUKLAMALARRR BİR MÜDAHALE VAR SİCİL TUTULMASINI BENDE VEKİLLE GÖRÜŞTÜM ORADA SADECE ÇEK KULLANIN İYİ KÖTÜ KEŞİDECİ OLDUĞU DEĞİL ÇEKİ ÖDEYEBİLECEĞİ HAKKINDADA BİLGİLER ELDEEDİLENECEK DİYORLAR SEN ŞUBAT AYININ SONUNA DİYECEĞİNE ŞU GÜNLER İÇİN MÜCADELE VERSENE KARDEŞŞŞ BE MADEM BURALARDA TONLARLA YAZI YAZIYORSUN GARDEŞCİĞİM YAZDIKLARIN BİR İŞE YARASIN ŞUBAT AYIDA ŞUBAT AYI BİZDE DİYORUZKİNE EN ERKEN NEZAMANSA OZAMAN ÇIKSIN ONUN İÇİN ISRARCI OLALIM SIKIŞTIRALIM
      ANLATABİLDİKMİ

      • BURHAN İŞCAN

        acele işe sizin gibi şeytanlar karışır. şeytanın olduğu yerde hayırdan nasip olmaz.

      • BURHAN İŞCAN

        Sünnet merasimlerinde de palyaçolar, ilüzyonistlerin görevini yapar. “oldu da bitti maşallah, güvey olur inşallah” diye sünnet çocuğu oyalanırken, sünnetci şip şak işi bitirir. Bu iş sünnet işi değil ki, oldu da bitti maşallah diyelim.
        BANKALARIN PAZARLIKTA HAPİSLİKLERİ ŞANTAJ MALZEMESİ YAPMASI KARŞISINDA ACELECİLİK İHANETTİR.

        • ömrümüzü yediniz burhan bey en sonunda gel diyecem şu bankaların önüne beraber gidip çelen koyalım bakalım ne olacakkkk evet varmısın ?
          bankalar şöyle yok böyle yağ yine neden tatmin değilsineki sen yine nevar neden huzursun be kardeşim yağ daha nasıl yasa yapacakkkkkkk yağ adam söylesene be yağ kasıtlımı yapıyorsun bunu gardeşimn amacın ne ne şeytanlık ne bankalrı ne zaman evet diyecez burhan bey sizin aramanız yok çay kafe ayğınıza geliyor dudaklrınız avuşturark yazıyorsunuzzz ben öyle anladım sizi ne yin belamı ya cinneten çıkacvam şimdii haaa

          • BURHAN İŞCAN

            BİZ ŞAPKADAN ÇIKACAK TAVŞANI DEĞİL,
            İLÜZYONİSTLERİN KAYBETTİĞİ, KAYBETTİRDİĞİ TAVŞANLARI İSTİYORUZ.
            ALACAĞIZ…… GÖRECEKSİNİZ…… GÖRECEKLER….

    • BURHAN İŞCAN

      ŞUBAT AYINDA “VENİ VİDİ VİCİ” DİYECEĞİM İNŞALLAH…
      “GÜL YAĞIN ELLER SÜRÜNÜR ÇATLASA BÜLBÜL” DEDİRTMEMEK İÇİN, BÜLBÜL OLMAYA DEVAM EDİYORUZ ŞİMDİLİK..

      “VENİ VİDİ VİCİ” ………. DİYEBİLMEK İÇİN MECLİSTEYİZ.

  11. mehmet ali ayaz

    Ben 25 yıllık bir inşaat mühendisiyim.16 yıldır müteahhitlik yapıyorum.4734 sayılı İhale kanununu çıkardılar.Anahtar götürü iş dediler.Ciro dediler,Bilanço dediler,tünel kalıp dediler,teknik personelin sende en az bir yıldır çalıştığına dair ssk prim cetveli dediler.Yoksa ihaleye giremezsin dediler.Önce bu şartlara sahip olmamız için kar düşünmeden iş almak zorunda kaldık.Bizde çalışmadıkları halde 5-10 tane teknik personele hem maaş ve hem de prim ödedik.Millet %50 kırımla iş aldı.Devlet verdi.İki yıl ihalelere girmedim çünkü o oranda kırımlarla rekabet edemiyordum.Bir iki ihale bende kaldı.Kırımlar %20 nin altında olduğu için kırımı azdır diye valiler imzalamadı.Biraz daha kırın,ille de zarar edin mantığı hakim oldu. Çok kötü kırım yaptığımız kırımların ihalelerini onayladılar.İyi yaptığımız kırımlarda ise rakiplerimiz araya çavuş ahbap koyarak bizleri ya elediler ya da ihaleyi iptal ettiler. Projede olmayan işler istediler bizden.Yağcı müteahhitler daireyle arayı iyi tutmak için ceplerinden fazla iş yaptılar.Biz yapmayınca kötü çocuk oluyorduk.Bu sebeple bizler de cebimizden çok şeyler yapmak zorunda kaldık.İmalatlarla ilgili bazı ihtilaflı durumlar oldu.Devlet fiyat farklarımızın üstüne yattı.%100 haklı olduğumuz durumlarda mahkemeler devletin lehine karar verdi.Bize her zaman hırsız gözüyle bakıldı. Lanet olsun benim o okumama ve o mühendisliğime.İş aldık demir 700 TL idi.İşe başladık demir 2000TL’ye çıktı.Biz ton başına 1300TL fazla ödedik.Devlet bize ton başına çok zaman sonra 300-400TL verdi.Hazır betona resmi fiyat 100TL verdiler.Piyasada betonu 90TL’ye aldık.Beton santralleri her mikserden 1m3 beton çaldı.Beton yine bize 100TL’ye mal oldu.Biz işi kırımla yaptığımızdan dolayı devletten 70TL aldık.Her yıl kendi bölgemizde vergi rekortmenleri ilan edildik. Zekatı olmadığımız başka işlerle meşgul şirketler vergi hususunda çok çok altımızda kaldı.İstihdam yarattık.Yüzlerce insanı emekli ettik.Her yıl yüzlerce kişinin ssk primlerini ödedik.Yaptığımız işlerde hırsızlık,dolandırıcılık yapmadığımız için zarar ettik.Yaptığımız işler parmakla gösterildi.Devlet işini birinci sınıf ve ucuz fiyatla elde etti.Vatandaş yaptığımız binalara kavuştu.Her iki kesim memnun.Ama Allah kabul etmesin biz zarar ettik.Ortada kaldık.Çekimiz yazıldı.Cezaevlerine girdik.Neyimiz var neyimiz yok sattık ama karşılayamadık.Bunu devlet de çok iyi biliyor.Her kimin hangi işte ne kadar zarar ettiğini ve edeceğini çok iyi biliyor.Ödüllendirilmemiz gerekirken cezalandırıldık.Bankalar,yazılı çeklerimizden dolayı yüzümüze bakamaz oldu.Ortada kaldık.İş alamaz olduk.Borcumuz için, çocuklarımızın nafakası için iş almamız lazımdı.Avukatların korkusundan yurt dışına kaçmak zorunda kaldık.Evlerimizin mefruşatları haczedildi.Yuvalarımız dağıldı.Polis her gördüğü yerde ensemizden tutup bizi oto teyp hırsızlığı yapanlarla beraber kelepçeleyip mahkemelere çıkarıyor.Cezaevlerinde eroin satan,oto hırsızlığı yapan bir sürü arkadaşımız oldu.Lanet olsun bizim koskocaman mühendisliğimize. Allah kahretsin bizim işadamlığımıza.Onurumuz beş para oldu.Çocuklarımıza acıdığımızdan ve inancımızdan dolayı intiharı düşünmedik.Arkamızda işi bizimle paylaşan belediye başkanları ve ita amirleri olmadığı için başarısız iş adamı olduk.İhalelere fesat karıştıranların,deveyi hamuduyla götürenlerin oyuncağı ve çerezi olduk.Çoluk çocuğumuzun gözünde beş paralık değerimiz kalmadı.Herhangi bir firmadan 300.000TL alışveriş yaptık.Çek verdik.200.000-250.000TL ödedik gerisini ödeyemedik.Dolandırıcı olsaydık hiç ödemezdik.Şimdi söyleyin bakalım ey yorumcular ve ey devlet büyükleri.Suçluyu siz tahlil edin ve cezayı siz takdir edin.Son söz.Kim kime beddua okursa demesin Allah senin ocağını batırsın veya evladını öldürsün.Desin ki Allah seni Müteahhit yapsın.

  12. BURHAN İŞCAN

    Sayın Ben; BEN TEŞEKKÜR EDERİM
    ZİRA BANA BAZI ŞEYLERİ AÇIKLAMAK İMKANI DA VERİYORSUNUZ.
    “İnanç ile gerçekler veya konular arasında bir bağ kurulmasını pek anlayamıyorum. Herkesin inancı kendine göredir. Ama bir kanunun uygulanması kişilere göre farklı farklı olamamalıdır. Sonuçta kişilerin özgürlüklerini konu alan olaylar eylemin çeşidine göre belirlenmek zorundadır. Sanırım hukuk da bunu gerektirir.”
    HAKİKİ GERÇEK ŞUDUR. ALLAH YARATIP SONRA BİZLERİ BOŞ BIRAKMAMIŞTIR.
    YANİ “RABBİN SENİ TERK ETMEDİ ASLA TERK ETMEYECEK” AYETİNDEKİ GERÇEKTİR.
    İNANÇ BU GERÇEKLERE GÖRE HAREKET ETMEKTİR. Kİ ALLAH BU DAVRANIŞA HİKMETLE HAREKET ETMEK ADINI VERMİŞTİR. “KİME HİKMET VERİLMİŞSE, ONA HAYIRDAN DA PEK ÇOK ŞEY VERİLMİŞTİR” AYETİ İLE DE HİKMETE SAHİP OLMANIN ÖNEMİNE İŞARET EDİLMİŞTİR.
    HİKMET=BELAGAT(doğru konuşma)+İZAN(öngörü zekası)+FERASET(aklın doğruyu görmesi) HİMMET(yardımları algılamak)+SEKİNE(yardım destek) DEMEKTİR.

    İNSAN OĞLUNUN İKİ TÜRLÜ KARARLA HAREKET TARZI VARDIR
    Birincisi hayvanlar gibi HİSLERLE VE DUYUMLARLA kararla hareket. DİĞERİ HİKMETLE KARAR VERİP HAREKET.

    İŞTE, İNANÇLA GERÇEKLER VE KONULAR ARASINDA BAĞ KURAMAYANLAR BİRİNCİ ÖRNEKTEKİ KARAR VERME HAREKETİ İÇİNDE OLANLARDIR.

    KİM NE KADAR İNKAR EDERSE ETSİN, NE KADAR UYMAZSA UYMASIN GERÇEK OLAN; ALLAH’IN KOYDUĞU KURALLARDAN OLAN İLAHİ YASALAR GERÇEĞİNDE YAŞAMAKTAYIZ.
    ALLAH “HAİNLER ASLA İFLAH OLMAZ” YAZMIŞ BİR KERE. BUNUN DEĞİŞMEZ YASA OLDUĞUNU BİLMEYENLER İHANETTEN NEMALANACAĞINI BEKLER DURUR.
    YA DA ALLAH; “HER KES KENDİ EKTİĞİ EKİNİ BİÇER” DİYE YASA KOYMUŞKEN, BU YASAYI BİLMEYENLERİN BAŞKALARININ UĞRAŞLARINDAN NEMALANACAĞINI ZANNETMESİ DE İNANÇLA GERÇEK ARASIN DA BAĞ KURAMAMAKTANDIR.

    DİNDE ZORLAMA YOKTUR. İLAHİ YASASI GEREĞİ BEN SİZLERE MECBURİYET DEĞİL, ANCAK BİR BEĞENDİRME, HOŞLANDIRMA SUNABİLİRİM. BU DA ANLATMAKLA DEĞİL, HİSSETTİRMEKLE OLUR.
    İŞTE HİSSETTİRMEYİ YAPMAK İÇİN ÖNCE İLAHİ KURALI SÖYLEMEK SONRA BU KURALIN SONUCUNU ÖNCEDEN BİLDİRMEK ZORUNDASINIZ. İLAHİ YASALAR DEĞİŞMEZ OLDUĞUNA GÖRE SONUÇ TA DEĞİŞMEYECEKTİR. İŞTE BU SONUCU ÖNCEDEN BİLDİRİP TEDBİR ALDIRMANIZ HİSSETTİRMEYİ SAĞLAR.

    ANCAK İLAHİ YASA GEREĞİ(YASİN SURESİNDE YAZAR) GÖRMEK İSTEMEYENE SİZ HİSSETTİREMEZSİNİZ. BU YÜZDEN ALLAH, ONLAR İÇİN YAPACAĞINI YAP AMA KENDİNİ FAZLA ÜZÜNTÜYE TERK ETME DEMİŞTİR.

    ADALET ANLAYIŞLARIMIZ SAATLERİMİZE BENZER. HEMEN HERKESİN SAATİ FARKLI GÖSTERİR AMA HERKES KENDİ SAATİNE GÜVENİR.
    HER KES ADALET ANLAYIŞI DOĞRULTUSUNDA VİCDAN TAŞIR. İŞTE BU YÜZDEN BÜTÜN VİCDANLAR İLAHİ BUYRUK DOĞRULTUSUNDA EĞİTİLMEK ZORUNDADIR.

    OYSA YASALAR DEĞİŞMEZ KURALLAR İHTİVA ETMELİDİR. KURALLAR DEĞİŞİYORSA YASA OLUŞMAMIŞ DEMEKTİR.
    İLAHİ YASA DEĞİŞMEZ. SABİTTİR. ZİNA SUÇTUR. HIRSIZLIK SUÇTUR. DOLANDIRICILIK SUÇTUR.
    İLAHİ YASA SUÇUN CEZALANDIRILMASINDAN ÇOK ISLAH EDİLMESİNİ EMREDER. CAMİLERDEN GÜNÜN BEŞ VAKTİ ISLAH İLE SALAHA VE FELAHA DAVET YAPILIR.

    EVET HER KESİN İNANCI KENDİNEDİR. AMA HER KES KENDİ İNANCI GİBİ YAŞARSA, SONUÇTA YAŞANTIMIZ DİNİMİZ OLARAK ÇIKAR. BU DA FARKLI ADALET YORUMLARI OLUŞTURUR.

    ALLAH BU YÜZDEN RAHMAN SURESİNDE;
    “BEN KAİNATI BELLİ ÖLÇÜYE BAĞLI(YASALAR) DENGELİ DÜZEN(ADALET) İÇİNDE YARATTIM. SAKIN BU ÖLÇÜYÜ, DÜZENİ BOZMAYIN” DEMEKTEDİR.

    İŞTE BİZLER BU EMRE UYGUN OLARAK, ASR SURESİNDEKİ EMİRLE BİRLİKTE (HAKKI VE SABRI TAVSİYE ETMEK) GERÇEĞİ TEBLİĞ ETMEKLE GÖREVLİYİZ.

    BİZ ZORLAMAYIZ. ANCAK GERÇEKLER BAZEN ÇOK ACI HİSSEDİLİR. BU ACIDAN DAHA BÜYÜĞÜ GERÇEĞİN ÖNCEDEN BİLİNMESİNE RAĞMEN TEDBİRSİZLİKTİR.

    AMA ÖNCE TEVEKKÜL, SONRA DA TEDBİR.

    ANLAYACAĞINIZ SAYIN BEN; BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM. BUNUN İÇİNDE KİMSEDEN BİR ÜCRET İSTEMİYORUM. EMREDEN BUNU BÖYLE EMRETTİĞİ İÇİN.

    “EMREDİLDİĞİN GİBİ OL” Kİ, HİKMETLE YAŞA, SALAHA ERMİŞ SALİHLERDEN, FELAHA ERMİŞLERDEN OL. İŞTE YEGANE GERÇEK BU.

    • BURHAN İŞCAN

      AKLIN YOLU BİRDİR. BU BİRLİĞE UYMAYANLARIN FARK OLUŞTURMASI NORMALDİR.

    • Sayın BURHAN İŞCAN,

      Yorumunuza katılmasam da sonuna kadar okudum, faydalanacağım bir çok şey de buldum

      Müslüman olmama rağmen gerçeklerle – Kuran ayetleri karşılaştırmanıza katılma şansım da yoktur. İlahiyat eğitimi almadığım için bu konuda fikir de yürütemeyeceğim.

      Benim anlatmak istediğim ile sizin anlattığınız “gerçek” arasında ki fark oldukça fazla aynı fikirde olmasak da görüşleriniz benim için önemlidir. Bu nedenle yine size teşekkür etmek istiyorum.

      Saygılarımla,

      • BURHAN İŞCAN

        Sayın Ben; Saygı sevgi karşılıklıdır.
        “Benim anlatmak istediğim ile sizin anlattığınız “gerçek” arasında ki fark oldukça fazla” İŞTE BU FARKIN İSMİ İMTİHAN DIR.
        İnsan bu dünyaya bunu göstermek için gelir.
        “İnandım demekle, salınımıverilecektiniz” ayeti bu gerçeği işaret eder.
        YEGANE GERÇEK BUDUR. İMTİHAN GERÇEĞİ.
        İnanmak başka şeydir, inandığını amelde göstermek çok başka şey.
        “başkalarına iyiliği emrederken kendi nefislerinizi ayrı mı tutuyorsunuz” ayeti de iki yüzlülüğü ne güzel anlatmakta.
        AKLIN YOLU BİRDİR.
        SİZİN DE BİR ÇOK GÖRÜŞÜNÜZ BANA REHBER OLMUŞTUR. BU DA GERÇEK. Hatta sitemin ismi bile “sistem mağdurları-yengeç sepeti” dir.
        KURAN AYETLERİ ALLAH’IN DEĞİŞMEZ YASALARIDIR.
        İnanması gerektiği gibi değil de, yaşadığı gibi inanmak isteyenler için bu emirlerin tabiatıyla bir önemi olmayabilir.
        ANCAK ALLAH İLK EMRİ “OKU” İLE BU YASALARIN İŞLEYİŞ GERÇEĞİNDE KALMAYI MURAT ETMİŞTİR.
        Okumak bir yazıyı okumak anlamında olduğu gibi, asıl anlamı GERÇEKLERİ GÖR şeklindedir.
        İnsanların OKUMA ÖZÜRLÜ olmasının en baş sebebi; İSTEKSİZLİK, İLGİSİZLİK tir. Bu durum gerçeği görmemizi engeller.
        SONUCA ETKİ EDECEK NEDENLERİ GÖRMEMİZE VE ONLARI ALGILAMAMIZA ENGEL OLUR.
        Bu yüzden Allah Araf Suresi 179. ayette bu gerçeği dile getirmiştir.

        Müslümanlıkta tevhidin- aklın yolu birdir. Bu birlikten ayrıldıkca farklılıklar oluşur.
        Mesela Allah’tan başka kimseden yardım istenmeyeceği ilahi yasadır.
        Evliya dan, yatırlardan, peygamberlerden, din büyüklerinden yardım dilenmeyeceği gerçektir.
        Bu gerçeğe rağmen ŞİRK işleyenler in sonunun ateş olduğu da gerçektir.

        Hasılı kelam;
        YANLIŞI BAŞKA BİR YANLIŞLA TELAFİ ETMEK VEYA DÜZELTMEYE ÇALIŞMAK BEYHUDE BİR İŞTİR. KABİLİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
        GERÇEK; İKİ YANLIŞTAN ASLA BİR DOĞRU ORTAYA ÇIKMAZ.
        Para parayı, şeytan yoldaşını çektiği gibi; DOĞRULAR DA DOĞRULARI OLUŞTURUR. Gerçek doğrular, aklın tehvid yolunun birliği içinde gözetilmesi gereken İLAHİ EMİR VE YASAKLARI DA İÇEREN İLAHİ YASALARDAN OLUŞAN YOLDUR.
        Örneğin, Allah FAİZİ haram kılmış, imanın kesri olmaz demişken; bu emri es geçmek için bahaneler oluşturmak ve bu bahanelerden nemalanmak asla mümkün değildir. İŞTE BU GERÇEKTİR.
        Toplumun büyük bir çoğunluğu bu gerçeği es geçip, yanlışı gerçek diye kabul etti diye; bizlerde bunu gerçek kabul edersek SÜRÜ ZİHNİYETİ yapısına teslim olmuş oluruz.
        Allah bize SORGULAMAYI, ARAŞTIRMAYI emretmiştir. İbrahim peygamber tekrar nasıl diriltiyorsun görmek istiyorum dediğinde, kızıp terslememiş, aksine onun mutmain olması için dört kuş deneyimini göstermiştir.
        Önemli olan bilgi değildir hiç bir zaman. Önemli olan ilgidir her zaman. O ilgidir okumayı gerçek kılan.
        saygılarımla.
        “YANLIŞI BİR BAŞKA YANLIŞLA DÜZELTMEK ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR”

        • BURHAN İŞCAN

          Mesela geçen yıl 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz edenlerin yargılandığı ceza davasında, “rıza yaşı” tartışmaları ortaya çıktı. Vicdanlar rahatsız oldu. Oysa beşeri hukuk rıza yaşını 15 olarak belirlemişti. Hakim kemik yaşına bakarak rızası ile olmuştur kararı verdi. İlahi yasa ise ergenlik yaşı ile karar verme yaşını ayırmaktadır. Ergenlik yaşı buluğ yaşı ile başlar. Bu kızlarda 13, erkeklerde 14 dür. Ancak karar verme yaşı HER İKİ Sİ İÇİN MUTLAKA 18-20 yaş sınırıdır. Yani ilahi yasa gereği 13 yaşında ergen olmuş bir kız çocuğu RIZA GÖSTERME yaşında değildir. 18 yaşın mutlaka beklenmesi gerekir.
          Kadını seks metası görenlerin bu ilahi gerçeğe aykırı sözde gerçekler oluşturması sonucu hangi gerçekler oluşur?
          Amiyane tabirle, “PİÇ” ler oluşur. NESEP BOZULUR.
          Allah’ın tabiriyle “maymunlar” oluşur.

  13. bu yasa ne zaman tbmm den geçecek bilginiz varmı

    • borçlu geçince öğrenirsin kardeşim biraz bekle alacaklılar bu bilgilere göre ağız yokluyorlar

    • BURHAN İŞCAN

      ŞUBAT AYINDA

      • daha dün şubat ayının sonunda diyordunuzya şimdi yasanın yapıldığını ve meclise intikal ettiğini gördünüzya ve verdiğiniz tarihler boş çıktıya size kalsa burhan bey bu yasa aylar yıllar çıkmazz

        • BURHAN İŞCAN

          BİZ ACELE DEĞİL, OLGUN YASA BEKLENTİSİNDEYİZ. ŞUBATTA İNŞALLAH OLGUN YASA ÇIKACAK

          • o yasa yapıldı işcan bey siz olgunlaşamadınız bunu anlayyın artık sizn bilmediğiniz bir tkım süprizler var bende duyum aldım merkez bankası bankalr kredilendirme sizin en büyük korkularınız gerçek olucak ve siz burad bunları sürekli anlatıp can sıkacaksınız geçmiş videolarınoızda biraz aktif şeyler yapmışsınız ok çalışmalarınız için teşekkürler allah yolunuzu açık etsin sağolun var olun bu biletiniz buda valiziniz haydi işcan bey tatile bizlerde işimize gücümüze bakalım artık

          • BURHAN İŞCAN

            yapıldı tamam dediğin yasa ŞUBAT ayında yapılıp, tamam olacak?
            BAHSE VARMISIN?
            şimdi diyecekler, Burhan İşcan hayaletlerle bahis tutuyor diye…
            Ama ben gerçeğim. İddiamda gerçek. yasa ŞUBAT ayında çıkacak…
            olgunlaşarak….

        • BENCEDE BURHAN BEY DÖNEMİNİZ KAPANDI TATİ LE ÇIKIN OLGUNLAŞIN YASA ŞUBAT AY SONU DEĞİL BU AY SONU KADAR OYLANACAK ŞİMDİ DİYECEKSİNİZKİ BEN ÖYLE DEMEDİM LAFI ÇEVİRMEYİNİZ BURADA DURAN YAZINIZ VAR KAFALARI KARIŞTIRMAYINIZ

          • BURHAN İŞCAN

            YASA ŞUBAT AYINDA ÇIKACAK. YİNE TEKRARLIYORUM.
            ŞUBAT AYI SONUNA KADAR DEMEK ŞUBAT BAŞI DA DEMEKTİR.
            NE ÇARE Kİ ALGILAMA YETENEĞİ OLMAYANLARIN KAVRAM KARMAŞASI YAPMASI NORMALDİR.
            YASANIN TARTIŞILMAYA BAŞLAMASI BAŞKA ŞEY, YASALAŞMASI BAŞKA ŞEY, ONAYLANMASI İLE YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ ÇOK BAŞKA ŞEY. HEPSİ BAŞKA EVRE YANİ.
            BİR ŞEYİ BİLİYORSAN KONUŞ, ALİM SANIP FEYZ ALALIM. BİLMİYORSAN SUS ADAM SANALIM. YOKSA LAF SÖYLEDİ BAL KABAĞI DURUMUNA DÜŞERSİN

  14. sayın burhan işcan sizin tuzunuz kuru belli. bir muhalefettir gidiyor. meclise mi alıştırma yapıyosunuz yoksa. size bir söz. damdan düşenin halini damdan düşen anlar. ne oldum dememeli ne olcam demeli bu hayatta. bu gününüze güvenmeyin bence.!

    • BURHAN İŞCAN

      figen,
      önce TANIŞ OL.
      Yani bana tuzun kuru demeden önce, hakikati gör. Beni tanı, gör bakalım tuzum kuru mu yaş mı?
      ZANDA BULUNMAK GÜNAHTIR. İFTİRAYI OLUŞTURUR. İFTİRA DA ADAM ÖLDÜRMEYLE EŞTİR.
      Ben neyin, nelerin mücadelesini yapıyorum biliyormusun?
      Bunu bilmeden tuzun kuru algılamasını yapmanızın tek sebebi var; OKUMA ÖZÜRLÜ OLUŞUNUZ. Benim tuzumun kuru olmadığı ne kadar gerçekse, sizin okuma özürlülüğünüz o kadar gerçek. KEŞKE KUSURUNUZU GÖRSEYDİNİZ ÖNCE.

      • BURHAN İŞCAN

        ÇOĞULCU KATILIMCI DEMOKRASİ ANLAYIŞINDA SİYASET YAPMAK İÇİN İLLA MECLİSE GİRMEK ŞART DEĞİL. BU YAKLAŞIM DEMOKRASİ ANLAYIŞINA SINIRLAMA GETİRMEK DEMEKTİR.
        Bir politikayı ancak birkaç kişi ortaya koyabilir, ama hepimiz bu politikaları yargılama yetenek ve gücüne sahip olmalıyız. Bu gücü kullanmayan, devlet işlerine karışmayan vatandaşlara; kendi iş ve gücü ile uğraşan sessiz vatandaş değil, hiçbir işe yaramayacak şekilde sürü zihniyeti yapısında tutulan insancıklar gözü ile bakılmalıdır. Bu insancıklar, insan olma mana,görev ve sorumluluklarının bilincinden gafil kimselerdir.

        • BURHAN İŞCAN

          Bir toplumu bölen, parçalayıp yok eden iki unsur, “NİFAK” ve “HASED” e karşın, ilahi adalet İNFAK-PAYLAŞMA yı emreder. “EMREDİLDİĞİN GİBİ OL” der.

          Keza, KÖTÜ ZAN da bulunmak da toplum içinde bölünmeye yol açacak, adaleti yok edecek unsurdur. Kötü zan, biri hakkında önyargılı bir şekilde kötü kanaat beslemek, onunla ilgili olumsuz tahminlerde bulunmaktır. Bu sebeple gerek ilahi adalet, gerekse çoğunluk tarafından kabul edilmiş beşeri adalet; YARGISIZ İNFAZ ı insanlık suçu olarak kabul eder. Masumiyet karinesinin gözetilmesini zorunlu kılar. Bir suçla itham edilen herkes, yasalara göre suçluluğu ispat edilene kadar masumdur. Hiç kimse varsayımlardan oluşan dayatma suç teorileri üretilerek suçlanıp yargılanamaz. Varsayımlarla yargılamak için; toplum içinde peşin hükümle ön yargılamayı sağlayarak, oluşan sabit fikirle yargılama yapanlarda TOPLUMA KARŞI İNSANLIK SUÇU işlemektedir. Faizi haram kılan ilahi adalete karşın, butlansal hak iddialarıyla faizi meşrulaştırmak bu çeşit suçlardandır.

          İLAHİ ADALETİ ES GEÇENLER KENDİ ADALETLERİNİN MAHKUMU OLURLAR. BU KAÇINILMAZ GERÇEK BİR SONUÇTUR.
          DİKKAT EDİN HER KES KENDİ ADALETİNİN MAHKUMU OLMUŞTUR.

          ZİRA ADALET ANLAYIŞLARIMIZ SAATLERİMİZE BENZER HERKESİN SAATİ FARKLI GÖSTERİR AMA HEMEN HERKEZ KENDİ SAATİNE GÜVENİR.

  15. Gonca Tekinoz

    Karşılıksız çeke hapis cezasını kaldıran devlet büyüklerimizden Allah razi olsun.Bir an önce yasanın çıkmasını,eşime kavusabilmeyi diliyorum.Saygılarımla………

    • benim eşimde çekten dolayı ceza evinde devletimizden allah razı olsun yasanın çıkmasını dört gözle bekliyorum eşime kavuşabilmeyi bende diliyorum .

  16. BURHAN İŞCAN

    Belam= bilgisine güvenilen, bu güvenle aldatan kişi demektir.
    Belam tanımlaması genelde sahtekar din adamları için yapılır.
    Oysa tanımlama içine giren bir çok kişi, TOPLUM İÇİNDE GERÇEK BİLGİ SAHİBİ OLDUĞUNA İNANILAN AMA BUNUNLA ALDATAN KİŞİLERDİR.
    Şükrü Kızılot Hoca Belam mıdır? siz karar verin.
    Hocanın, yazısının 7. maddesinde belirttiği husus tam bir yanlış algılama ve algılatmadır.
    Av. Mehmet Bey’e verdiğim cevap yorumunda da göreceksiniz bu yanılgıyı.
    Savcılıklar, başsavcılıklar da dahil talep üzere hareket ederler. Siz Başsavcılıktan ne talep ederseniz ona göre değerlendirme yapılır.
    Ben Başsavcılığa dolandırıcılık suç duyurusu ile bu suçun cezalandırılması ile ilgili talep yaparsam, başsavcı bana genel hukuk kurallarını yıkarak karşılıksız çek suç değildir, dolandırıcılık da yoktur diyemez.
    Adalet Bakanı dün YARGIYI HIZLANDIRMA 3. PAKETİ ni açıkladı.
    Maksat paketin isminde sırıtıyor.
    YARGIYI HIZLANDIRMA.
    Karşılıksız çek dolayısıyla bundan sonra 5941 nolu yasa ve öncesi yasalarda belirtilen ŞEKLİ SUÇ tiplemesi ile suçlama ve yargılama yapılmayacak.
    Bu durum 5237 sayılı ceza yasası içinde belirtilen suç tipleri ile ilgili şikayet yapılmayacak anlamına gelmez.
    Yapılan iş yargıyı hızlandırmak değilmi?
    O zaman bu yapılıyor. Yani alt mahkemeler ortadan kaldırılıyor. DOLANDIRICILIK SUÇU AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE KASTIN VARLIĞI GÖZETİLEREK YARGILANIP CEZALANDIRILACAK. APC ORTADAN KALDIRILIYOR HAPİSLİK DİREKT OLACAK.
    TIPKI 5941 SAYILI YASANIN 1. MADDESİNİN YANLIŞ ALGILATILMASI VE ALGILATILMAMASI GİBİ BİR DURUM VAR ORTADA.
    NE DİYOR MADDEDE;Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
    İŞTE BU HÜKÜMLERE BİZ İNTİKAL HUKUKU- GEÇİŞ DÖNEMİ HUKUKU HÜKÜMLERİ DİYORUZ.
    Bunlar; TİCARET YASASI, BORÇLAR YASASI, CEZA YASASI GİBİ TEMEL YASALARDAN BU YASAYA GEÇMİŞ VEYA GEÇMEDİĞİ HALDE İLGİSİ OLAN HÜKÜMLERDİR.
    ORTADA BÜYÜK BİR MUGALATA OLUŞTURULMAKTADIR. BUNUN SEBEBİ YASAL BOŞLUKLAR OLUŞTURMAK İÇİNDİR.
    TAVŞANA KAÇ TAZIYA TUT YASASI DENİLEBİLİR BU YASALARA.
    NİTEKİM BUNUN BÖYLE OLDUĞU UYGULAMALAR SIRASINDA GÖRÜLECEKTİR.
    Tasarı gerekcelerinde bu uygulama süresinin bir yıl olabileceği düşünülmektedir. 5941 SAYILI YASA UYGULAMALARINDA BU DURUM İKİ SENEYİ GEÇTİĞİ HALDE 3167 YE BAĞLI EZBERCİ YAPI DEVAM ETMEKTEDİR.
    EVET 5941 VE ÖNCESİNE GÖRE VERİLMİŞ HAPİSLİKLER VE APC LER KALKACAKTIR. BU KESİN.
    AMMA VELAKİN SONRASI.
    SONRASINI 25 OCAKTA AÇIKLAYACAĞIM. HELE BİR ÖNERGELERİ DE GÖRELİM. YASA TAM ŞEKLİNİ ALSIN…

  17. Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşyaların haczedilemeyecek. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş veya antika, değerli taş, madeni süs eşyası gibi kıymetli şeyler ile aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri haczedilebilecek. Haczedilen malların toplam değerinin aylık asgari ücretin beş katının altında kalması (4 bin 432 TL) halinde bu malların muhafazası için yapılan giderler dikkate alınarak, bu malların bulunduğu yerde bırakılmasının daha uygun olacağı değerlendirildi.

    hürriyet 19.01.2012

    3.yargı paketi

    • BURHAN İŞCAN

      İCRA SATIŞI İKİ KADEMEDEN TEKE DÜŞÜRÜLECEK. ALACAKLI SATIŞTA DEĞERİNİN YÜZDE ALTMIŞINA KADAR SATIŞ İMKANI BULAMADIĞI MALI İADE EDECEK.
      HACZEDİLEMEYECEK MALLARIN DEĞERİ CEMAN 5000 TL DEĞERİ ALTINDAKİ LÜZUMLU EV EŞYALARI.
      YASA TEKLİFİ AYRICA; Ticarethanelerde, bilgisayar başta olmak üzere imalatla ilgili alet ve edavata haciz uygulamasını kaldırıyor.
      TASARININ TEK KÖTÜ YANI:
      ON LİNE CEBRİ İCRA TAKİBİNİN YARGISIZ İNFAZLA BAŞLAMASI.
      bunun önüne geçilirse mükemmel olacak.

    • BURHAN İŞCAN

      İLLA Kİ BANKALARA YENİ KAYNAK OLUŞTURULACAK.
      İcra daireleri para tahsilatı yapmayacak. Tahsilatlar icra dairesinin banka hesabı üzerinden yapılacak. Hacizli malların satışı ilanı elektronik ortamda yapılacak, internetten açık artırmaya teklif verilebilecek. BANKALAR BU HİZMETİ BEDAVA MI YAPACAK?
      SORMA VER PARALARI OLMADAN OLMUYOR.

  18. Şükrü Kızılot hoca yine Hürriyet gazetesinde yazmış…

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19718319.asp?yazarid=82

    Değiştirilmesi gündemde olan çek yasasının Böyle bir yazısından haber aldığımızı düşünürsek, doğru bilgiler olduğu kesin gibi

    Hadi hayırlısı

    • BURHAN İŞCAN

      Sayın Ben;
      Belam= bilgisine güvenilen, bu güvenle aldatan kişi demektir.
      Belam tanımlaması genelde sahtekar din adamları için yapılır.
      Oysa tanımlama içine giren bir çok kişi, TOPLUM İÇİNDE GERÇEK BİLGİ SAHİBİ OLDUĞUNA İNANILAN AMA BUNUNLA ALDATAN KİŞİLERDİR.
      Şükrü Kızılot Hoca Belam mıdır? siz karar verin.
      Hocanın, yazısının 7. maddesinde belirttiği husus tam bir yanlış algılama ve algılatmadır.
      Av. Mehmet Bey’e verdiğim cevap yorumunda da göreceksiniz bu yanılgıyı.
      Savcılıklar, başsavcılıklar da dahil talep üzere hareket ederler. Siz Başsavcılıktan ne talep ederseniz ona göre değerlendirme yapılır.
      Ben Başsavcılığa dolandırıcılık suç duyurusu ile bu suçun cezalandırılması ile ilgili talep yaparsam, başsavcı bana genel hukuk kurallarını yıkarak karşılıksız çek suç değildir, dolandırıcılık da yoktur diyemez.
      Adalet Bakanı dün YARGIYI HIZLANDIRMA 3. PAKETİ ni açıkladı.
      Maksat paketin isminde sırıtıyor.
      YARGIYI HIZLANDIRMA.
      Karşılıksız çek dolayısıyla bundan sonra 5941 nolu yasa ve öncesi yasalarda belirtilen ŞEKLİ SUÇ tiplemesi ile suçlama ve yargılama yapılmayacak.
      Bu durum 5237 sayılı ceza yasası içinde belirtilen suç tipleri ile ilgili şikayet yapılmayacak anlamına gelmez.
      Yapılan iş yargıyı hızlandırmak değilmi?
      O zaman bu yapılıyor. Yani alt mahkemeler ortadan kaldırılıyor. DOLANDIRICILIK SUÇU AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE KASTIN VARLIĞI GÖZETİLEREK YARGILANIP CEZALANDIRILACAK. APC ORTADAN KALDIRILIYOR HAPİSLİK DİREKT OLACAK.
      TIPKI 5941 SAYILI YASANIN 1. MADDESİNİN YANLIŞ ALGILATILMASI VE ALGILATILMAMASI GİBİ BİR DURUM VAR ORTADA.
      NE DİYOR MADDEDE;Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
      İŞTE BU HÜKÜMLERE BİZ İNTİKAL HUKUKU- GEÇİŞ DÖNEMİ HUKUKU HÜKÜMLERİ DİYORUZ.
      Bunlar; TİCARET YASASI, BORÇLAR YASASI, CEZA YASASI GİBİ TEMEL YASALARDAN BU YASAYA GEÇMİŞ VEYA GEÇMEDİĞİ HALDE İLGİSİ OLAN HÜKÜMLERDİR.
      ORTADA BÜYÜK BİR MUGALATA OLUŞTURULMAKTADIR. BUNUN SEBEBİ YASAL BOŞLUKLAR OLUŞTURMAK İÇİNDİR.
      TAVŞANA KAÇ TAZIYA TUT YASASI DENİLEBİLİR BU YASALARA.
      NİTEKİM BUNUN BÖYLE OLDUĞU UYGULAMALAR SIRASINDA GÖRÜLECEKTİR.
      Tasarı gerekcelerinde bu uygulama süresinin bir yıl olabileceği düşünülmektedir. 5941 SAYILI YASA UYGULAMALARINDA BU DURUM İKİ SENEYİ GEÇTİĞİ HALDE 3167 YE BAĞLI EZBERCİ YAPI DEVAM ETMEKTEDİR.
      EVET 5941 VE ÖNCESİNE GÖRE VERİLMİŞ HAPİSLİKLER VE APC LER KALKACAKTIR. BU KESİN.
      AMMA VELAKİN SONRASI.
      SONRASINI 25 OCAKTA AÇIKLAYACAĞIM. HELE BİR ÖNERGELERİ DE GÖRELİM. YASA TAM ŞEKLİNİ ALSIN…

      • Sayın BURHAN İŞCAN,

        Ben hukukçu değilim, Sayın Kızılot’un da bilgi seviyesini ölçme yetisine de sahip değilim, kendimin ne olduğunu bildiğimden yorumlarımı da kendime göre yapmaya çalışıyorum. Hata yapabilirim, yanılabilirim de

        Buradan hareketle, karşımda ki insanın da hata yapabileceğini düşünürüm başka bir deyişle kimseye körü körüne inanamam

        Sayın Kızılot hoca da hata yapmış olabilir. Siz 7. maddeye dikkat çekerek “yanlış algılama, yanlış algılatma” olduğuna dikkat çekmişsiniz, haklı da olabilirsiniz yanıla da bilirsiniz

        Ancak; şekli suç olarak kabul edilmeyen suçlar da yargılama yapılmadan doğrudan hapis cezası verilemeyeceğini düşünüyorum dolandırıcılık ile çekin karşılıksız kalması arasında ki nüansı ayıramayacak mahkeme için ne denilebilir ki? tüm bunlara rağmen yanılabilirim tabii 🙂

        • BURHAN İŞCAN

          Sayın Ben;
          Maksadın aşılması suçtur.
          Ben bu suçu işlediğimi görüyorum. Özür dilerim.
          Bunun sebebi içinde bulunduğum çalışma temposudur. YARGININ HIZLANDIRILMASI PAKETİ İÇİNDE BİR SÜRÜ DEĞİŞİKLİKLER OLMAKTADIR MALUMUNUZ.
          Bu değişiklikler yapılırken MÜDAHİL olmaktayım.
          Örneğin Adalet Bakanı 3. Paketi açıkladığında bilmem farkına vardınız mı?
          Sağlıktaki yolsuzluklar ile ilgili çalışmalarım bu pakette yer aldı.
          Mesela BIÇAK KESTİ PARASI.
          İşte bu yoğun çalışma temposunda sinirler çok gerginleşiyor. Maksadım sizleri küçümsemek asla değildir. HER BİLGİ-İLİM SAHİBİ ÜSTÜNDE İLİM SAHİBİ VARDIR. Bu ayet ışığında, kimsenin bilgisine laf edecek cüreti bulamam. Bunu yapmak kendini beğenmekten başka bir şey değildir.
          Maksadım bir yanlış algılamayı önlemektir sadece.
          Evet sizin de dediğiniz gibi başsavcılığa yapılacak başvurularda, başsavcılık SUÇUN OLUŞTUĞUNA KARAR verirse, BU AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK. Ama kabahat olduğuna karar verirse, bu da KABAHATLER KANUNU uyarınca, yeni çek kanunu düzenlemesi de dikkate alınarak değerlendirilecek.
          BU DURUM YANLIŞ ALGILATILIRSA NE OLUR?
          Bu çek mağdurlarının aleyhine olur. DOLANDIRICILAR AF EDİLECEK gibi bir algılamanın yaygınlaşmasına sebep olur. Benim maksadım sadece bu duruma mani olmak.
          “SUÇLUYA AF YOK ” yani. Sadece gereksiz suçlamanın(dayatma suç teorisi ile üretilen suç tipi ile suçlamanın) önüne geçilip, pisi pisine hapis yatma kaldırılıyor.
          2009 yılında siz bir yazınızda ÇEK MAĞDURLUĞU TARAFLARI nı dile getirmiştiniz. Bu yazınız benim çalışmalarımda hedefleri belirlemişti.
          Bu yoğun çalışma temposunda o tarafları hep gözettim.
          ŞİMDİ ADİL BİR YASANIN OLUŞMASININ ÖNÜNDE de bu taraflar, maksatlı haberlerle engel teşkil etmeye çalışıyorlar.
          Bu haberlere ÇEK MAĞDURLARI da değer verirse, o maksada hizmet edinilmiş olunur.
          Bu haberlerde, SUÇLULAR AF edilecek gibi toplum efkar ve vicdanını yanlış karar vermeye yöneltecek algılamalar yaptırılmaktadır.
          AKSİNE SUÇLULARA DAHA AĞIR CEZALAR GETİRİLMEKTEDİR.
          Ama bu arada kurunun yanında yaşın yanmasının da önüne geçilmektedir.
          Benim ve çalışma arkadaşlarımın (içlerinde milletvekilleri de var) gayesi bunu oluşturmaktır.
          Karşımızdaki lobiler bankalardan destek almaktadır. Biz bir zamanlar haber olmak için ne kadar can atıyorduk, şimdi ne oldu da birden bire HABER FIRTINASI oluştu?
          FİNCANCI KATIRLARI ÜRKMEDEN KIYAMET KOPMUYOR İŞTE.
          Saygılarımla;

          • BURHAN İŞCAN

            O TARAFLARIN BÜTÜN DAYATMALARINA KARŞIN,
            5941 SAYILI ÇEK YASASININ 1. MADDESİNİN 2. FIKRASINI OLUŞTURMA BAŞARISINI ELDE ETMİŞTİK.
            BU FIKRA ALGILANMADIĞI İÇİN BU YASANIN GİZLİ BİR AF YASASI OLDUĞU BİR TÜRLÜ ALGILANMADI VE HALA İÇERDE PİSİ PİSİNE HAPİS YATANLAR VAR.
            VE HALA;
            TAAHHÜTLER NE OLACAK DİYE SORANLAR VAR.
            BUNUN SEBEBİ NE SİZCE?
            BENCE TEK SEBEBİ VAR; BİLGİ TOPLUMU OLMAKTAN ÇOK AMA ÇOOOOK UZAĞIZ MAALLESEF.
            İNTERNET KULLANMASINI BİLEN ALİMDİR ASLINDA.
            AMA GERÇEK OLAN ŞU;
            İNTERNET KULLANMASINI BİLEN VAKTİNİ GEREKSİZ ŞEYLERE HARCAYAN KİŞİ DURUMUNDA ÜLKEMİZDE.
            KİMİ OYUNDA PUAN DERDİNDE,
            KİMİ EŞ ARAKADAŞ ARAMA DERDİNDE,
            KİMİ SEKS DERDİNDE,
            KİMİ KUMAR..

            ÖNEMLİ OLAN BİLGİ DEĞİL İLGİDİR HER ZAMAN

          • Cevabınız için teşekkür ederim Sayın BURHAN İŞCAN,

            “Kavram karmaşaları” maalesef toplumumuzda kangren halini almış durumda, bu konuda geçmiş zamanlarda çeşitli yazılar yazarak naçizane dikkat çekmeye çalıştım.

            “Müdahil olma” konusunda ki çabalarınız için sizi tebrik etmek isterim, her şeyi eleştirip, bir şey yapmayanlara kıyasla bir şey yapmak için çırpınanlar ve gerçeklerden ayrılmadan çaba sarf edenlere de nezrinizde teşekkür etmek isterim.

            Başta sevgili admin olmak üzere Sayın Ofluoğu, Kosiad Ankara gurubu, Sayın hukukçu, Sayın acil demokrasi, Sayın Sargoz, Sayın eylem Sayın ekm2510 ve ismini sayamadığım tüm “gerçekçi” yorumcu katılımcıları öncelikle gerçekleri çarpıtmadan, doğrudan, bazen canımızı acıtsa da bilmemiz, haber alabilmemiz için çaba sarf edenleri de kutluyorum.

            Sayın İşcan, Kurallar, kanunlar ve hatta gerçekler her zaman değişebilirler, bazen de yanlış olabilirler. Ancak sizin her konuyu sadece inancı temsil eden Kuran ayetlerine bağlamanız ve onlarla açıklama yönteminiz, konu üzerinde tartışılmasını zorlaştırmaktadır.

            İnanç ile gerçekler veya konular arasında bir bağ kurulmasını pek anlayamıyorum. Herkesin inancı kendine göredir. Ama bir kanunun uygulanması kişilere göre farklı farklı olamamalıdır. Sonuçta kişilerin özgürlüklerini konu alan olaylar eylemin çeşidine göre belirlenmek zorundadır. Sanırım hukuk da bunu gerektirir.

            “Fincancı katırlarını ürkütmek” yorumunuza da katılmamak mümkün değil 🙂

            Saygılarımla,

    • BURHAN İŞCAN

      7. Cumhuriyet Başsavcılığı’nda kovuşturma aşamasında bulunan dosyalar hakkında, mahkemece “çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” şeklinde karar verilecek.
      EKSİK OLDUĞU İÇİN ÇOK YANLIŞ BİR BİLGİ VE BİLGİLENDİRME
      AV MEHMET ALTUNGAN A VERDİĞİM CEVAPTA NEDENİNİ YAZDIM. LÜTFEN İNCELEYİNİZ.

  19. Burhan Bey ve Mehmet Bey cevaplarınız için teşekkür ederim.

  20. Benim sormak istediğim acaba çek davaları tümden mi düşecek, yani çeke bağlı icra davaları da otomatik olarak geçersiz mi olacak? Aleyhte açtığımız menfi tespit davaları da mı düşecek?

    • BURHAN İŞCAN

      sadece karşılıksız çek suç olmaktan çıkarılıp, kabahat sınıfına sokuluyor. Bu yüzden verilen cezalar düşecek. Diğer hukuki işlemler devam edecek.
      ayrıntılar yasa çıkınca belli olacak

    • mehmetaltungan

      karşılıksız çekten sadece kalkacak olan karar alınır alınmaz hapis cezalarının düşeceğidir. Cezaavinde olanların tahliyesi içinde derhal işlemler başlayacaktır. Eğer bugün oylanıp kabul edilirse sevdikleriniz 2-3 içinde sizlerle olacaktır. İcra davaları devam edicektir .
      Avukat Mehmet ALTUNGAN

  21. İnşallah miletin meclisi bukadar magdur milletini magdur etmeyip bu yasayı onaylarda bizim de başımız dik bir şekilde çalışıp kayıbetigimiz deyerleri kazanı işlerimizi tekrar kurarda borclarımızı ödeyelim yeter artık ceza evinden borc yüzünden kacmaktan yorulduk inşallah onaylanırda rahat bir nefes alırızartık

    • BURHAN İŞCAN

      “ Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. ALLAH bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara 216)

      “İnsan, hayra du’â eder gibi şerre du’â eîmekte(hayrı ister gibi şerri istemekte)dir. İnsan pek acelecidir.” (İsrâ: 50/11)
      Bu âyette aceleci olan insanın, hayrı ister gibi şerri istediği; hayra du’â eder gibi şer için du’â ettiği belirtilmektedir. İnsanın hayrı ister gibi şerri istemesi üç anlama gelebilir:
      Bundan kasıt, Kur’ân’a inanmayan kişilerin: “Allahım, eğer bu gerçek ise başımıza taş yağdır” gibi sözlerle Hz. Muhammed ile alay tarzında azâb istemelerini kınamaktır.
      İkinci anlama göre insanın şer istemesi, bunaldığı zaman kendi aleyhine duâ edip lanet okumasıdır. İnsan bunalınca: “Âh, ölsem de kurtulsam!” der. Yahut çoluk çocuğuna beddua eder. Halbuki o istediği şey kendi lehine değil, aleyhinedir. Allah göstermesin, ölümünü istediği çocuğu, onun dediği gibi ölse, yine kendisinin içi yanar, ağlar, sızlanır. Hz. Peygamber: “Canınız ve malınız aleyhine du’â etmeyin. Sonra Allah’ın kabul saatine rastlarsınız da du’a nızı kabul eder”buyurmuştur. İnsanlar, kendileri için iyi olan şeyin hemen olmasını isterler, hemen hayra ulaşmak dilerler. Bunun için Allah’a yalvarırlar.
      Üçüncü anlama göre insan, bazen aleyhine olacak bir şeyi hayır sanarak ister, olması için du’â eder, yalvarır, olmayınca üzülür. Gerçekte onun olması, kendi aleyhinedir, olmaması lehinedir. Ama insan, işlerin içyüzünü bilmediği için farkına varmadan aleyhinde olacak şeyleri ister. Hayrı istediği gibi o şerli şeyi de hayır sanarak ister.
      Âyet bu mânâların hepsini kapsar,
      İnsanların hayrı acele istemeleri gibi, Allah da onlara şerri acele verseydi, süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Ama biz, bizimle buluşmayı ummayanları bırakırız da bocalayıp dururlar. (Yûnus: 51/11) âyetinde de insanların, hayrı ister gibi şerri acele istedikleri; sonucu şer olacak şeyleri, hayır zannederek istedikleri; oysa istedikleri olsa son­larının geleceği, mahvolacakları; Allah’ın, âhirete inanmayanları, azgınlık ve taşkınlıkları içinde bırakacağı; onların o aşırı, azgın, şaşkın davranışlar içinde bocalayıp durdukları anlatılmaktadır. İnsan (sanki) aceleden yaratılmıştır. (Durun,) Size âyetlerimi göstereceğim, benden acele istemeyin. (Enbiyâ: 73/37)

Yorum yaparak destek olabilirsiniz