Sadullah Ergin “Karşılıksız çekden yatanlar kurtulacak”


Adalet Bakanı  Sadullah ERGİN ‘in “KARŞILIKSIZ ÇEKTEN ‘YATANLAR’ KURTULACAK”
başlığı ile verilen haberi bana hiç umut vermedi
“Ergin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada çeki keşide etmekten, ödeyememekten dolayı cezaevinde olan, cezaevine girme tehdidi altında bulunanlara işaret ederek, konunun sadece çekin borçlusu açısından değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.”
sözleri yine ayni haber içinde ve adalet bakanına aittir
“Piyasada yaklaşık 200 trilyon TL’nin üzerinde likit, nakit para yerine kullanılan çek miktarı olduğu belirtildi. Bu miktarda çekin yerine ikame edeceğimiz bir alternatif koymadan, çeke mevcut olan güveni sarsacak bir tedbiri almanız, piyasadaki faiz oranını, ekonomik dengeleri etkileyebilecek bir hadisedir.”
sözleride,bakanın “ekonomi bakanları ilgileniyor” diyerek bizi bankalara ve ekonomi bakanlarına yönlendirdiği,piyasa işlem hacmi konusundaki kendi bakış açısını göstermektedir

Sadullah ERGİN

Sadullah ERGİN

bu haberde,çek mağdurları açısından değişen hiçbirşey yoktur
değişen tek şey,mağdurların yükselen sesini umut vererek kısma çabasıdır
mağdurlar olarak bizler bu sözlerle umutlanabiliriz
umutlarımızın ve iyi niyetimizin bizi götüreceği tek yer,cehennem yolundaki iyi niyet taşlarının üzeridir
unutmamamız gereken şey “cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir”
çek yasasına ilişkin talebimiz çok nettir
“eşitlerin ticaretini sağlayacak,hapis cezası ile özgürlüklerin teminat saymadığı, adil çek yasası”
işlem hacmi,bankalar veya çekin statüsü bizim konularımız olamaz
bizim konumuz borcundan dolayı kimsenin hapsedilemiyeceğidir
biz evrensel hukuk normunun ülkemizdede uygulanmasını istiyoruz
idari para cezası aldatmacasıyla gizlenen hapis cezaları ve üzerine oynanan oyunun,aldatmacanın bitmesini istiyoruz

Acil Demokrasi 17.ekim.2009

22 responses to “Sadullah Ergin “Karşılıksız çekden yatanlar kurtulacak”

  1. Oğuzhanpaşa

    yav hapiste adam borcunu nasıl öder abi yaa.hem ordada geçinmek ayrı mesele ailesine bir sorun ayda kaç para yiyor bu mahkum.devlete olan maliyeti nedir bir mahkumun bununda hesabını bir yapın işte devlete bir gider daha eklendi değilmi SAÇMALIK YAV BU ÇEK CEZASI tamamen bankaların sinsiliği bu bir altan vuruyolar bir üstten sonrada bir aparkat doğru ceza evinende gözlerini açıyor işadamları kendilerini.ondan sonra kriz oldu.EEEoolur tabiii ticaret yapacak adam kalmadıki ortada sadece siyasetçiler kaldı meydanda onlara dokunulmazlık var sağolsunlar diyemicem…ÇEK MAĞDURLARI HAKKINIZDA HAYIRLISI NEYSE O OLSUN AMA GÖNLÜM AFTAN YANA ..

  2. Oğuzhanpaşa

    bu işi daha fazla uzatmanın hçbir anlamı yok çek mağdurları zaten bir umut bir ışık haber bekliyorlar en ufak bir AF kelimesi umut oluyor ama birileri bu umtlarla siyaset yapıp dalga geçip alay konusu ediyorlar yazıklar olsun KİMSE İSTEYEREK MAHKUM OLMAYI TERCİH ETMEDİ dolandırılar zaten onları bu duruma getirdi onlarda dışarda beyler gibi yaşıyorlar.LÜTFEN ARTIK ONLARI İNCİTMEDEN BU İŞİ BİRİLERİ NOKTALASIN……….

  3. isterseniz dagları dolaşıp öyle gelin ankaraya.işte o zaman garanti istediginizi alırsınız.inşaallah herşey gönlünüzce ve hayırlısı olur.

  4. Yillarca onlarca kisiye ekmek verdim.itibarli hatiri sayilir isadamiydim.vergilerimi primlerimi surekli odedim.ama bir gun geldiki icinden cikamaz hale geldim.ilk sektemde herkez userime usustu nerdeyse.Hapse girmemek icin yurtdisina kacmak zorunda kaldim.ailem cocuklarim herkes perisan durumda.tabii bende oyle.cunku ne var ne yok satip paraya ceviripte kacmadim.Yakismaz bana dedim.keske oyle yapsaymisim.Sayin Yetkililere soyluyorum:PISMANIM.VALLAHIDE BILLAHIDE PISMANIM.YILLARCA DURUSTLUK ICINDE ONURUMLA TICARETIMI YAPTIGIM ICIN PISMANIM.MILYON DOLARLARLA YURTDISINA KACMADIGIM ICIN PISMANIM.SU DAGDAN INENLER PISMAN BILE DEGILLERMIS BAKIN ONLARI AFFETTINIZ.BEN KOPEKLER GIBI PISMANIM.EMINIM BENIM GIBI ISLERINI KAYBEDENLER,SU HAPISTE OLANLAR VE KACAK YASAYANLARIN HEPSIDE PISMANDIR.PISMAN DEGILIM DIYEN ELI KANLILAR KAHRAMANLAR GIBI KARSILANDI DUN.VE SERBEST KALDILAR.BEN KIMSEYI OLDURMEDIM.USTELIKDE COK PISMANIM.BENIDE AFFEDERMISINIZ?????
    YOKSA BIZIM AFEDILMEMIZ MUMKUN DEGILMI HA?HICMI UMIT YOK?BIZ OYLE HATALAR YAPTIKTA SU EKONOMIK KRIZLERIMI CIKARDIK MILLETTIN BASINA?YOKSA BIZLERIN YUZUNDENMI KRIZ TEGET GECMEDI?O YUZDENMI BIZE COK OFKELISINIZ?O YUZDENMI BIZLERE HAPIS YATIRARAK BEDEL ODETTIRIYORSUNUZ?
    Allahim Sen idarecilerimizin kalbine merhamet ver yarabbim.Amin,Amin,Amin,Ecmain.

    • hakan bey haklısın hemde cok haklısın.cekzedeler af istemesin adalet istesin.birde affı yürekli olan adam gibi adamdan kendinden büyük insanlardan isteyeceksin.bilmem anlata bildimmi.

  5. ZEHRA HEPKESKİNER

    sayın SADULLAH ERGİN vereceğiniz müjde çek mağdurlarının kurtuluşu olur inşallah,ailemiz dağıldı maddi yönden durumumuz yok cezaevlerine para yetişmiyor biz oraya vereceğimiz paralarla şimdiye kadar bi çoğunu ödeyebilirdik,sizde lütfen elinizi vicdanınıza koyun aynı durumda olsaydınız yada bu cezaevindeki kişi sizin anneniz olaydı ne yapardınız işi kişiselleştirmeyelim diyebilirsiniz.ama 1 senedir çek yasasının çıkmasını bekliyoruz perişanız ailemde ölümler yaşandı sıkıntıdan küçük çocuklarımız var psikolojileri bozuldu ve biz onları cezaevine götürmek durumda kaldık çünkü özlemler var.anneannelerini görmek istiyorlar hiç kimse böyle şeyler yaşamak istemez başımıza ilk kez geldi dayımız yüzünden bu durum insan haklarına sığmıyor orda ağır ceza yatan insanlar var bizimki çek ama aynı muameleyi görüyorlar annem 56 yaşında bozulan psikolojisini alacaklı insan bize ödese benim annemin psikolojisini yüksek tansiyon,kolestrolünü düzeltemez.3 ülkeden biriyiz çek hapisliğinde lütfen dayanma gücümüz tükenmeden bi çare bulun unutmayın içerde yatan insan bu çekleri ordan ödeyemez .TEK DİLEĞİM ANNEME KAVUŞMAK ONA DOYASIYA SARILMAK.SAYGILARIMLA…

  6. Sn. acil demokrasi ve admin formundalar gene bugün 🙂
    kalemlerin savaşı, bedduacılarınkinden sonra çok iyi geldi, kalemlerinize, dilinize, yüreğinize sağlık…

  7. 200 trilyon tl ‘nin 200 milyar tl olması gerek yanılmıyorsam

    • acil demokrasi

      evet
      ancak bu hesabın nasıl yapıldığınıda bilmiyoruz
      istatistik rakamlarla söylenen yalanlardır
      bu rakamın günlük aylık ya da kaç yıllık olduğunuda bilmiyoruz
      rakamları telaffuz edenlerinde bilme şansı yok
      kesilen çek ve vadeler resmi olarak herhangi bir bildirime tabi değil
      hatır çekleri şahsi çekler yani ticari karşılığı olmayan çekler bu ülkede uçuşup duruyor
      iktidar hesabını tutama şansı olmayan bir çek hacminin hesabını kurnazca bize yaptırmaya çalışıyor
      bizde mağdurlar olarak çok zeki olduğumuzdan bu hesabı yapmaya çalışıyoruz
      iktidarı taktir ediyorum boştaki çek mağdurlarına iş bulmakta oldukça yetenekli

    • 200 milyar tl yalan. türkiyenin gsmh si zaten o kadar

      • yıllık hacim olabilir mi ?

        • sanırım rakamı bankalar birliğinden almışlar ve şişirilmiş. yıllık bile olsa bankalar ayda 15 -20 milyar tl çekmi ödüyor müşterilere. hiç sanmıyorum. dönen çeklerde var. imkansız bence

          • blogda bir yerlerde 2008 TCMB rakamları vardı.

            bulabilirsem paylaşırım.

            hiç dayanaksız bir rakam değildir. Yorum farklıdır. 🙂

  8. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    22 ekimde ankarada olacağız
    geçmişte verdiğiniz sözlerin arkasında olup olmadığınızı öğrenmek istiyoruz
    borcundan dolayı hapislik devam edecekmi

  9. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    geçmişte verdiğiniz sözler ve bugünkü açıklamalarınıza bakıldığında
    çek yasası mağdurları kendilerini aldatılmış hissediyor
    bu sizi rahatsız ediyormu

  10. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    biz yasayı cezacı mantıkla çıkarırız
    düzeltmek yargının görevidir mi diyorsunuz

  11. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    borcunu ödeyemediği için hapis yatmak
    sizce evrensel hukuk kurallarına uygunmu

  12. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    yeni çek yasasıyla insan hakları ihlalleri devam edecekmi
    sizden öğrenmek için ankaraya geliyoruz

  13. acil demokrasi

    sayın Sadullah Ergin
    vereceğiniz müjde hapisliklerin devamımı olacak
    müjdenizi öğrenmek için ankaraya geliyoruz

    • Başbuğ ve Ergin’den PKK’nin geleceği
      28.08.2009 – 06:30
      Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, PKK üyelerini teslim olmaya ve Türk adaletine güvenmeye çağırdı. Adalet Bakanı Ergin ise Kürt açılımı kapsamında belli unsurlara yönelik düzenleme yapmayacaklarını söyledi.
      Zafer Haftası kutlamalarına katılmak üzere Afyon’a giden Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, gazetecilerin terörle mücadele raporu hakkındaki soruları üzerine bazı açıklamalar yaptı.

      Başbuğ: Gelin teslim olun
      Temmuz ayında 14 PKK üyesinin teslim olduğunu, bunların on ikisinin adli soruşturma ya da tutuksuz yargılama neticesinde serbest bırakıldığını, ikisinin mahkemeye sevk edildiğini belirten Başbuğ, “Baştan beri söylediğimiz de bu zaten. Türk adaletine güvenin. Her zaman söylüyoruz, gelin Türk adaletine teslim olun” dedi.

      Adalet Bakanı Sadullah Ergin de dün çeşitli konuların yanı sıra Kürt açılımı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kabine revizyonuyla Bakanlık koltuğuna oturan Ergin, NTV’ye verdiği röportajda teslim olan PKK’lılar ile ilgili soruları yanıtladı.

      Belli unsurlara yönelik düzenleme yapmayız
      “Demokrasi açılımı ya da Kürt açılımı ile, burada sizin bakanlığınızı da ilgilendiren çok önemli bir düzenleme gündeme gelebilecek. Açılım kapsamında teröre bulaşmamış eylemlere bulaşmamış teröristlerin dağdan indirilmesini kolaylaştıracak bir yasal düzenleme gündeme gelebilecek. Buna gerek var mıdır? İlk etapta yapılabilir mi ya da TCK’nın ilgili maddesi zaten bunun için yeterli mi?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Ergin, söz konusu sürecin “Kürt açılımı değil demokratik açılım” olduğunu söyleyerek söze başladı.

      Bundan dolayı sürecin sadece Kürtleri ilgilendirmediğini ve sadece belli unsurları kapsayan bir çalışma yapmadıklarını vurgulayan Ergin, amaçlarının her gelişmiş demokraside olduğu gibi Türkiye’deki 72 milyon vatandaşın kendini hür ve rahat hissetmesini sağlayacak tedbirleri almak olduğunu söyledi.

      Ergin, “Kendini farklı şekilde kültürel anlamda hisseden insanımız kendi kültürünü kendi inanışlarını geleneklerini kendi kutsallarını özgürce yaşayabilmeli bunu ifade edebilmeli. Herkesin kendini birinci sınıf vatandaş hissetmesini sağlamak ve sağlatmak bunu hissettirmek, devletin görevidir. Yoksa etnik anlamda bir gruba bir sınıfa ayrıcalıklı bir düzenleme söz konusu değil böyle bir çalışmamız yok” diye konuştu.

      Ergin’in “teröristler” ile ilgili soruya Kürt halkı ve etnisite üzerinden yanıt vermesi gözden kaçmadı.
      (soL – Haber Merkezi)

      çek kanunu yoktur.

      • Çek Kanunu Tasarısı değişmezse, 150 bin kişi hapse girecek.

        Bugün görüşülen Çek Kanunu Tasarısı’nın yasalaşması halinde dürüst esnafı sıkıntılı günler bekliyor
        Karşılıksız çek verenlere hapis cezasını öngören tasarı bugün Adalet Alt Komisyonu’nda görüşülüyor. Düzenlemenin değişmeden kabul edilmesi halinde yaklaşık 150 bin kişi hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Konuyla ilgili komisyona görüşlerini ileten Yargıtay, karşılıksız çekin suç olmaktan çıkarılarak idarî para cezası verilmesini istedi. Zaman gazetesinin haberine göre küresel krizin etkisiyle çek ve senedini ödeyemeyen dürüst esnafı sıkıntılı günler bekliyor. Meclis Adalet Alt Komisyonu’nda bugün görüşülen Çek Kanunu Tasarısı’nın yasalaşması halinde on binlerce esnaf hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. 40-50 yıldır piyasada iş yapan, ancak son birkaç aydır 3-4 çekini ödeyemeyen dürüst kişiler büyük ceza alacak. Çeke ilişkin 1 milyon dava bulunduğuna dikkat çeken reel sektör temsilcileri, bunun 150 bininin hapisle sonuçlanabileceği uyarısında bulunuyor. Komisyona görüş bildiren Yargıtay da çekin karşılıksız çıkması ile ilgili sorumluluğun suç olmaktan çıkarılarak, bu durumun ‘idari para cezası’ veya ‘idari tedbiri gerektiren bir kabahat’ ya da her iki unsuru kapsayacak şekilde düzenlenmesini istedi. işadamı Akif Ulubaş da hükümetin piyasadaki dolandırıcılarla dürüst esnafı ayırması gerektiğine dikkat çekti.

        Alt komisyona gönderilen tasarıya göre karşılıksız çek veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine her bir çekle ilgili olarak 1.500 güne kadar adli para cezası verilecek. Parayı yatıramayana ise yaklaşık 4 yıl hapis yolu görünüyor. Bugün alt komisyonda görüşülecek tasarının değiştirilmesi için reel sektör temsilcileri Meclis’i faks ve elektronik posta yağmuruna tuttu. Merkez Bankası’nın verilerine göre bankalar tarafından ödenmediği bildirilen çek sayısı her geçen gün artıyor. Geçen yılın ilk dört ayında 501 bin 230 çek ödenmezken, bu yılın aynı döneminde rakam 710 bin 807’e çıktı.
        Meclis Adalet Komisyonu ile temasta bulunan ‘çek mağdurları’ son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kapısını çaldı. Gül ile yüz yüze görüşmeyi planlayan mağdurlar, son olarak Köşk’e elektronik posta gönderdi. Adalet Komisyonu üyelerine yazı ile başvuran Avukat Rahmi Ofluoğlu ise “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokol 1. maddesi hiç kimsenin borcundan ötürü özgürlüğünden yoksun bırakılmayacağını hüküm altına almaktadır. Anayasa’nın 38. maddesi de bu düzenlemeye paralel bir düzenleme yapmıştır ve borç için hapsi yasaklamıştır.” ifadelerine yer verdi. Yargıtay Başkanlığı da Çek Kanunu Tasarısı’na ilişkin görüşünü Meclis Adalet Komisyonu’na iletti. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in imzasını taşıyan yazıda, “Bir ticari ilişkiden kaynaklı borcun yerine getirilmemesi ve suç olarak tanımlanması mümkün görülmemektedir. Suç genel teorisindeki sorumluluk esaslarına aykırı bir şekilde suç tipi tarif edilmektedir. Karşılıksız çıkan çek nedeniyle milyonlarca şikayet ve soruşturma sonucu kamu davası açılmaktadır. Bu durum cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerin ağır iş yükü altında kalmasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle çekin karşılıksız çıkması ile ilgili sorumluluk, suç olmaktan çıkarılarak idari para cezasını ve/veya idari tedbiri gerektiren bir kabahat olarak düzenlenmelidir.” denildi.

        Onbinlerce kişinin beklediği, ‘Çek Kanunu Tasarısı’ ile yeni bir çek türü kavramı oluşturuluyor.

        Türkiye’de ticaretin neredeyse durma noktasına gelmesinde büyük etkisi olan çek karmaşası sürüyor. Binlerce kişi mağdur olduğunu öne sürerken, parasını tahsil edemeyen esnaf ise bankalara tepki gösteriyor. Binlerce kişi de kriz nedeniyle borçlarını ödeyemediği için hapiste gün sayıyır. Hükümet ise yasal düzenleme ile sorunu kökünden çözmeye çalışıyor. Peki yeni yasa neler getiriyor? İşte İÜHF Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Teoman bugün Referans gazetesinde misafir yazar olarak yazdığı yazıda konuyu ele aldı. İşte Prof. Teoman’ın yazısı:

        Halen TBMM gündeminde bulunan “Çek Kanunu Tasarısı” hukukumuza tacir sıfatını taşıyan gerçek veya tüzelkişilerin “bir ticari ilişki çerçevesinde ve tacir sıfatı ile düzenleyecekleri” çekler diye tanımlanabilecek “tacir çeki” kavramını getirmektedir. Aşağıda ana hatları ile değineceğim bu yeni çek türü, esasen hiçbir adi alanı olmayan ve her türlü işlemi ticari sayılan tüzelkişi ticaret ortaklıkları bakımından büyük bir sorun yaratmayacaksa da TTK m. 21/I uyarınca işlemleri ve borçları hem adi hem de ticari nitelik taşıyabilmesi mümkün olan gerçek kişi tacirler bakımından bazı kuşkular doğurduğu gibi, tasarının “amaç ve kapsam”a ilişkin 1. maddesinde dile getirilen “kayıtdışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmak” bakımından da sorgulanmayı gerektirmektedir.
        1. Tasarı hükümlerine bir göz atıldığında, öncelikle bankaların bundan böyle tacir sıfatını taşıyan ve taşımayan kişilere verilecek çekleri birbirinden açıkça ayırt edilecek biçimde bastırmakla yükümlü oldukları (m. 2, bent 6) ve tacir olan kişilere tacir çeklerine ilişkin hesap açarken onların ticaret sicili kayıtlarını almak ve bunları ilgili hesabın kapatılması durumunda on yıl saklamakla yükümlü oldukları anlaşılmaktadır.
        Hemen belirteyim, hukukumuzda gerçek kişi tacirler yönünden ticaret siciline tescil, tacir sıfatının kazanılması için zorunlu nitelikteki bir önkoşul olmayıp, işletmenin faaliyete başlaması ile elde edilen tacir sıfatının bir sonucu ya da yükümlülüğüdür (TTK m. 20/I). Tasarı anılan düzenlemesiyle tıpkı ticaret odalarına kayıtta olduğu gibi, tacir çeki düzenleyebilmek için işletmenin sicile tescil edilmesini zorunlu kılarken TTK’nın düzenlemesini zorlamaktadır.
        2. Tasarı, bunun gibi, çek hesabı açılmasını ya da mevcut bir hesaptan çek karnesi verilmesini isteyen kişilerin her defasında kendisinin “tacir olup olmadığı hususunda” yazılı bir beyanda bulunmasını öngörmekte (m. 2, bent 3) ve bir tacirin ticari işletmesi ile ilgili iş ve işlemlerinde tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını ve tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında da elli günden yüz elli güne kadar adli para cezasına hüküm olunacağını öngörmektedir.
        3. Her ne kadar genel gerekçede (22) ülkemizde bugüne değin yabancı hukuk uygulamalarında çok sık rastlanan “tacir çeki” ile “tacir olmayanlara ait çekler” arasında hiçbir ayrım yapılmadığı ve özellikle ABD ile Avrupa Birliği ülkelerinde şirketlerin kendi bastırdığı çekleri kullanmalarının uygulamada yarattığı güvenden Türkiye’de yararlanılmadığı vurgulanarak tasarının getirdiği yeni çek türü ile “çeke olan güveni artırmayı” hedeflediği vurgulanmış ise de kanımca önerilen düzenleme bunu sağlamaya elverişli değildir. Gerçekten,
        a) Bir kere yukarıda da belirttiğim gibi, çekler bundan böyle de bankalarca bastırılacağı ve tasarıda sadece tacir çeklerinin diğer çeklerden ayırt edileceğinin belirtilmesi ile yetinilip, örneğin ilgili tacirin logosunun veya markasının çeklerin üzerinde basılıp bastırılmayacağı konusunda hiçbir açıklık yer almadığı için, sözü edilen senetlerin çeke olan güveni artırıp artırmayacağı hiç belli değildir. Çeke olan güvenin ilgili tacirin ticaret unvanının tanınmışlığı ve firmasının güvenirliği ile yakından ilgisi olup, çekin özel olarak dizayn edilmesinin burada herhangi bir işlevi olamayacağı açıktır.
        b) Kaldı ki, uygulama ile sağlanmak istenen bir diğer husus kayıtdışı ekonominin denetim altına alınması (Madde Gerekçeleri, m. 2, fıkra VII) olup, tasarı bir gerçek kişi tacirin ticari faaliyetine ilişkin çek düzenlerken bunun mutlaka bir “tacir çeki” olmasını zorunlu kılmakta ve sözü edilen durumda gerçek kişi tacirin özel yaşamındaki işlemlerde kullanacağı “özel çeki”nin keşide edilmesini hapis cezası ile yaptırıma bağlarken gerçek kişi tacirlerin dahi tüm borçlarının kural olarak ticari olduğunu öngören TTK m. 21/I ile tacirin sadece ticari değil, aksine ticari olsun olmasın tüm borçları nedeni ile iflasa tabi olduğunu öngören TTK. m. 20/I’i gözden uzak tutmaktadır. Esasen kürkçülükle iştigal eden bir gerçek kişi tacirin işletmesine ham (işlenmemiş) kürk alırken bunun bedelini tacir çekiyle buna karşılık eşinin özel kullanımı için bir kürk manto satın alırken özel çekini kullanmakla yükümlü tutulmasının hiçbir mantığı yoktur. Ödemelerini nakit ve/veya kredi kartı ile yaparken veya anılan durumda bir bono düzenlerken tacir sıfatını özel olarak belirtmesine ve farklı bir işlem yapmasına hiç gerek bulunmayan bir gerçek kişi tacirin çek düzenlerken üstelik aykırılığı hapis cezası ile yaptırıma bağlanan değişik bir uygulamaya zorlanması asla kabul edilemez. Kanımca esasen gerekçede (22) tacir çeki ile tacir olmayanların kullanacağı çekler arasındaki bu ayrımın “6762 sayılı kanundaki çeke ilişkin hükümlerde değişiklik yapmadığı” ve “etkisinin bu tasarıya özgülenmiş bulunduğu” göz önüne alınacak olursa, getirilen düzenlemenin pratik hiçbir yararının bulunmadığı, aksine cezai yaptırımlardan çekinen gerçek kişi tacirlerin bundan böyle çek kullanmaktan vazgeçecekleri kendiliğinden anlaşılacaktır.
        4. Nihayet şu hususu da ekleyeyim ki, kayıtdışı ekonominin denetim altına alınması hiç kuşkusuz devletin çok önemli amaç ve görevlerinden biri olmakla beraber, bu amaca ulaşılırken bir gerçek kişi tacirin sadece çekle yaptığı ödemelerin değil, aksine bunun yanı sıra nakit ve/veya kredi kartı ile gerçekleştirdiği işlemlerin de göz önünde tutulması gerekir. Kayıtdışı ekonominin ortaya çıkmasında özel olarak hiçbir işlevi bulunmayan çeke, “tacir çeki” adı altında yeni bir tür ekleyip, bunun kullanılmamasını, özel olarak yaratabileceği hiçbir sakınca yok iken, hapisle cezalandırmaya kalkışmak, herhalde karşılıksız çekleri dahi hapisle cezalandırmamayı öngören çağdaş ekonomik yaklaşım ile de tam bir çelişki halindedir.

        Karşılksız Çeklere Af Yok!
        03 Haziran 2009 / 17:00
        TBMM Adalet Komisyonu, karşılıksız çekin bedelini faiziyle ödeyen kişiler hakkındaki soruşturma, dava ve mahkumiyet kararlarının ortadan kalkmasını öngören Çek Kanunu Tasarısını, alt komisyona sevk etti.

        AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan Adalet
        Komisyonu, ticari yaşamı önemli ölçüde etkileyecek düzenlemeler içeren tasarıyı görüşmeye başladı.

        Adalet Komisyonu, tümü üzerindeki görüşmelerin ardından tasarının alt
        komisyona gönderilmesine karar verdi.

        TBMM Adalet Komisyonunda, Çek Kanunu Tasarısının tümü üzerindeki
        görüşmeler sırasında bilgi veren Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun, ”çeki güvenilir bir ödeme aracı haline getirmeyi amaçladığını, ancak umut edilenin aksine piyasada karşılıksız çek miktarı ile ceza davalarının arttığını” bildirdi.

        Ergin, şikayet ve talepler doğrultusunda yeni kanun hazırlanması
        düşüncesinin ortaya çıktığını, bu doğrultuda Adalet Bakanlığınca oluşturulan
        Çalışma Grubunun hazırladığı Çek Kanunu Tasarısı Taslağının, 59 kurum, kuruluş ve
        sivil toplum örgütüne görüş için gönderildiğini, ayrıca bakanlık internet
        sitesinde yayınlanarak kamuoyunun bilgisine sunulduğunu belirtti.
        Tasarıda yer alan yeni düzenlemelerini anlatan Ergin, tacir kişi ile
        tacir olmayan kişinin düzenleyeceği çeklerin, birbirinden ayrı olacağını ve
        çeklerin açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacağını bildirdi.

        Ergin, hamiline düzenlenecek çeklere ilişkin olarak yeni düzenleme
        yapıldığını, hamiline düzenlenecek çek yapraklarının, diğer çek defterlerinden
        açıkça ayırt edilebilecek farklı renk ve boyutta bastırılacağını belirterek, bu
        çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılacağını ve çek
        yapraklarının üzerinde ”hamiline” ibaresinin matbu olarak yer alacağını
        vurguladı.

        Bankaların özen ve sorumluluklarının yeniden düzenlendiğini ifade eden
        Ergin, tasarıda, piyasanın güvenlik içinde çalışabilmesi, karaparanın aklanması
        ve terörün finansmanı ile mücadele anlayışıyla ilgili yeni düzenlemeler
        öngörüldüğünü belirtti.

        Karşılıksız çeklerle ilgili ceza sorumluluğunun yeniden düzenlendiğini
        kaydeden Ergin, suçun karşılığında ceza olarak sadece adli para cezası
        öngörüldüğünü söyledi. Ergin, ”Bu ceza, 1500 güne kadar adli para cezası olarak
        belirlenmekle birlikte, sonuçta hükmedilecek adli para cezasının miktarı, çek
        bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır. Yani 3167 sayılı
        Kanunda yaptırım (80 bin TL’den fazla olmamak kaydıyla) çek miktarıyla
        belirlenmişken, tasarıdaki yaptırım, çekin karşılıksız kalan kısmıyla sınırlı
        olarak belirlenmiş ve böylece hakkaniyete uygun bir çözüme gidilmiştir” diye
        konuştu.

        Tasarıyı hazırlayan bilim komisyonuna başkanlık eden Prof. Dr. Ünal
        Tekinalp, çek suçlarına ilişkin yürürlükteki kanunun sorunları çözmediğini,
        birçok kez değişiklik yapılmasına rağmen karşılıksız çek suçlarının arttığını
        söyledi.

        Tekinalp, bazı küçük şirketlerin, müstahdem ya da başka kişilere çek
        defterleri aldırarak işlem yaptıklarını ifade ederek, tacir-tacir olmayan ayrımı
        yapılarak bu durumun önleneceğini kaydetti.

        Komisyona davet edilen kurum ve kuruluşların temsilcilerinden, ”menfaat
        odaklı tekliflerde bulunmamalarını” isteyen Tekinalp, ”Amacımız, çeki bir ödeme
        aracı haline getirmektir. Lütfen, teklifler, bu doğrultuda yapılsın” dedi.

        -YARGITAYDA 75 BİN DOSYA-

        Yargıtay 10. Ceza Dairesi Üyesi Ömer Yılmaz Çamlıbel, çek suçlarına
        ilişkin 2004 yılı dosyalarının Yargıtaya yeni gelmeye başladığını, şu an
        Yargıtaydaki dosya sayısının 75 bin olduğunu söyledi.

        Bu dosyaların, eski kanuna göre mi yoksa yeni kanuna göre mi
        sonuçlandırılacağı konusunda kararın siyasi iradeye ait olduğunu ifade eden
        Çamlıbel, dosyaların zaman aşımına uğrayabileceği uyarısında bulundu. Çamlıbel,
        ”Yargıtay olarak bu yükün altından kalkarız. Türkiye ekonomisine de yardımcı
        oluruz. 75 bin dosyayı, 3 yılda bitiririz” dedi.

        Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği, BDDK ile
        MASAK temsilcilerinin görüşlerini açıklamalarının ardından, milletvekilleri söz aldı.

        -”HALKA HİZMET EDEN TASARI DEĞİL”-

        CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tasarının, toplumsal
        beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürdü.

        Cezaevlerindeki binlerce insanın sorunu çözmeyeceğini, düzenlemenin
        bankaların istekleri doğrultusunda hazırlandığını öne süren Öztürk, yükün,
        bankalar yerine geniş halk kesimleri üzerine yıkıldığını savundu. Öztürk, ”Çek
        Yasa Tasarısı, Bankalar Birliği Yasa Tasarısıdır. Halka hizmet eden, çeki
        güvenilir ödeme aracı haline getiren bir tasarı değildir” diye konuştu.

        -”SUÇ İŞLEMİŞ OLANLAR, CEZALARINI ÇEKMELİ”-

        Öztürk, mevcut davaların düşürülmesi, cezaevinde olanları kurtaracak bir
        düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

        AK Parti Konya Milletvekili Ali Öztürk, mahkemelerin çek suçlarında
        farklı kararlar verdiklerine işaret ederek, tasarının biran önce yasalaşması
        gerektiğini belirtti. Cezaların düşürülmesi yönündeki taleplere katılmadığını
        ifade eden Öztürk, suç işlemiş olanların, cezalarını çekmeleri gerektiğini
        kaydetti.

        -”CEZAEVLERİNDEKİ İNSANLAR, HABER BEKLİYORLAR”-

        MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, tasarının hatalarla dolu,
        beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürdü.
        ”Cezaevlerindeki insanlar, komisyondan haber bekliyorlar” diyen Yalçın,
        yasama organının, çek bedelini ödeyemeyenlerin haklı gerekçelerini dikkate
        alarak, orta yolu bulması ve mağduriyetleri gidermesi gerektiğini söyledi.
        CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, 2009 yılının ilk 4
        ayındaki ödenmeyen çek sayısının 710 bin 817 olduğunu ifade ederek, bunun, ekonominin dibe vurduğunu gösterdiğini savundu.
        Tasarıyı, ”gelebilecek en kötü tasarı” diye eleştiren Ünlütepe,
        düzenlemenin sorunları çözmeyeceğini iddia etti.

        CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de toplumsal ve ekonomik
        gerçekleri dikkate alacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti.
        AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, karşılıksız çek için ceza
        öngörülüp öngörülmeyeceği, bankaların sorumluluklarının artırılıp artırılmayacağı konularının alt komisyonda tartışılabileceğini kaydetti. Köylü, karşılıksız çek suçuna yaptırım öngörülmemesi durumunda dolandırıcılığın artabileceği uyarısında bulundu.

        Tümü üzerindeki görüşmelerin ardından tasarı, alt komisyona sevk
        edildi.

        Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, tasarıya ilişkin toplumsal talep
        olduğuna işaret ederek, Haziran ayı sonuna kadar yasalaşmasının Parlamento’ya yönelik beklentilerin karşılanması bakımından önemli olduğunu söyledi.
        Alt komisyondan çalışmalarını hızlı bir şekilde tamamlamasını isteyen
        İyimaya, alt komisyon çalışmalarını tamamlamamış olsa da tasarının, 11 Haziran Perşembe günü komisyonda görüşüleceğini belirtti.
        Muhabir : Abdullah Ortaç-ANKARA

        Çek mağdurları dikkat
        Karşılıksız çek sayısındaki artışın ardından Devlet çeklere terör incelemesi başlatıyor.
        22 Ağustos 2009 / 14:36
        Çeklerin, terörün finansmanında kullanıldığı belirlendi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, yeni düzenleme yapıyor. Adalet Bakanı Bakan Sadullah Ergin, “Yasal düzenlemeyle çekin kara paranın ve terörün finansmanında kullanılmasının önüne geçilecek” dedi.

        Hürriyet’ten Saygı Öztürk’ün haberine göre terörün finansmanında kullanıldığının istihbarat birimlerince belirlenmesi üzerine Adalet Bakanlığı, köklü yasal değişiklik yapılmasını kararlaştırdı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Yeni düzenlemeyle çekin kara paranın arası ve terörün finansmanında kullanılmasının önüne geçileceğini” belirtti.

        Karşılıksız çek nedeniyle 2009 yılının ilk 7 ayında açılan dava sayısının 159 bini aştığını belirten Bakan Ergin, MHP Milletvekili Alim Işık’ın soru önergesine verdiği yanıtta, çeke olan güvenin zaafa uğramaması, sahtecilik ve dolandırıcılık suçları nedeniyle hapis cezası verilmesinin hükme bağlandığını kaydetti. Ergin, “Ancak hapis cezasına rağmen piyasada karşılıksız çek miktarı artmış, ceza davaları önemli rakamlara ulaşmıştır. Son 20 yıl içinde kanunun üç defa değiştirilmesi üç kez Anayasa Mahkemesi’nin incelemesine konu olması nedeniyle yeniden yasanın düzenlenmesi gündeme gelmiştir” dedi.

        Hamiline çeklere “kara para ve terör” ayarı

        Yeni hazırlanan tasarıyla çek hamilini, sadece karşılıksızlığa ve hesabın sahteliğine karşı korumakla yetinilmediğini ifade eden Ergin, keşidecinin hukuka aykırılıkları, perdelemeleri, başkasının arkasına gizlenmeleri, kısaca hileleri karşısında da hamilleri ve piyasayı gözeten hükümlere yer verildiğini açıkladı. Ergin, tasarıyla kara paranın aklanması ve terörün finansmanı konusunda da düzenlemeye gidildiğine dikkat çekti. Bakan, şunları söyledi:

        “Tüzel kişilere özellikle ticaret şirketlerine ilişkin ödeme ve tahsil işlemlerinin, şirketle ilgili olan veya olmayan gerçek kişilerin hesapları üzerinden yürütülmesi, çek hesabının tüzel kişiye ait olması halinde, bu tüzel kişi adına çek karşılığını süresi içinde bankada hazır tutmakla yükümlü kişi belirli olacak. Şirketten ayrılan kişi bu hususta sorumlu tutulamayacak. Nihayet çeki tüzel kişi adına düzenleyen kişinin adı ve soyadı çekten anlaşılacak. Hamiline çeklerin kayıt dışı ekonominin etkin araçlarından biri olmasının önlenmesi ve çekin, kara paranın aklanmasında, terörün finansmanında kullanılmamasının engellenmesi de amaçlanıyor. Bankaların çek hesabı açarken yaptıkları araştırmaların derinleştirilmesi, kimlik ve vergi numarası dışında kişinin tacir olup olmadığının açıklığa kavuşması sağlanacak. Hesap açtırmak isteyen kişiden yazılı beyan alınacak. Beyanda bulunan kişi sicil numarasını, tüzel kişilerde çekin bedelini tahsile amade kişinin kimler olduğunu belirtecek. Tüzel kişinin işlemlerini gerçek kişi üzerinden çek hesabı olarak yürütmesi engellenecek”
        Etkin pişmanlık işleyecek

        Ergin, çekle ilgili düzenlemenin Ceza Kanunu ile uyumlu hale getirilmesi amacıyla, yeni düzenlemeyle birlikte etkin pişmanlığın işleyeceğini söyledi. Ergin, yeni düzenlemeyle çek defterlerinin ve yapraklarının geri verilmesinin yeniden düzenlenmesi, kullanılmış, dolaşımda olan çeklerin kimlere verildiğinin keşide tarihlerinin belirtileceğini kaydetti, “Yeni tasarıda çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması halinde kendisi adın açek düzenlemek üzere bir başkasına temsilci olarak tayin edemeyecek. Yine tüzel kişi adına çek düzenleyen gerçek kişinin ad ve soyadı çek üzerinde açıkça yazılacak” dedi.

        1500 gün para cezası

        Karşılıksız çekin cezasının da yeniden düzenlendiğini ifade eden Ergin, şu bilgileri verdi:

        “Suçun karşılığında ceza olarak sadece adli para cezası öngörülmüştür. Bu ceza 1500 günü kadar adli para cezası olarak belirlenmekle birlikte, sonuçta hükmedilecek adli para cezasının miktarı çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmayacak. Yani yaptırım 80.000 TL’den fazla olmamak kaydıyla çek miktarı olarak belirlenmişken yeni tasarıda yaptırım çekin karşılıksız kalan kısmıyla sınırlı olarak belirlenecek”

        159 bin dava var

        Ergin, 2008’de açılan dava sayısının 211 bin 363 iken, 2009’da bu rakamın ilk altı ay için 159 bin 774’e, kişi sayısının da 221 bin 755 olduğunu söyledi. Ergin, açılan dava sayısı olarak kadınlara açılan dava sayısının 12 bin 248, erkeklere açılan dava sayısının ise 146 bin 384 olduğunu açıkladı.

        Adalet Bakanı Sadullah Ergin : ” Adliyeyi hızlandırın. “

Yorum yaparak destek olabilirsiniz