tereddütle ihanet arasındaki çizginin çok ince olduğunu biliyoruz


acil demokrasi, Temmuz 9, 2009, 1:41 pm üzerinde

“ne yaptığını bilmek” üzerine

Sayın dostum; YAZINIZDAN DOLAYI SAMİMİMİ DUYGULARLA SİZİ TEBRİK EDERİM.
tereddütle ihanet arasındaki çizginin çok ince olduğunu biliyoruz
özgür blog izleyicileri yani mağdurlar arasındada tereddütler vardır
bizdeki tereddütler süreçten nemalanma kaygısı üzerine düğümlenmektedir
mücadelenin toplumsal içeriği göz ardı edilerek, bireysel çıkarlar üzerine hesaplar yapılmaktadır
aihm başvurularının ne anlama geleceği biçok dostumuzun kafasında netleşmemiştir
birkez daha kalın çizgilerle altını çizmek isterim ki,aihm başvuruları ihlallerin tazmini ve toplu yapılması dolayısı ile cezacılara caydırıcılık unsurlarını içermektedir
süreçten nemalananlar içine dostların benide katmasını isterim
toplu aihm başvuru organizasyonu içinde yer almayı,ülkemde ilklerden biri olacak olan sivil insiyatif haretinin bir bireyi olmayı,tarihsel bir keyif olarak algılıyorum,nemalanıyorum
özgürlüler paylaşıldıkça büyüyecektir sözünde ifadesini bulan,düşünce özgürlüğünü yazılarımı sizinle paylaşarak yaşıyorum,nemalanıyorum
KEŞKE HERKES SİZİN BU DÜŞÜNCELERİNİZE UYSA.
Samimimi duygularınız beni çok mutlu etti. Bir kere daha gayretlendim. sağolun.
saygılar sunarım.

 

Burhan işcan

 

Burhan İŞCAN tarafından 10.temmuz.2009 tarihinde “karşılıksız çek ve yasal çözümler” bloguna bırakılmış yorumlardan alıntıdır.

2 responses to “tereddütle ihanet arasındaki çizginin çok ince olduğunu biliyoruz

  1. davamız, insan hakları davasıdır.

    —————————
    bir umudumuz sizdeydi sayın Kılıçdaroğlu.
    oysa son dönemde medyadaki demokrasi tartışmaları içinde hep sizi görmüştük,
    size bu tavrınızdan dolayı “gandi kemal” bile dedik
    umutlarımızı karartmayınız
    çek mağdurları ilginizi bekliyor

    insan haklarıyla insandır.

    insan hakları hemen şimdi

    Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ; küresel ve yerel çıkar odaklarının baskısı ile ezilen çek mağdurları yardım istiyor. Çek Mağdurları sizi bekliyor.

    Çek Mağdurları, Burhan İŞCAN ve Av. Rahmi OFLUOĞLU sizi ziyaret ettiklerinde konu ile ilgilenme sözü vermiştiniz.

    Sözünüzü tutmanızı bekliyoruz.

    —————————————-
    Sayın Adalet Komisyonu üyeleri,

    Çağdaş bir çek yasası gerekmektedir.

    Durumu bilgilerinize sunarız.

    Ahmet İyimaya Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Ankara
    Hakkı Köylü Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kastamonu
    Mehmet Emin Ekmen Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Batman
    İlknur İnceöz Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Aksaray
    Ahmet Aydın , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Adıyaman
    Zekeriya Aslan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
    Yılmaz Tunç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bartın
    Mehmet Tunçak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
    Mehmet Salih Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
    Celal Erbay , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
    Veysi Kaynak , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
    Ali Öztürk , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
    İhsan Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
    Mustafa Hamarat , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
    Yahya Akman , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Şanlıurfa
    Halil Ünlütepe , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Afyonkarahisar
    Turgut Dibek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kırklareli
    Ali Rıza Öztürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
    Rahmi Güner , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Ordu
    Ali İhsan Köktürk , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Zonguldak
    Hamit Geylani , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Hakkari
    Osman Ertuğrul , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Aksaray
    Metin Çobanoğlu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kırşehir
    Rıdvan Yalçın , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Ordu

    ———————————————–
    Sayın Anayasa Komisyonu üyeleri, sizlerden çağdaş bir çek yasası için çalışmalarınıza devam etmenizi rica ediyoruz.,

    Burhan Kuzu Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
    Güldal Akşit Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
    Ayşe Nur Bahçekapılı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
    Ayhan Sefer Üstün Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
    Mehmet Daniş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çanakkale
    Mahmut Durdu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
    Hacı Hasan Sönmez , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Giresun
    Haydar Kemal Kurt , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Isparta
    Mevlüt Akgün , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Karaman
    Hasan Kara , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kilis
    Hüsnü Tuna , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
    İsmail Bilen , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Manisa
    Enver Yılmaz , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Ordu
    Suat Kılıç , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
    Mustafa Çetin , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Uşak
    Atila Emek , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
    Mehmet Ali Özpolat , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
    Atilla Kart , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Konya
    Şahin Mengü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Manisa
    İsa Gök , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Mersin
    Aysel Tuğluk , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
    Süleyman Nevzat Korkmaz , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Isparta
    Faruk Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Konya
    Behiç Çelik , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Mersin

    ————————————————

    Sayın İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeleri,

    çek yasası nedeniyle insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Çek yasasına katkılarınızı bekliyoruz.

    Mehmet Zafer Üskül Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Mersin
    Halide İncekara Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
    Mehmet Ekici Başkanvekili , Milliyetci Hareket Partisi, Yozgat
    Abdurrahman Kurt Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
    Ayşe Jale Ağırbaş Katip DSP İstanbul
    Ahmet Koca , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar
    Kazim Ataoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bingöl
    Mehmet Ocakden , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bursa
    Murat Yıldırım , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Çorum
    Mithat Ekici , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Denizli
    Mustafa Ataş , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İstanbul
    Erdal Kalkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
    Fatih Arıkan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kahramanmaraş
    Ahmet Gökhan Sarıçam , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kırklareli
    Kerim Özkul , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
    Cemal Yılmaz Demir , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Samsun
    Ali Rıza Ertemür , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Denizli
    Çetin Soysal , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul
    Ahmet Ersin , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
    Malik Ecder Özdemir , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Sivas
    Akın Birdal , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır
    Şenol Bal , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, İzmir
    Gürcan Dağdaş , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kars

    ————————————————-

    Sayın Sanayi ve Ticaret komisyonu üyeleri,

    Türk Ticaret hayatı çek yasası aksaması nedeniyle darbe almaktadır. Bir hukuk depremi yaşanmaktadır.

    Soner Aksoy Başkan , Adalet ve Kalkınma Partisi, Kütahya
    Hasan Angı Başkanvekili , Adalet ve Kalkınma Partisi, Konya
    Mahmut Mücahit Fındıklı Sözcü , Adalet ve Kalkınma Partisi, Malatya
    Osman Coşkun Katip , Adalet ve Kalkınma Partisi, Yozgat
    Ahmet Edip Uğur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Balıkesir
    Kutbettin Arzu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Diyarbakır
    Metin Kaşıkoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Düzce
    İbrahim Halil Mazıcıoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Gaziantep
    İsmail Katmerci , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir
    Eyüp Ayar , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kocaeli
    Bayram Ali Bayramoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Rize
    Hasan Ali Çelik , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Sakarya
    Afif Demirkıran , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Siirt
    Mustafa Cumur , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Trabzon
    Kayhan Türkmenoğlu , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Van
    Fazlı Erdoğan , Üye, Adalet ve Kalkınma Partisi, Zonguldak
    Tacidar Seyhan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Adana
    Hüsnü Çöllü , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Antalya
    Ergün Aydoğan , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Balıkesir
    Mehmet Ali Susam , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir
    Mehmet Şevki Kulkuloğlu , Üye, Cumhuriyet Halk Partisi, Kayseri
    Mehmet Nezir Karabaş , Üye, Demokratik Toplum Partisi, Bitlis
    Yılmaz Tankut , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Adana
    Cemaleddin Uslu , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Edirne
    Alim Işık , Üye, Milliyetci Hareket Partisi, Kütahya

    ********

    Kemal KILIÇDAROĞLU, Sadullah ERGİN, Zafer ÇAĞLAYAN ve Ayşe ARMAN için açık mektup kampanyamıza destek veriniz. Çek yasası nedeniyle yaşanan insan hakları ihlallerinin durdurulmasını talep ediyoruz.

    ****

    Yaşasın tam bağımsız ve adil Türk Yargısı !
    Yaşasın tam bağımsız Türkiye !
    Yaşasın demokrasinin bekçisi, bağımsız Türkiye Büyük Millet Meclisi !

    insan haklarıyla insandır. İnsan hakları hemen şimdi !

    ***

    Bu bir “sivil direniş” dir. TC Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden doğan haklarımızın, örgütlü olarak kullanılmasından ibaretdir.
    Bu bir “yurttaş hareketi” dir. Benzerleri Türk tarihinde yaşanmıştır : Tramvaycılar grevi, İpek işcileri grevi, Paşabahçe grevi, Askeri mahkemelere direnen anneler, Bergama köylüleri direnişi

    • CHP’Yİ ELEŞTİRME MODASI…
      Cuma, 04 Ağustos 2006 19:33
      Her siyasal parti eleştirilebileceği gibi, CHP de eleştirilebilir. Kaldı ki eleştiriyi, gerek demokrasimizin, gerek toplumsal yaşamımızın sağlıklı gelişmesi açısından bir gereklilik olarak da görmemiz gerekir. Çünkü eleştiri ile en azından kendimize çeki düzen verir, yanlışlarımızı tekrarlamamaya çalışırız. Kuşkusuz eleştiride, eleştiriyi yapan kişinin ya da kurumun kimliği de çok önemlidir. Örneğin, rakip bir siyasal parti liderinin eleştirisi ile, bir bilim insanının, gazetedeki köşe yazarının ya da sokaktaki sade yurttaşın eleştirileri farklı ağırlıklarda algılanabilir. Böyle algılanması da doğaldır. Çünkü bir bilim insanı, eleştirisini daha sağlıklı temellere oturtmak zorundadır. Böyle bir eleştiriyi, siyaset dünyamız açısından kazanç olarak görmemiz gerekir. Ama eleştiri ile birlikte, çözümler de önerilmesi, o bilim insanına ayrıca saygınlık kazandırır. Aynı şey, bazı farklılıklarla gazetesinde günlük yazılarını yazan, köşe yazarları için de geçerlidir. Kendisine ulaşan bilgilerin doğruluğunu sorgulamadan, yanlışlar üzerine kurgulanan bir yazının, her şeyden önce o yazara ve gazetesine zarar vereceği açıktır. Çünkü okuyucu doğal olarak, bir eleştiride olması gereken haklılık payını görmek isteyecektir. Dolayısıyla eleştiri yapan bir köşe yazarı, her zaman için bir sorumluluk üstlendiğini unutmamalıdır. Halkı aydınlatmak, doğru bilgi vermek, eleştiriyi yapan gazetecinin görevi olmak zorundadır.

      Kuşkusuz tüm siyasal eleştirilerin temel hedefi; toplumu daha ileriye taşımak (aydınlanmaya dönük) ve dolayısıyla demokrasiyi kökleştirmek olmalıdır… Medya bu bağlamda, siyaseti ve siyasal partileri sorgulamalı ve yine bu bağlamda halkın gözü, kulağı ve sesi olmalıdır… Acaba Türkiye’de bu böyle mi?

      Türkiye’de maalesef medyanın bu bağlamda iyi bir sınav vermediğini görüyoruz. İktidardaki partiye yaranmak ya da hükümetin şimşeklerini üzerine çekmemek anlayışı üzerine kurulu bir habercilik, bugün en büyük sorun olarak kendini gösteriyor. Bu anlayış, halkın gözünde medyanın güven kaybetmesi sonucunu doğuruyor. 65 milyonluk bir ülkede, yıllardır adeta sabitlenen tiraj sayısı bu acı gerçeğin en büyük kanıtıdır. Böyle bir yapı içinde, medyadan, halkı doğru bilgilendirmesini bekleyebilir miyiz? Elbette ki hayır… Çünkü siyasal iktidara bağımlılığı ya da iktidardan beklentileri olan bir işadamına ait yayın organının, yansız olmasını beklemek elbette ki safdillik olur. Öncelikle medyanın bu temel sorununun çözümlenmesi gerekir. Kendi sorununu çözemeyen bir medya, doğaldır ki halkın sorunlarını yeterince yansıtamaz.

      Bugün, katılalım veya katılmayalım, halka değil, kendi çıkarlarına hizmet eden bir medya gücü artık vardır… Şimdi böyle bir medyadan, halkın gözü, kulağı ve sesi olması beklenir mi? Elbette ki beklenemez ve beklenmemelidir de… Bu gerçeği basın dışındakiler değil, medyada çalışanlar da biliyorlar. Nitekim “Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla TGS’nın yaptığı sert açıklama bu gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor. (*)

      Böyle bir medya yapılanması içinde, bir muhalefet partisinin yaşadığı zorlukları daha iyi görebiliriz. Örneğin, son zamanlarda CHP’ye saldırmak adeta moda oldu (Bazı saygın yazarların iyi niyetle yaptıkları eleştirileri saygıyla karşıladığımı belirtmek isterim). Çünkü İktidara yaranmanın yolu, CHP’ye saldırmaktan geçmektedir. Özelleştirme yağmasını anlatırsınız, hemen koro halinde “CHP özelleştirmeye karşı” derler. Oysa lütfedip CHP’nin seçim bildirgesini dahi okumazlar. Ve bugüne kadar, övünülebilecek bir özelleştirme örneğinin olup olmadığını dahi sorgulamazlar. Özelleştirilen bazı kurumların, özelleştirme bedellerinin dahi alınmadığını ve özelleştirmenin Türkiye’de yağmaya dönüştüğünü görmezler… Acaba niçin?

      Bugün AKP iktidarı, devlette ciddi bir kadrolaşmaya gitmektedir. Din esaslı eğitime ağırlık veren politikasını sürdürmek ve Cumhuriyetle hesaplaşmak istemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, aydınlanma felsefesine aykırı, çağdışı bir eğitim anlayışının egemenliğine terkedilmiştir. Belli bir dünya görüşüne sahip olmayan öğretmenler sürülmektedir. Talim Terbiye Kurulundaki öğretmenler görevlerinden alınmışlardır. Cemaat okullarına kaynak aktarmak için yoksul halk çocukları kullanılmaktadır. CHP bunları dile getirdiğinde, medya bunları neden görmezden gelmektedir?

      CHP, 60.000 ABD askerinin Türkiye’de konuşlanmasına karşı çıkmıştır. CHP, Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın, Türkiye’nin Irak’a asker göndermesine karşı çıkmıştır. CHP, Türkiye’nin, savaşın bir cephesi olarak kullanılmasına da karşı çıkmıştır. Ve bunları yaptığı için de, başta medya olmak üzere, bazı çevrelerce eleştirilmiştir. Ama bugün gelinen noktada, CHP’nin haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.

      CHP, ormanların yağmalanmasına olanak sağlayan Anayasa değişikliğine de karşı çıkmıştır. Orman köylüsünün sorunlarını çözmeye evet, ama ormanların yağmalanmasına hayır demiştir

Yorum yaparak destek olabilirsiniz