Çek Mağdurları Blog’unda diğer yazıların ne işi vardır ?


Bir yazı yayınladım. İtirazlar gelecek. Baştan açıklama yapayım 🙂

Bir kaç nedenden ötürü bir eylem çağrısı  içeren yazıyı yayınladım.

Kişisel olarak nedenlerim vardır.

  • eylemi destekliyorum.
  • IMF ve Dünya Bankası ‘nın acı reçetelerine karşıyım.
  • eylem hazırlık açısından iyidir. Örnek almak gerekir.
  • Mücadelemizi özgürlük hakkı üzerine oturtmalı ve çek mağdurları dışında taraftar bulmalıyız.

Çek Mağdurları açısından bazı nedenlerim vardır.

  • Çek Mağdurlarının sayısı, IMF ‘e karşı olanlardan fazladır.  Oysa bu eylemler, çek mağdurları eylemlerinden daha fazla ses getirecektir.
  • Bunları irdelemek gerekmektedir. Bir tartışma olursa çok sevineceğim.
  • Bir sürü yoksunluklar ile büyük fedakarlıklar yapılarak eylemlere katılıyoruz. Bu değerli toplantıların dahada etkili olmasını istemek hakkımızdır.
Ulusal ve Uluslararası Sermayeye Karşı Çığlığa Sen de Bir Ses Ver!

Ulusal ve Uluslararası Sermayeye Karşı Çığlığa Sen de Bir Ses Ver!

8 responses to “Çek Mağdurları Blog’unda diğer yazıların ne işi vardır ?

  1. SEVGİLİ MÜJDAT GEZENİDE KAYBETTİK SİLİVRİYE DOGRU ÜZGÜNÜM GERÇEK BU HİÇKİMSYE GÜVENMESİN HİÇ BİR ÖDRENCİSİNİDE HEP BERABER İZLEYELİM HER ŞEY YSK DA BİTİYOR

  2. Müjdat Gezen’den sert yanıt

    Müjdat Gezen dün akşam Ters Cephe programında yaşanan tartışmalardan sonra sert bir yazı kaleme aldı.

    Katıldığı bir televizyon programında, “Bazı anketlerde AKP’yi yüzde 50 gösteriyorlar. Aslında Aziz Nesin kriterlerine göre yüzde 60 çıkması gerekirdi” diyen Müjdat Gezen AKP’den ve bazı çevrelerden aldığı tepkilere bugün ‘Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin internet sitesinden yanıt verdi.

    İşte Müjdat Gezen’in o sert yazısı:

    Buna karar verdim. Çünkü akıllı biri olsam: AKP’ nin yanında olduğumu, Recep Tayyip Erdoğan’dan başka büyük olmadığını ülkemde onikimilyondan fazla açlık sınırında insan bulunmadığını, üç milyon işsiz olmadığını, emekli ve işçilerin refah içinde olduğunu, yakında Avrupa Birliği’ne gireceğimizi, AKP hükümetinin muhteşem bir hükümet olduğunu söyleyip, istediğim kanalda en iyi parayla istediğim işi bulup, reklam filmlerinde boy göstererek, acayip para kazanır gül gibi geçinirdim. Oysa ben bankadan kredi alabilmek için oturduğum evi ipotek ettirip, bu parayla okul yaptırıyorum ve AKP karşıtı olduğum için de tehditler alıyorum…

    “BANA BAKIN SATILMIŞLAR AKP UŞAKLARI”

    Bana bakın satılmışlar… Bana bakın AKP uşakları ve popo yalayıcıları… Benim korumalarım yok, zırhlı arabalarım yok, silahım yok… Daha doğrusu ben böyle zannediyordum… Ama varmış. Bu ülkede gerçek Atatürkçü gençler varmış. Gerçek onurlu insanlar varmış. Öğrencilerim dışında yürekli pek çok öğrenci varmış… Elli yıldır kimseyi kandırmadığımı, düşüncelerim uğruna hapis yattığımı ve tek çıkarımın onların çıkarı olduğunu bilen kitleler varmış. “Mış” demem haksızlık olur. Biliyordum. Ama bu denli atik davranacaklarını bilmiyordum… Aldığım riyasız telefonlar, fakslar, mailler satılmışları çok azınlıkta bıraktı…

    “SÖYLEDİKLERİMDEN MUTLU OLMAYANLAR DÖNÜP KENDİLERİNE BAKACAKLAR”

    Size başbakan sofrasında yemek yiyip “haklısınız efendim” diyen sanatçılar mı lazım?… Ben onlardan değilim. Size popo yalayıcı, suya sabuna dokunmayan “siz bilirsiniz efendim” diyen sanatçılar mı lazım? Ben onlardan değilim. Size korkak ürkek “aman parama dokunmayın” diyen sanatçılar mı lazım? Ben o değilim. Size muhalefet etmeyen, el etek öpen, “padişahım çok yaşa” diyen sanatçılar mı lazım? O ben değilim. Ben, kendini bildi bileli fikirlerini açıkça söylemekten korkmayan, dümdüz biriyim. Yaptıklarımı, söylediklerimi herkesin beğenmesini istemem. Neden bir hırsız, bir üçkağıtçı, bir yağcı, bir sahtekar benim yaptıklarımı beğenecekmiş?… Herkesi mutlu etmek gibi bir niyetim hiç olmadı. Söylediklerimden mutlu olmayanlar dönüp kendilerine bakacaklar. “Bu adam ne dedi de biz kızdık?” diyecekler…

    Ben yetmiş yıla yaklaşan ömrümü toplumuma verdim. Bundan mutlu olmayanlar kendilerine dönüp bakacaklar. “Bu adam neler yapmış, ben ne yapmışım?” diye kendilerini bir gözden geçirecekler. Her türlü eleştiriye açık bir meslek yapıyorum. Beğenen de olacak beğenmeyen de. Ama, tehdit, küfür, hakaret oldumuydu, orada aynen sizin anladığınız dilden giderim.

  3. Geçen zamanda, “diğer yazılar” ı azalttık.

  4. SORUN SİSTEM
    SİZLER ASLINDA ÇEK MAĞDURLARI DEĞİLSİNİZ.
    SİZLER SİSTEM MAĞDURLARISINIZ.
    SİSTEM BÖYLE DURDUKÇA; BU GÜN ÇEK MAĞDURU OLURSUNUZ, YARIN BAŞKA İSİMLİ MADUR.
    SİSTEMİN ÇARKLARI ARASINDA EZİLİR GİDERSİNİZ.
    ÖNEMLİ OLAN SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEKTİR.
    BU DA SİSTEM MAĞDURLARININ BİRLİKTELİĞİ İLE OLUR.
    BU GÜN BANA OLAN YARIN SANA, BU GÜN SANA OLAN YARIN BANA. SİSTEM ÇARKI DÖNÜYOR. DİŞLİLERİ Mİ KIRARSINIZ. ÇARKIN MİLİNİ Mİ? ODA BİRLİKTELİĞİ EYLEME DÖNÜŞTÜRMEKLE OLUR.
    ACI ACIYA SU SANCIYA.
    SAYGILAR

  5. Bir amaç uğruna bir araya gelinerek yapılan her türlü insani kazanım eylemini desteklememiz ve yön belirleyici olarak örnek almamız gerekir.

    Çek mağdurlarının davası o kadar geniş bir alana yayılıyor ki aslında IMF ve Dünya Bankasına karşı başlatılan bu direniş de bu davanın kollarından bir tanesi.

    Sn. adminin zaman zaman yayınladığı benzer eylem ve direniş örneklerinin her biri birer ödev niteliğindedir. İncelemek, sorgulamak ve kırmızı çizgilerle çizilecek noktaları saptamak gerekmektedir.

    • teşekkür ederim .

      • Ayşe Arman
        Vikipedi, özgür ansiklopedi
        Git ve: kullan, ara
        Ayşe Arman (d. 9 Aralık 1969) Hürriyet Gazetesi köşe yazarıdır. Annesi Alman, babası Türk’tür. Sabetayistlerden !! Dikkat Etmek lazım

        Tarsus Amerikan Koleji mezunudur. Genellikle kadın-erkek ilişkileri başta olmak üzere uç yazıları ile tanınır. Pazar röportajları da ünlüdür. Ses getiren gazetecilik başarılarına imza atmıştır.

        1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi “Bülent Dikmener” Ödülü aldığı ilk ödüldür.

        Haldun Dormen’in oğlu Ömer Dormen’le evlidir. Alya adında bir kızları vardır. Betül Mardin in gelinidir. Ünlü akademisyen, araştırmacı Yalçın Küçük’e göre Dormen ailesi avdetilerdendir. Küçük, bir söyleşide bizzat Ayşe Arman’ın kendisine de “avdetisin” (yahudi) demiştir. Arman, halen eşi ve çocuğu ile bir Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Dubai şehrinde yaşamaktadır.

        Kitapları [değiştir]
        Kimse Okumazsa Ben Okurum, Epsilon (2002), 330pp, ISBN 9-7533-1400-0[1]
        Kimse Sormazsa Ben Sorarım, Epsilon (2003), 352pp, ISBN 9-7533-1488-4[2]

  6. Geri bildirim: Çek Mağdurları Blog'unda diğer yazıların ne işi vardır …

burhan işcan için bir cevap yazın Cevabı iptal et