Sadullah Ergin ve Ali Rıza Öztürk konuşmaları. (TBMM Borçlar Kanunu görüşmeleri, 11.kasım.2009)


Sayın Bakanım, karşılıksız çekler nedeniyle cezaevinde kaç hükümlü yatmaktadır?

İkinci olarak: Karşılıksız çeklerde cezayı kaldırmayı düşünüyor musunuz? Eğer düşünmüyorsanız geçici bir çözüm olarak böyle bir çalışmanız var mıdır?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay)
– Değerli arkadaşlar, gene bu soruşturmayla ilgili, hâkim, savcıların soruşturmasıyla ilgili konu bu şekilde.

İfade ettiğim gibi 1982 Anayasası ve 2802′ye göre yirmi yedi yıldan beri yapılan uygulama bugün de yapılıyor, herkese aynı uygulama yapılıyor.

Onun dışında, bir sayın milletvekilimiz “Bu tarihi itibarıyla, bugünkü tarihi itibarıyla cezaevlerinde karşılıksız çekten dolayı ne kadar hükümlü, tutuklu var?” diye sordular. 5 Kasım itibarıyla 2.155 kişi cezaevlerinde şu anda. Bu konuya ilişkin olarak da Adalet Komisyonumuz zannediyorum önümüzdeki hafta siyasi parti temsilcilerimizle bir değerlendirme yapacak. Ondan sonra komisyonda bekleyen tasarıyla ilgili olarak seri şekilde adım atmayı planlıyoruz.

Burada, evet, çıkıp gelen mesajları okuyup oradan yardım isteyen insanların mesajını aktarmak hoştur. Onların takdir ve teşekkürünü almak iyi bir şeydir ama öbür taraftan, alacaklı olan, alacağını alamadığı için kendisi de takibe uğrayan diğer esnafın durumunu da göz ardı edemeyiz. Ekonomik çarkın dönüşünü engelleyecek, sistemi tıkayacak bir düzenlemeyi yapmak mümkün değil. Burada hem borçlunun yararını hem alacaklının yararını hem de ekonomik sistemin dönebilmesi için, kendini çevirebilmesi için gerekli güvenceleri korumak zorundayız diyorum, tüm Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar.)

Sadullah ERGİN

Sadullah ERGİN

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Dinlersen anlatırım, sen öğrenirsin.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bakın, Türk Ticaret Kanunu’nda çek tanımlanmıştır. Çek, Türk Ticaret Kanunu’nda kayıtsız ve şartsız olarak belirli bir bedelin ödenmesi emrini içerir. Bono ise kayıtsız ve şartsız olarak belli bir bedelin ödenme taahhüdünü içerir. Yani her ikisi de Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanmış kambiyo senedi niteliğindedir. Birisi, taksitli ve vadeli alışverişin ödeme aracıdır yani bono. Diğeri ise, çek ise nakit yerine geçen hemen ödeme dediğimiz bir araçtır. Uygulamada çekin sanki taksitli veya uzun vadeli bir alışverişin aracı olarak kılınmış olması yasanın çeke tanıdığı, yüklediği yükten daha fazla bir yükün yüklenmiş olması alışılmış, kural hâline getirilmiş. Şimdi çeki biz Türk Ticaret Kanunu’ndaki anlamını çekmeye çalıştığımızda, oradaki görevini yüklemeye çalıştığımızda, çekin ekonomiyi allak bullak edeceği söyleniliyor.

Şimdi, bu komisyonun Adalet Komisyonu Başkanı dâhil, Adalet Bakanlığı dâhil -yanılmıyorsam- karşılıksız çek keşide etme suçunun suç genel teorisi içerisinde yeri olmadığını, modern ceza hukuku içerisinde yeri olmadığını kabul ediyorlar ancak Ali Babacan Beyefendi, istemediği nedenle karşılıksız çek keşide etme suçunun suç olmaktan çıkarılmaması gerektiğini düşünüyorlar. Gerekçe ne? Gerekçe, ekonomide dalgalanmalar olmasın.
Değerli arkadaşlarım, çekin alacağın tahsilini garanti altına alma gibi bir fonksiyonu yoktur. O zaman bononun alacağını nasıl garanti altına alacaksınız? Hatta çekten ve bonodan daha kuvvetli bir belge niteliği taşıyan mahkeme ilamına bağlı alacağı nasıl garanti altına alacaksınız?

Şimdi, burada düşünülmesi gereken şey şudur

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Öztürk, lütfen tamamlayınız.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – 1985 yılına kadar Çek Kanunu yoktu yani karşılıksız çek keşide etme diye bir suç tanımlanmamıştı. Peki, 1985 yılına kadar bu ülkenin ekonomisi yok muydu, ülke allak bullak mı oldu? 1985 yılında bu Çek Kanunu çıkarıldı, üç kez değişiklikler yapıldı. Sorun çözüldü mü değerli arkadaşlarım? Sorun çözülmedi. Demek ki mesele, ceza getirmek değildir. Bugün, Şili, Bolivya ve Arjantin dışında hiçbir modern ülkede, çağdaş ülkede karşılıksız çek keşide etme suçu yoktur.

Bakın, bugün, Yargıtay 10. Ceza Dairesinde 2008 yılından devreden dosya sayısı 25.683 olmuş, 2009 yılında karara bağlanan 12 bin olmuş, 2009 yılında gelen dosya 9.579. Şu anda -tabii temmuz ayı rakamları bunlar, Sayın Bakanlık öyle verdi- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bekleyen, hâlâ inceleme bekleyen dosya sayısı 58.188.

Değerli arkadaşlarım, mahkemeler keza öyle. 81.540 dosya karara bağlanmış, temyiz edilmemiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

Ali Rıza ÖZTÜRK

Ali Rıza ÖZTÜRK

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – 170.608 dosyada hâlen yargılama devam ediyor.

Şimdi, ekonomi allak bullak olacak gerekçesiyle -hiç de doğru bir gerekçe değil- bunda ısrar etmek doğru değildir. Karşılıksız çek keşide etme suçu suç olmaktan çıkarılarak Çek Kanunu Meclise getirilmelidir. Acilen getirilmelidir, halkın beklentisi karşılanmalıdır diye düşünüyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler Kabul etmeyenler Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

11 responses to “Sadullah Ergin ve Ali Rıza Öztürk konuşmaları. (TBMM Borçlar Kanunu görüşmeleri, 11.kasım.2009)

  1. sırf bu yüzden chp ye oy vercem herseye tamam eyvallah ama biraz magdur olan insanları da düsünseniz çıkıp halka sorsanız kesin olarak kayberdesiniz bunuda halka sorsanıza siz ne biçim adalet ve kalkınma partisisiniz halkın düşünceleri hiç önemli değil değilmi sizin için kusura bakmayın allah yukarda bir daha oy vermem size ve bu yüzden halkın tepkisini çok kotu sekilde alacaksınız ben bir akp li olarak bunu söyluyorum sayın başkan biraz olsun arastırma yapın bakalım kaç kişi sizi bu yuzden indirecek tatlı koltugunuzdan

  2. ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay)

    1982 Anayasası ve 2802′ye göre yirmi yedi yıldan beri yapılan uygulama bugün de yapılıyor, herkese aynı uygulama yapılıyor.

    yanlış hatalı bir uygulamanın eskiden bugüne süregelmesi,onlarada bu yanlışı sürdürme hakkını veriyor mu.

    şehit kanları üstünde,demokratik haklar adına yanlışlardan dönme planları,pazarlıkları yapılabiliniyor.

    işin içinde insan değilde para olduğu zaman mı konu çok hassas,dönülmez,düzeltilmez oluyor.

    demokrasi,hak,özgürlük,adalet,eşitlik önemli
    insan önemli

    ama hiç biri onların gözünde paranın üstünde tartışılabilir olgular,değerler değil

    öyle değil mi

  3. ACİL TALEPLERİMİZ
    Karşılıksız çekle ilgili olan infazlar
    Hemen durdurulmalıdır
    Hapis cezası kaldırıldığı ,Çek yasas ı hukuksuzluğu giderildiği ,takdirde ;
    Devlet alacak borç meselesinde taraf olmamalıdır.
    Böylece alacaklılar anlaşmaya yanaşacaklardır.
    Aksi takdirde icra mahkemeleri devreye girer

    Hapis ,korkusu yakalanma korkusu ortadan kalkan iş adamlarımız çalışmaya toparlanmaya başlıyacaklar aileleri ve çevreleri ayağa kalkıp destek vereceklerdir.
    İş adamlarımız alacaklarını tahsil edecek,çalışacak borçlarını planlı programlı bir şekilde ödeyeceklerdir.
    Dernekte onlarca iş adamıyla görüştüm ,tanıştım ,konuştum.İş adamlarımız içerisinde bir tane bile sahtekar yalancı üç kağıtçı görmedim.
    Avukatlarımdan biri bana aynen şöyle demişti;
    Çeklere kısmi ödeme yapma yapma yapma.
    Esas dolandırıcılar dışarda gezer senin gibi saftiriklerde içerde yatar.
    Sayın YETKİLİLERİMİZ,
    Dolandırıcıları sahtekarları bizim aramızda aramasınlar , bulamazlar onlardışarda ellerini kollarını sallayarak geziyor.

  4. Ne yapalım bilmiyorum ki yaşamımıza mı son verelim? kaçalımmı? yoksa daha farklı suçmu işleyelim?

  5. YAZIK YAZIK kimler neler neler yapıyor suç olmuyorda borcunu ödemeyen demiyorum ödeyemeyen insanlar hapsediliyor hangi devlette var böyle bir yasa böyle bir suç DÜŞENE VURMAYA DEVAM ETMEYİN,DÜŞENE YARDIM EDİN DEVLET BÜYÜKLERİMİZE SESLENİYORUM BU ÇEK KONUSUNU KESİNLEŞTİRİN Ne olacak??? olumlu yada olumsuz şu deyin de bizde rahatlıyalımLÜTFEN YETER ARTIK ÇELİŞKİDEN YORULDUK bıktık yıldık

  6. Biz diyoruz ki, Avrupa insan hakları sözleşmesinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında “Kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir borcundan dolayı hürriyetinden mahrum edilemez.” deniliyor bizi neden hapsetmeye devam ediyorsunuz?

    Zaten bu ülkede alacaklının alacağını nasıl tahsil edeceği kanunlarla belirlenmiştir. Cari hesap enstrümanını kullanan alacaklı, Senet enstrümanını kullanan alacaklı, Kredi veren alacaklı banka alacağını nasıl tahsil ediyorsa

    VADELİ ÇEK alan alacaklı da alacağını öyle tahsil edecek…

  7. Sn.Bakanı anlamak mümkün değil. Devletin borçluya kendi adına kestiği adli para cezası alacaklıyı nasıl koruyor ? Ne fayda sağlıyor ? Hapiste yatan adamın devlete yada alacaklıya ne faydası vardır ?
    Dünyanın heryerinde hapis cezası suçluyu toplum içinden alıp tecrit ederek hem toplumun güvenliğini sağlamak adına, hem caydırıcı unsur olarak hemde suçluyu ıslah edip yeniden topluma kazandırmak adına kullanılır.
    Çekde uygulanan hapis ise ya parayı bana ver kurtul yada alacaklınla anlaş o seni benden kurtarsın mantığıdır.
    Bakanımız hapisle ekonomik çarkın dönmeye devam edeceğinden bahserderken adeta vadeli çekin para yerine geçtiği ve olmayan bir paranın ekonomiyi sürküle ettiğini kabül ediyor. Kısaca çek nakit değildir, ben para basmayım siz kendi aranızda para basıp durun diyor. Ekonomide böyle dönecekmiş !!!!Bunuda tüm AKP milletvekilleri alkışlıyor. İnanılır gibi değil, şaka gibi bir açıklama…

  8. anlamadığınız tek şey insanları hapse atmakla dahada durumu zorlaştırıyor ne yapmaya çalışıyorsunuz.hapse girenler borçlarını ordan ödüyorlarmı….yoksa dahamı vahim bi sonuç oluyor.halkı isyan ettirmeyin.lütfen şu insanlık ayıbına en kısa sürede son verin .anayasada madde var sadece var olsun diyemi .kendinizle çelişiyorsunuz daha ne diyelim halk olarak bizler sizin adınıza utanıyoruz

Yorum yaparak destek olabilirsiniz