Çek mağdurluğu ve devekuşu sendromu “mücadelede söylem sorunu”


Çek mağdurluğu ve devekuşu sendromu

Son tartışmalar “ÇEK MAĞDURLARINA YÖNELİK SERKAN AĞAR’IN MAKALESİ” ile başladı.
Birde baktık Serkan Ağar’ın makalesi kısa sürede Kanunlar Genel Müdürlüğünün çalışmasıyla birleşerek Başbakanın imzasını bekleyen kanun tasarısı haline geldi.
Biz Meclis ve Adalet bakanlığında “yasanın” akıbetini araştırdık, araştırmaya devam ediyoruz.
Bizim dışımızda başka arkadaşlarda Mecliste ayni araştırmayı yaptı, iyi niyet temennileri dışında elle tutulur bir gelişme yok.
Kanun tasarılarının hazırlanışı çek mağdurlarının kurgularına veya Serkan Ağar’ın makalesine göre olmuyor.

Taslakların Hazırlanması ve Başbakanlığa Gönderilmesi
Taslakları hazırlayacak birimler
MADDE 5 – (1) Taslaklar, konuyla ilgili kurum ve kuruluşların görevli birimleri tarafından hazırlanır. Hukuk müşavirlikleri dışındaki birimlerce hazırlanan taslaklar hakkında hukuk müşavirliklerinin görüşü alınır.
Görüş alma
MADDE 6 – (1) Başbakanlığa sunulmadan önce, taslaklar hakkında ilgili bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınır. Bu çerçevede ilgili bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra;
a) Bakanlıklarca hazırlanan ekonomik, sosyal politikalar ve tedbirlerle ilgili kanun ve kanun hükmünde kararname taslakları ile yeni bir teşkilatlanmayı öngören taslaklar hakkında Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının,
b) Kamu personeli ve teşkilatlanmayla ilgili olarak hazırlanan taslaklar hakkında Devlet Personel Başkanlığının,
c) Tüzük taslakları hakkında devlet bakanları dâhil bütün bakanlıkların,
ç) Kamu gelir ve giderlerini etkileyen kanun ve kanun hükmünde kararname taslakları hakkında Maliye Bakanlığı ile ilgisine göre Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı veya Hazine Müsteşarlığının; malî konuları düzenleyen kanunlar ile düzenleyici işlemlere ilişkin taslaklar hakkında Maliye Bakanlığının,
d) Kanun ve kanun hükmünde kararname taslakları hakkında Adalet Bakanlığının,
e) Bakanlıklar ile Sayıştayın denetimine tâbi diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca malî konularda düzenlenecek yönetmelik taslakları hakkında Sayıştay Başkanlığının,
f) Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde hazırlanan taslaklar hakkında Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin,
görüşlerinin alınması zorunludur.
(2) Taslaklar hakkında konuyla ilgili mahallî idareler, üniversiteler, sendikalar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinden de faydalanılır.
(3) Kamuoyunu ilgilendiren taslaklar Başbakanlığa iletilmeden önce, teklif sahibi bakanlık tarafından internet, basın veya yayın aracılığıyla kamuoyunun bilgisine sunulabilir. Bu suretle taslak hakkında toplanan görüşler değerlendirildikten sonra teklifte bulunulur.
(4) Başbakanlık, mutabakat sağlanamayan taslaklara ilişkin olarak ilgili bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından doğrudan görüş alabilir.

 

Tüm bunların bizim için önemi yok.
Biz kendi sitemizde yazdıklarımızın dışında bir dünya olduğunu unuturuz, hatta çek mağduru insanların tüm ilgili siteleri dolaştığını ve bütün gelişmelerden tüm mağdurların benzer biçimde haberdar olduğu gerçeğine de gözlerimizi kaparız, Kafamızı toprağa gömdüğümüzde dünya umurumuzda olmaz

8 responses to “Çek mağdurluğu ve devekuşu sendromu “mücadelede söylem sorunu”

  1. Geri bildirim: Çek mağdurluğu ve devekuşu sendromu « Av. Rahmi Ofluoğlu

  2. Geri bildirim: Çek mağdurlarının Bakanlar Kurulundan beklentileri ve hayal kırıklığı | karşılıksız çek ve yasal düzenlemeler.

  3. devekuşu sendromu, mağdurlar arasında bölünmeyide körüklüyor.

    Tarih boyunca örgütsüz bir direniş, başarıya ulaşmamışdır. Mağdurlar ise bölünerek örgütlenmemeyi seçiyorlar.

    Elbetteki yeni bir çek yasası istiyoruz.
    Elbetteki haksızlığa uğrayan kişilerin AIHM e başvurmasını istiyoruz.
    Elbetteki borcundan dolayı insanların hapis edilmemesini istiyoruz.

    Bunları tartışmak anlamsızdır.

    Yeni bir yasa için kime güvenelim ?
    İlk çek yasası 80 darbesi ardından çıktı.
    2003-2009 yıllarında birer çek yasası daha çıktı.
    Aynı hükümet, aynı kişiler iki yıl önce yanlış dediklerine doğru derler mi ? Ben olsam derdim.

    Ama yıllarca hapisi savunan kişiler niye şimdi kaldırsın ?

    Bunu tartışalım, tartışalım ki bunun üzerine gidelim ve bu ayıbın kalkmasında bir katkımız olsun.

    • Ben mümkün olan her ortamda aynı şeyi savundum:
      Bu Hükümete zerre kadar inanmıyor, güvenmiyorum.

      Bunlar hukuksuzluk var diye yasa değiştirmezler.
      Bunlar adaletsizlik yapıyoruz diye yasa değiştirmezler.
      Bunlar insanlar mağdur oluyor diye yasa değiştirmezler.

      Bunlar ancak mecbur kalırlarsa yasayı değiştirebilirler.
      Yargıtay dolu.
      Mahkemeler dolu.
      Hapishaneler dopdolu.
      Bunlar Hükümeti zorluyor.

      Ama hepsinden önemlisi AİHM Hükümeti zorluyor.
      Bunlar yasayı ancak AİHM zoruyla mecburen değiştirirler.

      O ara da bize mümkün olan kazığı atmayı ihmal etmezler (Bugün yazdım defalarca: Şimdi de çek tutarı için şirket ortakları ve yöneticileri müştereken ve müteselsilen sorumlu olsun diyorlar).

      Bunlar vahşi kapitalizme inanmışlar.
      Hatta daha beterler: Bunlar abdestli kapitalistler !
      Fetvaları hazır olunca istedikleri zulmü yapmaya çekinmezler.

      AİHM ….. AİHM ….. AİHM ….. AMA TOPLUCA !!!!!

  4. Bu bir kandırmaca.

    Şükrü Kızılot’un, Serkan Ağar’ın yayınladığı metinde
    ÇEKTEN MEN SÜRESİ 10 YIL

    Milletin itibar edip ümitlendiği gazete, TV haberlerinde
    ÇEKTEN MEN SÜRESİ 5 YIL

    Hani metin aynen yasalaşacaktı ?
    Hani metinde değişiklik yapılmayacaktı ?
    Dakika 1: Gol 1

    Bugün Bakan Zafer Çağlayan diyor ki
    “Alacaklı Ne Olacak ?”
    Dakika 2: Gol 2

    Bu kafayla gidersek daha çok gol yeriz…

  5. Cok dogru bu cekten hapis olmaz neden senetten yada karttan yok

  6. Geri bildirim: Çek mağdurluğu ve devekuşu sendromu « Av. Rahmi Ofluoğlu

Yorum yaparak destek olabilirsiniz