Adalet Bakanı Sadullah Ergin, karşılıksız çekin cezasının değişeceğini söyledi.


Çeklerin, terörün finansmanında kullanıldığı belirlendi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, yeni düzenleme yapıyor. Adalet Bakanı Bakan Sadullah Ergin, “Yasal düzenlemeyle çekin kara paranın ve terörün finansmanında kullanılmasının önüne geçilecek” dedi.

ÇEKLERİN terörün finansmanında kullanıldığının istihbarat birimlerince belirlenmesi üzerine Adalet Bakanlığı, köklü yasal değişiklik yapılmasını kararlaştırdı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Yeni düzenlemeyle çekin kara paranın arası ve terörün finansmanında kullanılmasının önüne geçileceğini” belirtti.

Karşılıksız çek nedeniyle 2009 yılının ilk 7 ayında açılan dava sayısının 159 bini aştığını belirten Bakan Ergin, MHP Milletvekili Alim Işık’ın soru önergesine verdiği yanıtta, çeke olan güvenin zaafa uğramaması, sahtecilik ve dolandırıcılık suçları nedeniyle hapis cezası verilmesinin hükme bağlandığını kaydetti. Ergin, “Ancak hapis cezasına rağmen piyasada karşılıksız çek miktarı artmış, ceza davaları önemli rakamlara ulaşmıştır. Son 20 yıl içinde kanunun üç defa değiştirilmesi üç kez Anayasa Mahkemesi’nin incelemesine konu olması nedeniyle yeniden yasanın düzenlenmesi gündeme gelmiştir” dedi.

Hamiline çeklere “kara para ve terör” ayarı

Yeni hazırlanan tasarıyla çek hamilini, sadece karşılıksızlığa ve hesabın sahteliğine karşı korumakla yetinilmediğini ifade eden Ergin, keşidecinin hukuka aykırılıkları, perdelemeleri, başkasının arkasına gizlenmeleri, kısaca hileleri karşısında da hamilleri ve piyasayı gözeten hükümlere yer verildiğini açıkladı. Ergin, tasarıyla kara paranın aklanması ve terörün finansmanı konusunda da düzenlemeye gidildiğine dikkat çekti. Bakan, şunları söyledi:

“Tüzel kişilere özellikle ticaret şirketlerine ilişkin ödeme ve tahsil işlemlerinin, şirketle ilgili olan veya olmayan gerçek kişilerin hesapları üzerinden yürütülmesi, çek hesabının tüzel kişiye ait olması halinde, bu tüzel kişi adına çek karşılığını süresi içinde bankada hazır tutmakla yükümlü kişi belirli olacak. Şirketten ayrılan kişi bu hususta sorumlu tutulamayacak. Nihayet çeki tüzel kişi adına düzenleyen kişinin adı ve soyadı çekten anlaşılacak. Hamiline çeklerin kayıt dışı ekonominin etkin araçlarından biri olmasının önlenmesi ve çekin, kara paranın aklanmasında, terörün finansmanında kullanılmamasının engellenmesi de amaçlanıyor. Bankaların çek hesabı açarken yaptıkları araştırmaların derinleştirilmesi, kimlik ve vergi numarası dışında kişinin tacir olup olmadığının açıklığa kavuşması sağlanacak. Hesap açtırmak isteyen kişiden yazılı beyan alınacak. Beyanda bulunan kişi sicil numarasını, tüzel kişilerde çekin bedelini tahsile amade kişinin kimler olduğunu belirtecek. Tüzel kişinin işlemlerini gerçek kişi üzerinden çek hesabı olarak yürütmesi engellenecek”

Etkin pişmanlık işleyecek

Ergin, çekle ilgili düzenlemenin Ceza Kanunu ile uyumlu hale getirilmesi amacıyla, yeni düzenlemeyle birlikte etkin pişmanlığın işleyeceğini söyledi. Ergin, yeni düzenlemeyle çek defterlerinin ve yapraklarının geri verilmesinin yeniden düzenlenmesi, kullanılmış, dolaşımda olan çeklerin kimlere verildiğinin keşide tarihlerinin belirtileceğini kaydetti, “Yeni tasarıda çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması halinde kendisi adın açek düzenlemek üzere bir başkasına temsilci olarak tayin edemeyecek. Yine tüzel kişi adına çek düzenleyen gerçek kişinin ad ve soyadı çek üzerinde açıkça yazılacak” dedi.

1500 gün para cezası

Karşılıksız çekin cezasının da yeniden düzenlendiğini ifade eden Ergin, şu bilgileri verdi:

“Suçun karşılığında ceza olarak sadece adli para cezası öngörülmüştür. Bu ceza 1500 günü kadar adli para cezası olarak belirlenmekle birlikte, sonuçta hükmedilecek adli para cezasının miktarı çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmayacak. Yani yaptırım 80.000 TL’den fazla olmamak kaydıyla çek miktarı olarak belirlenmişken yeni tasarıda yaptırım çekin karşılıksız kalan kısmıyla sınırlı olarak belirlenecek”

159 bin dava var

Ergin, 2008’de açılan dava sayısının 211 bin 363 iken, 2009’da bu rakamın ilk altı ay için 159 bin 774’e, kişi sayısının da 221 bin 755 olduğunu söyledi. Ergin, açılan dava sayısı olarak kadınlara açılan dava sayısının 12 bin 248, erkeklere açılan dava sayısının ise 146 bin 384 olduğunu açıkladı.

22.ağustos.2009

http://www.haberler.com/cek-e-teror-takibi-haberi/  adresinden alıntıdır.

8 responses to “Adalet Bakanı Sadullah Ergin, karşılıksız çekin cezasının değişeceğini söyledi.

  1. Sayın Bakanın anlattığı taslağın eskisinden farkı yoktur.

    eski tas, eski hamam sürmektedir.

    Özellikle 99 yılından bazı haberleri, 2001 yılından bazı tespitleri bloga yeniden koyuyorum.

    Bunlarıda okumak ve HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMEDİĞİNİ görmek – anlamak gerekiyor.

    Şu anda beğenilmeyen yasa, 2003 yılında HAPİS KALKTI diye lanse edildi. Hazırlayan Komisyonda Sadullah ERGİN ‘de vardı.

  2. BURHAN İŞCAN

    SORUNUNU HALLETMEK İSTEDİĞİNİ ALABİLMEK İÇİN

    1-SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ ÖNCE SEN BİLECEKSİN.YANİ İSTEDİĞİN ŞEYİ TAM BİLECEKSİN.
    2-SORUNUN TARAFLARINI TESBİT EDİP ONLARI DA DİNLEYECEKSİN.
    3-AKLIN YOLU BİRDİR DEYİP FİKİRDE BİRLİĞE GİDECEKSİN. YANİ TARAFLARLA ORTAK FİKİR OLUŞTURACAKSIN.
    4-SONRA SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ORTAK YOL ALACAKSIN.

    GİDECEĞİN YOLU BİLMİYORSAN GİTTİĞİN YOLUN ÖNEMİ YOKTUR.

    Şimdi kendimize soralım. Sorunumuzu kendimiz biliyormuyuz?
    EVET diyorsanız şimdi sorup test edelim.
    1-SUÇ NEDİR?
    2-SUÇLU KİME DENİR?
    3-KABAHAT VE KUSUR NELERDİR?
    4-KABAHATLI VE KUSURLU KİME DENİR?
    5-KARŞILIKSIZ ÇEK KESENLERDEN KİMLER SUÇLU KİMLER KABAHATLİ KİMLER KUSURLUDUR?
    6-ÇEK YASA TASLAĞINA GÖRE BAŞKA KİMLER SUÇLU KİMLER KABAHATLİ KİMLER KUSURLUDUR.?
    7-“EKONOMİK SUÇA EKONOMİK CEZA” DEYİMİ NE ANLAM İFADE ETMEKTEDİR.
    8-ÇEK YASA TASLAĞINDA TARAFLAR KİMLERDİR: BU TASLAK HAZIRLANIRKEN KİMLER ÇALIŞTAYI OLUŞTURMUŞTUR.?
    9-LEHE YASADAN UMULAN VEYA BEKLENEN NEDİR? NASIL OLMALIDIR?
    10-SADECE YAZIŞARAK BİRİLERİNDEN TALEP ETMEK, SORUNLARI ÇÖZER Mİ?
    KARŞI TARAFIN DA FİKRİNİ SORMAK, TARTIŞMAK GEREKMEZ Mİ?
    BURHAN İŞCAN

    • Blogda bir fikir arama çalışması yapmıştık. Sanırım mayıs ayı gibiydi.

      Birkaç fikir çıkmıştı.
      -Ankara ziyareti yapalım. Meclise gidelim.
      -Mektup gönderelim.
      -Yeni bir taslağı BİZ HAZIRLAYALIM. Görüşe sunalım.
      -AIHM ‘e başvuralım.

      Ankara ziyaretlerini, Burhan bey başkanlığında başlattık.
      Sonra kişisel atışmalar başladı.

      Mektup gönderelim. Zor geldi. Eleştirildik.

      YASA TASLAĞI hazırlama işi zor geldi.

      AIHM dedik. Uzun vadelidir, biz devleti dava etmeyiz dendi. Hala tehditler alıyorum.

      • tehditler ???

      • arkadaşlarım,

        bir örnek vereyim.

        bir blog. karşılıksız çek mağdurlarına yönelik bir blog var. burada bir aihm kampanyası yapılıyor.

        avukat adı veriliyor.

        avukat ücretsiz çalışacak deniyor.

        İki hafta sonra. Vergi ile ilgili sorun çıkıyor. avukatlık kanunu hatırlatılıyor.

        ben buralardan anlıyorum ki.

        düşündüklerimiz doğru.

        YAPTIKLARIMIZ EKSİK.

    • Meclis ziyaretlerininin birisinde ışık geldi.

      Mücadele yasal zemine oturmalıydı. Rahmi bey ve Burhan bey destekci idi. Ben çekimser idim.

      Daha sonraki gelişmeler, onları haklı çıkardı. Mücadelenin bir yasal zemini olması gereklidir dedik.

      Dernek bu oynak ortamda, sağlam bir zemin olabilir-olmalıdır.

  3. Biz ticaret yapan insanlarız.Çek yasasının ticari hayata uyum sağlayamadığı ortada .Öyleki ticaret yapan bizlere ve ailelerimize ,buna bağlı olarak toplumumuza verdiği zararlar ortadadır.
    Yeni çek yasasında 1500 güne kadar cezadan söz ediliyor.Hiç birimiz ses çıkarmıyoruz.
    Eskidende çek yasasına ses çıkarılmadı ,şu an yaşadıklarımız ortada .Bence bu 1500 gün çok fazla bir ceza.Bu paraları biz ticari kazaçlarımıza bağlı olarak çalışıp, üreterek ödeyeceğiz.Yasal işletmeler olarak kar marjlarımız bellidir.Uyuşturucu satmıyoruz kara paramız yok .Namusumuzla çalışıp ticaret yapıyoruz.Daha fazlasını gene ödeyemez zora düşeriz.Aynı sıkıntıları tekrar yaşamak istemiyorsak yasanın şimdiden makul koşullarda çıkarılması için düşüncelerimizi ortaya koymalıyız.Sessiz kalmamalıyız.Türkiye birtane ve biz orda yaşıyoruz .Burda sesimizi çıkarmadık orda çıkarırız diyemeyiz.
    Bir defa finans sorunlarından dolayı özgürlüğü bağlayıcı ceza kesinlikle ortadan kaldırılmalıdır.
    Çek kullanan kişilerin ödeyecekleri yıllık faiz oranı yasal faizin %30 kadar fazlası olursa
    çek kullananlar kullandıkları çeke daha çok dikkat etmek zorunda kalırlar.Avukatlık ücretleri ,mahkeme masrafları falan düşünülürse ceza yüzde yetmişi bulur.Bundan daha fazla ceza düşünemiyorum.
    Bizim gibi ticaret adamlarının haricinde kötü niyetli insanlarada bankalar çek karnesi vermesin.Ticaret yapmayı değilde dolandırarak para kazanmayı hedefleyen şahıslar en başta bankalardan onay alamasın.Bankaları çok iyi tanıdığım için söylüyorum asla bu üçkatçı adamlar onlardan geçip gelemez.
    Bu konuda lütfen duyarsız kalmayalım.Düşüncelerimizi açıklayalım.
    sevgiler

    • Karşılıksız çek bedelini faiziyle ödeyen kişiler hakkındaki soruşturma, dava ve mahkumiyet kararlarının ortadan kalkması ile ticari hayatta karşılaşılan sorunların çözümü amacıyla bu yıl sonuna kadar çeklerin, üzerindeki yazılı tarihten önce bozdurulamayacağını öngören Çek Kanunu Tasarısı, TBMM Adalet Komisyonunda 3 Haziran Çarşamba günü görüşülmeye başlanacak.

      Ticari yaşamı önemli ölçüde etkileyecek düzenlemeler içeren tasarıya göre, bankalar, önce çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını kontrol edecek, ayrıca kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterecek.

      Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı veya pasaport örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını isteyecek, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını alacak.

      Çek hesabının kapatılması halinde, bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle saklamakla yükümlü olacak bankaların dışında hiçbir gerçek ve tüzel kişi çek defteri bastıramayacak.

      HAMİLİNE ÇEKLER FARKLI BASILACAK

      Hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak. Bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılacak ve hamiline düzenlenecek çeklerin yapraklarında ”hamiline” ibaresi matbu olarak yer alacak.

      Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu bankaya ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenecek.

      KARŞILIKSIZ HER ÇEK YAPRAĞI İÇİN BANKAYA CEZA

      ”Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılacak.

      Banka, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı ile ilgili olarak ödemekle yükümlü olduğu miktarı, ancak ibraz eden hamile talep ettiği takdirde ödeyecek. Buna göre, banka, hamile, talep ettiği takdirde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 475 lira veya üzerinde ise 475 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek.

      Karşılığının kısmen bulunması halindeyse banka, çek bedeli 475 lira veya altındaysa, çek bedelini aşmamak koşuluyla kısmi karşılığı 475 liraya tamamlayacak bir miktarı; çek bedelinin 475 liradan fazla olması halinde çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak 475 lira ödemekle yükümlü olacak.

      BANKALARIN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

      Bankalar, hamiline çek hesabı sahiplerinin açık kimlik, adres, vergi kimlik numarası, bu hesaplardan ödeme yapılan kişilere ait bilgiler ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarlarını ve üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgileri, Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda bildirilecek.

      Bankalar, hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan, hamiline çek düzenlendiğini tespit etmeleri halinde, mevcut delilleriyle birlikte durumu, tespit tarihinden itibaren en geç 1 hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlü olacak.

      Banka, çekle ilgili olarak karşılıksız işleminin yapılması halinde hesap sahibiyle ilgili bilgileri, ibraz tarihinden itibaren 10 gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirecek.

      KARŞILIKSIZ ÇEK VERENE HESAP AÇMA YASAĞI

      Karşılıksız çek veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine her bir çekle ilgili olarak bin 500 güne kadar adli para cezasına hükmolunacak. Ancak hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacak. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedecek.

      Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece, kişinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese Tebligat Kanununa göre derhal tebligat çıkarılacak. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terk edilmiş olması halinde de tebligat yapılmış sayılacak.

      Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, Merkez Bankasının ilgili birimine elektronik iletişim araçlarıyla bildirilecek. Bu bilgiler, Merkez Bankası tarafından internet ortamında yayımlanacak.

      ETKİN PİŞMANLIK

      Karşılıksız çek bedeli, faiziyle tamamen ödenmiş olması halinde etkin pişmanlıktan yararlanılabilecek.

      Buna göre, karşılıksız çek bedelini düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek faizle tamamen ödeyen kişi hakkında, ”soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına” karar verilecek.

      Bu durum şikayetten vazgeçme halinde de uygulanacak.

      YASAKLIYA ÇEK DEFTERİ VEREN BANKACIYA CEZA

      Tacir olmayan kişiye, tacir çek defteri veren banka görevlisine 50 günden 150 güne kadar adli para cezası uygulanacak.

      Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağıyla ilgili bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

      Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri veren banka görevlileri 50 günden 150 güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.

      Kısmenveya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak talebe rağmen, ”karşılıksızdır” işlemi yapmayan banka görevlisine, şikayet üzerine 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.

      Hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına rağmen çek düzenleyen kişiye, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi hakkında da aynı ceza uygulanacak.

      YENİ ÇEK DEFTERLERİ BASTIRILACAK

      Kanunun yayımını izleyen 1 ay içinde Merkez Bankasınca yayımlanacak tebliğde belirlenen esaslara uygun olarak yeni çek defterleri bastıracak olan bankalar, 2009 yılı sonuna kadar müşterilerine yeni çek defterleri verecek ve eski çek defterlerini imha edecek.

      Bankaların, müşterilerine verdikleri çek defterlerinden keşide edilen çekler, Türk Ticaret Kanununda aranan koşulları taşıması kaydıyla geçerli olacak. Ancak üzerinde yazılı düzenleme tarihi henüz gelmemiş olsa bile bu çeklerin en geç 1 Temmuz 2010 tarihine kadar muhatap bankaya ibraz edilmesi gerekecek.

      Yürürlükteki kanuna göre açılmış davalar, asliye ceza mahkemesinde görülerek sonuçlandırılacak.

      Ekonomik sıkıntılarla çeklerin zamanında ödenememesi sonucunda ticari hayatta karşılaşılan sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi için de düzenleme yapılan tasarıya göre, bu yılın sonuna kadar üzerine yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz olacak.

      ”FARKLI BİR SONUÇ ORTAYA ÇIKABİLİR”

      TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürürlükteki kanunun sorunları çözemediğini, beklentileri karşılayamadığını; yoğun bir toplumsal talebe dönüşen yeni Çek Yasası arayışı olduğunu söyledi.

      İyimaya, tasarıyla ilgisi olanlara görüşlerini bildirmeleri için yazı gönderildiğini, toplantıya davet ettiklerini anlattı.

      Özellikle 2-3 konunun kamuoyunu yakından ilgilendirdiğini, gerek çek suçları gerekse cezalar bakımından yeni bir sisteme geçildiğini ifade eden İyimaya, ”Peki, bu yeni sisteme geçilirken eski suçlar ve cezalar; hüküm kurulmuş olsun, takip devam ediyor olsun veya henüz işleme başlanmamış olsun, ne olacak? İşte tasarının can alıcı noktası burası. Ben, dahi ne olacağını bilmiyorum. Anayasanın 38. maddesi, suç ve cezalarının ihdasında var olan bilimsel ilkeler, tarafların karşılıklı menfaatleri dengelenerek, Komisyonumuzda bu konuda ya Bakanlar Kurulunun benimsediği çözüm doğrultusunda bir görüş ya da farklı bir sonuç ortaya çıkabilecektir” diye konuştu.

      İyimaya, düzenlemenin büyük ölçüde amaca elverişli olduğunu belirtti ve ”Tüm sorunları çözebilecek mi? Mükemmelliyetçiliğin modern hukukta da modern uygarlıkta da yeri yok” dedi.

Yorum yaparak destek olabilirsiniz